Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/932 E. 2019/983 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Tazminat(Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2014
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle;
Davacının … de bulunan … Market isimli iş yerini devretmek için gazete ilanı verdiğini, bu ilandan sonra davalıların önce telefonla arayıp müteakip görüşmek üzere iş yerine geldiklerini, yapılan pazarlık neticesinde davacıya ait iş yerinin 295.000 TL bedelle devri hususunda tarafların anlaştıklarını, davalıların devir bedeli için muhtelif çekler verip güven telkini için 20.000 TL bedelli iki çeki ödediklerini, davacının diğer çekleri bankaya ibraz ettiğini, bu arada davalıların iş yerini boşalttıklarını ve çeklerin ödenmesinde sorun yaşamayacağı yönünde telkinde bulunduklarını, çeklerin ödenmediğini, daha sonra ki dönemde davalıların sahte belgelerle davalı bankadan çek karnesi aldıklarının ve bu suretle 3.şahısları dolandırdıklarının ortaya çıktığını, davalıların bu eylemleri nedeniyle yargılandıklarının öğrenilmesinden sonrada davacının dolandırıldığını anladığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle 20.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiş, müteakip davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda sunduğu 27/02/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle davada ki talebini ıslah etmiştir.
Davalı … Bankası Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davanın dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız fiil hukuki sebebine dayanan davacının davasını Türk Borçlar Yasasının 72.maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açmadığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının dava tarihinde gerçekleşmiş olan bir zararının bulunmadığını, davalılar tarafından verildiği iddia edilen çeklerle ilgili tüm yasal yolların kullanılmadığını, dava tarihinde mevcut zarar yok iken dava açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenle davanın dava şartı noksanlığından reddinin gerektiğini, davacının dava açan dilekçesinde karşılıksız kalan dört adet çekin toplam değerinin 255.000 TL olduğunu belirttikten sonra davasını 20.000 TL üzerinden kısmi dava olarak açmasının Hukuk Muhakemeleri Yasasının 109/2.maddesine aykırı olduğunu, davanın açıklattırılmasının, noksanlık bulunması halinde noksan harcın ikmalinin zorunlu olduğunu, davalı bankanın müracaatta resmi devlet organlarınca düzenlenen resmi evrakların sunulması ve banka tarafından istihbari inceleme yapılması neticesinde çek karnesi verdiğini, somut olayda devlet organları tarafından düzenlenen resmi belgelere güvenerek çek karnesi veren davalı bankanın kusurlu davrandığından bahsedilemeyeceğini, iddia edilen sonuç ile davalının iddia edilen eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını, bu nedenle de davadan ve taleplerden sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.
Davalı… vekili yargılamada ki beyan ve iddialarında özetle;
Davacının kendisine tevdi edilen çeklerle ilgili yaklaşık 8 sene sonra yasal yolları tüketmeden (-keşideci yada cirantalar aleyhine icra takibi vb-) eldeki davayı açtığını, yine davasına konu ettiği çeklerle ilgili hiç bir girişimde bulunmadığı gibi şikayetçi de olmadığını, bu suretle de davacının kötü niyetli olması nedeniyle davasının reddinin gerektiğini, davacının dolandırıldığı iddiasını dayandırdığı ceza yargılamasında yapılan yargılama neticesinde verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle kesinleşmediğini, davaya konu olayla davalının hiç bir ilgisinin olmadığını, iş yerinin davalı tarafa devri hususunda davacıyla görüşmediğini, davacıya çek vermediğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.
Diğer davalılara ve vasilerine aşamalarda usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş ve ilanen tebligat yapılmış, davalılar davaya ilişkin her hangi bir beyanda bulunmadıkları gibi, icra olunan duruşmalara da iştirak etmemişler, bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Yasasının 128.maddesi gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.

DEĞERLENDİRME
Elde ki dava, Borçlar Yasasının 49.maddesine dayanan, davacıya ait iş yerinin devri bedeli için verilen çeklerin sahte olmasından kaynaklanan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, uyuşmazlığa ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporlarının toplanan delillerle birlikte değerlendirilmesi neticesinde, raporların dosya kapsamına uygun olduğu, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınmıştır. (kusur değerlendirilmesi hariç olmak üzere)
Elde ki davada davacı,
Davalı gerçek kişilerle müsteciri olduğu iş yerinin devri hususunda anlaştıklarını, davalıların güven telkin edici davranışlarda bulunduklarını, 295.000 TL devir bedeli için verilen çeklerden iki tanesinin ödendiğini, geri kalan çeklerin ödenmediğini, çeklerin sahte olduğunu, daha sonra davalıların yargılandıkları Bakırköy …Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında bu nevi eylemleri nedeniyle mahkum olduklarını, davalı bankanın sahte belgelere binaen çek karnesi vermek suretiyle kusurlu olduğunu, davalıların oluşan maddi ve manevi zararlarını gidermekle yükümlü olduklarını beyan ve iddia emiştir.
Davalı banka vekili,
Davalı bankanın resmi mercilerce düzenlenen kayıt ve belgelere itimat ederek ve kendi istihbari çalışması gereğince çek karnesi verdiğini, davalının üzerine düşen araştırma yükümlülüğünü ifa ettiğini, bu nedenle kusurlu olmadığını ve davacıya karşı sorumluluğunun bulunmadığını, Borçlar Yasasının 72.maddesi kapsamında zamanaşımı süresinin dolduğunu, Hukuk Muhakemeleri Yasasının 109.maddesi gereğince kısmi dava açılmayacağını, davacının çekler nedeniyle tüm yasal yolları tüketmeden dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, beyan ve iddia etmiştir.
Davalı İbrahim vekili ise,
Davacının iddia ettiği hiç bir eylemin içerisinde olmadığını, davalı ile iş yerinin devri hususunda anlaşmadığını, davalıya çek vermediğini, beyan ve iddia etmiştir.
Elde ki davada temel uyuşmazlık noktalarına ilişkin yanlar arasında mutabakat olmadığı anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, yargılamaya konu ve gerçek kişi davalılardan sadır olan eylemlerin (-kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik-) aynı zamanda suç teşkil eden eylemler olması ve bu eylemler için Ceza Yasasının öngördüğü uzamış zamanaşımı süresi göz önüne alındığında, dava tarihi itibariyle uzamış zaman aşımı süresinin dolmadığı (BK 72/1.maddenin ikinci cümlesi) bu suretle davalı banka vekilinin zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı, tanzim edilen çeklerle ilgili yasal yollara müracaatın (icra takibi vb) çeklerin sahte olması ve davalı gerçek kişilerin sıfatı ile Bakırköy …Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 18/09/2012 günlü kesinleşmiş kararı ve dayanağı deliller gereğince sonuçsuz kalacağının muhakkak olması karşısında, davalı banka vekilinin ve davalı …vekilinin bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, bu hususta davacıya kusur izafe edilemeyeceği, yine davacının fazlaya ilişkin taleplerini saklı tutmak suretiyle dava açmasında, zararın miktarının tam olarak belirlenmesinin yargılamaya muhtaç olması karşısında yasal bir engel bulunmadığı, sonucuna varılmıştır.
Yanlar arasında mutabakat olmasa da; yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına, özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre, davacının Sefaköy/Küçükçekmece de bulunan… Market isimli iş yerini devretmek için gazete ilanı verdiği, bu ilandan sonra davalıların önce telefonla arayıp müteakip görüşmek üzere iş yerine geldikleri, yapılan pazarlık neticesinde davacıya ait iş yerinin 295.000 TL bedelle devri hususunda anlaşma sağlandığı, davacı ile aralarında başkaca alacak borç doğuran bir ilişki bulunmayan davalıların güven telkini için davacıya verdikleri 20.000 TL bedelli iki adet çeki ödedikleri, diğer çekleri (-… Bankası Anonim Şirketi, … Şubesine ait … no lu hesap üzerinden keşidecisi … Şirketi olan… çek nolu, 06.01.2008 tarihli 80.000 TL bedelli, … çek nolu, 20.01.2008 tarihli 58.500 TL bedelli, …çek nolu, 06.02.2008 tarihli, 58.500 TL bedelli, … çek nolu, 06.04.2008 tarihli 58.500 TL bedelli-) ödemedikleri gibi az yukarıda bilgileri yazılı çeklerin Bakırköy…Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 18/09/2012 günlü kesinleşmiş kararı içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere sahte oldukları, yine Bakırköy …Ağır Ceza Mahkemesinin… esas, … karar sayılı, 18/09/2012 günlü kesinleşmiş kararı içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere davalıların birlikte hareket ederek sahte evrak ve imza kullanmak suretiyle çek karnesi aldıkları, davacıya da sahte olarak alınan ve tanzim edilen çekleri verdikleri, benzer eylemleri sebebiyle davalıların mahkum oldukları, davalı …’in çeklerde cirosunun bulunduğu, ceza yargılamasına yansıyan beyanlar göz önüne alındığında davalının diğer davalılarla birlikte hareket ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu suretle de davalının savunmalarının yerinde olmadığı, sonuçta davalıların birlikte hareket ederek davacıya maddi olarak zarar verdikleri, her ne kadar davalı banka somut olaya ilişkin bir sorumluluğunun olmayacağını savunmuş ise de, Türk Ticaret Kanununun 18.maddesi gereğince basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü altında bulunan, kamu nezdinde güven uyandıran kuruluş olması nedeniyle de iş ve işlemlerinde sıradan bir tacirden daha yüksek özen borcu olan davalı bankanın sahte evraklara binaen çek karnesi vermek suretiyle kusurlu olduğu, bilirkişi raporlarında tespit edilen ve bankaya atfedilen kusur oranının oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu, hal böyle olunca da Borçlar Yasasının 49.maddesi (-Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür-) kapsamında oluşan zararları tüm davalıların Borçlar Yasasının 61.maddesi (-Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır-) gereğince (-bankanın kusuru oranında-) müştereken ve müteselsilen gidermek zorunda oldukları, davalıların eylemleri nedeniyle iş yerini kaybeden ve aldatılan davacının şiddetli elem duyduğunun ve bu suretle manevi olarak zarar gördüğünün kabul edilmesi gerektiği, hususlarında mahkememizin vicdani kanaati tamdır.Özetle ve öz olarak, davaya konu olay nedeniyle davacının maddi ve manevi zararları oluşmuş olup, davalılar müştereken ve müteselsilen bu zararları gidermekle yükümlüdürler, sonuç olarak bilirkişi raporları dayanak tutulmak üzere davacının maddi tazminat istemiyle, eylemin ağırlığı ve tarafların mali ve içtimai durumları gözetilerek davacının manevi tazimnat istemi hakkında aşağıda ki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davalı …Bankası Anonim Şirketi vekilinin nihai hükümle değerlendirilmesine karar verilen, dosya kapsamına göre yerinde olmayan (-gerekçeli kararda açıklanmak üzere-) zamanaşımı itirazının ve elde ki davada dava şartı yokluğu yönündeki itirazının reddi ile davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine,
-255.000 TL’nin davalılar …, …,… ve …Bankası Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen (-davalı … Bankası Anonim Şirketi 178.850 TL sinden sorumlu olmak üzere-) 01/03/2018 ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-)Davacının işlemiş faiz isteminin kısmen kabulüne, 227.682 TL nin davalılar …, …,… ve … Bankası Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen (-davalı… Bankası Anonim Şirketi 159.377,40 TL sinden sorumlu olmak üzere-) tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine,
3-)Davacının manevi tazminat isteminin kabulüne, 5.000 TL manevi tazminatın (-davalı Türkiye Ekonomi Bankası Anonim Şirketi 3500 TL sinden sorumlu olmak üzere-) 01/03/2018 ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 33.313,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile…Bankası Anonim Şirketi 12.217,24 TL’sından sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
5-)Davacı tarafça yatırılan 8.289,77 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 33.257,28 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan(tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile … Bankası Anonim Şirketi 16.681,00 TL’sından sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 6.739,75 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %99 ‘unun davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 50,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %1’inin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı banka vekileinin huzurunda, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
33.313,55 TL KARAR HARCI
8.289,77 TL PEŞİN HARÇ /
25.023,78 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
28,05 TL BVH VE VSH.
1.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
2.973,60 TL İLAN MAS.
2.738,10 TL POSTA MAS. /
6.739,75 TL TOPLAM

DAVALI GİDERİ /
50,00 TL POSTA MAS.