Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/904 E. 2018/255 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/904 Esas
KARAR NO : 2018/255
DAVA : Alacak(istirdat-iade)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR : Davanın Kabulüne
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı arasında 01/01/2013 tarihli Elektrik Tedarik ve Satış Sözleşmesinin akdedildiğini, davalının… abone numaralı… Hastanesine, … numaralı … Hastanesine ve…numaralı Genel Müdürlük binasına sözleşme gereğince elektrik enerjisi tedarik etmek ve satışını yapmakla yükümlü olduğunu, davalı tarafın düzenlediği tüm faturaların müvekkilinin kullanıldığından fazla tüketim içerdiği dolayısıyla müvekkilin her dönem fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını, sözleşmeye göre dağıtım şirketi olan…’ın düzenli olarak müvekkilin kullandığı elektrik miktarını tespit edeceğini, …’ın tespit ettiği tüketim miktarlarını…’a ve davalı tarafa bildireceğini, davalı tarafın müvekkiline bu rakamlar üzerinden fatura düzenleyeceğini ve müvekkili tarafından ödemenin gerçekleştirileceğini, …’ça kendilerine de gönderilen her okumadaki rakamlar ile davalı tarafça gönderilen faturalardaki tüketim miktarlarını karşılaştırdığında tüm faturaların gerçekte tüketilenden fazla miktarları içerdiğini tespit ettiğini ve davalı tarafa ihtirazı kayıtla ödeme yaparak itirazını bildirdiğini, davalı tarafından incelemelerini yaparak ve müvekkilden iade fatıurası talep ederek fazla ödenen ücreti iade ettiğini, müvekkilin fazla faturalandırma nedeniyle her ay binlerce lira fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını, fazla ödenen miktarların iade edilinceye kadar bu meblağı kullanmaktan mahrum kaldığını, bu durumununda müvekkilinin davalıdan daha ucuza elektrik alma kar etme amacını ortadan kaldırdığını, Haziran ayında kullanmış olduğu… Enerji miktarlarının da hatalı faturalandığını bu sebeple de 2.534,48 TL fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilin sadece bir aboneliği için şimdiye kadar fazla faturalandırma sebebiyle fazladan ödediği rakamın 80.000 TL’nin üzerinde olduğunu, davalı tarafın Ağustos ayına kadar fazla ödenen 76.131,09 TL’nin 56.193,54 TL’sinin iadesini yapılan yazışmalar neticesinde 06/08/2013 ve 27/09/2013 tarihli iade faturaları ile sağlayabildiğini, hatalı faturalandırmanın E-maillerin yanında keşide edilen ihtarname ile de davalıya bildirildiği fakat davalı tarafın suçu yine…’a attığını, hatalı faturalandırma nedeniyle müvekkilinin TRT fonu, Kayıp Kaçak Bedeli Dağıtım Sistemi Kullanım Bedeli, Enerji Fou, Belediye Tüketim Vergisi, PSH Bedeli vs tüketim miktarı dışında ödemek zorunda olduğu rakamları da olması gerekenden fazla ödemek zorunda kaldığını, bunlarında hesap edilerek müvekkiline ödenmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL maddi tazminatın … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren sözleşmede kararlaştırılmış oran olan 6183 Sayılı AATUH Kanunun 51. Maddesine göre belirlenecek oranda faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, 1.000 TL maddi tazminatın ise müvekkile gönderilen hatalı faturaların ödenme tarihleri ile fazla kesilen miktarların iade edildiği tarihler arasındaki faizinin sözleşmede kararlaştırılmış oran olan 6183 Sayılı AATUH Kanunun 51. Maddesine göre belirlenecek oranda hesap edilerek davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin müşterilerine sözleşme çerçevesinde elektrik satışını gerçekleştirirken sayaçların dağıtım şirketi tarafından okunduğunu, akabinde dağıtım şirketlerinin tüketim değerlerini …’a bildirdiğini, müvekkili şirketinde …’a girilen değerler doğrultusunda müşterilerine faturalandırma yaptığını, faturalandırmanın doğru olarak yapılabilmesi için dağıtım şirketi tarafından tüketim değerlerinin…’a doğru şekilde bildirmesi gerektiğini, yine okuma sırasında abonelere sayaç okuma tutanakları bırakıldığını, bu tutanaklarda yer alan tüketim ve endeks değerleriyle …’a bildirilen değerlerin aynı olması gerektiğini, oysa davacı tarafından sunulan endeks değerleriyle…’a bildirilen değerlerin aynı olması gerektiğini, oysa davacı tarafından sunulan karşılaştırma tablosunda davacıya bırakılan tutanaklarda yer alan değerlerle …’a bildirilen değerlerin birbirlerinden farklı olduğunun görüldüğünü, bu durumun tamamen…’ın hatasından kaynaklandığını, …’ın sebebini anlayamadıkları bir şekilde aboneye bıraktığı tutanaklardakinden farklı değerleri…’a bildirdiğini, tüketim değerlerinin okunmasında ve …’a bildirilmesinde müvekkili şirketin müdahale etmesinin söz konusu olmaması nedeniyle müvekkili şirketin hiç bir kusurunun olmadığını, tüm kusurun dağıtım şirketine ait olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin 3. Maddesine uygun şekilde …’a göre faturalandırma yaparak sözleşmeye uygun hareket ettiğini, herhangi bir müşterinin dağıtım şirketi tarafından …’a bildirilen ve faturalandırılan tüketim değerlerinde hata olduğunu düşünerek düzeltme yönünde talepte bulunması durumunda müvekkili şirketin dağıtım şirketine bu talebi ilettiğini, dağıtım şirketinin de inceleme yaparak hata var ise düzeltilmesi için …’a başvurduğunu, EP Den. Ve Uzl. Yönetmeliğinin 134. Maddesi uyarınca piyasa işleticisi olan …’un varsa hatalarını 3 ayda bir düzelttiği için hatanın düzeltilerek müşteriye yansımasının zaman aldığını, söz konusu düzeltme sürecine göre müvekkili şirketin herhangi bir müdahalesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketten kaynaklanan bir gecikme söz konusu olmadığını, davacıya gecikme faizi ödenmesine karar verilmesi halinde bunun yükümlüsünün müvekkili şirket değil …’a hatalı tüketim bildiren ve müvekkili şirketi tarafından yönetmelik hükümlerine göre tüketimlerle ilgili düzeltme yapılmadan salt davacının iddialarına göre her hangi bir iade yapılmasının söz konusu olmadığını, davacının faturalarda yer alan diğer kalemlerle ilgili iddialarının da asılsız olduğunu, müvekkili tarafından EPDK ve yasama organı tarafından yapılan düzenlemeler ve ilgili mevzuat çerçevesinde faturalandırma yapıldığını, bu bedellerin tüketim değerlerine göre faturalandırıldığını, hatalı tüketim değerlerine dayalı olarak tahsil edilen enerji bedelinin iade edildiğinde bu bedele ilişkin diğer düm bedellerinde kendiliğinde iade edilmiş olacağını, dağıtım şirketinin yapacağı düzeltme neticesinde davacıya iade edilmesi gereken bir bedel olması halinde bu bedelin iadesi esnasında bununla ilişkili diğer bedellerinde iade edileceğinin beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı … abonelik sözleşmesine göre tarafından tüketimi olmamasına rağmen fazla fatura düzenlenerek fatura bedellerinin tahsil ettiğinden bahisle haksız ödenen bedellerin iadesini/ istirdadını faizi ile birlikte talep etmiştir.
Davalı genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiştir.
Dava alacağın/ iade edilmesi- istirdadı gereken bedelin varlığına ve miktarına ilişkindir.
Dosya kapsamında hüküm kurmaya elverişli hukuken denetlenmiş bilirkişi raporuna, 20.04.2017 tarihli ıslaha ve taleple bağlılık ilkesi gereğince talebe dikkat edilmiştir.
Buna ilişkin tarafların kayıtları, tüketim incelenmiştir. İspat kurallarına dikkat edilmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporu alınmıştır. TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir. Davalının abonelik sözleşmesi kapsamında davacı tarafa elektrik enerjisi kullanım hizmeti sunduğu, ancak davacının tüketiminden daha fazla hükümde belirlendiği şekilde fatura tahakkuk ettirildiği, davacı tarafın haksız tahakkuk ettirilen fatura bedellerini ödediği anlaşılmaktadır. Davalının kararda hükmedilen miktar kadar bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iade etmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu miktar kadar davacının alacaklı olduğu, talep edilen faizin taleple bağlılık ilkesi gereğince hükümde belirlendiği şekilde istenebileceği, davacının davasında kararda belirtilen şekilde haklı olduğu ve davasını ispat ettiği davalıdan alacaklı olduğu değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının HMK’nın 26. Maddesi gereğince kabulü ile; 26.804,99 TL asıl alacak; 9.801,81 TL( temerrüt ile 23/03/2017 tarihi itibariyle işlemiş faiz) faiz toplamı 36.606,80 TL’nin davalıdan tahsiline davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 2.500,61 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,40-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 539,76-TL olmak üzere toplam 625,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.875,45 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen peşin ve tamamlama harcı toplamı 625,16 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 2.701,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.476,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
6- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır