Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/877 E. 2018/661 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/877 Esas
KARAR NO : 2018/661
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR : KISMEN KABUL- KISMEN RED
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 24/04/2013 tarihinde müvekkil …’a…Hastanesi karşısında davalı …’nın kullandığı … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını, diğer davalı …’nin aracın maliki diğer davalı … şirketinin de müvekkile çarpan aracın trafik sigortasını yapan şirket olduğunu, netice itibariyle davalıların dava konusu kaza nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, söz konusu kazanın oluşumunda davalı …’nın %100 asli kusurlu olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numarası ile soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle uzunca bir süre yoğun bakımda kaldığını ve ömür çalışma gücünün çok büyük bir oranını kaybettiğini, müvekkilinin sürekli fizik tedaviye ihtiyaç duyduğunu, müvekkilinin tedavileri için yüklü miktarda maddi bedel ödemek zorunda kaldığını, ancak ödenen birçok kalem gider için tedavinin aciliyetine binaen her zaman fatura alınmasının mümkün olmadığını, tüm bunların bilirkişi incelemesinde açıkça ortaya çıkacağını, davalı …’nin sadece maddi tazminatlar yönünden ve ibraz edecekleri davalının araca ilişkin Sigorta Poliçesindeki koşullar çerçevesinde sorumlu olduğunu, bu sorumluluk çerçevesinde söz konusu sigorta şirketinin de dava edildiğini beyan ederek davanın kabulü ile; öncelikle yargılama neticesinde verilecek hükmün sonuçsuz kalmaması için davalı … adına kayıtlı bulunan… plaka sayılı aracın 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için söz konusu araç üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2.000,00 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL ve davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, muhakame masrafları ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davalı müvekkilinin diğer davalı …adına trafikte kayıtlı ve davalılardan Mapfre Sigortaya Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın seyir halinde iken annesinin elinden birden fırlayarak kontrolsüz şekilde önüne çıkan küçük …’a çarptığını, bu üzücü kazanın meydana gelmesinde küçüğün aniden ve kontrolsüz yola atlaması olduğunu, kaza mahallinin 10-15 metre gerisinde ışıklı kavşak ve yaya geçidi olduğunu, müvekkilinin yeşil ışık kendisine yandığı için normal hızla seyretmekte olduğunu, müvekkilinin fren ve direksiyon tedbiriyle kazayı önlemeye çalıştığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun olmadığını, bu kazaya ilişkin soruşturmanın halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyasının devam ettiğini, kazayı müteakip gerek müvekkilinin gerekse babasının da kazada yaralanan …’ın tedavi gördüğü hastaneye gittiğini ve insani vazifelerini yaptıklarını, kazazedenin hastane ve tedavi giderlerinin kurumlarca karşılandığını, davacı tarafın maddi zararlarının tamamının diğer davalı … Sigortanın Zorunlu Trafik Kaza Poliçesi limiti dahilinde olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama masraflarıyla vekillik ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacılar vekilinin dava dilekçesinde 24/04/2013 tarihinde yaramalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın 01/03/2013 başlangıç – 01/03/2014 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile … adına maluliyet için kaza tarihi itibariyle şahıs başına 250.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk halleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, davacılar vekilinin tedavi giderleri ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından davacılara karşı hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, iş bu davada tedavi masrafı olarak talep edilen maddi tazminatın…’nın sorumluluğunda olduğunu beyan ederek davanın reddine, aksi halde tedavi giderleri dışındaki maddi tazminat talebi bakımından belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, tedavi giderlerine ilişkin tazminat talebinin reddine, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine, dava açılmasına sebebiyet müvekkilce sebebiyet verilmediği için masraf, faiz ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Huzurdaki davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, bu nedenle süresinde işbölümü itirazında bulunduklarını, Yargıtay …Hukuk Dairesi…E. … K. 16.05.2002 tarihli ilamının bu yönde olduğunu, davalı …’nın sürücü; müvekkil …’nin araç maliki, Mapfre Sigorta’nın da zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı aracın davalı …’a çarparak yaraladığından bahisle huzurdaki maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığını, söz konusu kaza ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. No dosyasından soruşturma devam ettiğini, araç sürücüsü …’nın verdiği ifadede araçlara yeşil ışık yandığı esnada davacı küçüğün yola fırladığını ve frene basmasına rağmen kazayı önleyemediğini ifade ettiğini, davacı …’ın ise ceza dosyasında verdiği çelişkili ifadesinde yayalara yeşil ışık yandığı sırada;sürücünün durmadığını beyan ettiğini, yayalara yeşil ışık yanmasına rağmen oğlu … dışında herhangi bir yayanın karşıdan karşıya geçmemesinin manidar olduğunu, ayrıca kaza tespit tutanağında beyanların çelişkili olduğu ifade edildikten sonra sürücünün hızını yaya geçidine yaklaşırken azaltmaması nedeniyle tali kusurlu olduğu görüşüne yer verildiğini, fakat buna ilişkin olarak aracın hasar durumu gibi herhangi bir delil ileri sürülmediğini, bu nedenle öncelikle sürücünün kazanın oluşumunda kusursuz olduğundan davanın reddini, kabul etmemekle birlikte sayın mahkemeniz aksi görüşte ise davacı annesinin elinden kurtulup yola fırlayan davacı …’ın kusur oranı da dikkate alınarak sürücünün az kusurlu olarak belirlenmesini talep ettiklerini, Yargıtay …Ceza Dairesi …E. … K. 10.10.2006 tarihli ilamının bu yönde olduğunu, Yargıtay kararlarında ”Manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme diğer taraf için de fakirleşme aracı” olarak görülmemesi gerektiğini, manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur durumu, sıfatı, işgal ettiği makam, diğer sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınması, bunun yanında da olaya göre değişebilecek hal ve şartların bulunacağının gözetilmesi, sonuçta takdir hakkının tüm bu unsurlar nazara alınarak kullanılması gereğinin de unutulmaması gerektiğini, Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hak ve nisfetle hüküm verileceği de Medeni Kanunun 4.maddesinin amir hükmüdür.”hükümleri öngörüldüğünü, davacı küçüğün annesinin elinden kurtulup yola fırlayarak kusurlu davrandığını, müvekkilinin ise aşırı hızla gittiğine dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediğini, bu nedenle davacıların talep ettiği manevi tazminat miktarının yukarıdaki kriterlere aykırı ve fahiş olduğunu, bu nedenle davacı küçüğün kusurlu davranışının trafik kazasına neden olduğu göz önüne alınarak öncelikle maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise davacı küçüğün kusur oranı göz önüne alınarak maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin maliki olduğu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olduğundan talep edilen bedelin öncelikle diğer davalı ….den talep edilmesi gerektiğini beyan ederek davaya konu kazanın oluşumunda davacı küçük …’ın kusuru olduğundan öncelikle davanın reddine, aksi takdirde davacı küçüğün kusur oranının belirlenmesi ve talep edilen maddi ve manevi tazminatın kusur nispetinde indirilmesini; vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacılara tahmilini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı küçük…’ in maluliyeti nedeni ile davacılar maddi ( davacı … ) ve manevi ( davacılar ) zararın tazminini istemiştir.
Davalı taraf genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeni ile davacı … tarafından sigorta şirketinden, işleten ve şoförden istenen maddi zararın tazmini ve …’ in maluliyeti sonucu davacılar tarafından ayrı ayrı olmak üzere uğranılan manevi zararın işleten ile şoförden tazminine ilişkindir.
İspat kurallarına dikkat edilmiştir.
Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan maluliyet- kusur- aktüer bilirkişilerden bilirkişi raporları alınmıştır (Bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan 20/06/2016 tarihli bilirkişi kök raporu ve 19/12/2016 tarihli bilirkişi ek raporu).
Davacı küçük kazada yaya olan … 23.09.2001 doğumludur. Kaza 24.04.2013 tarihinde vuku bulmuştur. … plakalı araç; davalı …’ nın sürücüsü olduğu, davalı …’ nin işleten malik olduğu, davalı … Şirketine sigortalı araçtır.
Dosya kapsamından trafik kazasının önlenebilir trafik kazası olduğu, … plakalı araç sürücüsünün yaya geçidine yeşil ışıkta girdiği, yakın mesafeden önüne koşan çocuğa karşı ilk geçiş hakkına sahip olduğu, aracın yolda bırakılan fren izine göre hesaplanan 71 km/ sa hızında olduğu, aracın yaya geçidine giriş hızının fazla olduğu ve bu yüksek hızın kazanın vukuunda ve özellikle çarpma şiddeti ile illiyetli olduğu bu nedenle kaza yapılmasına % 30 oranında kusur ile kazaya sebebiyet verildiği, davacı kazada yaralanan küçük …’ in yaşı gereği yayalar için kırmızı ışık yanarken yola girilmeyeceğini bilecek durumda olduğu anlaşılmakla % 70 oranında kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.
Davacı …’ in kaza sonucu; % 78 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği yani iş görememezliğinin- maluliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Maddi tazminat açısından; davacı vekilince maluliyet nedeni ile maddi tazminata ilişkin dava 07.03.2017 tarihinde ıslah ile 182.078,63 TL ye arttırılmıştır. Davacı …’ in 23.09.2001 doğumlu olduğu, davalı … şirketinin poliçe limiti ile dava tarihinden itibaren sorumlu olduğu, davalı işleten ve sürücünün KTK gereği olay tarihinden itibaren sorumlu olduğu, kişinin işlemiş ve işleyecek aktif- pasif kazanç hesabının değerlendirilmesi ve sonucu olarak davalılardan temerrütten itibaren yasal faiz isteyebileceği dikkate alınmıştır. Davacının kaza nedeni ile hüküm kurmaya elverişli açık ve net denetlenen bilirkişi heyetinden alınan rapor gereği ve ıslah da dikkate alınarak maluliyeti nedeni ile hükümde belirlenen miktar kadar (davalı … şirketi açısından poliçe limitine dikkat edilerek) maluliyeti nedeni ile zararını davalılardan talep edebileceği anlaşılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacı …’ in kusur durumuna da dikkat edilerek hesaplanan hükümde belirlenen maddi zarar miktarının davalılar tarafından tazmininin gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat açısından; davacı küçük …’ in dava konusu olan trafik kazasında; yaya olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda % 70 kusurlu sayılması gerektiği; davalıların da yine yukarıda izah olunduğu üzere % 30 kusurlu sayılması gerektiği hususuna dikkat edilmiştir. Davalı araç işletenin ve sürücünün belirlenen kusurları gereğince TBK ve KTK gereğince işleten sıfatı ile manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı … şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı ayrıca manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Manevi tazminat açısından yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sigorta şirketi dışındaki kusur oranı ile sorumlu olan sürücü ve araç işleten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sorumludur. Davacı …’ in kaza sonucu % 78 oranında meslekte kazanma gücünden sürekli kayba uğradığı teknik rapordan anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişi mali sosyal durumuna, davacı …’ in yaşı ve kusur oranına dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller yaş küçüklüğü, maluliyet oranı, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davacı …’ in gerçek kişi davalılardan istemiş olduğu 30.000,00 TL manevi tazminatın günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olaydaki % 70 kusuru nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ve kusurlu tarafın ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının ve tarafların kusur durumları- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacı …’ in yaşı cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalıların sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, davalıların yüzdesel % 30 kusuru, davacı tarafın durumu dikkate alındığında yüzdesel % 70 kusuru nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacıyı malul ettiği bu kusurlu davranışların aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Yapılan yargılama sonucu ile tahkikatın tamam olduğu, eksikliğin bulunmadığı anlaşılmış; yargılamanın ceza yargılaması olmadığı, hukuk yargılaması olduğuna dikkat edilerek yargılamanın uzamaması için makul sürede yargılanma hakkı gereği ile tarafların iş bu davaya ilişkin olarak dilekçeler aşamasında beyanda bulundukları ve delil sundukları görülmüş, dilekçeler aşaması ve delil sunma sürelerinin de geçmiş olması sonucu iddia ve savunma hakkının kullanıldığı değerlendirilerek davalının fiilinin ve sorumluluğunun sabit olduğu anlaşıldığından usul ekonomisi de gözetilerek sözlü yargılama ve hüküm verilmek üzere son söz sorulmuş, hüküm verilmeden önce davacının ve davalının son sözleri alınmıştır. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekle haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir. Yukarıda geniş bir şekilde izah edilen manevi tazminata ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde, çocuk …’ in kusur oranının yüksekliği dikkate alındığında, tarafların mali sosyal durumu gözetildiğinde, manevi tazminatın amacı dikkate alındığında, ayrıca medeni hukuk gereği davacı ana ve babanın ebeveynlik hak ve yükümlülükleri de bulunduğu hususuna dikkat edilerek davacı ebeveynler anne … ve baba …’ ın manevi tazminata hak kazanamayacağına kanaat getirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile;
a) Davacı …’ın maddi tazminat davasının asıl tazminat yönünden tam kabulü ile; 182.078,63 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … olay tarihi olan 24/04/2013 tarihinden itibaren davalı …’den dava tarihi olan 09/11/2013 tairinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …’a verilmesine, davalı … yönünden fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine,
b) Davacı … ve …’ın manevi tazminat davasının reddine,
c) Davacı …’ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine; 5.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den olay tarihi olan 24/04/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- 6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 12.779,34 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 717,30 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 3.200,00 TL olmak üzere toplam 3.917,30 TL harçtan mahsubu ile Hazine ‘ ye gelir kaydına, bakiye 8.862,04 TL daha harcın (…davalılardan ….’nin bu miktarın 8.520,49 TL’sinden müşterek ve müteselsil sorumlu olması kaydı ile…) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen peşin harç ve ıslah harcı toplamı olan 3.917,30 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olan 2.199,15 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.785,16 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince maddi tazminat yönünden belirlenen 16.874,72 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ a verilmesine,
5- A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ a ödenmesine,
6- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen manevi tazminat yönünden belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar … ve …’ye ödenmesine,
7- İşbu dava nedeni ile Davalılar … ve … tarafından yapılan 66,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 12,34 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
8- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin, davalı … vekili, davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır