Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/863 E. 2019/959 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/863 Esas
KARAR NO : 2019/959

DAVA : İstirdat (TTK 792)
DAVA TARİHİ : 24/09/2013
KARAR :KABUL
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan TTK m. 792′ den kaynaklanan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkiline ait … adresinde bulunan iş yerinde 28/06/2013 tarihinde, kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen hırsızlık neticesinde müvekkilinin hamili olduğu yüzlerce çek, bono ve teminat mektubu çalındığını, dava konusu çeklerde bu çalınan çekler arasında yer aldığını, bunun üzerine K.Çekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldığını, dava konusu çeklerin çalıntı olduğu konusunda bankalara yazı gönderildiğini, ayrıca faktoring şirketlerine de işlem yapılmaması için uyarıldığını, aynı zamanda çalınan çekler hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Ve Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyaları ile çek iptali davaları açıldığını, bu arada çekleri iktisap ederken dikkat ve özeni göstermediğini, davalı çekleri 03/07/2013 tarihinde iktisap ettiğini, oysa davalıya 01/07/2013 tarihinde faks ile çeklerin çalındığını bildirildiğini, buna göre çekleri temlik almaması gerektiğini, araştırma yapmış olsa savcılık yazısından haberdar olabileceğini, bunun yanında alacağı tevsik ettiği iddia edilen faturanın muhatabı olan “… Şti” unvanlı şirket kurulmadığını ve vergi kaydı bulunmadığını, çeklerde ciranta olarak gözüken …Şti unvanlı bir şirket olmadığı gibi vergi kaydı da bulunmadığını, davalı araştırma yapmış olsaydı, bunları tespit edebileceğini, buna göre davalı … mevzuatına aykırı işlem yapıldığını, davalı fatura sureti temin temin ederek yasal yükümlülüğü yerine getirdiğini iddia edemeyeceğini, basiretli bir tacir olarak daha fazla özeni göstermesi gerektiğini, ayrıca davalı … sözleşmesine de aykırı hareket ettiğini ve Yargıtay yerleşik kurallarına göre de davalı ağır kusurlu olduğunu, açıklanan sebeplerle dava konusu çeklerin haciz ve icra takibine konu edilmemesi yönünden İhtiyati Tedbir kararı verilmesine, çeklerin istirdadına, davalıya borçlu bulunulmadığının tespitini, vekalet ücretinin ve mahkeme masrafının davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkili ile dava dışı …Şti arasında 03/07/2013 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirket yasal mevzuata uygun olarak fatura ile tevsik edilmiş bir alacağı, ticari bir ilişki çerçevesinde doğduğunu gösterir belgeleri kontrol ederek temlik aldığını, ödeme vasıtası olarak da; Keşideci … Şti olan … Bankası …Şubesi’ne ait …çek numaralı 11.01.2014 vade tarihli 11.895 TL bedelli çek, Keşideci … Şti olan … Bankası … Şubesi’ne ait … çek numaralı 18.01.2014 vade tarihli 25.000 TL bedelli çek, Keşideci … Şti olan … Bankası … Şubesi’ne ait … çek numaralı 31/10/2013 vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, Keşideci …A.Ş olan… Bankası … Şubesi’ne ait … çek numaralı 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek, Keşidecisi …Şti olan … Bankası … Şubesi’ne ait … çek numaralı 30/09/2013 vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, …bank… Şubesi’ne ait 18/01/2014 vade tarihli 8.920 TL bedelli çekler için teslim bordrosu düzenlenmiş ve çekler müvekkil şirkete teslim edildiğini, müvekkil şirket dava konusu çekleri gerek faktoring yasası gerekse de ticaret yasasına göre mevzuata uygun olarak iyi niyetli iktisap ettiğini, çalıntı olduğunu ancak çeklerin ibrazı suretiyle öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkil …Şti ile arasındaki faktoring sözleşmesini ihtarname ile derhal fesih edildiğini, çalıntı çekler konusunda davacı müvekkil şirkete ihbarda bulunmadığını, müvekkile gönderilen faks metnine rastlanmadığını, ayrıca bu belgenin hukuken ihbar niteliği taşımadığını, bunun yanında faturada ve çekte ciranta olarak gözüken şirketlerin ticaret sicil kayıtları mevcut olduğunu, …’dan teyit edilebileceğini, ayrıca müvekkil şirketin tüm işlemleri faktoring mevzuatına uygun olduğunu, BDDK denetimine tabi olduğunu, ciddi denetimlerden geçtiğini, kötü niyetli ve ağır kusurlu olmasının mümkün olmadığını, dava konusu çekler müvekkil şirket nezdinde bulunmadığını, açıklanan sebeplerle; ihtiyati tedbir talebinin reddine husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, istirdat davası şartlarının oluşmadığından davanın reddine, menfi tespit talebinin reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı … Şti; 1.Keşidecisi… A.Ş olan … Bankası … Şubesi’ne ait… hesap… çek numaralı 16.08.2013 keşide 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek, 2.Keşideci …AŞ olan …bank … Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide vade tarihli 8.920 TL bedelli çek, 3. Keşideci …Şti olan … Bankası …Şubesi’ne ait … hesap 4811026 çek numaralı 31/10/2013 keşide vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, 4. Keşideci … AŞ olan … Bankası … Şubesi’ne ait … hesap …çek numaralı 11.01.2014 keşide vade tarihli 11.895 TL bedelli çek açısından diğer davacı … AŞ; 5. Keşideci … AŞ olan … Bankası … Şubesi’ne ait …hesap… çek numaralı 18.01.2014 keşide vade tarihli 25.000 TL bedelli çek açısından TTK m. 792 gereğince çeklerin çalındığı iddiasında bulunarak istirdat talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar ile çekleri ticari ilişki çerçevesinde yasal olrak temin ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, TTK m. 792′ den kaynaklanan istirdada ilişkindir.
Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. TTK 792 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir.
*Bilirkişi …tarafından hazırlanan 11/06/2015 havale tarihli bilirkişi raporu (Taraf ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK. Mad 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye defterinde kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığını, Envanter Defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki gerekmediği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile taraf defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği HMK 222 hükmü gözetilerek takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davalı … A.Ş ile dava dışı …Şti arasında 03/07/2013 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, 08/04/2015 tarihli celse kararı doğrultusunda Faktoring Sözleşmesine konu fatura 07/06/2013 tarih, seri… sıra numaralı, Beton Santral açıklamalı , 152.700,00 TL bedelli fatura ve Dava konusu çekler, Çek Teslim Bordrosu ile Faktoring Sözleşmesi gereği, davalı … A.Ş’ne teslim edildiği teknik değerlendirmesi yapılmıştır.) incelenmiştir. *Bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 27/09/2016 havale tarihli 1. Ek raporu (Mahkemenin davacı yanın anlatımından hareketle, davalı yanın 6361 sayılı yasanın 9/3. Maddesi anlamında, bile bile davacı şirketler zarar verme kastıyla hareket ettiği yorumunu yapacak olursa, davanın kabul koşullarının oluştuğunu kabul etmek gerekeceğini, buna karşılık, mali incelemelere göre, davalı yanın aynı yasanın 9/2. Maddesi kapsamında, kendisi ile ilişkiye giren dava dışı şirketin sunduğu kambiyo senetleri ile onlarla ilişkili faturalar bağlamında inceleme yaptığı ve bu kapsamda, çekişmeli kambiyo senetlerini alırken yasaya uygun davrandığını mütalaa edecek olursa (bu alanda geniş ve çok teknik bir tartışma için Bkz:Şükrü Saraç: Yargıtay Kararları ışığında Factoring, ankara 2013, sh 267-275 arası yer bulan anlatım ve değerlendirmeler), bu seçenekte yücü Y.19. HD’sinin E.2003/4688-K.2004/4243 sayılı 12/04/2004 tarihli kararında faks çıktısının kanıt olamayacağı yönündeki içtihadı da ayrıca nazara alınarak, davalı yan savunmaları yönünde hüküm kurulması mümkün olabileceği teknik değerlendirmesi yapılmıştır.) incelenmiştir. *Bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 03/03/2017 tarihli 2. Ek raporu (2.Ek rapor sürecinde yapılan inceleme sonrasında ilk seçenek olarak, eğer Mahkemece davacı yanın anlatımından hareketle, davalı şirketin 6361 sayılı yasanın 9/3. Maddesi anlamında bile bile, davacı şirketlere zarar verme kastıyla hareket ettiği yorumunu yapacak olursa, davanın kabul koşullarının oluştuğunu kabul etmek gerekeceğini, bu meyanda, davacı yanın 1. Kök rapor’a itiraz sürecinde 19/10/2016 tarama tarihli olarak sunduğu dilekçede ek olarak yer bulan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Ve… K. Nolu kararındaki ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. İle … K. Sayılı kararındaki prensiplerin somut çekişmeye uygulanması imkanının olup olmadığını da Mahkemenin takdirinde olduğunu, buna karşılık 1. Ek rapor’da da bir ikinci seçenek olarak yer verildiği gibi 1. Ek rapor’da yer bulan ve mali müşavir bilirkişiden sadır incelemelere göre, davalı yanın aynı yasanın 9/2. Maddesi kapsamında, kendisi ile ilişkiye giren dava dışı şirketin sunduğu kambiyo senetleri ile onlarla ilişkili faturalar bağlamında inceleme yaptığı ve bu kapsamda, çekişmeli kambiyo senetlerini alırken yasaya uygun davrandığını mütalaa edecek olursa (bu alanda geniş ve çok teknik bir tartışma için bkz:Şükrü Saraç; Yargıtay kararları Işığında factoring, ankara 2013 sh.267-275 arası yer bulan anlatım tartırşma ve değerlendirmeler) bu seçenekte, bizzat davacı yanı nda bir suretini 1. Ek rapor’a itiraz sürecinde dosyaya sunduğu yüce Y.19. HD’sinin E. 200-468 K. 2004/4243 Sayılı 12/04/2004 tarihli kararında faks çıktısının kanıt olamayacağı yönündeki içtihadı da ayrıca nazara alınarak davalı yan savunmaları yönünde hüküm kurulması mümkün olabileceği teknik değerlendirmesi yapılmıştır.) incelenmiştir.
Dava konusu çeklerin hamilin rızası dışında elinden çıktığına dair Ankara … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … Esas- … Karar sayılı 19.04.2017 tarihli mahkumiyet kararı ( katılan davalı şirket ve Metin Mutlu ile şikayetçi … olup resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dava konusu çeklerle ilgili dava dışı …’ nun yargılandığı ve mahkumiyet cezası aldığı cezai dosya ) Ankara BAM … Ceza Dairesi’ nin … Esas- … Karar sayılı 30.04.2019 tarihli düzelterek başvurunun esastan reddi kararı neticesinde mahkumiyet hükümleri kesinleşmiştir.
İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı 08.09.2015 karar tarihli davacıları aynı olan farklı faktoring şirketine karşı açılmış olan ve aynı vakıaya yani hırsızlık olayına dayalı olan savunmaya dayanan istirdat davalarının kabulü kararının Yargıtay 11. HD 2017/ 2425 Esas- 2017/7242 Karar sayılı 13.12.2017 onama tarihli kararı ile onandığı görülmüştür. Yine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas- … Karar sayılı 07.06.2016 tarihli kararının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait işyerinde 28/06/2013 tarihinde gerçekleştirilen hırsızlık sonucunda müvekkilinin hamili bulunduğu çok sayıda çek, bono ve teminat mektubunun çalındığı ve çeklerin davalı tarafından temlik alındığından bahisle, dava konusu çeklerin istirdadına karar verilmesini talep etmiş, davalı … şirketi de düzgün ciro silsilesi ile çeklerin müvekkili şirket tarafından iktisap edildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtları incelenmiştir. Bilirkişi raporları alınmıştır. Bilirkişi raporlarının hükme elverişliliğini denetleme yetkisi, hukuken taktir yetkisi ve dosyanın bir kül olarak delillerin kümülatif olarak değerlendirilmesi yetkisi Mahkememizde bulunmakla TTK m. 792 kapsamında çekişme konusu çeklerin çalındığı ve davalının iktisapta ağır kusurlu bulunduğu iyi niyetli sayılamayacağı taktir edilmiş davacının davasını ispatladığına kanaat getirilmiştir. Şöyle ki: dava konusu çeklerin alınan çekler hesabından çıkartılıp aynı hesap adı altında çalınan çekler hesabına aktarıldığı ve çalınan çeklerin de müşteri bazında izlendiği saptanmıştır. Davanın konusu çeklerin alındığı şirketlerle olan ticari ilişki bakımından da; dava dışı şirketlerden çeklerin usule uygun olarak teslim alındığı ve adı geçen şirkete alacak kayıt edilip, bilhare çalınan çekler hesabına aktarıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu çeklerin davalı şirketle dava dışı şirket arasında imzalanan faktoring sözleşmeleri kapsamında davalı şirket tarafından teslim alındığı, buna göre faktoring sözleşmeleri imzalandığı, dava dışı şirket adına düzenlenmiş fatura alacağının davalı şirkete teslim edilip çek çıkış bordrosu ile davalı şirkete verildiği anlaşılmıştır. Finansal kurumlar birliğinin gönderdiği 11/8/2014 tarihli yazıda faktoring derneği tarafından 02/07/2013 tarihinde derneğin internet adresinde dava konusu çeklerin bir listesi ve ilgili polis tutanağının dernek üyelerine bilgi verilmek üzere e-mail aracılığı ile gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesine uygun şekilde, dava konusu çekleri iktisap etmek zorundadır yine BDDK nın 8/7/2010 tarihli genelgesinde de faktoring işlemine konu ticari alacak ve faturanın veya benzeri belgelerin sahte olup olmadığının, tespitinin faktoring şirketlerinin sorumluluğunda bulunduğu ifade edilmiştir. Keza 02/7/2013 tarihinde de davalıya e-mail yolu ile bildirimde bulunulup çek listesinin gönderildiği de anlaşılmaktadır. Yine halen yürürlükten kaldırılmış bulunan 2006 tarihli ilgili yönetmeliğin 22/2 maddesinde de fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakların temlik alınamayacağı hüküm altına alınmış ve bu hüküm 6361 sayılı yasada da benimsenerek ayrıca faktoring şirketlerinin yukarıda belirtildiği şekilde Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde temlik alabileceği ifade edilmiştir. Öte yandan 28/06/2013 tarihinde gerçekleşen hırsızlık nedeniyle Küçükçekmece Cum. Başsavcılığı nezdinde … soruşturma sayısı ile yürütülmekte olan bir soruşturmanın da bulunduğu ve bu kapsamda çalıntı çeklerle ilgili banka şubelerine de yazı gönderildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca çeklerin çalındığına dair mezkur ceza dosyasının kesinleştiği de görülmektedir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; Mahkememizce, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamil olan davalı … Şirketinin iktisapta ağır kusurunun bulunduğu, kesinleşen ceza dosyası gereğince de davacı tarafından çeklerin çalındığının ispatlandığı anlaşılmıştır. Açıklanan bu durum karşısında TTK’ nın 792. maddesinde ifade edilen çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamilin iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmış kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Çekişme konusu TTK m. 792 kapsamında istirdadı gereken çekler şunlardır:
Davacı … Şti; (27.939,00 TL dava değeri )
1. Keşidecisi … A.Ş olan … Bankası … Şubesi’ne ait… hesap … çek numaralı 16.08.2013 keşide 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek,
2. Keşideci … AŞ olan…bank…Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide vade tarihli 8.920 TL bedelli çek,
3. Keşideci …Şti olan … Bankası … Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/10/2013 keşide vade tarihli 5.000 TL bedelli çek,
4. Keşideci … AŞ olan … Bankası …Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 11.01.2014 keşide vade tarihli 11.895 TL bedelli çek,
Davacı …AŞ; (25.000,00 TL dava değeri)
5. Keşideci … AŞ olan … Bankası …Şubesi’ne ait… hesap … çek numaralı 18.01.2014 keşide vade tarihli 25.000 TL bedelli çek.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, TTK 792 gereğince dava konusu yapılan çeklerin davalıdan istirdadına, ( Çekişme konusu TTK m. 792 kapsamında istirdadı gereken çekler şunlardır: Davacı … Şti açısından; (27.939,00 TL dava değeri ) 1. Keşidecisi … A.Ş olan … Bankası … Şubesi’ne ait… hesap … çek numaralı 16.08.2013 keşide 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek, 2. Keşideci … AŞ olan …bank … Şubesi’ne ait …hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide vade tarihli 8.920 TL bedelli çek, 3. Keşideci …Şti olan … Bankası … Şubesi’ne ait … hesap… çek numaralı 31/10/2013 keşide vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, 4. Keşideci … AŞ olan … Bankası …Şubesi’ne ait … hesap… çek numaralı 11.01.2014 keşide vade tarihli 11.895 TL bedelli çek, Davacı …AŞ açısından; (25.000,00 TL dava değeri) 5. Keşideci … AŞ olan…Bankası …Şubesi’ne ait …hesap … çek numaralı 18.01.2014 keşide vade tarihli 25.000 TL bedelli çek.)
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 3.616,26 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 988,75 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.627,51 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 988,75 TL harcın davalıdan tahsili ile ihtiyari dava arkadaşlığı gözetilerek Davacı … Ştine (27.939,00 TL dava değeri ) 521,82 TL sinin Davacı …AŞne (25.000,00 TL dava değeri) 466,93 TL sinin ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.769,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davalıdan tahsili ile ihtiyari dava arkadaşlığı gözetilerek Davacı … Ştine (27.939,00 TL dava değeri ) 933,60 TL sinin Davacı …AŞne (25.000,00 TL dava değeri) 835,40 TL sinin ödenmesine,
4-Davacı … Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.352,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı … Şti’ ne verilmesine,
5-Davacı …AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …AŞ ‘ ne verilmesine,
6-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır