Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/819 E. 2019/255 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/819 Esas
KARAR NO : 2019/255
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 06.05.2013 ( Mahkememize kayıt tarihi: 17/09/2014 )
KARAR :KISMEN KABUL – KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 13/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 25/07/2009 tarihinde Küçükçekmece yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucunda davalı … adına kayıtlı olan … plakalı aracın sürücüsünün 8/8 kusuru sonucunda müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca çarpması ile daimi malul olacak şekilde ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazada kusurlu araca ait 24/07/2009/2010 tarihleri arasında geçerli …nezdinde tanzim edildiğini, trafik sigorta poliçesinin mevcut olduğunu, müvekkilinin tedavi sürecinin halen devam etmekte olduğunu, bir dizi ameliyat geçirdiğini, kaza tarihinden bu yana çalışamamakta olduğunu, müvekkilinin kaza sırasında kolunun kırıldığını, tam kırığın olduğu yerde bir kist tespit edildiğini ve bunun kanser etkisi taşıdığının tespit edildiğini, bu durum sebebiyle müvekkilinin birden çok defa ameliyat olmak zorunda kaldığını, davalı …ne davadan önce başvurulduğunu, ve davalıdan 44.687,00 TL tahsil edildiğini, davalı … aktüer hesabına asgari ücreti baz aldığını, beyan ederek davalı … için borca yetecek oranda uyap sisteminden tespit edilecek varsa adına kayıtlı araç, menkul, g.menkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasının kararı verilmesini, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden işleyecek %27 ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek %27 ticari avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalı …’dan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; ödemenin yapıldığını, davacının tüm zararı karşılandığını, davanın reddinin gerektiğini, davacının başvurusu neticesinde kişide meydana gelen %18 vücut fonksiyon kaybı maluliyet oranı dikkate alınarak aktüer incelemesi yapıldığını, 44.687,35 TL maluliyet tazminatı hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı halde aleyhlerine dava açıldığını, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, zira SGK tarafından ödenen meblağın müvekkili şirkete rücu edildiğini, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmediğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, teminatın tek hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96. Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, kazanç kaybının poliçe teminatına girmemekte olduğunu, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu, davacı tarafın sigortalılarının kusurunu ve zararını usulden ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketinin 105.312,65 TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyan ederek davacı tarafa ödeme yapılmış olduğundan aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, maluliyet oranının tespiti açısından adli tıp kurumundan rapor alınmasını, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmasını, olmaz ise asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının trafik kazası sebebi ile uğradığı maddi zararlarını aracın sigortacısının …’den aldığını, davacının halen iyileşmediğini, tedavisinin devam ettiğini iddia ettiğini, öncelikle bahse konu lezyonların bu kaza sebebi ile ortaya çıkıp çıkmadığının dahi belirli olmadığını, şoförlük mesleğini yapamayacağından bahseden davacının sadece sürücü belgesinin olması onunu şoförlük mesleğini meslek edindiği anlamına gelemeyeceğini, davacının gerçek gelirinin aylık 2.500,00 TL olduğunu da ispatlaması gerektiğini, davacının %27’lik ticari avns faizi isteminin de tamamen fahiş olup bu tür davalarda yıllık %9 yasal faiz oranı uygulandığını, davacı müvekkilinin mal varlığına da tedbir talep ettiğini, bu davanın neticesini belli edecek bir tedbir talebi olduğunu beyan ederek davanın öncelikle zaman aşımı sebebi ile reddine karar verilmesini, davanın yukarıda açıkladıkları diğer sebeplerle reddi ile tüm masraflarla ücreti vekaletin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, 25.07.2009 tarihli trafik kazası neticesinde yaralanması/ maluliyeti nedeniyle davalı tarafın kusurlu olduğundan bahisle araç işleten ile trafik sigortacısından maddi tazminat ve işletenden- sürücüden manevi tazminat talep etmişlerdir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, yaralanma/ maluliyet sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
Dava haksız fiil olan trafik kazasına ilişkin olup; haksız fiilin unsurları haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olup bu unsurlar kümülatif yani birlikte aranır. Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. İşleten KTK gereği istisnai haller ( zarar görenin ağır kusuru vb. ) dışında kusursuz sorumludur, sürücü kusurunun sonuçlarından sorumludur ve sigorta şirketi araç sigorta sözleşmesi gereği üçüncü kişilere karşı kusura bağlı haksız fiilden sorumludur.
Dava konusu maddi zararın varlığına ilişkin 25.05.2017 tarihinde ATK Genel Kurul’ dan alınan maluliyete ilişkin raporda davacının sürekli- kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, dava konusu trafik kazası nedeni ile kaza tarihi olan 25.07.2009 tarihinden itibaren 4 aya kadar geçici maluliyetin yani iyileşme sürecinin bulunduğu teknik olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiler … ve…’ın 30/10/2018 tarihli bilirkişi özel ve teknik raporu ( Davalı şirkete ZMMS poliçesi sigortalı … plakalı aracın davalı …’un olayda %100 kusurlu olduğunu, davacı sürücünün …’ın olayın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, davacıya yapılan ödemeyle davacının maddi zararının fazlasıyla karşılandığından davacının talep edebileceği maddi zararının kalmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. ) incelenmiştir.
Tarafların nüfus kayıtları ve mali sosyal durum araştırma raporları dosya arasına alınmıştır ve incelenmiştir.
Dava konusu 25.07.2009 tarihli kazada, davalı …’ un … plakalı aracı ile doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaparak ani bir şekilde şeride tecavüz etmek suretiyle davacının otomobiline bu kusurlu fiili ile çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet vermek bu şekilde KTK 53/ a, 67/ a, 84/ g maddeleri hükümlerine aykırı davranmak suretiyle dava konusu trafik kazasında % 100 kusurlu olduğu dosya arasına alınan bilirkişi raporundan anlaşılmakta ve kusur durumuna dair kanunen kanaat getirilmektedir. Davacı tarafın, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden kusurunun bulunmadığına kanaat getirilmiştir.
Davacı tarafın dava konusu kaza nedeni ile geçici maluliyetinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği teknik olarak ATK Genel Kurulu tarafından değerlendirilmiştir.
Davacının nihai ve geçici iş görmemezlik zararının 3.380 TL olduğu ancak bu tutarın davacının dava dilekçesinde de ikrar olunduğu şekilde 05.03.2013 tarihinde 44.687,00 TL olarak karşılandığı ( güncel değeri 67.440,64TL ) dosya kapsamına sunulu belgelerden anlaşılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum karşısında davacı lehine maddi tazminata hükmolunmamıştır
Manevi tazminat açısından; davacının yaralanma ve maluliyeti nedeniyle maddi zararının da bulunduğu anlaşılmakla, davacının dava konusu trafik kazasında yaralandığı- malul olduğu, dava konusu olan trafik kazasında; sürücü olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda kusursuz bulunduğu, davalı taraf …’ un tam ve % 100 kusurlu bulunduğu ve sorumluluk açısından tam sorumlu olduğu hususuna dikkat edilmiştir. Belirlenen kusur gereğince TBK ve KTK gereğince davalı taraf sürücünün manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının kaza sonucunda yaralanmasının bulunduğu, dosya kapsamına sunulan hastane kayıtlarından ve maluliyet raporu gereği anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişilerin mali sosyal durumuna, davacının yaşına, yaralanma ve maluliyetin oranına göre maddi zararının varlığına ve yaralanan malul kalan davacının kusursuz sürücü olması durumuna dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller tarafların yaşı, davacının maluliyet oranı, maluliyet ve yaralanmanın vereceği elem – acı – keder, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davalı tarafın mali sosyal durumu da gözetilmiştir. Davacı tarafın gerçek kişi davalıdan istemiş olduğu manevi tazminat tutarlarının günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olayda yaralananın kusursuz sürücü olması nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin aile içi durumu sosyal durumu, yaralanan malul kalanın yaşı, davalı …’ nın /kusurlu tarafın kusur oranının tam olması, ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının kusur durumu- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacının yaşı- cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı tarafın kusur oranına göre sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın kısmen kabul edilerek davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacının yaralanması ve malul kalmasına neden olduğu bu kusurlu davranışın aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca) dikkate alınarak davacı taraf yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekte olup, talep, haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerektiği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddine; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline davacı tarafa verilmesine fazla talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 1.024,65 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 187,90 TL ile harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 836,80 TL daha harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 187,90 TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.909,50 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 572,90 TL sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- İşbu dava nedeni ile davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 70,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, bakiye kısmının davalı … üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T deki esaslara göre ve 6100 S. HMK gereğince reddedilen manevi tazminat üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
7- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.A.T deki esaslara göre ve 6100 S. HMK gereğince maddi tazminat üzerinden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve Davalı … vekilinin Yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır