Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/809 E. 2020/270 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/809 Esas
KARAR NO : 2020/270

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/04/2013
KARAR :KISMEN KABUL – KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı …’in maliki olduğu ve müvekkili şirkete … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı araç 20/01/2010 yaramalı trafik kazasına karıştığını, sigortalı aracı ehliyetnamesi bulunmayan … kullandığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, bu kaza neticesinde …’ın %16 oranında daimi sakat kaldığını, ve …’a müvekkili şirket tarafından 55.862,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, açıklanan sebeplerle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında maluliyet tazminatı ödeyen müvekkili şirketin rücu hakkının doğmuş olmasını ve işbu rücu hakkından doğan alacağının rücuen tazmin ve tahsili amacı ile huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, olayın mahiyetinin kusur durumları ve alacak miktarı kapsamında olaya sebebiyet veren… plakalı aracın 3. kişilere devredilip ilamın infazının sonuçsuz kalması muhtemel bulunduğundan ve müvekkili şirketin Sigorta Kanununa uygun olarak… Müsteşarlığını lehine trilyonlarla ifade edebilecek miktarda ipoteği mevcut bulunduğundan teminatsız olarak… plakalı aracın trafik kaydına HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasını talep etmek gerektiğini beyan ederek davalarının kabulünü, 55.862,00 TL rücuen tazminat alacağının 15/03/2013 tarihinden itibaren avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini,… plakalı aracın trafik kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin babası aleyhine açılan davada, davacı vekili müvekkil ve diğer davalıları davaya dahil ederek davaya devam ettiğini, Müvekkilinin babasının müteveffa … 26.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, Müvekkili muris …’in sağ iken malvarlığını aşacak şekilde borç altına girmesini ve borçları da ödeme gücü bulunmaması nedeniyle Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi … E. … K. 02.02.2015 tarihli verilen karar ile yasal süresi içerisinde mirası reddettiğini, müvekkilin bu davada husumet ehliyeti bulunmadığını, bilindiği üzere dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine ait olduğunu, bir hakkın sahibinin kim olduğunu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğunu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) veya bir hakkın elde edilmesi amacıyla kime karşı dava edileceği (o davada davalı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirleneceğini, bir davanın davacısının veya davalısının o dava yönünden davacı veya davalı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceğini ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanı olduğunu, Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişki olduğunu, davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye ait olduğunu, bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirleneceğini beyan ederek öncelikle müvekkili aleyhine devam edilen davada HMK 167 gereğince davanın tefrik edilmesini, haksız ve hukuka aykırı ve fahiş talepler içeren davanın reddini, mahkeme masrafları, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılansonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, sigortalısı olan… plakalı araç işleteni ölen davalı … aleyhine, 20.01.2010 tarihli trafik kazası sonucunda dava dışı yaya …’ a ödeme yapmak durumunda kaldığı 55.862,00 TL maddi tazminat bedelinin davalının işleteni olduğu araç sürücüsünün kusuru nedeni ile ödeme tarihi olan 15.03.2013 tarihinden itibaren rücuen tazminini istemiştir.
Davalı taraf genel mahiyette sorumlu olmadıklarından bahisle ileri sürülen vakıaları inkarla davanın reddini savunmuştur. Davalı … yargılama esnasında vefat etmekle mirasçıları davaya dahil edilmiştir. … Noterliği’nin 31/12/2014 tarih ve… yevmiye numaralı mirasçılık belgesi incelenmiştir. Davalılardan …, …, …’ un mirası reddettiklerine dair sulh hukuk mahkemelerinden kararlar dosya arasına alınmıştır. Diğer davalı mirasçısı olan …’ in mirası reddetmediği anlaşılmakla malvarlığına ilişkin iş bu davada elbirliği mülkiyeti gereği mirasın tamamından hakları ve borçları ile sorumlu olduğu yasal ilkesine dikkat edilmiş yargılamaya davalı … aleyhine devam edilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ve ödenen maddi tazminatın kusurlu işleten tarafa rücusuna ilişkindir.
Davacı … sözleşme sorumluluğu (sözleşme) kapsamında, davalı taraf ile araç sigorta sözleşmesi akdetmekle, incelenen sözleşme hükümleri gereğince; işletenin yasa (KTK) gereğince kusursuz sorumlu olması karşısında; kusurlu sorumlu ( TBK ) olan sürücünün kusuruna isabet eden oranda, işleten sigorta şirketine zarar gören dava dışı kişiye ödenen maddi tazminattan sorumludur. Davacı, sigortalısı olan… plakalı aracın karıştığı 20.01.2010 tarihli trafik kazası sonucunda dava dışı yaya …’ a ödeme yapmak durumunda kaldığı 55.862,00 TL maddi tazminat bedelinin davalının işleteni olduğu araç sürücüsünün kusuru oranına isabet eden oranda ödeme tarihi olan 15.03.2013 tarihinden ( rücu hakkının doğduğu tarih olmakla) itibaren yasal faiz ( Davalı taraf gerçek kişi olup, araç da ticari değildir. Bu nedenle davacının avans faizi istemi mümkün değildir.) ile isteyebilir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan kusur ve hasara dair özel ve teknik değerlendirmeyi içeren bilirkişi raporları alınmıştır. Adli Tıp Kurumu’ ndan alınan 10/01/2019 tarihli kusur raporuna ve aktüer bilirkişi raporuna ( Hakimce yasa gereğince miras hukukuna göre hukuki değerlendirme yapılmıştır. ) itibar edilmiştir. Bilirkişi aktüer hesap uzmanı…’nın 30/09/2019 havale tarihli raporu incelenmiştir. 20.01.2010 tarihli olay yeri basit krokisinde kaza mahallinin …Sokağı yanında bulunan Pazar yeri olarak işaretlendiği, Pazar Yerinde park halinde minibüsün bulunduğu minibüsün arkasında çarpma noktasının işaretlendiği görülmüştür. 21.07.2010 tarihli keşfe binaen tanzim edilen 02.08.2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli kaza yeri krokisinde olay mahallinin …Pazar Yeri boş alan olarak belirtildiği görülmüştür…. plakalı araç sürücüsü (davalı … iş bu davada davalı işleten …’ in mirasçısı sıfatı ile sorumlu olup şahsen sürücü sıfatı ile sorumlu olduğu dava bulunmamaktadır ancak işleten KTK gereği kendi ve sürücünün kusuruna isabet eden oranda aracın işletilmesinden sorumludur.) … ifadesinde “…ben ehliyet kursuna gidiyordum ve ehliyet sınavını kazanmıştım. Cumartesi günü de direksiyon sınavım vardı. … Blokları pazar yerinde direksiyon çalışmak için aracı dedemden… plaka sayılı aracı aldım. Direksiyon koltuğuna geçtim. Aracı hareket ettirdim. Birkaç sefer manevra yaptım. Bu esnada Pazar yerinde park halindeki bir aracın arkasından ismini polis merkezinde öğrendiğim … isimli şahıs birden önüme fırladı. Ben panikleyerek duramadım ve şahsa hafif şekilde dokundum. Bayan yere düştü…” şeklinde ifade vermiştir. Dava dışı yaya … ifadesinde “… sitesine geldiğimde… Alışveriş merkezinin hemen yanında bulunan pazar yeri olarak da bilinen boş araziden geçerek …içindeki alışveriş merkezine doğru yürüyordum. Yanımda kimse yoktu. Geçmiş olduğum güzergah trafiğe kapalı alandır. Bu sıralar saat tahminen 14.15 gibiydi. Plakasını sonradan öğrendiğim… plakalı araç boş alanda geziniyordu. Ben de yürüyordum. Bana doğru gelip çarpacağını düşünmedim. Birden ne olduğunu anlamadan… plaka sayılı araç bana önden çarptı…” şeklinde ifade vermiştir. Davalı vefat eden işleten … ifadesinde “…Bugün yani 20.01.2010 günü saat 14.00 sıralarında torunum olan …’in sevk ve idaresindeki… plakalı oto ile … yerinde seyir halinde idik. Park halinde bulunan minibüsün yanından geçtiğimiz esnada ismini sonradan öğrendiğim … isimli şahıs aniden minibüsün ön tarafından yolumuza çıktı. Kızım kullanmış olduğu oto ile bu bayana çarptı…” şeklinde ifade vermiştir. Davalı vefat eden işleten … 21.07.2010 tarihli keşif tutanağındaki beyanında “Şu anda bulunduğumuz Pazar yerine aracı ben getirdim. …’in ehliyet sınavı olduğu için dur kalkları çalışacaktı. Arabayı …’e verdim. Daha kalkar kalkmaz park halindeki minibüsün arkasından müşteki çıktı ve çarpışma oldu…” demiştir. Bilirkişiler …, …, … tarafından Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen 14.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’in asli, yaya …’ın tali kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir. Bilirkişi … tarafından Nevşehir Sulh Ceza Mahkemesine sunulmak üzere 21.07.2010 tarihli keşfe binaen tanzim edilen 02.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen tali kusurlardan 47/1-D kusurunu işlediği, yaya …’ın kusur ihlalinin bulunmadığı kanaati belirtilmiştir. Bilirkişiler …, …, … tarafından Ankara …Sulh Ceza Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen 11.11.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’in asli kusurlu olduğu, yaya …’ın kusurunun olmadığı kanaati belirtilmiştir. Bilirkişiler …, …, … tarafından Sarıyer…Sulh Ceza Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen 18.05.2011 tarihli bilirkişi EK raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’in asli ve tek kusurlu olduğu, yaya …’ın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamı, mahkememiz dosyası ve ekli gönderilen belgeler, dava ve cevap dilekçeleri, kaza yeri basit krokisi, tüm beyanlar, iddianame, olay yeri basit krokisi, 13.01.2014 tarihli kesinleşme şerhi, Nevşehir …Sulh Ceza Mahkemesinin 10.01.2012 tarihli gerekçeli kararı, 21.07.2010 tarihli keşif ve keşfe binaen tanzim edilen 02.08.2010 tarihli bilirkişi raporu ve ekli basit kroki, 14.03.2011 tarihli bilirkişi raporu, 11.11.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 18.05.2011 tarihli bilirkişi ek raporu, dosya tümüyle incelendiğinde; 20.01.2010 günü saat 14.00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı otomobil ile… boş alanda yanında dedesi davalı … ile birlikte sürüş talimi yaptığı esnada boş alanın sağ kenarında park halinde bulunan bir aracın yanından önüne giren yaya …’a çarpmasıyla neticelenen dava konusu kaza meydana gelmiştir. Mevcut verilere göre; sürücü … sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında müteyakkız seyretmediği, önüne çıkan yaya nedeniyle zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmayıp tedbirsizce yaya’ya çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurludur. Yaya … olay mahallinde boş alanda hareket halinde olduğunu gördüğü aracın seyir durumunu yeterince kontrol etmeyip, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, korunma tedbirine başvurmadığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurludur. Davalı … meslekte ve sanatta acemi, sürücü belgesi olmayan torunu …’e aracını sürüş talimi yapmak üzere verdiği, sürücü …’in yanında bulunduğu sırada sürücünün hareket durumunu kontrol altında bulundurması, dikkatli, kontrollü ve ikazda bulunması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla meydana gelen kazanın oluşumunda kusurludur. Saptanan durum karşısında sürücü …’in %70 (yüzde yetmiş)oranında kusurlu olduğuna, yaya …’ın %20 (yüzde yirmi)oranında kusurlu olduğuna, davalı vefat eden işleten …’in %10(yüzde on) oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Dava dışı davacı tarafından ödemede bulunulan yayanın ATK 03.05.2017 tarihli maluliyet raporunda dava konusu trafik kazası nedeni ile sürekli iş görememezliğinin bulunmadığı, geçici iş görememezliğinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olacağı teknik olarak değerlendirildiği görülmekle dav dışı yayanın asgari ücret üzerinden hesaplanan geçici iş görememezlik maddi zararının 5.350,28TL olduğu hesaplanmış, davalı işletenin % 10 kusuru ile dava dışı sürücünün ( yargılama esnasında davalı vefat etmekle kanunen sürücü de mirasçı olarak davalı olmuş ancak işletenin KTK kanuni sorumluluğu çerçevesinde değerlendirme yapılmıştır.) % 70 kusuru toplamı olan % 80 orana tekabül eden 4.280,22 TL’ nin davacı tarafından davalıya rücu edilebileceği teknik olarak değerlendirilmiştir. El birliği mülkiyeti olan miras şirketinde diğer mirasçıların yukarıda izah olunduğu üzere mirası reddettiklerine dair karar sunmaları karşısında; mirası reddetmeyen davalı mirasçı … açısından yargılamaya devam edilmiş, işleten vefat eden …’ in sorumlu olduğu miktardan tüm hakları ve borçları ile birlikte tamamından ( Teknik raporda hukuken yanlış değerlendirme ile tazminat paylara bölünmüştür ancak miras payı oranında sorumluluk olamaz çünkü davalı tek mirası reddetmeyen mirasçıdır. Kaldı ki el birliği mülkiyetinde pay yoktur, borcun tamamından müşterek- müteselsil sorumluluk vardır.) sorumlu olduğu kanunen anlaşılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; yukarıdaki açıklamalar ile mevzuat gereği hesaplanan hükümde belirlenen miktarın davalı tarafından rücuen tazmininin gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile; 4.280,22 TL’nin davalı …’den 15/03/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline davacıya iadesine;Davalılar …, …, … yönünden miras reddedilmekle bu davalılar açısından davacının talebinin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 292,38 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 954,00 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 661,62 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine, mahsup edilen 954,00 TL harcın davalı …’ den tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.038,40 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 79,56 TL sinin davalı …’ den tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T deki esaslara göre ve 6100 S. HMK gereğince reddedilen miktar üzerinden belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ e verilmesine,
6- Diğer davalılar mirası reddetmekle dosya kapsamında sorumlu olmadıklarından aleyhlerine ve davacının mirasın reddinden sorumlu olmaması nedeni ile lehlerine yargılama giderlerine, vekalet ücretine ilişkin hüküm tesisine yer olmadığına,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı …’in yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır