Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/774 E. 2018/1052 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/632 Esas
KARAR NO : 2018/1070
DAVA :Ticaret Unvanının Çekirdek Kısmının Korunması
DAVA TARİHİ: 08/06/2016
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;1998 yılında kurularak unvanını markalaştıran müvekkili şirketin ve 1998 yılından bu yana denizcilik sektöründe forwarden olarak faaliyet gösterdiğini; davalı şirketin ise 2016 yılında kurularak aynı iş kolunda çalışmaya başladığını ve müvekkili şirketin unvanıyla benzer çekirdek unvanı kullanarak iltibasa meydan vermeye başladığını; her iki şirketin denizcilik sektöründe forwarden olarak ve konteyner taşımacılığında hizmet verdiğini hitap ettiği müşteri kitlesinin aynı olduğunu; bu ayniyetin üçüncü kişilerin kesilecek faturanın tarafını dahi karıştırmaya sebebiyet verdiğini; bu durumda adı geçen şirket unvanının, müvekkili şirketin sınai mülkiyet haklarından biri olan “ticari unvanı ile çekirdek kısmının iltibasa meydan verdiği ve bu durumun açık bir şekilde müvekkilinin ticaret unvanına açık bir tecavüz teşkil ettiğinin tartışmasız olduğunu iddia ederek müvekkili şirketin ticaret ünvanına tecavüz eder nitelikteki “esastrans” çekirdek unvanının davalı tarafından kullanılmasının önlenmesine, hükümsüzlüğünün tespiti ve sicilden terkinine, söz konusu unvanın kullanılması nedeniyle oluşan haksız rekabetin tespiti ve men’i ile haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı tarafın ticaret unvanının dava dilekçesinde belirtildiği üzere “…ŞTİ” değil “…ŞTİ” olduğunu; bu haliyle, doğru haliyle ticaret unvanları arasında görsel, işitsel ve anlamsal bakımdan benzerliğin bulunmadığının son derece açık bir şekilde anlaşıldığını; davacı tarafın, dava dilekçesinde tescilli markalarına atıf yaparak huzurdaki davanın dayandığı hukuki sebepler açısından çelişki yarattığını; marka hakkına tecavüzün varlığının iddia edilmesiyle ticaret unvanlarındaki benzerlik iddiası ile haksız rekabetin varlığının iddia edilmesinin birbirlerinden farklı konular olduğunu, davacı tarafın hangi hukuki sebebe dayandığını açıklaması gerektiğini; bununla birlikte her ne kadar huzurdaki dava kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmasa bile müvekkili şirket tarafından kullanılan “…” çekirdek unvanının davacı tarafın tescili markasına da tecavüz etmediğinin altını çizmek istediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı vekili müvekkili olan …Şti. ile davalı … Hizmetleri AŞ’ nin benzer çekirdek unvanı kullandığından bahisle iltibasa yol açtığı iddiası ile Esastrans çekirdek ünvanın haksız kullanılmasının önlenmesi, hükümsüzlüğünün tespiti, sicilden terkini, kullanım nedeni ile haksız rekabetin tespiti ve men’ i ile maddi durumun ortada kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette çekirdek unvanın benzer olmadığı bu nedenle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Taraf şirketlerin iştigal alanlarını, unvanlarını gösterir sicil dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, çekirdek unvan nedeniyle açılan ticaret unvanının korunmasına ilişkindir.
6100 Sayılı HMK gereğince dava konusu özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi …’ dan hüküm kurmaya elverişli denetime uygun belirli ve eksiklik bulunmayan hakimin taktir yetkisi kapsamına girmeyen, taktirin hakime bırakıldığı 20/04/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Ticaret unvanı, TTK 43., 46. maddelerde düzenlenen şirketin gayri maddi mallar üzerindeki ayırt edici ad ve işaretler kapsamında mutlak hakka sahip olduğu, şirketin manevi unsurlarındandır. Tacirin ticari işletmesiyle ilgili yaptığı işlemlerinde kullandığı isimdir. Taciri tanıtır, diğer tacirlerden ayırt eder. Her tacir ticaret unvanı kullanmaya ve ticari işletmesi ile ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline işletmenin açıldığı 15 gün içerisinde tescil ettirmeye mecburdur. Tescil edilen ticaret unvanı ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılmalıdır. Ticaret unvanı çekirdek ve ek kısımlardan meydana gelir asli unsur çekirdek olup ek kullanımı zorunlu (istisnalar saklı) değildir. Gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmayan, tacir ile ilgili üçüncü kişileri yanıltmayan çekirdek ve ek kısımları geçerlidir. Tescil edilmiş ticaret unvanı TTK 54 gereğince ve TTK 52 gereğince korunur. Kanuna aykırı kullanımlarda kullanımın önlenmesi talep edilebilir. Haksız kullanıldığı ileri sürülen unvan tescilli ise; tespit, önleme, ikinci sicilin silinmesi/ değiştirilmesi/ kaldırılması/ ayırt edici ek alınması, maddi durumun ortadan kaldırılması sonucu doğan maddi durumun ortadan kaldırılması amaçlı ilgili araçların ve malların imhası, maddi ve manevi tazminat, masrafı haksız olandan alınmak üzere gazetede yayınlanmasını talep edebilir. Dava konusu; davacı …Şti. ile davalı … Hizmetleri AŞ’ nin çekirdek unvanları değerlendirildiğinde; davacı… kelimesi incelendiğinde her bir harfin arasına nokta konularak yazıldığı, kelime east olarak değerlendirildiğinde İngilizce kelime olan kelimenin anlamının doğu olduğu , davalı … kelimesi incelendiğinde esasın Türkçe kelime anlamının ana, temel, öz, asıl anlamına geldiği anlaşılmaktadır. Saptanan ve hukuksal durum karşısında;(DAVACI: … – DAVALI: ESAS ), birbiri ile aynı olmayan/ farklı olan, yazılışları farklı olan, farklı anlamlara gelen çekirdek unvanlar arasında bağlantı bulunmayan çekirdek unvanların bulunduğu, yine taraf şirket türlerinin farklı olduğu ( DAVACI LTD. ŞTİ.- DAVAL: A.Ş.), şirket ticaret unvanlarının ve eklerin farklı olduğu, davacı tarafın deniz yolu ile yük nakliyat komisyonculuğu yaptığı, davalının hava yolu ile yük nakliyat komisyonculuğu yaptığı, bu nedenle davalı tarafından kendi ticaret unvanını kullanımının hukuka uygun olduğu, davacının davasında haklı bulunmadığına kanaat getirilerek davanın aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır