Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/733 E. 2020/179 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/733 Esas
KARAR NO : 2020/179

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/10/2008
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır davalı bankanın … Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkilinin banka müdürünün yakın alakasından dolayı sürekli müdür aracılığı ile bankadaki işlemlerini yürüttüğünü, bankanın teftiş gördüğü bir sırada müdürün müvekkiline “müfettişler banka hesaplarını inceliyorlar geçmiş tarihlerde havale gönderirken eksik imzalarınız var.” Diyerek müvekkilinin incelemediği geçmiş tarihe ait bir takım belgeleri imzalattığını, daha sonra banka müdürünün bankadaki hesap sahiplerinin yüklü miktarda parasını zimmetine geçirmesi olayının ortaya çıkması üzerine, bankadaki hesap hareketlerini inceleyen müvekkilinin kendi hesabından, biri kendisi yurt dışında olduğu tarih olmak üzere çeşitli tarihlerde yüklü miktarda para çekildiğini, ayrıca hesabına aktarılması için banka müdürüne tevdi ettiği ve müdürün de “bedeli hesabınıza aktarıldı” dediği 50.000,00 YTL değerindeki çekin bedelinin hesabına aktarılmadığını öğrendiğini, bunun üzerine müvekkilinin yurt dışında olduğu 18.12.2006 Tarihinde 40.500,00 YTL, 05.02.2008 Tarihinde 43.000,00 YTL ve 08.02.2008 Tarihinde 15.000,00 YTL olmak üzere toplam 98.500,00 YTL’nin bilgisi haricinde hesabından çekildiğini ve hesabına aktarılmak üzere banka müdürüne tevdi ettiği 30.05.2007 tarihli 50.000,00 YTL.lık çekin bedelinin de hesabına aktarılmadığını noter marifetiyle davalı bankaya bildirdiğini, bu ihtardan sonra davalı banka tarafından banka işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğinin bildirildiğini, müvekkilinin hesabından çekilmiş olan paralarla beraber, hesabına geçmesi gerekirken hesabına yatırılmayan çek bedelinin toplamı olan 148.500,00 YTL meblağın dava tarihine kadar işlemiş olan ticari faizleri olan 54.380,47 YTL ile birlikte toplam 202.880,47 YTL.yi dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte talep ettiklerini, şimdilik dava değerini 10.000,00 YTL. olarak gösterdiklerini ve fazlaya ilişkin talep ve haklarımızı saklı tuttuklarını, bu nedenlerle fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL. nın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26.04.2012 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ve maddi ve manevi her türlü alacak hakları saklı tutularak dava dilekçelerinde 10.000,00 TL olan asıl alacak miktarını 55.000,00 TL’ye çıkararak davayı ıslah ettiklerini, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı tutularak 55.000,00 TL ıslah taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı yanıt dilekçesinde özetle; davacının 18.12.2006 tarihinde 40.500,00-YTL, 05.02.2008 tarihinde 43.000,00-YTL, 08.02.2008 tarihinde 15.000,00-YTL’nin hesaplarından bilgisi olmadan çekildiğini, kendisine biri yurtdışında olduğu tarihe ait olmak üzere geçmiş tarihli belgeler imzalatıldığı, kredisinin teminatını teşkil etmek üzere banka müdürüne verdiği 30.05.2007 tarihli 50.000,00-YTL bedelli müşteri çekinin bedelinin ise hesabına aktarılmadığını iddia ettiğini, davacının davalı bankanın … şubesinden pek çok işlek kredi, taşıt kredisi, artı para kredisi kullandığını, davacının ilk olarak 01.09.2004 tarihinde … nolu hesabından işlek kredi kullandığını, 6-1 nolu işlek kredinin 08.09.2005 tarihinde … nolu işlek kredi ile… nolu işlek kredi ise 19.07.2006 tarihinde … hesap nolu işlek kredilerle temdit edildiğini, müşterinin itiraz ettiği 40.500,00-YTL ‘lık kredinin … nolu işlek krediden kullandırıldığını, 40.500,00-YTL’lik kredinin 18.12.2006 tarihinde müşterinin … nolu mevduat hesabına geçtikten sonra tediyesi yapıldığını, 18.12.2006 tarihinden sonra müşterinin itirazının oluğu 40.500,00-YTL’lik işlemin bağlı bulunduğu 22-1 hesap nolu işlek kredi hesabından pek çok hesap hareketi bulunduğunu, işlek kredinin bağlı bulunduğu hesabın aktif olarak kullanıldığını, … nolu hesabın 01.11.2007 tarihinde 76.443,00-YTL risk bakiyesi ile davacı …’in aynı gün İsmail Kocabey isimli akrabasına kullandırılan 78.000,00-YTL tutarındaki işlek krediden kullanılarak kapatıldığını, davacı … bankaya verdiği dilekçesinde …’in kredilerini kendisinin kullandığını belirttiğini, davacının 22-1 nolu işlek krediyi kredinin ilk kullanıldığı 18.12.2006 tarihinden sonra da aktif olarak kullanması ve 01.11.2007 tarihinde müşterinin bilgisi dâhilinde kapatılması, tutarın çekildiği 19466 nolu mevduat hesabının daha sonra da davacı tarafından aktif olarak kullanılması sebebiyle davacının 40.500,00-YTL tutarındaki ödemeden haberdar olmadığını ileri sürmesinin hayatın olağan akışına, dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davacının hem hesabını aktif olarak kullanarak hem de 2006 yılından beri bu tutarla ilgili itirazının olmaması, hesap kapaması yapmasına rağmen davayı açmasının kötü niyetini, şubede yaşan suiistimal olayını lehine kullanmaya çalıştığını gösterdiğini, davacının 22-1 nolu işlek kredisinin 01.11.2007 tarihinde kapatılmasının ardından aynı gün 22-2 nolu işlek kredinin açıldığını, 22-2 nolu işlek krediden davacının itiraz etmiş olduğu 05.02.2008 tarihinde 43.300,00-YTL, 08.02.2008 tarihinde 15.000,00-YTL kullandırıldığını, davacının itirazının bulunduğu 05.02.2008 tarihinde kullandırılan 43.300,00-YTL’lik krediye istinaden davacının … nolu mevduat hesabından 07.02.2008 ile 08.02.2008 tarihleri arasında 3 adette toplam 42.700,00-YTL tutarında ödemenin bizzat davacıya imzası karşılığı yapıldığını, davacı tarafından bu işlemlere yapılan itiraz üzerine dekontlar üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, davacının itirazının bulunduğu 08.02.2008 tarihinde kullandırılan 15.000,00-YTL nin müşterinin … nolu hesabına aktarıldığını, davacının ayrıca 30.05.2007 tarihli kendisinin cirosunun da bulunduğu müşteri çekini müvekkili banka müdürüne tevdi ettiğini, ancak çek bedelinin aktarılmadığı iddiasında bulunduğunu, davacının kredisinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkili bankaya pek çok kambiyo senedi tevdi ettiğini, ancak belirtilen miktar ve vadeli herhangi bir çek, senet tevdi edilmediğini, bankanın teminata ya da tahsile alınan çekleri, çek teslim bordrosu ile teslim aldığı, davacının iddialarının asılsız olduğunu, belirtilen miktar ve vadede çek teslim alınmadığını, tüm bu bilgiler ışığında bankaya verdiği dilekçe ile başkaları adına kullanılan kredilerin kendi finansmanını sağlamak amacı ile çekildiğini ifade etmesine rağmen, yapılan işlemlerden bilgisinin olmadığını, 2006 yılından beri işleyen hesap hareketlerinden bilgisi olmadığı şeklindeki iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dürüstlük kurallarıyla bağdaşmadığını, davacının bütün işlemleri bildiği ve yapılan işleme icazet verdiğini, sürekli işleyen bir hesapta, yaklaşık 2 yıl süreyle gerçekleşen birçok işlemin fark edilmemesi hayatın olağan akışına uymadığı gibi gerçeklerle de bağdaşmadığını, davacının davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle usul, yasaya aykırı haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, davacı tarafından davalı bankanın …Şubesine yatırıldığı iddia edilen paraların davacının bilgisi dışında hesabından çekilmesi ve tahsil amacı ile bankaya vermiş olduğu çekin hesabına intikal ettirilmemesi nedeni ile söz konusu bedellerin davalı bankadan tahsiline ilişkindir.
Tarafların göstermiş oldukları deliller ilgili yerlerden celp edilmiş, davacının davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarının tespit için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Mali Müşavir… ve Prof. Dr. … vermiş oldukları 10.05.2010 havale tarihli ön raporda özetle; davacının hesaplarının davalı bankanın …Şubesinde bulunması nedeniyle, olay yerinde fiziki olarak inceleme imkânı bulunmadığı, bu nedenle Teftiş Kurulunun olayla ilgili olarak hazırlamış olduğu İDARİ ve KANUNİ soruşturma raporlarının EKLERİYLE birlikte okunaklı birer nüshalarının istenilmesi, davacı adına ve varsa şirketleri adına açılmış bulunan mevduat hesaplarının 01.01.2006-31.12.2008 dönemini kapsayan ayrı, ayrı okunaklı (işlem tarih ve açıklamaları) birer tam takım hesap ekstrelerini, davacı adına açılmış bulunan 6-1, 6-3, 22-1 ve 22-2 no.lu işlek kredi hesaplarının tam teşekkülü birer okunaklı hesap ekstrelerini, özellikle bu kredi hesaplarından 18.12.2006 tarihinde çekilen/tediye edilen 40.500.-TL’nin dekontu/fişi ile birlikte eğer karşılığında bir mevduat hesabına alacak kaydedilmiş ise ilgili dekontun/fişin okunaklı birer nüshası ile birlikte, ilgili mevduat hesabından bu işlem karşılığında çekilen paranın dekontunu, İsmail Kocabey isimli müşteri ile 40.500.-TL’lık işlemin bağlantısı hakkında ayrıntılı bilgi verilmesini, 22-2 no.lu kredi hesabından 05.02.2008 tarihinde çekilen 43.300.-TL ve 08.02.2008 tarihinde çekilen 15.000.-TL’lık işlemlerin dekontu, bu işlemler karşılığında eğer alacak kaydedilen bir mevduat hesabı varsa tanzim edilen dekontlar ile birlikte, bu işlemlere karşılık mevduat hesabından çekilen paranın tediye dekontunu, davacının, hesap cüzdanı kullanıp kullanmadığı, eğer hesap cüzdanı kullanmakta ise söz konusu hesap cüzdanlarının işlendiği tarih veya tarihler belli ise bunların delillerini, davacıya ait kredi ve mevduat hesaplarına ilişkin eğer hesap ekstresi verilmiş ise, bunların verildikleri tarihi gösteren delillerin ibrazından sonra rapor tanzim edileceğini belirttiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi ön raporunda belirtilen eksiklikler giderilerek dosya tekrar bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu vermiş olduğu 22.09.2010 havale tarihli raporda özetle; davacının, davalı banka nezdinde kredi ve mevduat hesapları bulunduğunu, davacının kredi hesaplarından mevduat hesaplarına virman yapılmak suretiyle 18.12.2006 tarihli imzasız fiş ile 40.500,00 TL, 08.02.2008 tarihli imzasız fiş ile 14.500,00 TL, 07.02.2008 tarihli imzalı fiş ile 7.700,00 TL, 07.02.2008 tarihli imzalı fiş ile 5.000,00 TL ve 08.02.2008 tarihli imzalı fiş ile 30.000,00 TL olmak üzere toplam 97.700.-TL ödeme yapıldığını, davacının müfettişliğe verdiği bila tarihli dilekçesindeki beyanları nazara alındığında 40.500.-TL’si tutarındaki ödemeye mesnet teşkil eden kredinin kendi bilgisi dâhilinde kullanıldığı ve anılan dilekçede açıkça 40.500.-TL’lik ödemeye ilişkin açık bir itirazı da bulunmadığı nazara alınarak, işlem usulsüz olmakla birlikte davacının bu işlemden dolayı zararının bulunmadığını, 08.02.2008 tarih ve 14.500.-TL’lik ödeme fişinde davacı imzası bulunmamakla birlikte davacının 3. şahıslara ödeme yapabilmesi için vermiş olduğu yazılı bir talimatın bulunmadığı da dikkate alınarak, bu ödemeden dolayı davalı bankanın sorumlu olduğunu, 07.02.2008 tarihli 7.700.-TL, 07.02.2008 tarihli 5.000.-TL ve 08.02.2008 tarihli 30.000.-TL tutarındaki tediye/ödeme fişleri üzerinde mudi imzalarının bulunduğunu, davalı bankanın yaptırdığı kriminal inceleme raporuna göre bu 3 adet ödeme fişi üzerindeki imzaların davacıya ait olduğunun beyan edildiğini, bu rapora itibar edilmesi durumunda anılan ödemelerin davacıya yapılmış sayılabileceğini, aksini ispat külfetinin davacı ait olduğunu, davacının bedeli tahsil edilip hesaplarına alacak kaydedilmek üzere davalı bankaya tevdii ettiğini iddia ettiği 50.000.-TL’lik çekin, bankaya teslim edildiğini gösteren somut bir ibraz edilmediğinden bu yöndeki talebin yerinde olmadığını, davacının serbest irade ve istemi dışında mevduat hesaplarından usulsüz yöntemlerle çekilen 14.500.-TL’sinin tazmininden davalı bankanın sorumlu olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığını, bu tutarın paranın çekildiği 08.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtikleri anlaşılmıştır.
Tarafların rapora itiraz etmesi nedeni ile taraf itirazların değerlendirilmesi ve Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi kurulu vermiş olduğu 27.05.2011 havale tarihli ek raporda özetle; tarafların beyanlarının kök raporda ayrıntılı bir şekilde daha değerlendirildiğini, bu aşamada yeni delil niteliğinde herhangi bir belge sunulmadığı göz önüne alınarak, kök rapordaki görüş ve kanaatimizi aynen koruduklarını belirttikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi nedeni ile yeniden Bankacı bilirkişi …aracılığı ile inceleme yapılmış, bilirkişi vermiş olduğu 02.04.2012 havale tarihli raporunda özetle; davacının dava dilekçesinde Kredi hesaplarında usulsüzlük yapıldığını iddia etmekle birlikte davacının kendisinin kredi hesaplarından kendi mevduat hesaplarına aktarmalar yapıldığını, yapılan işlemlerde bir usulsüzlüğün bulunmadığını, ancak, davacının kredi hesaplarından mevduat hesaplarına yapılan virmanlardan sonra, mevduat hesaplarından yapılan ödemelerde davacının 19466 nolu mevduat hesabından 18.12.2006 tarihi itibariyle yapılan 40.500,-TL lık ödeme de davacı imzası ve talimatının bulunmayışı nedeniyle bankanın kusurlu ve sorumlu olduğunu, davacının 19466 nolu mevduat hesabından 08.02.2008 tarihi itibariyle yapılan 15.000,-TL lık ödemede davacı imzası ve talimatının bulunmayışı nedeniyle bankanın kusurlu ve sorumlu olduğunu, bu kusurlu-sorumlu işlemlerden dolayı dava tarihi itibariyle davacı alacağının 55.000,00 TL. Asıl Alacak 25.358,18 TL. Faiz 80.358,18 TL. Toplam olduğunu, taraflar tacir olmakla davacının 55.000,-TL. olan asıl alacağına dava tarihinden itibaren avans faiz oranları nispetinde faiz talep edebileceğini, ancak davacının dava dilekçesinde (şimdilik) 10.000,-TL. talep etmiş olup talebi ile bağlı bulunduğunu belirttiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2011/73 esas, 2012/167 karar sayılı kararı ile; alınan her iki bilirkişi raporu ve dosyaya ibraz edilen müfettiş raporları ile diğer bilgi ve belgelerden davacı tarafından davalı bankanın … Şubesinde hesap açıldığı, söz konusu hesaplardan bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi 40.500,00 TL ve 14.500,00 TL miktarlı toplam 55.000,00 TL miktarında para çekildiği, söz konusu para hareketlerini gösterir tediye makbuzlarında davacının imzasının bulunmadığı, her ne kadar birinci bilirkişi raporunda 40.500,00 TL miktar yönünden davalının sorumluluğunun bulunmayacağı belirtilmiş ise de basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olan davalı bankanın yapmış olduğu ödemeler ile ilgili davacının yazılı talimatını alması veya yaptığı ödeme ile ilgili tediye makbuzuna davacının imzasını alması gerektiği, ancak somut olayda davacı hesabından yapılan ödeme ile ilgili tediye makbuzunda davacının imzasının bulunmadığı, bu durumda davacı hesaplarından yapılan ödemelerin kime yapıldığının davacı tarafından ispat edilemediği, bir güven kurumu olan davalı bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu ve tedibe makbuzuna imza almamakla kusurlu davrandığı, sonuç itibari ile davacı hesaplarından davacının imzası bulunmayan tediye makbuzları ile yapılan ödemelerden davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/16103 esas, 2014/5597 karar sayılı ilamı ile; Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve bu doğrultuda Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyası bekletici mesele yapılmıştır.
Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi’ nin… esas, … karar sayılı dosyası davalı banka çalışanı sanıklar …ve … ve …hakkında 5411 Sayılı Kanunun 160 maddesi kapsamında nitelikti zimmet suçundan verilen mahkumiyet kararlarının, zimmet suçunun oluştuğu; ancak alt sınırdan uzaklaşılmaması gerektiği ve nitelikli zimmet miktarının tespit olunan zimmet tutarı üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçeleri ile bozulduğu ve mahkemece … esasına kaydedildiği, yargılamanın devam ettiği anlaşılmakla, sanıklar hakkındaki bozmanın mahiyeti göz önüne alınarak ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına yönelik ara karardan rücu edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı bankanın …Şubesinde hesap açıldığı, söz konusu hesaplardan bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi 40.500,00 TL ve 14.500,00 TL miktarlı toplam 55.000,00 TL miktarında para çekildiği, söz konusu para hareketlerini gösterir tediye makbuzlarında davacının imzasının bulunmadığı, her ne kadar birinci bilirkişi raporunda 40.500,00 TL miktar yönünden davalının sorumluluğunun bulunmayacağı belirtilmiş ise de basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olan davalı bankanın yapmış olduğu ödemeler ile ilgili davacının yazılı talimatını alması veya yaptığı ödeme ile ilgili tediye makbuzuna davacının imzasını almasının gerektiği, ancak somut olayda davacı hesabından yapılan ödeme ile ilgili tediye makbuzunda davacının imzasının bulunmadığı, bu durumda davacı hesaplarından yapılan ödemelerin kime yapıldığının davacı tarafından ispat edilemediği, bir güven kurumu olan davalı bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu ve tedibe makbuzuna imza almamakla kusurlu davrandığı, sonuç itibari ile davacı hesaplarından davacının imzası bulunmayan tediye makbuzları ile yapılan ödemelerden davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, davacının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Eldeki davanın kısmi dava olarak açıldığı ve davacının 10.000,00-TL değerle açtığı davasında, netice-i talebini 26/04/2012 harçlandırma tarihli ıslah dilekçesi ile 55.000,00-TL ye yükselttiği anlaşılmakla, kabul edilen tutarın 10.000,00-TL ‘ sine dava tarihinden 45.000,00-TL’ sine ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın 26/04/2012 harçlandırma tarihli ıslah dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden KABULÜ ile 55.000,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 10.000,00-TL ‘ sine dava tarihinden 45.000,00-TL’ sine ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.757,05-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 135,00-TL nispi harç ile 668,25-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.953,8-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 135,00-TL peşin harç ile 668,25-TLtamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 14,00-TL başvuru harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 110,00-TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.624,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır