Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/699 E. 2018/636 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/699
KARAR NO : 2018/636
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 07/06/2018
İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/730 E.SAYILI DOSYASI İLE TEVHİTLİDİR. /
ESAS NO : 2015/730
KARAR NO : 2015/545
DAVA : Tazminat (Acentalık Sözleşmesinden)
DAVA TARİHİ : 08.07.2015
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
ASIL DAVA;
İDDİA:
Müvekkili şirket ile davalı … arasında 16.09.2013 tarihinde imzalanmış olan Acentelik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca Müvekkili Şirket … irtibat Bürosu (Şubesi) acente olarak işletilmek üzere davalıya devredildiğini,
Türk Ticaret Kanununda açıkça tarif edildiği üzere, acentelik ilişkisi güvene dayalı bir ilişki iken, Müvekkili Şirket müşterisi tarafından yapılan şikayet üzerine 08.07.2014 tarihinde Davalının işletmesini üstlendiği Tozkoparan Acenteliği’nde Müvekkili Şirket yetkilileri tarafından denetim yapılmış ve yapılan denetim sonucunda davalının sözleşmeye aykırı olarak Müvekkili … Kargo adına ve … Kargo araçlarıyla topladığı … Kargo anlaşmalı müşterilerine ait kargoları “… Kargo” aracılığıyla göndererek hem Müvekkili … Kargo’yu hem de Müvekkili Şirket … Kargo müşterilerini dolandırdığı ve hizmet sebebiyle güveni kötüye kullandığı ve dahası bu şekilde haksız kazanç elde ederek Müvekkili Şirketi zarara uğrattığı tespit edildiğini,
Davalının sözleşme hükümlerini ihlalinin tespiti üzerine, Müvekkili Şirket tarafından Davalıya … Noterliği marifetiyle 09.07.2014 tarih ve… yevmiye no.lu ihtarname gönderilmek ve ihtarnamede fesih gerekçeleri de açıkça belirtilmek suretiyle mezkur 16.09.2013 tarihli Acentelik Sözleşmesi ve ekleri Müvekkili Şirket tarafından haklı nedenle tek taraflı olarak feshedilmiş ve acentelik ilişkisine son verildiğini,
Davalının hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal ve dolandırıcılık suçlarını oluşturan fiilleri nedeniyle davalı hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulmuş olup ceza dosyasının detayları Sayın Mahkemeye bildirileceğini,
Bununla birlikte davalının sözleşmeye aykırı mezkur fiilleri Acentelik Sözleşmesi’nin 5. maddesindeki atıfta da belirtildiği gibi 36. maddede öngörülen rekabet yasağı ve gizlilik şartının ihlali niteliğinde olduğunu,
Davalı, Acentelik Sözleşmesi gereği Müvekkiline hasretmesi gereken mesaisini Sözleşme hükümlerine açıkça aykırı olarak bir başka kargo firmasına hasretmiş olup haksız kazanç elde ederek Müvekkili Şirketi zarara uğrattığını, Davalının bu fiillerinden dolayı Müvekkili Şirketin mahrum kaldığı kara ilişkin olarak, HMK 107 gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00.TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Davalıdan tahsilini talep ettiklerini,
Davalının gerek Acentelik Sözleşmesi ve gerekse genel hükümlere aykırı fiilleri ile Müvekkili Şirketin itibarına, saygınlığına ve marka değerine vermiş olduğu zarardan dolayı 10.000,00.TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini,..” beyanlarında bulunarak;
Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00.TL mahrum kalınan kar nedeniyle maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, 20.000,00.TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili 02.10.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
“Müvekkili ile davacı şirket arasında 16.09.2013 tarihinde imzalanmış olan Acentelik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca davacı şirket, … Şubesini acente olarak işletmek üzere müvekkillerine devrettiğini,
Davacı şirketin iddiaları yasal dayanaktan yoksun olup, davanın reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin davacının iddia ettiği gibi bir eylemi olmadığını, öncelikle davacı şirket tarafından tek taraflı olarak tutulan tutanağın bu konuda bir tespite esas tutulabilecek nitelikte olmadığını, bu tespitin içeriğinin kendilerince kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafın yaptığı tespit; tek başına davalı müvekkilinin acentelik sözleşmesiyle kendisine yükletilen güven yükümlülüğü ihlal ve davacının zarara uğratıldığını tespite elverişli olmadığını, Şöyle ki;
Davalı müvekkilinin davacı şirketi zarara uğratıp uğratmadığının en elverişli yöntemi ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme olduğunu, İddia edildiği gibi bir zararlandırıcı eylem, en isabetli şekilde davalı müvekkilinin acentelik faaliyetini sürdürdüğü süre boyunca yaptığı ciroyla açık ve net olarak anlaşılabileceğini,
Dava konusu acenteliğin faaliyet gösterdiği alan; tekstil firmalarının yoğunluklu olarak kargo taşımacılığı yaptırdığı bir bölge olduğunu, Genel olarak firmalar kargolarının daha makul ücretlerde taşınmasına olanak sağlamak gayesiyle; kargo şirketleriyle anlaşma yapmakta ve sözleşme imzaladıklarını,
Bu firmaların da birden fazla kargo şirketiyle anlaşma yapmalarına engel bir düzenleme olmadığını, firmanın bir kargo şirketiyle anlaşma yapması başka bir kargo firmasıyla da anlaşma yapmasına mani olmadığını, … kargo ile anlaşması olan bir firmanın başka bir kargo firmasıyla da anlaşma yapması mümkün ve olağan olduğunu, kargo taşımacılığı sırasında izlenen prosedürün de davacının iddialarının ispat külfeti noktasında izahı gerektiğini,
Davacı şirket, bir müşterinin “… kargo acentesine teslim ettiği malın metre kargoyla müşterisine teslim edildiği yönündeki” şikâyeti üzerine durumu fark ettiklerini bildirmekteyse de ne böyle bir müşterinin varlığından ne de bu müşteriye bırakılmış bir “ambar tesellüm fışi”nin varlığından davalı müvekkilinin bilgisi olmadığını, davacı firmanın bunu ispat zorunluluğu olduğunu,
Davalı müvekkilinin davacı firmaya ait kargoları …kargoyla taşımak yönünde gerçekleştireceği bir eylemin davalıya ticari anlamda bir getirisi de olamayacağını, davacının bahsini ettiği …kargonun hem dağıtım ağı çok dar hem de taşıma ücretleri davacı firmanın çok altında olduğunu, …kargo da ticari ve kurumsal bir kurum olup, davalı tarafından bu firma lehine yapılacak bir taşımacılık veya faydanın ticari karşılığının ticari defter ve kayıtlarında yer alması gerektiğini,
Davalı müvekkilinin Acentelik Sözleşmesine aykırı hareket edip etmediği ve davacı şirketi zarara uğratıp uğratmadığı en açık şekilde davalı müvekkilinin acentelik faaliyetine başladığı 16/09/2013 tarihinden, davacı şirketin acentelik sözleşmesini tek taraflı feshettiği 09/07/2014 tarihine kadar yaptığı ciroyla açık ve seçik olarak anlaşılacağını, özellikle davalı acentenin sözleşmenin haksız feshedildiği tarihten sonraki bir iki aylık cirosunun da tespiti bu bakımdan önem arz ettiğini,
Davacı, ısrarla … kargo müşterilerinin kapıda bulunan kargolarının …kargo firmasının arabalarına yüklendiği iddiasında ise de; Sayın Mahkemeye sunulacak acente şubesinin güvenlik kamera kayıtlarından da açıkça anlaşılacağı üzere, gerek acentenin yan tarafında bulunan kargoların, gerek yüklemeyi yapan elemanların gerekse yüklemenin yapıldığı aracın acenteyle hiçbir ilgisi olmadığını, davacı şirket acentelik sözleşmesini kendilerince haklı fesih nedenleri oluşturmak üzere zorlama deliller oluşturmaya çalıştığını,
Davacı tarafın dava dışı 3.kişi … tarafından şubedeki denetime engel olunduğu iddiası da gerçeği yansıtmadığını, H.Reşat Görgül’ün müdahalesi, …Kargo’ya ait 5 koliden ibaret kargonun acente içine taşınması ve …kargo kuryesi “kargonun kendi firmasına teslim edildiğine ilişkin ambar tesellüm belgesiyle” ve bu kargoları …kargoya teslim eden müşteri geldiği halde kargoyu teslim etmekten imtina edilmesine ilişkin olduğunu, davalı müvekkili, eniştesi olan H.Reşat Görgül’ü arayarak … kargodan denetim elemanı olduğunu söyleyen tanımadığı üç kişinin geldiği, kendisine zorla tutanak imzalatılmaya çalışıldığı, …kargoya ait kolileri içeri taşıttıkları, ajandasına, çantasına el koydukları ve vermedikleri için yardım istediğini, … de tüm denetimler bittikten ve tutanak düzenlendikten sonra şubeye geldiğini, Kamera kayıtlarıyla durum açıkça anlaşıldığını, … kargo müşterilerine ait olduğu iddia edilen malları indiren …, malların başında duran ve yükleme yapan da … olduğunu, bu kişilerin tespit tarihi itibariyle davalı müvekkili ile hiçbir ilgi ve alakası olmadığını, …, 30 Haziran 2014 tarihinden önce işten ayrılmak istediğini bildirmiş, 1/7/2014 tarihinde iş akdine SGK nezdinde son verildiğini,
Davalının bilgisi, bu tarihten sonra …Kargo’da çalıştığı yönünde olduğunu, … davalı yanında hiç çalışmadığını, buna ilişkin de davalı müvekkilinin bilgisi tespit tarihi itibariyle …kargo firmasında çalıştığı yönünde olduğunu,
Davacı tarafın manevi tazminat talebi yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Ticari itibarının zedelendiği yönündeki iddiasını ispat külfeti müddei olarak davacıya ait olduğunu, davacının … müşterilerine ait malların davalı müvekkili tarafından …kargoyla taşındığı iddiası gerçeği yansıtmadığını,…” beyanlarında bulunarak;
Davacının maddi ve manevi tazminat talebi usul ve yasaya uygun olmamakla esastan tümden reddine, vekâlet ücreti dâhil tüm yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA;
İDDİA:
Davacı vekili 08.07.2015 tarihli dava dilekçesinde;
“1) Müvekkili ile davacı şirket arasında 16.09.2013 tarihinde imzalanmış olan Acentelik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca davacı şirket, İstanbul Merter Tozkoparan Şubesini acente olarak işletmek üzere müvekkillerine devrettiğini,
2) Davalı şirket, davacının … kargo anlaşmalı müşterilerine ait kargoları …kargo aracılığıyla göndermek suretiyle … kargo müşterilerini dolandırdığı gerekçesiyle derhal fesih yoluna gitmiş, acente şubesini bir gün içinde davacı müvekkilinin elinden aldığını,
3) Davalı şirket, tek taraflı tuttuğu ve içeriği gerçeği yansıtmayan bir tutanakla haksız fesih için deliller oluşturmaya çalıştığını, davalı tarafın yaptığı tespit; tek başına davacı müvekkilinin acentelik sözleşmesiyle kendisine yükletilen güven yükümlülüğünü ihlal ve davalının zarara uğratıldığını tespite elverişli olmadığı gibi, haksız fesih nedeniyle de asıl davacı müvekkili zarara uğratıldığını, davalı şirket tarafından davacı müvekkili hakkında dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak fıileri nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/ 73626 Soruşturma sayılı dosyasıyla şikâyette bulunulduğunu, Savcılık makamı tarafından bu şikâyet kayda değer bulunmamış ve davacı müvekkil hakkında kovuşturma başlatılmadığını,
4) Davalı şirketin, davacının şirketi zarara uğrattığı yönündeki gerekçesi haksız olduğunu, Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak incelemeyle iddia edildiği gibi bir zararlandırıcı eylemin bulunup bulunmadığı anlaşılacağını, davacı müvekkilinin acentelik faaliyetini sürdürdüğü süre (16/09/2013-09/07/2014 tarihleri arası) boyunca yaptığı iş hacmi, davalı şirket bakımından zararlandırıcı bir fiilin olup olmadığını açıkça ortaya koyacağını,

5) Davalı şirket, davacının acentelik sözleşmesini haksız surette feshettiğinden haksız fesih nedeniyle davacı bakımından doğan maddi zararları karşılamak zorunda olduğunu, Davacının gerek haksız fesih nedeniyle oluşan zararları ve gerekse acentelik faaliyeti sırasında yapılan haksız kesintiler nedeniyle oluşan bu zararların tazmini konusundaki nedenler ve hukuki gerekçeler şunlardır;
5.1) 6102 sayılı TTK.m.122 hükmü “Denkleştirme İstemi” başlığını taşımakta olup, şu düzenlemeye yer vermektedir:
Davacı, sözleşme konusu acenteyi 30.000,00 -TL ciroyla teslim almış, fesih tarihinde son aylık ciro bunun 2-3 katına çıkarıldığını, bahsi geçen yasal düzenleme uyarınca müvekkili şirketin davalı şirkete kazandırdığı müşteri sayısı ve yükseltilen iş hacmi gereğince davacıya tazminat ödenmesi hakkaniyet gereği olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00- TL. tazminat talep etmek gerektiğini,
5.2) Davacının sözleşmesinin devam ettiği sürece her ay reklam ve tanıtım faaliyetleri katılım bedeli adı altında davacının hakedişinden kesinti yapıldığını, yapılan kesintiler için fatura düzenlenmediğini, Yapılan kesinti ileriye dönük reklam ve tanıtım faaliyetlerini kapsadığından ve davacının sözleşmesi de haksız feshedildiğinden bahse konu kesinti tutarında davalı şirket sebepsiz zenginleştiğini, Bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00-TL. tazminat talep etmek gerektiğini,
5.3) Haksız ve derhal fesih nedeniyle davacı tarafından iş akdi sonlanan personel için ödenmek zorunda kalman ve hak edişten kesilen haksız tutarlara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00 TL tazminat talep etmek gerektiğini,
5.4) Haksız fesih nedeniyle davacı şirket başka türlü maddi zararlara da uğrattığını, Bunlar; adres değişikliği giderleri, araç giydirme bedelleri, araç takip sistemleri bedeli ve bunların sökülmesi masrafları olduğunu, Bu nedenle uğranılan zararlara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00-TL tazminat talep etmek gerektiğini,
5.5) Haksız ve derhal fesih nedeniyle davacının uğradığı kâr mahrumiyeti söz konusu olduğunu, Davacının feshi takiben üç aylık süre için uğradığı kâr mahrumiyetine karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00-TL tazminat talep etmek gerektiğini,
5.6) Acentelik Sözleşmesi uyarınca aylık 101,00-TL.den, yıllık 1.212,00-TL. Çevre temizlik vergisi kesintisi yapılması gerekirken davacının Mart’2014 hakedişinden 4.985,00-TL ÇVT kesintisi yapıldığını, Bu haksız ve fazla kesintinin iadesini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00-TL fazla kesilen ÇTV için tazminat talep etmek gerektiğini,
5.7) Acentelik faaliyeti sırasında 26/09/2013 tarihinde müşteriden teslim alınmış kargoların bulunduğu araçta zorlama suretiyle hırsızlık faaliyeti meydana gelmiş; olay polis tutanağıyla tespit edilmiş ancak, çalman kargoların taşıma ücretlerine hasar tazmini sigorta bedeli yansıtıldığı halde davalı şirket tarafından bu kargoların bedeli davacının hakedişinden haksız olarak kesildiğini, Davalı şirket bu kargo bedellerine ilişkin faturaları kendi kayıtlarında gider olarak kullanmış; ancak davacı tarafa fatura kesmediğini, bu nedenle uğranılan zararlara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00-TL tazminat talep etmek gerektiğini,..” iddialarında bulunarak;
-Taraflar arasında akdedilen 16/09/2015 tarihli acentelik sözleşmesinin haksız feshedildiğinin tespitine,
-Davacının gerek haksız ve derhal fesih nedeniyle uğradığı maddi zararlar gerek sözleşmenin devamı sırasında yapılan her türlü haksız kesintilere karşılık gerçek zarar miktarı belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 1.750,00-TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsiliyle fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
-Davalı tarafından yapılan şikâyet ve beyanlarla davacının ticari itibarı ve kişilik hakları zedelendiğinden 15.000,00-TL manevi tazminatın haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
-Vekâlet ücreti dâhil tüm yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine,
Karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmeleri gereği müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları kesin delil niteliğini haiz olduğu, davacı delil listesinde kendi ticari defterlerini delil olarak göstermiş ise de işbu davada davalı Şirket defter ve kayıtları kesin delil niteliğini haiz olup yalnızca ve başlı başına dikkate alınmak gerektiği, zira taraflar arasında akdedilmiş olup işbu davanın konusunu oluşturan alacak taleplerinin dayanağını teşkil eden Acentelik Sözleşmelerinin 43/1/a hükmü uyarınca, “Acente” ile “… Kargo” arasında çıkacak çekişmelerde “… Kargo”nun defter ve kayıtları geçerli ve KESİN DELİL olacaktır.’ hükmünün bulunduğu, akit tarafların her ikisi de tacir olmakla işbu hüküm HMK 193 uyarınca geçerli bir delil sözleşmesi hükmü olup sözleşmenin taraflarını bağladığı, tanık deliline başvurulmasına muvafakatlerinin bulunmadığı, karşı taraf delil listesinde tanık deliline başvurma isteğini belirtmekle birlikte, karşı tarafın dava dilekçesinde belirtilmiş hususlar zaten tutanaklardan, ticari defter ve kayıtlardan ve sair yazılı delilden rahatlıkla tespit edilebilecek mevzular olduğu, acentelik sözleşmesinin davalı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiği, Türk Ticaret Kanununda açıkça tarif edildiği üzere, acentelik ilişkisi güvene dayalı bir ilişki iken, davalı Şirket müşterisi tarafından yapılan şikayet üzerine 08.07.2014 tarihinde davacının işletmesini üstlendiği Tozkoparan Acenteliği’nde davalı Şirket yetkilileri tarafından denetim yapıldığı ve yapılan denetim sonucunda, davacının sözleşmeye aykırı olarak Müvekkil … Kargo adına ve … Kargo araçlarıyla topladığı … Kargo anlaşmalı müşterilerine ait kargoları “…Kargo” aracılığıyla göndererek hem davalı … Kargo’yu hem de davalı Şirket … Kargo müşterilerini dolandırdığı ve hizmet sebebiyle güveni kötüye kullandığı ve dahası bu şekilde haksız kazanç elde ederek Müvekkil Şirketi zarara uğrattığının tespit edildiği, 08.07.2014 tarihinde davalı Şirket yetkilileri tarafından Tozkoparan Acenteliği’nde yapılan mezkur denetim esnasında, davalı tarafından Müvekkil … Kargo yetkililerince yapılmak istenen denetime engel olmaya çalışılmış ve Davalının eniştesi olan Müvekkil Şirket Keresteciler Acentesi sahibi, dava dışı … tarafından denetim yapmakta olan Müvekkil Şirket yetkilileri … ve …’e fiili saldırıda bulunulduğu, dava dışı … tarafından yapılan haksız saldırı sonucunda davalşı Şirket yetkilileri …’ın dizinin kırıldığı ve …’in vücudunun sair bölgelerinde ise darp izleri ile sıyrıklar meydana geldiği, denetim esnasında oluşan bu vahim adli vakıa, emniyete intikal etmiş ve Merter Şehit Osman Kahraman Polis Amirliği’nin 2014/1575 Olay no.lu dosyası ile kayıt altına alındığı, 16.09.2013 tarihli Acentelik Sözleşmesi’nin 5. Maddesinin “Acente”,bu sözleşmenin ekinde yer alanlar dâhil olmak üzere, “… Kargo” tarafından sözleşme süresince kendisine tevdi edilecek olan “… Kargo Yönetmelikleri”ne ve “… Kargo”nun, acenteler ile ilgili diğer düzenleme, talimat ve değişikliklerine, ayrıca; “… Kargo”nun Yönetim Kurulu Kararlarına, Genel Müdürlük, Bölge Müdürlüğü ve Acenteler Müdürlüğü kararlarına tam olarak uymayı, iş ve işlemlerini bu hükümlere göre yürütmeyi kabul ve taahhüt eder.
Acente ile … Kargo arasındaki ilişki bir güven ilişkisi olup, acentenin her türlü güven sarsıcı, … Kargo’ nun itibarını gerek kendi Tüzel Kişiliği, gerek Resmi Kurumlar ve gerekse müşteriler, 3. şahıslar nezdinde zedeleyici her türlü aktif veya pasif fiil, iş ve işlemleri, … Kargo’ ya sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal, bildirimsiz fesih hakkı verir. Acentenin, … Kargo ile olan ticari münasebetine ilişkin her türlü bilgi (Karşılıklı teati edilen ticari bilgiler, işin yapılmasına yönelik her türlü know-how acente ile … Kargo arasındaki ticari uyuşmazlıklar ve Acentenin işin yapılması esnasında … Kargo’ dan talep edeceği her türlü istem dahi bu bilgi kapsamında değerlendirilir.) tamamen taraflara özel, gizli bilgi addedilir ve Acentenin bu kapsamdaki bilgileri 3. şahıslarla, diğer acentelerle, müşterilerle paylaşması, bunlara ifşa etmesi de güven sarsıcı fiil olarak kabul edilir.
İşbu hükmün uygulanarak … Kargo tarafından sözleşmenin feshi durumunda aynı zamanda acente 36. madde’de yer alan cezai şarttan da mes’ul olacağı gibi, … Kargonun uğramış olduğu her türlü maddi ve manevi zararı da ödemek zorunda kalacaktır.” hükmünü içerdiği, davacının sözleşme hükümlerini ihlalinin tespiti üzerine, davalı Şirket tarafından Davalıya Beyoğlu 41. Noterliği marifetiyle 09.07.2014 tarih ve 19762 yevmiye no.lu ihtarname gönderilmek ve ihtarnamede fesih gerekçeleri de açıkça belirtilmek suretiyle mezkur 16.09.2013 tarihli Acentelik Sözleşmesi ve eklerinin davalı Şirket tarafından haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiği ve acentelik ilişkisine son verildiği, davacının hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal ve dolandırıcılık suçlarını oluşturan fiilleri nedeniyle davacı hakkında ayrıca davalı Şirket tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulmuş olup ceza dosyasının detayları ileride mahkemeye bildirileceği, davacının sözleşmeye aykırı mezkur fiilleri Acentelik Sözleşmesi’nin 5. maddesindeki atıfta da belirtildiği gibi 36. maddede öngörülen rekabet yasağı ve gizlilik şartının ihlali niteliğinde olduğu, zira Acentelik Sözleşmesi’nin 36. maddesi uyarınca; “Acentelik ilişkisinin devamı süresince ve ilişki bitimini izleyen 2 (iki) yıl içinde “acente”; “… Kargo”nun müşteri portföyü, iş hacmi, varlıkları ve potansiyeli, iş ve ticari ilişkileri yönünden vakıf olduğu sırları saklamakla yükümlü olacaktır. Bu açıdan “acente” bu ilişki nedeniyle elde ettiği avantajı kullanarak, yukarıda belirtilen süreler içinde “… Kargo” ile aynı iş kolunda veya aynı sektörde faaliyet gösteren firma, kuruluş ya da kişilerle, muvaaza yoluyla veya doğrudan ticari sinai ya da hizmet ilişkisi niteliğinde bir bağ kurmamayı ve bu yükümlülüğüne aykırı davrandığının tespiti halinde 50.000 USD (Ellibin Amerikan Doları) tutarında cezai şartı, herhangi bir ihtar takip ve davaya gerek kalmaksızın kayıtsız şartsız ödemeyi kabul ve taahhüt eder.”, buna binaen, sözleşme gereği davacının davalı Şirkete ödemesi gereken cezai şarta ilişkin haklarını saklı tuttukları, davalı Şirket ile davacı arasında akdedilmiş olan Acentelik Sözleşmesi ve eklerinde yer alan hükümlerin açık olduğu, davalı Şirket tarafından yapılan feshin bir haklı nedenle fesih olduğu konusunda hiçbir ihtilaf dahi söz konusu olamayacağı, davalı Şirketçe sözleşmenin haklı nedenle tek taraflı feshine sebebiyet verdiği gerçeğinin ortada olduğu, dolayısıyla, mezkur hükümler ve davalı Şirketin haklı nedenle feshi karşısında davacının davalı Şirketten işbu davadaki taleplerinin her şeyden önce kötü niyetli, dahası haksız, dayanaksız ve hatta sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğu,
Davacının tüm hakedişlerinin sözleşme hükümlerine uygun olarak zamanında ödenmiş olup cari hesapta yapılan kesintilerin, acentelik sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu, davacı ile davalı Şirket arasında akdedilmiş olan Acentelik Sözleşmeleri ve ekleri ile Muvafakatname ve Zeyilnamelerde yer alan sair hükümler uyarınca, davacının bağımsız tacir olarak işlettiği acentelikleri ile ilgili davacının ödemesi gerekip de ödemeyi ihmal ettiği ve davalı Şirketin ödemek durumunda kaldığı bedeller olduğu takdirde davalı Şirketin davacıya rücu etme hakkı bulunan bu bedelleri davacının hak edişinden mahsup edebileceğinin hüküm altına alındığı, buna ilaveten davacının, her bir acenteliği için, Acentelik Sözleşmesinin imzalandığı tarihte “SSK primi, ilan reklam ve çevre temizlik vergisi ve acenteliğin işletilmesi için gerekli ve zaruri olan diğer giderlerin adına davalı Şirket tarafından ödenmesi halinde hak edişinden veya alacağından mahsup edilmesi için davalı Şirkete muvafakatname verdiğini ve acente personellerinin davacı tarafından ödenmeyen ve fakat davalı Şirket tarafından ödenmek gereken bedellere ilişkin olarak davacının hak edişinden yapılan kesintilerin tamamen sözleşme hükümlerine uygun olduğu, işte bu bağlamda davacı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmeyen acentenin kendi personeline ait kıdem tazminatı, aylık ücreti (maaşları) ve personel yemek ücreti, vadesi geçmiş süspan ve hatta acentenin faaliyetinde kullandığı araçların bakım ve tamir giderleri veya bu araçlar nedeniyle kesilen idari para (trafik cezaları), sürücü maliyeti gibi giderler acentenin sorumluluğunda olan bedeller olup, gerek Acentelik Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak gerekse de Acentenin vermiş olduğu muvakatname uyarınca acente ödemez ise Müvekkil Şirket tarafından ödenmekte daha sonrasında ise acentenin hesabına borç kaydedilerek hak edişinden kesildiği, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile davalı Şirket ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacının cari hesabında yapılan kesintilerin tarafların anlaşmasına ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunun görüleceği,
Davacının manevi tazminat talebinin de diğer talepleri gibi haksız ve dayanaksız olduğu, Zira BK 58 veyahut TTK 134 gereği davacının manevi tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, yukarıda detaylı izah edildiği üzere, davacının davalı Şirketin müşterilerinden aldığı kargoları Sözleşmedeki rekabet yasağı hükmüne ve sadakat borcuna aykırı olarak başka kargo firması aracılığı ile taşıdığı ve bu şekilde güven temelini sarstığı acentelik ilişkisinin aleyhine haklı nedenle feshedilmesine neden olduğu, davalı Şirketin feshinin haklı nedene dayanması karşısında manevi tazminat istenmesinin hukuken mümkün olmadığı, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının bu talebi dahi zamanaşımına uğradığı,
Davacının talep sonucunda portföy (denkleştirme) tazminatı talep etmemiş olup taleple bağlılık kuralı gereği sayın mahkemenizce davacının dava dilekçesindeki beyanlarının dikkate alınmaması gerektiği, davacının, dava dilekçesinde portföy tazminatından bahsetmiş ise de talep sonucunda bu talebine yer vermediği, HMK 119 hükmü açık olup taleple bağlılık kuralı gereği davacının dava dilekçesinde bahsedip talep sonucunda istemediği bir hususun mahkemece dikkate alınmaması gerektiği, davacının davalı Şirkete herhangi bir portföy sağlamasının söz konusu olmadığı gibi davacının davalı Şirketin müşterilerinin kargolarını taşıma faaliyetini üstlendiği, başka ifade ile, davacının Acentelik Sözleşmesi kapsamında davalıya sunmuş olduğu hizmetin esasen taşıma hizmeti olduğu, davacıya bu bağlamda davalı tarafından ödenen hak edişlerin komisyon değil ve fakat hizmete dair ödemeler oldukları, kaldı ki, hiçbir şekilde davacının davalıya herhangi bir portföy sunduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, acentelik sözleşmesinin davacının kusuruna ve sözleşmeye (ve hatta tck’ya) aykırı eylemlerine istinaden davalı şirket tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması nedeniyle kendi kusuru nedeniyle aleyhine haklı nedenle feshedilen tarafın tazminat talep edeyeceği, zira TTK 121/4 (Eski TTK 134) hükmüne göre, sözleşmenin feshi halinde sözleşme aleyhine feshedilen tarafın kusuru olmadığı takdirde tazminat talep edebileceği,
Davacı talep sonucunda kar kaybı (mahrumiyeti) talep etmemiş olup taleple bağlılık kuralı gereği sayın mahkemenizce davacının dava dilekçesindeki beyanlarının dikkate alınmamasının gerektiği, davacı, dava dilekçesinde kar kaybından (mahrumiyetinden) bahsetmiş ise de talep sonucunda bu talebine yer vermediği, yine de davacının kar kaybına (mahrumiyetine) ilişkin beyanlarının yersiz olduğu, dosyaya sunulan emsal mahkeme kararları ve Yargıtay ilamlarından da rahatlıkla tespit edileceği üzere, mahrum kalınan karın, ancak ve ancak haksız fesih halinde talep edilebileceği, acentelik sözleşmesinin davacının kusur nedeniyle haklı sebeple feshedildiği, tüm bu nedenlerle davacının haksız, yersiz ve dayanaksız taleplerinin tümünün mahkemece reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl dava; acentelik sözleşmesinin ihlali iddiasına dayalı olarak; kar mahrumiyeti sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebin istemine ilişkindir.
Asıl davada taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar; davacı şirket acentesi olan davalının … kargo adına topladığı kargoları …Kargo aracılığı ile gönderip göndermediği, bu suretle acentelik sözleşmesini ihlal edip etmediği, iddia subut bulur ise davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti ile eylem nedeni ile manevi zarara uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Birleşen dava; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen davada uyuşmazlık konusu hususlar; acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshedilip edilmediği, davacının haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, acentelik sözleşmesi, Bakırköy 48 ASCM’nin 2015/166 esas sayılı dosyası celbedilmiş, tarafa tanıkları dinlenmiştir.
Asıl dosyada davacı tanığı … beyanında: “… kargo denetim uzmanıyım, yaklaşık 3 yıldır bu işi yapıyorum, denetçi arkadaşım Serdar Antalya bölgeye bağlı şarampol şubesinin müşterisinden şikayet geldiğini, kendisinin … kargoya mallarını vermesine rağmen Antalya’ya …kargonun teslim ettiğini aktararak açıklama istemiş, İstanbul Tozkoparan Şubesine bu şikayet üzerine yanımda … ile birlikte gittim, Tozkoparan şubesinin acente müdürü davalı … idi, biz orada iken …kargonun araçları geldi içinde kargo vardı müdahil olmadık, fatura kesme saatine kadar bekledik, akşam saat 19 sırasında içeri girdik, bu kargoların kimin olduğunu sorduk, kargolar … kargonun müşterilerine aitti, ancak …kargo şirketinin araçlarının içine bunların yüklendiğini gördük ve araçtan indirilmesini istedik, kargo indirilmedi ve araçlar kargoları götürdü, içeride de 7-8 koli kadar araçlara konulmayan kargo vardı, bu sırada Serdar bey geldi, daha önce görmediğim Reşat isimli kişi geldi, kargoları almak istedi, ancak Serdar bey kargoları kendilerinin teslim edeceğini bildirdi, Reşat’ın Tozkoparan acente sahibi olduğunu öğrendim, Reşat bey kamera kayıt cihazını yerinden sökmeye çalıştı, bu arada tarafımıza ve Serdar beye hakaret etti, Serdar beyi itekledi, ardından birlikte 08 Temmuz tarihli tutanağı tuttuk, tutanaktaki … ismi altındaki imza bana aittir. Biz şubeye girdikten yaklaşık 20 dakika sonra Reşat Bey geldi, orada bulunan kameraların şirkete mi yoksa acenteye mi ait olduğunu bilmiyorum, araca yüklenen büyük hacimli kolilerdi poşetli değildi, bunların bir kısmının şubede çalışanlar tarafından araca yüklendiğini gördüğümden … kargoya ait olduğunu düşündüm, kolilerin üzerinde herhangi bir kağıt yoktu, çünkü faturalanmamış kargolardı, ambar tesellüm belgesi olup olmadığını bilmiyorum, daha sonra …kargo elemanının ambar tesellüm belgeleri ile bu kolileri teslim almak istemesi olayını yaşamadım, yüklemeyi yapanlar içinde … kargo kıyafetiyle çalışanlarda vardı, bu kıyafeti taşımayanlar sivillerde vardı. Tozkoparan şubesinde … kargo şubesi olduğu dışında herhangi bir tabela yada yazı görmedim zaten bu şube yalnızca … kargonun işlemlerini yapar, rekabet yasağından dolayından dolayı bunun aksi düşünülemez” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl dosyada davacı tanığı … beyanında: “ben … kargo şirketinde denetim uzmanı olarak çalışırım, 8 Temmuz 2014’te de denetim uzmanıydım, okunan 08/07/2014 tarihli tutanaktır başlıklı yazıdaki ismim altındaki imza bana aittir, olay anından sonra bir araya geldik ve kaldığımız otelde bu tutanağı tuttuk, genel müdürlük talimatıyla bize bilgi geldi, İstanbul Tozkoparan acentesinin farklı firmalardan bir tanesinin üzerinden işlem yaptığı belirtilerek denetlemek görevi ile buraya gönderildik, Erdem beyle birlikte gittik sonra Serdar bey de geldi, farklı bir kargo firması olan …kargo aracına bizim kargolarımızın yüklendiğini ve faturalandığını tespit ettik, önce acentenin dışında gözlemledik, Serdar bey gelince acentenin içine girdik, acentede … kargo yazan bir tabela vardır, başka bir kargoya ait herhangi bir tabela yoktu, dolayısıyla buradaki tüm kargolar firmamıza aittir, özellikle içeride olan tüm kargolar bizim firmamıza aittir, bu kargoların üzerinde içeriye girdiğimizde barkotlar olduğunu gördük ayrıca kolilerin üzerinde yine … ile çalışan Hadise firmasının kendi yazısı vardı, kargoların yüklemesi devam ediyordu, bir kısmı tamamlanmış bir kısmı da halen binanın içindeydi, Serdar bey gelince içeri girdik, usulsüzlük olduğunu acente müdürüne söyledik, Mustafa isimli acente müdürü vardı, şube içindeki tüm kargoların denetleneceğini belirterek dışarı çıkartılmamasını söyledik, araçlara yüklenenleri de indirmelerini istedik ancak kabul etmediler, araç hızla uzaklaştı, tutanak tutmak için tespite başladık, daha sonra Reşat bey isimli şahıs geldi, kargoların kendisine ait olduğunu söyledi, kargoların … kargo güvencesinde olduğunu ve denetim yaptığımızı söyledik, kargoları almak istedi, hakaret etmeye başladı, kamera kaydını alacağını söyledi, kendisinin yetkisi olmadığını acente sahibi olmadığını söyledik ısrar etti, bu sırada bir itiş kakış oldu, kamera kayıt cihazını alıp dışarı attı, İlhan isimli bir müşteri cihazı alıp gitti, bende darp edildim, tespitlerimizi yaptık daha sonra tutanağı tuttuk, darp olayından sonra 155 i aradık, polis geldikten sonra hepimizi karakola götürdük bu nedenle tutanak geç tutuldu, rekabet yasağı gereğince başka bir firma aracı şubeye gelemez ve şube işlem yapamaz, kargolara ilişkin ambar tesellüm belgesi olup olmadığını hatırlamıyorum, kontrol ettiysek tutanakta vardır, cep telefonumuzla çekim yaptık, acente müdürü bizi gördü onun bilgisi vardı, … kargo başka kargo firmaları adına taşıma yapmak için hiçbir şekilde mal kabul etmez” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl dosyada davalı tanığı; … beyanında: “ben …Kargonun kuryesi ve şoförü olarak çalışıyorum, 2014 yılında …kargoda işe girdim, ben …kargonun müdürleri tarafından görevlendirildim, yapacağım iş şoförlüktü, Merter’de bulunan elbise kıyafet üzerine olan bir yerden kargoları alacaktım, ben aracın içinde kargoları yüklüyordum, iki beyefendi geldi, kendilerinin … müdürü olduklarını söyledi, benim araca koyduğum kargoların üzerinde herhangi bir … kargo işareti yoktu, kargoları aldığım yer … kargonun bürosuydu, aldığım kargolar dükkanın dışında kapının 1-2 metre dışında mallar duruyordu, bana acentenin önünde mallar duruyor oradan alacağız dediler, bende acente olduğunu düşünerek oraya gittim, orasının … kargo olduğuna eminim ancak …kargo yazısı görmedim, gelen iki beyefendinin isteği üzerine araçtan malları da indirmedim, onlar ısrar edince benimde başımda müdürlerim var, onları ararsınız dedim, sonra oradan ayrıldım, yanımda birlikte gittiğim Sami isimli kişi bu mallar arabaya konacak dedi, bu nedenle arabaya koyduk, …’i tanımam, ben …Kargonun aktarma bölümünde ring şoförü olarak çalışıyorum, Halkalı’daki aktarma bölümünde çalışıyorum, … ismini duydum ancak kim olduğunu bilmiyorum, tanışmadım, kendisini 1 defa gördüm …kargoda görmedim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl dosyada davalı tanığı … beyanında: “2014 yılı 7 yada 8.ayda …kargoda işe başladım, şofördüm, ben aktarma bölümünde Merter bölgesinde çalışıyordum, ben … kargodan ayrıldım, …kargoya girdim, bu nedenle Merter deki … kargo şubesini de bilirim, şubenin yöneticisi … i tanırım, …kargo adına kargoları Merter’den ben topladım, müşterilerden malı teslim aldığımıza dair ambar tesellüm belgelerimiz vardır, bunları da düzenledim, arabam dolunca Halkalı merkeze akşam saatlerinde gitmem sorun olacağı için ve diğer müşteriler dükkanları kapatmadan kargoları toplamam gerektiği için …’den rica ettim, topladığım kargoların bir kısmını …’in sahibi olduğu … kargo şubesi önüne bırakmak istedim, kendisi … bizzat ben mesuliyet kabul etmem dedi, 10-15 parça kargo bıraktım, zaten …kargonun aracı yoldaydı, diğer arkadaşıma bildirdim, arkadaşım da oradan almaya gitmiş, kargoların üzerinde herhangi bir …kargoya ait olduğunu gösterir işaret yoktu, sadece benim elimde ambar tesellüm fişi vardı, ambar tesellüm belgelerini de kargoların üzerine yapıştırmamıştım, … kargonun yöneticisi kalan kolileri almak için ambar tesellüm belgesini ibraz ederek talepte bulunduğumda bana teslim etmedi, biz bir şekilde göndereceğiz dedi, sonra müşterimi de götürdüm yine vermedi. daha önce de …’in dükkanının önüne herhangi bir kargo bırakmamıştım, bu ilk defa oldu, … isimli şahsı tanırım daha önce onun yanında da çalıştım, bu şahsı … kargodan tanırım, …’ün …kargoda çalıştığını duymadım, saat 21:00 gibi … ile … kargo ya gittik birlikte kargoları almak istedik ancak yine sıkıntı oldu polis çağırdık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Birleşen davada davacı tanığı … beyanında, ” Karşı davacı … eşimin kardeşidir. 2014 temmuzdan geriye doğru 6-7 ay kadar … Kargonun… Acentesini … işletti. Bende 2005 yılından 2014 yılı temuz ayından olaydan bir kaç gün sonraya kadar Keresteciler Acentesini işletiyordum. … ile aynı arabayla işe gidip geliyoruz. Çalıştığımız yerlerde birbirine komşu. Arasında 1 km mesafe kadar var yok. Mustafa o gün bana akşam 7-8 civarında denetlemenin geldiğini söyledi. Denetleme geldiğinde sırverlar kapanır. Bu nedenle iş bitene kadar beraber gitmek için …yı bekledim. Saat 9 civarında tekrar konuştuk, kendisine matbu evrak imzalatılmaya çalışıldığını, çantası ve acendasına el konulduğunu söyledi. Gelen denetçiler … nin iş denetçileridir. Prosedürde denetçi gelir eksiklikleri belirler, siz kabul edersiniz tutanağı imzalarsınız, kabul etmezseniz şerh düşer ve ayrılır. Bu anlatılan şekilde denetleme olmaz….evrakın acentalık fesih tutanağı olduğunu ve imzalamak istemediğini söyledi. Bende tek başıma Mustafanın yanına gittim. İçeri girdiğimde … ye ait 4 personel vardı. Birisi bakırköy bölge müdür yardımcı …, diğer üç kişi ise müfettiş olduğunu söyleyen tanımadığım kişilerdi. Müşteri bankosunun önündede … Kargonun kıyafetini giymiş bir kişi yanında da müfettişlerin dışarıdan içeriye taşıdıkları 5 koli vardı. Bu koliler arka tarafa istiflenmişti ve müşteriye verilmiyordu. …kargo elemanın elinde kargoların …kargoya ait olduğu kargo teslim evrakı vardı. Bu evrakta alıcı olarak daha önce bizde çalışan … yada …ın isimleri ve imzaları vardı. Malı veren gönderici kısmında orda bekleyen ve başka müşterilerin isimleri vardı. Bu evraklar malın …kargoya verildiği belliydi. Durumu müfettişlere gösterdim. Mustafa fesih tutanağını imzalamadı, sonra tartışma çıktı. Olay yerinden ayrıldık çıkarken kamera kayıt cihazını aldık. Ancak mustafanın acendası ve çantası orada kalmıştı. Bu nedenle 155 i aradık. Avukatımızı aradık karşı tarafın avukatıda geldi. Sabaha kadar karakolda kaldık. … Kargo tarafndan …’ in işletmeciliği ertesi gün fesih edildi. Noterden tebligat geldi. Benim ve Mustafanın yanında uzun zaman çalışan 2 eleman …Kargoya geçti ve mal toplamaya başladı. … mal almaya gidecekken arabası dolu olduğundan malın bir kısmını Mustafanın dükkanının önüne bırakıyor ve göz kulak olmasını rica ediyor. Daha sonra Sami nin yanına malı almak için gidiyor. Arabayı aldıkları malı aktarma merkezine boşalttıktan sonra boş araba ile Mustafanın yanına gelip kalan kargoları alıyor. Malın bulunma sebebi bu. Malın üzerinde … Kargoya ait herhangi bir barkot yoktur. Kargoların üzerinde …Kargoya ait herhangi bir işaret yoktu çünkü müşteriden alınmıştı. Malların Metroya ait olduğu …logolu araç tarafından bırakılmış olmasından anlaşılıyor. Malları … logolu araç bırakmamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Birleşen davada davacı tanığı … beyanında; ” ben 10 yıla yakın … in yanında çalıştım. Olaydan 1-2 ay önce işten ayrıldım. Bağımsız çalışmaya başladım. Komisyonla kargo şirketlerine mal satıyordum. Hangisi daha fazla para veriyorsa onun için çalışıyorum. Olay tarihinde sadece …firmasına kargo topluyordum. Ben o tarihte hiç bir müşterimden … kargo için mal toplamadım. O gün de 8-10-15 e yakın koliyi emaneten kapının önüne bıraktım. Sonra …firmasının arabasıyla almak için geldim. Ara dolunca 3 tanesini bıraktım. Murat a bunları almasını söyledim ve ben oradan ayrıldım. Kargoları … vermemiş. Kargoların üzerinde Metroya ait olduğuna dair herhangi bir işaret yoktu faturaları bendeydi. Bunları Metronun şoförü ile gönderdim. Kesilip barkot yapıştırılacaktı. Kutular üzerinde de “Uğur Tekstil / Kayseri” gibi teslim eden ve gideceği yer yazılıydı. Metronun acentesi yoktu, doğrudan aktarma istasyonuna götürüyordum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce alınan 31/05/2017 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı, karşı davalı şirket ticari defteriin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, davalı, karşı davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit etliği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, asıl dava kapsamında olmak üzere; davacı. karşı davalı … Kargo A.ŞTnin, davalının acentelik döneminde zarara uğradığı mali yönden tespit edilemediği, Davacı … A.Ş.nin davalının acenteliği döneminde … Kargo 1,919.548,27 TL gelir cldc ettiği, ancak bu gelirinden giderler düşüldükten sonra ne kadar net kar elde ettiği tespit edilemediği, davacı şirketin Eylül/2013 ayından itibaren … bölgesinde faaliyette başladığı dikkate alındığında, acentenin sağlamış olduğu ciro Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yüksek olmasına rağmen, 2014 Ocak ayından itibaren azalmaya başladığı, Haziran 2014 ayında ise 2013 yılına göre yaklaşık % 4’ü oranında bir azalma olduğu, birlesen dava kapsamında; davacı, karşı davalı …, Eylül/2013 – Temmuz 214 ayları arasında, … Kargoya toplam 420.967,99 TL hizmet faturası düzenlediği, …’in acentelik döneminde kar etmediği gibi, toplam 57.908,80 TL zarar ettiği, rapor içerisinde detaylı olarak açıklandığı üzere, Mustafa Gündenvin taleplerinde haklı olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Toplanan deliller, sözleşme, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 16/09/2013 tarihli belirsiz süreli acentelik sözleşmesi akdedildiği, asıl dosyada davacı tarafın, davalının kendi müşterilerine ait kargoları …Kargo aracılığı ile göndermesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini iddia ettiği, bu nedenle uğranılan kar kaybının ve manevi zararlarının tazminini talep ettiği, buna karşılık iddianın dayanağı olarak gösterilen 08/07/2014 tarihli tutanağın davacı şirket yetkililerince tutulduğu ve dinlenen tüm tanıkların anlatımlarından davalının davacı şirket müşterilerine ait kargoları dava dışı …Kargo aracılığı ile taşıttığı sonucuna varılamadığı, zira tüm tanıkların …kargoya taşıtıldığı iddia olunan kargoların üzerinde herhangi bir ibare bulunmadığına yönelik beyanda bulundukları, öte yandan davacı şirketin kendi müşterilerinin iddia ettikleri hususlarda ilettikleri şikayetler bulunduğunu belirtmesine rağmen bu iddiayı ispatlar herhangi bir delil sunmadığı, bu haliyle asıl davada davacı şirketin sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine yönelik iddiasını ispat edemediği, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede; her ne kadar sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği davalı yanca ispat edilememiş ise de; birleşen dosya davacısının kar mahrumiyeti talebinin 31/05/2017 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda yapılan mali tespitler çerçevesinde yerinde olmadığı, zira birleşen davacının acentelik döneminde kar etmediği gibi, toplam 57.908,80 TL zarar ettiği, yine birleşen davacının hak edişlerinde yapılan tüm kesintilerin taraflar arasındaki sözleşmenin 8, 12, 14, 24, 26, 32 maddeleri kapsamında yapıldıkları ve sözleşmeye uygun oldukları, davacının denkleştirme tazminatı koşullarının oluştuğunu, davalı şirkete müşteri sağladığını ve davalının fesihten sonra müşterilerle ilişkiye devam ettiğini ispat edemediği, yine davacının manevi tazminat koşullarının oluştuğuna, ticari itibarının zedelendiğine dair delil de sunmadığı, bu haliyle birleşen davacının iddia olunan zarar kalemlerini ispatlayamadığı anlaşılmakla birleşen davanın da reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Asıl ve birleşen davanın REDDİNE,
Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.520,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Asıl dava nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava nedeniyle davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 700,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Asıl dava nedeniyle HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 945,00.-TL gider avansından geriye kalan 140,75.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 700,00.-TL gider avansından geriye kalan avans olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen dava nedeniyle HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan 562,00.-TL gider avansı kullanılmadığından talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair taraf vekililerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
ASIL DAVADA
HARÇ BEYANI /
358,65.-TL KARAR HARCI
35,90.-TL RED HARCI /
322,75.-TL TALEP HALİNDE DAVACIYA İADESİNE.
ASIL DAVADA
DAVALI GİDERİ /
650,00.-TL B.KİŞİ ÜCRETİ
50,00.-TL TEBLİĞLER /
700,00.-TL TOPLAM
BİRLEŞEN DAVADA
HARÇ BEYANI /
286,05.-TL PEŞİN HARÇ
35,90.-TL RED HARCI /
250,15.-TL TALEP HALİNDE DAVACIYA İADESİNE.