Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/665 E. 2020/407 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/352 Esas
KARAR NO : 2020/439

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekilinin davalı şirketin …. Mobilya … Şubesi’nden 25/02/2020 tarihinde bir takım ürünleri 17.500,00.-TL bedelle satın aldığını, taraflar arasında Müşteri Sipariş Formu / Satış Sözleşmesi ve fatura düzenlendiğini, işbu sözleşmeye binaen müvekkiline kampanya olduğunun ve bu kampanya kapsamında hiçbir ödeme olmadan televizyon da verileceğinin belirtildiğini, karşı tarafın müvekkiline satış sözleşmesine imzaladığı sırada bir kağıt daha imzalattığını, mezkur senette müvekkilinin eşi …’ın hileli şekilde imzasının alınarak kefil yapıldığını, 18/03/2020 tarihinde ürünlerin müvekkilinin ikamet adresine gelerek teslim edildiğini, kampanyalı televizyonun gelmediğini, gelen ürünlerin eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilinin ayıbı ikinci gün satıcıya bildirdiğini, karşı tarafın ürünlerin değiştirilemeyeceğinden bahisle onarım ve servise gönderileceğini bildirdiğini, müvekkilinin eksik gönderilen televizyon ve iki adet sandalye için defalarca satıcı şirketi aradığını, müvekkilinin eksik ürün gelmesi ve sürekli oyalandığı gerekçesiyle sözleşmenin feshini talep ettiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, karşı tarafın edimini tam olarak yerine getirmediğini, davalı tarafın kalan 15.000,00.-TL için 1.000,00.-TL’şer 15 taksit yapmasına rağmen satış sözleşmesinin yapıldığı gün hileli hareketler ile 15.000,00.-TL bedelli senet imzalattırılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, … tarihli 15.000,00.-TL bedelli senedin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava henüz taraf teşkili aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava, davaya konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözlşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’ nun 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davalı tüzel kişi; davacı ise tüketici konumunda olup, dava bonoya dayalı menfi tespit davası ise de, davaya konu bononun satış sözleşmesi nedeniyle düzenlendiği iddia edildiğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Dava 10/07/2020 tarihinde, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Bu nedenle, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının 6100 Sayılı HMK’nın 114/1 ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin yetkili mahkemesince hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/07/2020

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır