Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/561 E. 2018/428 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/561 Esas
KARAR NO : 2018/428
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çevre Yolları Trafik Denetleme büro amirliğinde gece bölge amiri olarak görev yaptığını, 07/07/2011 tarihinde davalı …’nin kullandığı … plakalı beton mikserini ile girilmesi yasak olan Boğaziçi Köprüsünden geçtiğini, polis ekiplerinin ikazlarına rağmen davalının durmayıp kaçmaya çalıştığını bunun üzerine polis görevlerinin aracın önünü kesip aracı durdurduğunu, müvekkilinin davalı sürücüden evrakları istemek için kamyonun kapısına tırmandığını, davalı …’nin ise aracı çalıştırıp manevra yaparak müvekkilinin düşmesine sebep olup araç ile müvekkilinin ayağının üzerinden geçmek suretiyle ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, Davalı … A.Ş.’nin kaza tarihinde kazaya sebebiyet veren aracın işleteni olduğunu, davalı şahsı istihdam ettiği personelin sebep olduğu zararlardan dolayı kusursuz sorumluluk ilkelerine göre hem maddi hem de manevi tüm zararlardan sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihinde kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu trafik mali mesuliyet sigortacısı olup bu sebeple poliçe limitleri dahilinde müvekkilinin uğradığı tüm maddi zararlardan sorumlu olduğunu, kazanın ticari iş yapan kamyonun ticari iş yaptığı esnada meydana geldiğinden maddi ve manevi tazminatın tamamına ticari avans faizi işletilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu kaza nedeniyle uğradığı daimi iş gücü kaybından kaynaklı zararına ilişkin olarak şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, takdir edilecek tazminatların tamamına sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibariyle , diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihi itibariyle ticari avans faizi işletilmesi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … A.Ş vekili 27/03/2014 tarihli cevap dilekçesi ile; müvekkil şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, müvekkil şirketin temerrüte düşürülmediğini bu nedenle faiz talebinin reddinin gerektiğini, olayın haksız fiilden kaynaklandığını avans faizi talebinin reddine karar verilmesini, tazminat hesaplaması yapılırken teknik faiz iskonto %3 ile devre başı ödemeli belirli rant hesaplamasının kullanılması gerektiğini, davacının gelirinin … kayıtlarına göre tespit edilmesini, dava konusu iş kazası nedeniyle davacının SGK’dan tazminat alıp almadığının tespitine, alınan tazminatların mahsubununa, davanın reddine, müvekkili tarafından davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden temerrütlerinin de bulunmaması nedeniyle aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili 02/05/2014 havale tarihli cevap dilekçesi ile; davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, davanın ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda da uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiğini, davacı ile diğer davalı arasında bu şekilde ticari ilişki bulunmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasından dolayı davanın görev bakımından reddine, davanın husumet yönünden reddine, müvekkil şirketin dava konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu olayda kaçınılmazlık durumunun olduğunu, müvekkilinin bu yönü ile sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kendi dikkatsizliği neticesinde yaralandığın, davacı yanın çalışmadığı 2,5 aya ilişkin olarak müvekkil şirketten ücret talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı yanın iş gücü kaybının mevcut olmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin haklı bir hukuki dayanağı bulunmadığı gibi talep edilen miktarın fahiş olduğunu, müvekkil şirket tarafından diğer davalının kullanımında bulunan … plakalı beton mikserinin …Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın …A.Ş.’ye ihbarını, tazminata hükmedilmesi durumunda yasal faiz hükümlerinin uygulanması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/05/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkilinin maluliyetinden kaynaklanan 49.823,60 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile mümkün olmadığı takdirde yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı … A.Ş.’den ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile takdir edilecek manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihinden itibaren ticari avans faizi, mümkün olmadığı takdirde yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 25/12/2017 tarihli dilekçesi ile; davaya dayanak olan İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı kararını kabul etmediklerini, mahkememiz dosyasından alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davanın zaman aşımına uğradığından reddine karar verilmesini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyası celbedilmiştir.
Trafik kayıtları, hasar dosyası, gerçek kişi tarafların sosyal ekonomik durumları, davacıya ait tıbbi tedavi evrakları celbedilmiş, ATK … İhtisas Dairesi’nden geçici ve sürekli iş göremezlik raporu alınmış, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmış, aktüeryal hesap uzmanı bilirkişiden hesap raporu alınmıştır. Tarafların itirazları üzerine hesap uzmanından 2 ek bilirkişi raporu alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava 6098 Sayılı Kanunun 49, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında haksız fiil faili, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat(sürekli iş göremezlik zararı); 6098 Sayılı Kanunun 56/1, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddeleri kapsamında haksız fiil faili ve işletene yönelik manevi tazminat davasıdır. davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu kazada kusur durumunun ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
6098 Sayılı Kanun’un 56/1 fıkrası uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil neticesinde bedensel bütünlüğü zarar gören kişi uygun bir manevi tazminat ödetilmesini talep edebilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde İstanbul Anadolu … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve … karar sayılı kesinleşmiş mahkumiyet kararı içeriği ile ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/11/2016 tarihli kusur raporuna göre davalı …’nn %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, kaza neticesinde ATK … Ihtisas Dairesi’nin 08/06/2015 tarihli raporuna göre; davacının geçici işgöremezlik süresinin dört ay, sürekli iş göremezlik oranının %11 olduğu, hükme esas almaya elverişli, denetime uygun ve bilimsel yöntemlere göre hazırlanmış teknik açıdan yeterli 08/12/2017 tarihli ek bilirkişi raporuna göre 47.754,49-TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, davalı …’nin haksız fiil faili, … A.Ş’nin işleten ve davalı …’nın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla bu zarardan müteselsilen sorumlu oldukları mahkememizce sabit görülmekle, davacının maddi tazminat talebinin 24/05/2017 harçlandırma tarihli ıslah dilekçesinde talep edilen miktar yönünden kısmen kabulü ile; 47.754,49 TL maddi tazminatın davalılar … ve … A.Ş yönünden kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihinden; davalı … A.Ş. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan mütesesilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı …’nin kusurunun kasıt derecesinde olması, davacının yaralanmasının mahiyeti, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi göz önünde bulundurularak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş yönünden kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının maddi tazminat talebinin 24/05/2017 harçlandırma tarihli ıslah dilekçesinde talep edilen miktar yönünden kısmen kabulü ile; 47.754,49 TL maddi tazminatın davalılar … ve … A.Ş yönünden kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihinden; davalı … A.Ş. Yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan mütesesilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş yönünden kaza tarihi olan 07/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.311,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Maddi tazminat talebi yönünden kabul edilen tutar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.603,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat talebi yönünden reddedilen tutar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden kabul edilen tutar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden reddedilen tutar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … A.Ş’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.699,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre 1.308,23 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
HARÇ BEYANI /
5.311,40 TL KARAR HARCI
341,00 TL PEŞİN HARÇ /
4.970,40 TL EKSİK HARÇ
DAVACI GİDERİ /
29,00 TL BVH VE VSH.
1.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
670,00 TL POSTA MASRAFLARI
1.699,00 TL TOPLAM