Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/474 E. 2018/1203 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/474 Esas
KARAR NO : 2018/1203
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 17/08/2012
KARAR TARİHİ: 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin dava dışı … ile …’e ait lisanlı ürünlerin Türkiye de pazarlanması, nihai kullanıcılara satılması, kurulumu ve bu ürünlere ilişkin teknik destek sağlanması ile ilgili sözleşme imzaladığını, müvekkilinin 2001 yılından 2006 yılına kadar davalı … ve …’ya direkt ürün, hizmet , yazılım ve mühendislik desteği verdiğini, sözleşmenin koşullarının belirlenmesi, imzalanması ve sözleşmenin tekrar gündeme alınması sürecinde sarf ettiği çabaya ve sağladığı desteğe rağmen ani bir manevra ile projenin ve konu ile ilgli tüm ticari faaliyetlerin dışında bırakıldığını, dostane yöntemlerle çözümünün beklendiğini, müvekkilinin …den hiçbir tatmin edici cevap alamadığını, 19.05.2011 tarihinde imzalanan taraflar arasındaki sözleşmenin 30.06.2011 tarihinde kendiliğinden sona ereceğine dair ihbar aldıklarını, … dağıtım sözleşmesinin haksız feshini müteakip taraflar arasında uzlaşma görüşmelerinin devam ettiği esnada , …’nın … Türkiye Distribütörü ilan edildiğinin öğrenildiğini, …’nın yönlendirilmesiyle …nun , müvekkilini tamamen devre dışı bırakarak proje ve dolayısıyla hak kazandığı müstakbel kazançları paylaşmak amacıyla basiretli bir tacirin sergilemesi gereken tutum ve davranış sınırının dışına çıktığını ve ticari kurallar ile bağdaştırılmayacak davranış sergilediğini, bu davranışın 1 Temmuz 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK nun 55. Maddesi kapsamında tipik haksız rekabet hallerinden biri olduğunu, müvekkilinin kar kaybettiğini belirterek şimdilik 50.000 TL kazanç kaybını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili daha sonra verdiği 02/11/2017 tarihi ile dava değerini 2.025.028,76 TL olarak belirlemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının muhatap aldığı …fırmasının yurt dışında bulunan şirket merkezine tebligat yapmamak için müvekkilinin bu şirket acentesi olduğunu iddia ederek ihtarnameyi müvekkili şirkete tebliğ ettiğini, davacının ihtarname aslının iade edildiğini ve müvekkilinin …’nin acentesi olmadığının ve onun adına tebligatı kabule yetkili olmadığının açıkca belirtildiğini taraflar arasında imzalanan, … müşteri çözümleri sözleşmesinin 12.12 maddesi ile İstanbul Adliyesi Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkisinin kararlaştırıldığını, buna göre huzurdaki dava bakımından usulüne uygun yetki sözleşmesi ve 6100 sayılı yasa’nın 17. Maddesi uyarınca İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan etmiş olup davanın usulden reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 6762 sayılı TTK nın 56 ve 6102 sayılı TTK nın 55.maddesi hükmüne dayalı haksız rekabetten kaynaklanan maddi tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı ile dava dışı … arasında bağıtlanan “Dağıtım Sözleşmesi” ile davalı ile adı geçen şirket arasında bağıtlanan Protokol örneği, ticari ilişkiyi kanıtlayıcı fatura örnekleri, e-posta yazışma örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış taraf tanıkları dinlenmiş, ticari defter ile dosya içeriği deliller üzerinde uzman bilirkişi kurulu ile inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Davacı tanığı … yeminli anlatımında; 2011 yılında distüribürlük sözleşmesi feshedilmeden önce davalı şirket tarafından kendisine iş teklif edildiğini, ancak kabul etmediğini bildirmiştir.
Davalı tanığı …ise … in iş başvurusu yaptığını, kendilerinin de bu nedenle görüştüklerini, davacı şirket ile ilgili herhangi bir kötülemede bulunulmadığını işi kabul etmemesi üzerine görüşmenin sonlandırıldığını belirtmiştir.
Davalı tanığı … anlatımında; davacı ile ortak iş yaptıklarını, dava dışı …şirketinin satış müdürü olan…nin davacının performansından memnun olmadığını kendilerine bildirdiğini, davacının sözleşmesinin hangi nedenle sonlandığını bilmediğini ifade etmiştir.
Davalı tanığı … anlatımında; … şirketinde çalışmakta iken … ürünü kullandıklarını, davacı ile doğrudan bağlantısının olmadığını belirtmiştir.
Davalı tanığı … de … şirketinde çalıştığını, davacının …ile olan sözleşmesinin neden sona erdiğini bilmediğini, … ile … olarak iş görüşmesi yaptıklarını belirtmiştir.
Davalı tanığı … da aynı yönde beyanda bulunmuştur.
Tüm tanık ifadelerinin değerlendirilmesi sonucunda; davacı çalışanı …’in 2011 yılında dava dışı … ile iş görüşmesi yaptığı, … şirketinin de 2011 yılı sonlarında adı geçen ile iş görüşmesi yaptıkları, ancak; o tarihte davacının sözleşmesinin fesh olunduğu ve bu durumun haksız rekabet sayılmayacağı belirlenmiştir.
Davalı tanığı … isimli dava dışı … satış sorumlusunun talimat yoluyla ifadesi alınmış; ve davacının sözleşmesinin … tarafından talep edilen stratejilerin ve ticari beklentilerin artık karşılanmaması sebebiyle feshedildiği, sözleşmenin feshi için davalı …dan herhangi bir talep olduğunu hatırlamadığını ve davalının davacı hakkında kötüleyici bir konuşmasını da hatırlamadığını belirtmiştir.
18/10/2016 Tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda; davacının iddiasına göre; dava dışı … şirketi ile bağıtlanan sözleşmenin davalının yönlendirmesi sonucu feshedilmiş olduğunun ileri sürüldüğü ve davalının eyleminin 6102 sayılı TTK nın 55/1-b maddesi uyarınca; haksız rekabet teşkil eden bir hal olarak gösterildiği, anılan yasa maddesi çerçevesinde haksız rekabetten bahsedebilmek için geçerli olarak bağıtlamış bir sözleşmenin bulunması, haksız rekabet failinin bu sözleşmenin tarafı olmaması, 3. Kişi konumunda bulunması gerektiği, dosya kapsamındaki belgelere göre; davacı ile dava dışı … arasında Ocak 2001 tarihinden Temmuz 2011 tarihine kadar her yıl uzatılarak süre gelen bir distribütörlük ilişkisinin bulunduğu, adı geçen firmaya ait lisanslı ürünlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde pazarlanması, nihai kullanıcılara satılması, kurulumu ve bu ürünlere ilişkin teknik destek sağlanması konusunda taraflar arasında 01/01/2001 ve 04/05/2004 tarihli dağıtım sözleşmelerinin imzalandığı, davacının 24/03/2011 tarihinde ise davalı ile konusu; davalının 3.kişilerle imzaladığı, sözleşmeler uyarınca; öngörülen mal ve hizmetlerin davacı tarafından tedarik edilmesi olan “Müşteri Çözümleri Sözleşmesi” bağıtlandığı, davacı ile dava dışı …arasında 2001 yılında başlayan sözleşmesel ilişkinin 1/05/2011 tarihli fesih bildirimi ile 30/06/2011 tarihinde sonlandığı ve akabinde davalı … ve …arasında distribütör sözleşmesi kurulduğu, davacının …ile distribütörlüğün devamı süresinde … ürünlerin davacı üzerinden …ya satışının yapıldığı, 2005 tarihinden itibaren …ya davacı üzerinden fatura düzenlendiği, davacının dava dışı …ile 10 yıllık sözleşme ilişkisi sona ermeden, 12/11/2010 tarihinde davalı … tarafından yayınlanan iş ilanında “… Sistem Platform bilgisine sahip olmak” kriterine yer verildiği, 21/10/2011 tarihli E-posta da …yetkililerinden … tarafından 15/11/2011 tarihinde …ya ait ofiste eğitim verileceği bilgisinin yer aldığı, bu duruma göre; davacının …ile olan ilişkisi sonlanmadan önce … ile …arasında distribütörlük ilişkisinin bulunduğu, dinlenen tanık ifadelerinin bu yönde olduğu, TTK nın 55/1-b-1 maddesi çerçevesinde davalının …i akti ihlale yönelttiği ve bizzat …ile sözleşme yapma amacıyla hareket ettiğinin söylenebileceği, ayrıca davacı çalışanlarının … tarafından; aralarında bağıtlanan 24/03/2011 tarihli müşteri çözümleri sözleşmesinin 9/2 maddesine aykırı şekilde kendi bünyesinde İstihdam etmeye yönelik eylemlerde bulunduğu, bu durumun da TTK nın 55/1-b-2 maddesi ve taraflar arasındaki 24/03/2011 tarihli sözleşmesinin 9.2 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği, davacının bu nedenle uğradığı zararın davalı tarafından karşılanması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama çerçevesinde davacının davalıdan toplam 426.558,00 USD tutarında kar kaybına dayalı tazminat isteminde bulunabileceği, davacı distribütör sözleşmesinin feshinden sonra bu lisans ile yaptığı işlemleri , ve müşterileri kaybettiğinden dolayı tazminat isteminde bulunmuş ise de; bu durumun ticari defterlerin incelenmesi ile belirlenebileceği ve mali müşavir bilirkişinin uzmanlık alanında olduğu belirlenmiştir.
21/07/2017 Tarihli Mali Müşavir Bilirkişi Raporunda; davacı şirketin incelenen 2010-2013 yıllarına ait ticari defterlerinden 2010-2011 yılına ait envarter defterleri kapanış tasdiki yapılmadığından usulüne uygun tutulmadığı, 2012-2013 yılı ticari defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğu, davacının 2010 ve 2011 yıllarında … Dağıtım sözleşmesinin 30/06/2011 tarihinde feshine kadar geçen süreçte dağıtım sözleşmeleri çerçevesinde bir çok işletmeye hizmet sağladığı, sözleşmenin feshinden sonra 2012 ve 2013 yıllarında aynı müşterilere herhangi bir hizmet satışı sağlıyamadığı, davaya konu sözleşmenin 3 yıl süreli olarak 24/03/2011 tarihinde bağıtlandığı ve 30/06/2011 tarihinde feshedilmiş olmakla; normal bitim süresinden 33 ay önce sonlandırılması nedeniyle davacı şirketin mahrum kaldığı kar tutarının 439.171,43 TL olduğu belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 20/06/2018 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; davacının davasını 6102 sayılı TTK nın 55/1.b maddesine dayandırdığı, davacı ile dava dışı lisans sahibi arasındaki sözleşmenin 30/06/2011 tarihinde sonlandığı, 6102 sayılı TTK nın ise 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girdiği, haksız fiilin sonuçlarının yeni TTK döneminde de sürdürdüğü, dava dışı … şirketinin …yetkilisine 11/05/2011 tarihinde başvurduğu, doğrudan ilişkiye girmek istediklerinin bildirdiği, davalı şirketin de bu olayların içinde olduğu ve davacıyı egale ederek sözleşmenin feshine sebep olduğu, davalının bu şekilde … ürünlerinin Türkiyedeki tedarikçisi konumuna geldiği, haksız rekabetin öncelikle normal rekabetin kötüye kullanılması olduğu, tüm haksız fiillerin eski TTK döneminde işlendiği ve sona erdiği kabul edilse dahi; eski TTK nın 56.maddesi uyarınca; genel haksız rekabet klozuna göre; maddi tazminat isteminde bulunulabileceği, TTK nın 58.maddesi kapsamında zararın istenebileceği, kusurun şartı olmadığı, davacının … ürünlerini 3.kişi konumundaki şirketlere tedariğinde 2011 yılında bazı sorunların yaşandığı, diğer bazı tüketici firmaların lisans sahibine başvurup şikayette bulundukları, Milano İstinaf Mahkemesinden dinlenen firma yetkilisinin davacının hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini ifade ettiği, bu durumda dava dışı … şirketinin lisans verene davacı hakkında yönelttiği şikayetleriN TTK 57 anlamında kötüleme ve davalının bu olaydaki eyleminin TTK 56 anlamında haksız rekabet sayılmayabileceği, haksız rekabet unsurlarında eksiklikler bulunduğu ve davalı …nın …ile sözleşme yapmasından dolayı haksız rekabette bulunduğunun kabulünün mümkün olmayabileceği, … ürünlerinin tedarik hizmetindeki aksaklıklardan doğrudan davalı firmanın sorumlu olmayabileceği, illiyet bağının kurulmasında sorunlar olduğu belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı ile dava dışı …sistem İom arasında Ocak 2001 tarihinden Temmuz 2011 tarihine kadar süre gelen Distribütörlük ilişkisi bulunmaktadır. 01/01/2001 ve 04/05/2004 tarihli, “… Dağıtım Sözleşmeleri” bağıtlanarak …şirketinin lisans sahibi olduğu, … ürünlerinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde pazarlanması, nihai kullanıcılara satılması, kurulumu ve bu ürünlere ilişkin teknik destek sağlanması konusunda davacıya yetki verilmiştir. 19/05/2011 tarihinde …tarafından yapılan fesih bildirimi ile taraflar arasında bağıtlanmış bulunan 04/05/2004 tarihli dağıtıcılık sözleşmesi 30/06/2011 tarihinde sonlandırılmıştır. Davalının davacı ile …arasındaki sözleşmelerin sona erdirilmesi konusunda adı geçen firmayı etkilediği ve kendisi ile sözleşme yapılmasını sağladığı, ayrıca davacı çalışanlarını kendi firmasında çalışmaları konusunda yönlendirdiği, bu şekilde davacının zararına yol açtığı belirtilerek; 6102 sayılı TTK nın 55/1-b maddesi hükmü kapsamında haksız rekabet olgusunun gerçekleştiği, davacının kar kaybı ve müşteri kaybına dayalı zararının davalı tarafından karşılanması gerektiği ileri sürülmüştür. Davacı ile dava dışı …arasında bağıtlanan dağıtıcılık sözleşmesinin 30/06/2011 tarihinde sona erdiği çekişmesizdir. 6102 sayılı TTK ise 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Biran için davacı zararının 6102 sayılı TTK döneminde de sürdüğü, haksız fiilin bu dönemde devam ettiği düşünülebilir. Ancak; davacı tarafından iddia edilen davalıya yönelik tüm eylemlerin 6762 sayılı TTK döneminde gerçekleştiği belirlenmiştir. Dava dışı …ile davalı arasında bağıtlanan Dağıtıcılık sözleşmesi 01/12/2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda; haksız rekabetin varlığı, 6762 sayılı TTK hükümleri uygulanarak belirlenmelidir.
6102 sayılı. TTK nın 55/1-b maddesi hükmüne göre; Haksız rekabetin varlığından bahsedebilmek için haksız rekabeti gerçekleştiren kişinin tarafı olmadığı bir sözleşmenin bulunması, sözleşmenin taraflarından müşterinin, sözleşme hükümlerine aykırı davranmaya yöneltilmesi ve yönelme sonucunda müşterinin sözleşme hükümlerine aykırı davranması, sözleşmeye aykırı davranmaya yönelten kişinin, kendisi veya 3.bir kişinin menfaat temin etme amacı ile hareket etmesi gerekmektedir. Ancak somut olayda 6762 sayılı TTK nın 56 ve devamı maddelerine göre; haksız rekabetin varlığının belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir. 6762 TTK nın 56 maddesi uyarınca; aldatıcı hareket veya iyiniyet kurallarına aykırı şekilde iktisadi rekabetin her türlü kötüye kullanımı, haksız rekabet sayılacaktır. Dosya içeriği delillere göre; davacının … ürünlerinin 3.kişi konumundaki şirketlere tedarikinde 2011 yılında bazı sorunlar yaşanmış, … şirketi ve diğer bazı tüketici firmalarını lisans sahibine şikayet başvurularının bulunduğu belirtilmiştir. Dava dışı … şirketi tarafından …yetkilisine gönderilen e-postada doğrudan ilişki kurma isteği ve ayrıca tedarikçi firma ile sorunlar yaşandığı belirtilmiştir. Bu durumda; dava dışı … şirketinin yönelttiği şikayet 6762 sayılı TTK nın 57.maddesi anlamında davacıyı kötüleme olarak kabul edilmemiştir. Davacı ile dava dışı lisans veren …arasındaki sözleşmenin tedarikçi davacının hizmetindeki yetersizlikten dolayı sonlandırıldığı, davalının etkisinin olmadığı davalı …nın eylemi ile davacının kar kaybına dayalı zararı arasında illiyet bağının bulunmadığı kabul edilmiştir. Davacı tarafından ayrıca portföy (denkleştirme) isteminde bulunulmuş ise de ; bu istemin dava dışı …şirketine yöneltilmesi gerektiği, bu konuda davalıdan istemde bulunulmayacağı sonucuna varılmıştır. Davalının davacı çalışanlarına iş teklifi götürdüğü ve bu şekilde kendi şirketinde çalıştırarak davacı şirketi zarara uğratmayı amaçladığı ileri sürülmüştür.
Ancak bu iddia inandırıcı delillerle kanıtlanamamıştır. Dinlenen tanık anlatımları ve dosya kapsamı delillere göre; davalının haksız rekabet sayılabilecek eylemi ile davacı ve dava dışı …firması arasındaki sözleşmenin feshine neden olduğu iddiası kanıtlanamadığından davalının davacının zararından sorumlu tutulamayacağı ve davanın bu nedenle reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 80.575,43 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 3.250,00 TL gider avansından geriye kalan 112,15 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 3.650,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça yatırılan 3.650,00 TL gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI 34.471,05 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL KARAR HARCI 34.435,15 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ
DAVALI GİDERİ /
3.000,00 TL BİL.ÜCRT.
650,00 TL POSTA MAS. /
3.650,00 TL TOPLAM