Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/366 E. 2018/458 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/366
KARAR NO : 2018/458

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl dosya davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkileri ile davalı sigorta şirketi Ocak/2009 yılında ailece … Acentası aracılığı ile … Sigorta’ dan Özel Sağlık Sigortası yaptırdığını, davalı şirketin kendi insiyatifi ile poliçenin primini ikinci yılında 30/01/2010′ da 4.448-TL, poliçenin üçüncü yılında 30/01/2011′ de 7.000-TL ye yükselttiğini, davalı sigorta şirketinin davacı Nesrin Baykaş için 2007-2008 yıllarında yaptırmış olduğu check-up tahlul sonuçlarında kan şekerinin 102 olması ve memede bulunan ufak bir kanamayı ileri sürerek ömrü boyu yenileme hakkını kaldırdığını, davacı …’ a hiçbir teşhis konulmadığını, davacı …’ a hiçbir riziko taşımamasına rağmen ömrü boyu yenileme hakkını da elinden alındığını, hiçbir rahatsızlıkları olmayan davacıları ömrü boyu yenileme haklarının yenilenmesini, fazla alınan 3.000-TL primin iadesini, uğrmamış oldukları manevi zarar nedeni ile uğradıkları zarar için de 10.000-TL zararın ödenmesi, sigortasız kaldıkları zamanda uğradıkları zararın da sigorta şirketinin mesuliyetinde olduğunun karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davacı vekilinin dava dilekçeis özetle; müvekkilinin 2007-2008 yıllarında kendi parası ile yaptırdığı checkhuplardaki teşhislerinde tutulan kayıtların hatalı olması nedeni ile … Sigorta A.Ş. ‘ ye “ömür boyu yenileme hakkını “kaybettiğini , kayıtların yanlış oluşunun 31/01/2012 tarihinde sigorta yenileme olmayınca öğrendiklerini ve davalı hastane yetkililerine müracaatla bu kayıtların düzeltilmesini istediklerini, düzeltme işlemi olmadığında sigorta şirketi “ömür boyu yenileme hakkı” nı iptal ettiğini, bu kayıp nedeni ile ve yapılan teşhisın yanlışlığı sonucunda yapılan tıbbi araştırmalardaki masraf ve manevi üzüntü nedeniyle hiçbir rahatsızlığı olmadığı halde yanlış teşhis nedeniyle çekilen sıkıntılar nedeniyle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL manevi tazminatın, yapılan laboratuar incelemeleri ve doktora ödenen ücret dahil olmak üzere 10.000 TL maddi tazminat ile sigorta şirketine ödediği 3.000TL ‘ nin de olmak üzere toplam 23.000 TL maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacı …, … ve … -30/01/2010 vadeli … nolu-30/01/2010-30/01/2011 vadeli … nolu-30/01/2011-30/01/2012 vadeli … nolu özel sağlık sigortası poliçelerinin düzenlendiğini, davacılar sigortalı oldukları 3 yıllık zaman zarfında dosyaya sunmuş oldukları primleri ile sigortalandığını ve aynı dönelerde belirtilen tutarlarda davalı tarafından hasar ödemesi yapıldığını, davacıların sigorta süresi içinde davalı şirketten tazminat talepleri nedeniyle araştırma yaptıklarını ve sigortalanma tarihi öncesinde mevcut rahatsızlıkları olduğu tespit edildiğini, bu değerlendirmeler sonucunda sürprim ile teminat kapsamına alınabilecek hastalıklar için sigortalı onayı ile hastalık sürprimi uygulandığını, … için 30/01/2010-30/01/2011 dönemi içinde 22/03/2010 tarihinden itibaren gastroözafagial reflü rahatsızlığı nedeniyle %25 uygulamaya başlamış olduğunu yenilemede de hastalık sürprimi uygulandığını, Nesrin Başkaş ile ilgili yapılan değerlendirme de 24/09/2008 tarihli kayıtlarda biline hastalık bölümde vertigo, geçirilmiş operasyon bölümünde hemoroid operasyonu ve yakınmalar bölümünde hiperglisemi bilgileri nedeniyle 30/01/2010-30/01/2011 döneminde muafiyet uygulandığını, … tarfından 01/02/2011 tarihinde poliçenin yenilenmesi için kredi kartı ile ödeme talimatı imzalanmış olup ekinde acente yazısı ile …’ ın vertigo ile hiperlipidemi için toplam için %30 hastalık sürprimi ile yenileme onayı verildiğini, davacıların 2. Poliçe yılında primlerini %1 oranında 3. Poliçe yılında yukarıda yazılı nedenlerle %60 oranında artırıldığını, ferdi sağlık sigortası özel şartalar madde 9.2 uyarınca ömür boyu yenileme garantisi kriterlerinin geçerli olduğunu, davacıların 3. Yılın sonunda sağlık sigorta piliçelerini daval şirketin devam ettirmediğini, 4. Yıl için davalı şirketten poliçe düzenlemiş olmaları halinde ömür boyu yenileme garantisi değerlendirmesi poliçedeki her bir kişinin hasar/ prim oranına istinaden poliçe yapılacağını, ancak davacıların 3. Yılın sonunda poliçelerini yenilemedikleri için değerlendirme yapılmadığını, poliçe şartalrı uyarınca davacıların ömür boyu yenileme garantisi hakları olmadığından bu hakkın idasi talebinin de yersiz olduğunu, davacıların ilk poliçe düzenlenirken önceki rahatsızlıklarını sakladığını, kötü niyetli hareket ederek poliçe düzenlenmeden önce rahatsızlıklarını gizlediğini, davacıların poliçe primleri poliçe özel ve genel şartlarına göre tespit edildiğini, davacıların belirlenen tutarlar üzerinden poliçe düzenlettiğini ve primlerini ödediğini, bu nedenle 3.000-TL prim iadesinin reddini, davacıların manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu, poliçelerini yeniletmediğini bu nedenle tazminat talebinin reddini, yine poliçe yaptırmaksızın sağlık harcamalarının davalı şirketten karşılanması talebi ile sebepsiz zenginleşmesi talebinin de reddini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı cevap dilekçesinde özetle; davacının ömrü boyu yenileme hakkını kaybetmesinin davalı ile ilgisi bulunmadığını, davacının kendisine sorulan sorulara göre hekim tarafından form düzenlendiğini, bu bilgilerin sigorta şirketi tarafından değerlendirilmesi sonucu verilen kararın davalı ile ilgisi bulunmadığını, davacıya şeker hastalığı teşhisi konulmadığını, açlık kan şekerinin 102 yazıldığını, sigorta hekimlerinin bunu şeker hastalığı olarak yorumlamasının davalının sorumluluğunda olmadığını, davacının hemoroid ve vertigo rahatsızlığının bulunmadığını gösteren 2011 tarihli raporlarının davalı nezdinde check up yapıldıktan iki yıl altı ay sonraya ait olduğunu, bu raporların davacının daha önce bu rahatsızlıkları geçirmediği anlamını taşımadığını, davacının muhatabının sigorta şirketi olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin haksız olduğunu savunmuştur.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … E.sayılı dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl dava; davacıların davalı şirket nezdindeki sağlık poliçelerinde bulunan ömür boyu yenileme haklarının iadesi, fazla ödenen primin iadesi, maddi ve manevi tazminat istemine, birleşen dava davacının birleşen dava dışı sigorta şirketine fazladan ödediği primin, maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine yöneliktir.
Davacılara ait sigorta poliçeleri, davacı …’a ait tıbbi tedavi evrakları ve taraflarca belirtilen deliller celbedilmiştir.
17/04/2013 havale tarihli sigorta uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda özetle; davacılar …, … ve … için davalı sigorta şirketi tarafından 2009-2010, 2010-2011, 2011-2012 dönemleri için ferdi sağlık sigorta poliçesi düenlendiği, davacılar … ve …’un poliçe özel şartlarında düzenlenen ömür boyu yenileme hakkını kazandığı; ancak davacı …’in 2010-2011 döneminde hasar/prim oranının %151,86 olarak gerçekleşmesi nedeniyle ömür boyu yenileme hakkının bulunmadığı, davacıların ödediklerini beyan ettikler 3.00,00-TL sürprimi iade haklarının bulunmadığı, sigorta şirketinin hastane kayıtlarını esas alarak risk değerlendirmesi yapmakta haklı olduğu, davacı … ile ilgili hasar ödemelerinin doktor bilrikişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
27/12/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; sigorta şirketi özel şartlarında yer alan ömür boyu yenileme garatisi için 3 dönem üst üste %100 prim oranının aşılmaması şartının geçerli bir şart olduğu, davacılardan … yönünden 3 dönem üst üste %100 H/P oranının aşılmaması şartının yerine gelmediği ve bu davacının ömür boyu yenileme garantisi hakkı kazanmadığı, davacılar … ve …’ ın 3 dönem üst üste H/P oranları %100 aşılmama şartı gerçekleştiğinden ömür boyu yenileme hakkı kazandığı ve davalı sirgorta şirketinin aksine işleminin poliçe koşullarına aykırı olduğu, davacılardan …’ ın …, kolestrol yüksekliği ve Vertigo rahatsızlkarı yönünden beyan yükümlülüğünü ihlal etmediği ve bu rahatsızlıkarın poliçede kapsam dışı bırakılmasının veya sürprim uygulamasının yerinde olmadığı, davacılardan …’ın Fibrokistik Meme Hastalığı ve Hemoroidektomi rahatsızlıkları yönünden beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu nedenle poliçede kapsam dışı bırakılmasının sigortacı yönünden haklı olduğu, davacılar … ve …’ ın beyan yükümlüğünü ihlal etmediği ve herhangi bir rahatsızlıkların poliçede kapsam dışı bırakılmasının veya sürprim uygulamasının yerinde olmadığı, davacılara poliçenin üçüncü döneminden dördüncü dönemine geçilirken fazladan bir sürprim uygulanmadığı ve iadesi talep edilebilecek bir primin söz konusu olmadığı, manevi zarar ilişkin takdir ve değerlendirme hakkının mahkememize ait olduğu belirtilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar için davalı sigorta şirketince 2009-2010, 2010-2011, 2011-2012 dönemlerini kapsayan ferdi sağlık sigorta poliçeleri düzenlendiği; davacıların 2012-2013 yılı poliçe dönemi için kendilerine ömür boyu yenileme hakkı verilmediğini ve toplam 3.000,00-TL prim artışı yapıldığını fazladan prim ödendiği iddia ettikleri, doktor bilirkişinin de katılımı ile düzenlenen teknik açıdan yeterli, hükme esas almaya elverişli, denetime açık 27/12/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; sigorta şirketi özel şartlarında yer alan ömür boyu yenileme garatisi için 3 dönem üst üste %100 prim oranının aşılmaması şartının geçerli bir şart olduğu, davacılardan … yönünden 3 dönem üst üste %100 H/P oranının aşılmaması şartının yerine gelmediği ve bu davacının ömür boyu yenileme garantisi hakkı kazanmadığı tespit edildiği, yine davacı …’ın Fibrokistik Meme Hastalığı ve Hemoroidektomi rahatsızlıkları yönünden beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği bu nedenle poliçede kapsam dışı bırakılmasının sigortacı yönünden haklı olduğu, öte yandan tüm davacıların 2012-2013 döneminden sonra poliçelerini yenilemediklerinin dosya kapsamından ve davacılar vekilinin 13/02/2017 tarihli celsede ki beyanından anlaşıldığı, bu haliyle poliçe yenilense idi dahi davacı… sigorta özel şartlarına göre ömür boyu yenileme hakkının mevcut olmayacağı, kaldı ki tüm davacıların yenilemedikleri poliçe kapsamında ömür boyu yenileme hakkının iadesini dava yolu ile talep etmekte hukuki yararlarının bulunmadığı, sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde, davacıların kendi iradeleri ile kurmadıkları sözleşme ilişkisinin mahkemece kurulmasına olanak bulunmadığı; asıl ve birleşen dava davacısı …’ın her iki dava dilekçesi incelendiğinde; sürprim uygulanması nedeniyle fazladan ödendiği iddia olunan ve iadesi talep edilen 3.000,00-TL nin davacı …’a ait prim olduğunun anlaşıldığı, yukarıda izah edilen gerekçeleri tekrarla Fibrokistik Meme Hastalığı ve Hemoroidektomi rahatsızlıkları yönünden beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşılan …’a sürprim uygulanmasının poliçe genel şartlarının 6. Maddesi ve 5684 Sayılı Kanun’un 12 maddesi kapsamında sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, bu haliyle davacının asıl davada sigorta şirketinden prim iadesi talep edemeyeceği, birleşen davada ise her ne kadar davacının Dayebetes Mellitus, kolestrol yüksekliği ve Vertigo rahatsızlkarı yönünden beyan yükümlülüğünü ihlal etmediği tespit edilmiş ise de; sigorta şirketinin 2011-2012 döneminde davacıya sürprim uygulamasının tek başına bu rahatsızlıklardan kaynaklanmadığı, davacının aynı zamanda poliçe tanziminden önce var olan Fibrokistik Meme Hastalığı ve Hemoroidektomi rahatsızlıkları yönünden beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, kaldı ki birleşen dosya davalısı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarında, davalıya ait hastanede çalışan hekimlerce davacıya Dayebetes Mellitus tanısı konulduğuna dair herhangi bir hekim raporu bulunmadığı, davacının sadece açlık kan şekeri sonuçlarının mevcut olduğu, başka ifade ile davacıya sürprim uygulanmasının birleşen dosya davalısının kusurundan ileri gelmediği, bu nedenle prim tutarının birleşen davalıdan tazmin edilmesi talebini kabul şartlarının oluşmadığı, asıl ve birleşen davalarda davacıların dava tarihinden önceki döneme ait maddi zararları bulunduğuna dair dosyaya herhangi bir delil sunmadıkları, davacılar vekilinin 31/03/2017 teslim tarihli dilekçesi ekinde sunduğu … ve …’a ait faturaların tamamının dava tarihinden sonrasına ait olduğu, maddi tazminat talebinin konusunu muhtemel zararların oluşturamayacağı, öte yandan yukarıda da izah edildiği üzere; davacıların kendi iradeleri ile sağlık sigortası poliçesini yenilemedikleri, başka ifade ile sözleşme ilişkisini devam ettirmedikleri, bu nedenle dava tarihinden sonra yaptıkları tedavi masraflarının ne sözleşmeye aykırılık ne de haksız fiil hükümleri çerçevesinde maddi zarar olarak değerlendirilemeyeceği, yine davacıların manevi tazminat talep koşullarının oluştğunu ispat edemedikleri anlaşılmakla; asıl davada davacıların ömür boyu yenileme haklarının iadesi, fazla ödenen primin iadesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin; birleşen davada davacı …’ın birleşen dava dışı sigorta şirketine fazladan ödediği primin tutarı ile maddi ve manevi zararlarının tazmini taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Asıl davada davacıların davasının REDDİNE,
Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Asıl dava nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl dava nedeniyle HMK 333. Maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan 2.195,00.-TL gider avansından arta kalan 113,00.-TL’ nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyasında;
Davacı …’ ın davasının REDDİNE,
Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesi,
Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.760,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dava nedeniyle davalı tarafından yapılan 21,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyasında yatırılan gider avanslarından arta kalan avansların ilgili taraflarına karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, asıl ve birleşen dosya davacıları vekili ile birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA
HARÇ BEYANI /
193,05.-TL PEŞİN HARÇ
35,90.-TL RED HARCI /
157,15.-TL TALEP HALİNDE
DAVACIYA İADE.

DAVALI GİDERİ YOK.

BİRLEŞEN DOSYADA
HARÇ BEYANI /
341,55.-TL PEŞİN HARÇ
35,90.-TL RED HARCI /
305,65.-TL TALEP HALİNDE
DAVACIYA İADE.

DAVALI GİDERİ. /
21,00.-TL TEBLİĞLER /