Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/339 E. 2020/501 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/339 Esas
KARAR NO :2020/5

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/09/2014
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirketin … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … caddesi No:128 de bulunan fındık depolamada kullanılacak deponun inşaatını yüklendiğini, söz konusu deponun çatı ve cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin tam ve noksansız üretimi ile montaj dahil teslimi hususunda ise davalı şirket ile 15.7.2008 tarihli “Çatı ve cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin sözleşme ve eklerine uygun olarak tam ve noksansız şekilde üretimi ve montajı” konulu sözleşme ile anlaştıklarını, davalı tarafından imal edilerek montajı yapılan çatıda, vidalama ve montaj hatasından dolayı içeriye su sızmaları meydana geldiğini, bu durumun Davalı tarafından yapılan kısmi izolasyonlarla giderilmeye çalışıldığını, ancak kesin netice alınmadığını, bu durumun tespiti için taraflarınca … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılan talep neticesinde Mahkeme Heyeti ve bilirkişi ile Fındık Deposuna gidildiğini ve gerekli tespitlerin yerinde yapıldığını, bu tespit neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda da Davalı tarafça üstlenilen işin montaj işçiliğinin kusurlu olarak yapıldığının tespit edildiğini, 15.000m2 lik büyük bölümde sözleşmede 1. Sınıf kaliteli işçilik yapılacağı yazılı olmasına rağmen söz konusu montaj işçiliğinin teknik kurallara aykırı olarak yapıldığını, panellerin gerek teknik şartnamelerde ve gerekse firmanın teknik kataloğunda görüldüğü gibi montaj için hatve sırtlarından vidalanması gerekirken burada kanallardan vidalandığı ve bu hatalı montaj sistemi neticesinde binayı su girdiğinin tespit edildiğini, söz konusu yanlış işlemden dolayı bina içerisine sızan yağmur sularını engellemek için ve yaptığı yanlışı kamufle etmek için Davalının vida başlarını çeşitli malzemeler ile izole etmek istediği ancak çözüm olmadığının tespit edildiğini, çatının 2500 m2 lik küçük kısmında yapılan incelemelerde çatı tepe mahyası olarak kullanılan malzemelerin kalitesinin uygun olmadığı, orijinal malzeme kullanılmadığından mahyaları keserek uydurmaya çalışıldığı ve bu nedenle kesilen yerlerden yağmur sularından paslandığının tespit edildiğini, yine binanın yükleme bölümünde duvar malzemesi olarak kullanılan panellerin çeşitli birleşme noktalarında ezilmeler ve bozukluklar olduğunun tespit edildiğini, Mahkeme heyetince yapılan tespit ve alınan Bilirkişi raporu neticesinde, Davalı tarafa kusurun kalıcı ve kesin olarak 10 iş günü içinde gidermelerini aksi takdirde bu işlemin Müvekkili Şirketçe 3. Kişilere yaptırılacağını ve bedelinin davalıdan tahsil edileceğinin ihtar edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça bu kusurun giderilmediğini, müvekkili Şirketin Davalı tarafın kusurlu ifası neticesinde meydana getirdiği ve fakat ihtara rağmen gidermediği zararı … Ltd. Şirketi ile anlaşarak giderdiğini, Müvekkili Şirketin … Limited Şirketine çatı uygulama bedeli olarak 532.120,41 TL ödediğini, bu nedenle ödenen bedelin tazminini talep etme haklarının hasıl olduğunu, belirterek davalı tarafça kusurlu olarak yapılan işlemin giderilmesi için Müvekkili Şirket tarafından ödenen 532.120,41 TL’nin T.C.M.B. avans faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak işin ne olduğu,huzurdaki davanın kusurlu/ayıplı ifaya dayalı tazminat davası olduğuna göre taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak işin kapsamının öncelikle tespiti gerektiğini, sözleşmenin 2. Maddesinde yapılacak işin “fındık deposunun çatı cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin tam ve noksansız üretimi ile montajı” işi olduğunu, Sözleşmede müvekkiline düşen yükümün fındık deposunda “çatı, cephe, ara bölme, kapı ve soğuk oda diye tabir edilen yerleri kendi ürettiği sandviç paneller ile (dilekçede ekopanel olarak anılacaktır) sözleşmede belirtilen şekilde” kaplanması olduğunu, burada amaçlananın binayı dış etkenlere karşı korumak olduğunu, fındık deposu içinde iklimlendirme (bina içi odalarda ısı izolasyonu ve nem kontrolü) sözleşmeye konu olmayıp, ekopanel kaplama ile iklimlendirmenin tamamen farklı işler olduğunu, sözleşmenin 3.1 nolu maddesinde “sözleşmeyi takiben 1 hafta içinde iş sahibi (davacı) sözleşme konusu işe ait uygulama projelerini tam ve eksiksiz olarak yükleniciye imza karşılığı verecektir” dendiğini, dolayısı ile sözleşme konusu işin davacının hazırladığı projeye göre yapıldığını, başka deyişle yapılacak işle ilgili teknik altyapı çalışması, projelendirme, proje danışmanlığı davacının sorumluluğunda olduğunu, nitekim bu çerçevede davacı firma … unvanlı … bir firmadan danışmanlık hizmeti aldığını ve projeye ilişkin tüm detayların bu şirketin yapmış olduğu proje danışmanlığı çerçevesinde gerçekleştirildiğini, sözleşmeye göre müvekkiline gönderilmiş olan ve uygulama yapılacak alanları gösteren “Nihai Yerleşim Planına” göre fındık deposundaki uygulama alanının iki kısım olduğunu, nihai Yerleşim Planında gösterilen kısımlara göre hangi malzemelerin kullanılacağı taraflar arasında imzalanmış olan “Malzeme Listesi” nin (ek·3) nde belirtildiğini, davacı tarafından “kabuğu soyulmamış fındık deposu” olarak gösterilen yerler ile “soyulmuş fındık soğuk depo alanı” olarak gösterilen iki farklı alanın söz konusu olduğunu, bu iki alanın kullanım şekline göre en uygun panellerin kararlaştırıldığını ve kararlaştırılan panellerin montajlandığını, daha açık anlatım ile bu tip bir işte Yerleşim Planına göre malzeme kullanılması gerektiğini, sonuçta yerleşim planında davacının belirttiği iki ayrı kısma göre malzeme kullanılarak işin tamamlandığını, davacının davasının tek dayanağı vidalama ve montaj hatasından dolayı içeriye su sızması iddiası olduğunu, dolayısı ile burada malzemenin ayıplı olduğunun iddia edilmediğini, davanın sadece işçilik hatası iddiasına dayandığını, o halde işbu davada öncelikle yapılan işte vidalama-montaj hatası olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacı iddiasına ispat olarak … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyasından verilen raporu gösterdiğini, mezkur delil tespit dosyasından verilen raporun hatalı olduğu gibi bu rapora süresi içerisinde itiraz edildiğini, itiraza uğramış bilirkişi raporunun davalı lehine delil sayılamayacağını, bu raporda çatı panel vidalarının hadve sırtlarından yapılması lazım gelir iken hata ile hadve diplerinden yapıldığı, bu sebeple su sızması yaşandığının söylendiğini, davacının da bu hususu dava dilekçesinde ileri sürdüğünü, teknik anlamda çatı panellerinin hadve diplerinden vidalanmasının şart olmadığını, bunun açıklaması ise yine teknik gerçeklere dayandığını, hadve diplerinden vidalama usulünün de inşaat şartlarına göre uygulandığını, sözleşmelere konu fındık deposunun 1. Derece deprem bölgesinde olup, depo betonarme prefabrik olduğunu, deprem, rüzgar, kar yüküne karşı duracak olan çatı panellerinin betonarme prefabrik olan yapıda, taşıyıcı konstrüksiyona daha sağlam tutunması için vida boylarını kısaltmak gerektiğini, vida boylarını kısaltmak amacı ile hadve diplerinden vidalama yapıldığını, davadaki gibi bir inşaatta bu şekilde vidalama yapılması gerektiği uluslar arası literatürde izah edilmiş olup, literatüre ilişkin uygulama fotoğraflarının savunmanın açık ispatı olduğunu, dolayısı ile müvekkilce uluslar arası literatüre uygun olan 1. Sınıf işçilik ile vidalama ve montaj yapıldığını, sözleşme konusu iş bittikten sonra davacının müvekkilinin taahhüdünde olmayan bir takım farklı işleri (çatıda duman bacaları, dere olukları, yağmur suyu gideri gibi) 3. Kişilerce yaptırdığını, dava konusu şikayetlerin iş sürerken ve iş bittikten sonra müvekkilce yapılan çatı kaplamalarının üzerine 3. şahıslara yaptırılan Dere Olukları, Su Giderleri ve Duman Bacalarının montaj ve su izolasyonu hatalarından kaynaklandığını, hatta davacının çatı üzerine yürüme yolu yaptırmadığından müvekkilinin kaplama malzemeleri üzerinde yüründüğünü, müvekkilinin yaptığı panellere dahi zarar verildiğini, davacının talebi üzerine iyi niyet çerçevesinde, 3. şahısların verdiği ve verebileceği zararlara karşı tedbir amaçlı olarak panellerin montaj vidalarının etraflarına ekstra sızdırmazlık kimyasalları ve mastik uygulamalarının müvekkilce yapıldığını ve vidalarla ilgili en küçük bir sıkıntı yaşanmadığını, bunun yanında en önemlisi; sözde ayıbı gidermek için davacının sözleşme yaptığı ikinci müteahhidin müvekkil tarafından monte edilen panellerinin üstüne ekstra panel monte ettiğini, bu extra panellerin montajı esnasında müvekkilin panellerinin bir kısmını deldiğini, yani, su sızıntısı ile müvekkilinin yaptığı vidalama arasında hiçbir bağ olmadığını, var olduğu iddia edilen sızıntının ana sebeplerinden birinin davacının yaptırdığı başkaca işlerde hata yapılması olduğunu, somut olayda davacı şirketin dava dışı ikinci müteahhit ile 30.07.2009 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, fakat bu sözleşme kapsamında 2. Müteahhit tarafından yapılan işin tamamen farklı olduğunu, yani ikinci müteahhidin davacı yanca var olduğu iddia edilen ayıbı gidermek için çalışma yapmadığını, yaptığı esas işin ekstra ısı ve nem yalıtımı olduğunu, Davacının ikinci müteahhide, müvekkilinin yaptığı işi düzeltmek veya tamirat için değil, ekstra ısı ve nem yalıtımı yaptırmak için başvurduğunu ve müvekkilinin panelleri üzerine ekstra ısı yalıtım paneli konduğunu, bu şekilde müvekkili tarafından monte edilen panellerin üstünün kapatılıp gerçeğin ortaya çıkmasının engellendiğini, müvekkili, işin bitiminden sonra davacının … danışmanlık firmasından, fındık deposunda içerinin belli derece ve belli nemle sabitlenmesi gerektiği gerçeğini öğrendiğini, … İnşaat’ın bu değerleri tutturmak amacı ile kendi yaptığı hesaplar sonucu proje hazırlamış, müvekkiline hangi kalınlıkta malzeme kullanacağını bildirdiğini, Müvekkilinin de projeye göre kendinden ne istenmiş ise o işi yaptığını, zaten davacının müvekkiline (işin tesliminden sonra) göndermiş olduğu ihtarnamede davacının ekstra ısı sorunu itiraf edildiğini, ihtarnamenin 3 nolu bendinde “fındık deposunda atmosfer kontrollü, nem ve oksijen değerleri sabitlenerek depolama yapılacağından gerek çatı ve gerekse çatı panellerinin özellik arzeden malzemeden ve hassas işçilik ile yapılması gerekir” ifadesinin yer aldığını, depoda atmosfer kontrolü ile nem ve oksijen değerlerinin hesabını davacının yaptığını, bu değerleri sabitleyeceğini düşündüğü projeyi hazırlayıp malzemeyi ona göre seçtiğini, Davacının hesap hatasının ile bu değerleri sağlayamadığını, müvekkilince işin bitirilmesinden sonra davacının projede normal depo olan yerleri soğuk muhafaza deposuna çevirdiğini, deponun tamamının kulanım amacını değiştirdiğini, oysa soğuk depo alanında kullanılacak malzeme ve montaj özelliklerinin tamamen farklı olduğunu, işte 2. müteahhide yaptırılan ekstra ısı ve nem izolasyonunun yapılmasının bir sebebinin de bu olduğunu, olayda davacının fırsattan istifade ederek ekstra ihtiyaçlarının ve yapıya değer katma çabalarının masrafını müvekkilinden çıkartmaya çalıştığını, davacının 532.120,41 TL gibi bir bedel talep ettiğini, bu bedelin müvekkili ile yapılan sözleşme bedelinin nerede ise yarısı olduğunu, oysa davacının çatıdan gelen su sızıntısından şikayetçi olduğunu, ortada bir kusur olduğu kabul edilse dahi davacının istediği bedelin 20’de 1 ‘i ile ufak su sızıntısının giderilebileceğinin piyasadaki herkesin iyi bildiğini, zira bu ve benzeri tür sızdırmazlık problemlerin çözümü çeşitli kimyasallar kullanılarak yerinde uygulamalarla çok kolay ve ekonomik bir biçimde çözülebileceğini, yine ek-8’deki ihtarnamesinde davacının hatalı işlerin kalıcı olarak giderilmesi için müvekkiline 10 işgünü süre verdiğini, fakat davacı sözde hatalı işlerin giderilmesi için ikinci müteahhide yaklaşık 60 gün süre verdiğini, buradan davacının gönderdiği ihtarın samimi olmadığını, müvekkilinin 16.000 metrekarelik alanı kaplayıp 20.000 montaj deliği açtığını ve davacının planladığı proje ve yerleşim planına göre iş yaptığını, 20.000 montaj deliğinin bir kaçından su sızmasının normal karşılanabileceğini ve bu sızıntının çok cüzi bir bedelle giderilebileceğini, fakat davacının sızıntıyı fırsat olarak görerek kendi ekstra ısı ve nem izolasyonu sorununu çözmek için yaptığı masrafları müvekkile ödetmeyi planlayıp bu planı uyguladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Karşı Dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin dava konusu depoda davacı ile arasındaki sözleşmede düzenlenmeyen işleri de yapmak zorunda kaldığını, depo ile projenin mevcut hali arasındaki farklılıklar ve kot değişmelerinden ötürü cephe panellerinde sözleşme dışı imalat yapılması ve bunların da montajlanması gerektiğini, Sözleşmede ve projede öngörülen kotların uygulama yapılan alan kotu ile örtüşmediğini, kaplanması gereken ekstra alanların olduğunun anlaşıldığını, bu surette verilen ekstra üretim ve işçilik hizmetinin bedelinin davacı tarafça müvekkiline ödenmediğini, yapılan ekstra işlere ilişkin olarak müvekkili tarafından 06.05.2010 tarihli 27.510 Euro bedelli fatura kesilip karşı tarafa yollandığını, müvekkili tarafından davacı tarafa çekilen 06.05.2009 tarihli ihtarnamede hem davacının işbu davadaki iddialarının cevaplandığını, hem de yapılan ekstra işlere ilişkin 27.510 Euro’nun ödenmesi istendiğini, bu ihtarnamenin 4 nolu ekinde ekstra işlerin neler olduğu karşı tarafa ayrıntı olarak bildirildiğini, fakat davacının 14.05.2009 tarihli cevabi ihtarnamesi ile faturaya itiraz ederek, “taraflar arasında iş teslim edilerek kesin hesap çıkarılıp, tutar henüz belirlenemediğinden” faturayı iade ettiğini, Davacının faturayı iade gerekçesinin maddi ve hukuki bir dayanağı da olmadığını, yapılan işin kusurlu olması halinde iş sahibinin BK.nun 360. maddesine göre “sözleşmeden dönme, bedelden indirim veya eseri tamirini isteme” hakkını haiz olduğunu, buradaki ilk şart yapılan işin kusurlu/ayıplı olması olduğunu, nitekim Yargıtay 15. H.D. 19.07.2007 T, 2006/4980 E, 2007/5033 K sayılı ilamında “… Az yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere, ayıplı olduğu ileri sürülen malların üzerinde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise derecesinin, mallar üzerinde keşfen yapılacak inceleme ile tespiti zorunludur” dendiğini, bu bakımdan öncelikle yapılan işin kusurlu olup olmadığı ve davacının iddia ettiği sızıntının müvekkilden kaynaklanıp kaynaklamadığı yukarıdaki itirazlar da dikkate alınarak bilirkişi marifeti ile araştırılması gerektiğini, bu araştırma sonucu müvekkilin kusuru bulunmadığının ortaya çıkacağını, bu sebeple davacının 360. Maddede sayılı hakları kullanma hakkını haiz olmadığından davanın reddi gerekeceğin açık olduğunu, fakat 360. Maddedeki hakları kullanmanın ön şartlarının olduğunu, iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan gidişine göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve varsa açık ayıpları yükleniciye derhal bildirmek zorunda olduğunu, Eserin teslimi sırasında usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile bozukluk görülmemişse, gizli ayıbın var sayıldığını, iş sahibinin gizli ayıbı öğrenir öğrenmez yükleniciye bildirmek zorunda olduğunu, Süresinde açık veya gizli ayıp ihbarında bulunulmadığı takdirde, Borçlar Kanunu’nun 360. maddesinde düzenlenen haklardan yararlanılamayacağını, Yargıtay 15.H.D.’nin 23.07.2009 T, 2009/336 E, 2009/1793 K saydı ilamında bu husus açıkça dile getirildiğini, dolayısı ile somut olayda süresinde ihbar yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini, Ek-9’da sunulan belgede 10.02.2009 tarihi itibari ile işle ilişiğin kesildiğini (işin davacıya teslim edildiğini) ispatladığını, Davacının ayıp ihbarını ise 05.05.2009 tarihli ihtarnamesi ile ihbar ettiğini, Şubat-Mayıs arası dönem …’daki en yağışlı dönem olmasına rağmen bu 3 aylık dönemde herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, bu hususun öncelikle davacının kötü niyetini gösterdiğini, zira iddia edilen sızıntının teslimden sonraki ilk yağmurla birlikte ortaya çıkmış olması gerektiğini, sızıntı ortaya çıktığında da derhal ihbarda bulunulmasının şart olduğunu, bu noktada da davacının süresinde ihbarda bulunmadığı, bu sebeple de 360.’taki haklardan yararlanamayacağının açık olduğunu, davacı ayıbın giderilmesi ile alakalı olmayan (depoya değer katmak ve daha işlevsel hale getirmek için yapılan) diğer işlerin masraflarını isteyemeyeceğini, 2. Müteahhide devredilen işin iddia olunan ayıbın giderilmesine ilişkin olması gerektiğini, r. (Şenocak, Eser Sözleşmesinde Ayıbın Giderilmesini isteme Hakkı, 2002, s.205) Nitekim Yargıtay 15. H.D. 14.02.2005 T, 2004/3331 E, 2005/698 K sayılı ilamında “… iş sahibinin ayıpların aynen giderilmesini veya giderilmesi için gerekli bedelin tahsilin’ talep edebileceği, öte yandan ayıbın giderilmesinin aşırı masrafı gerektirmemesinin zorunlu olduğunu” nun belirtildiğini, dolayısı ile Davacının ikame müteahhitle yaptığı sözleşme bedelinin huzurdaki davada önemi olmadığını, sözde ayıbın giderilmesi için gerekli bedelin kaç TL olduğunun önemli olduğunu, oysa davacının sözde ayıbın kaç TL’ye giderileceğine ilişkin bir tespit yaptırmadan ikinci müteahhide yaptırdığı bütün işlerin bedelini müvekkilden talep ettiğini, bu sebeple öncelikle ayıp varsa derecesinin ve kaç TL bedelle giderilebileceğinin tespitinin gerektiğini, ayıp var ise ödeme yükümünün tespit edilen bu bedel ile sınırlı olması gerektiğini, karşı dava bakımından ise müvekkilinin yaptığı ek işin sözleşme kapsamında olup olmadığı, yapılan ek çalışmanın “davacıya ek yarar sağlayıp sağlamadığının” ve “davacı iş sahibinin eseri teslimden sonra kullanıp kullanmadığına” bakıldığını, karşı davaya ilişkin olarak ekte sunulan yazılı delillerin sözleşme dışı iş yapıldığını ve bu işlerin davacı tarafından itirazsız kabul edildiğini gösterdiğini, bu noktada davacının kendisi için yapılan ek imalat ve sunulan ek işçilik hizmetini ödeme yükümü altında olduğunu ortaya çıktığını belirterek müvekkilinin ayıplı ifada bulunmamış olması, müvekkilin kusuru bulunmaması, sızıntının 3. Kişilerin fillerinden kaynaklanmış olması, ortada ayıplı ifa olsa dahi 2. Müteahhide yaptırılan işin davacının ısı ve nem izolasyonu ihtiyacından kaynaklanması, ayıbın giderilmesine ilişkin olmaması, davacının ayıbın giderilmesine ilişkin olmayan masrafları müvekkilden talep edemeyeceği, bunun yanında olaydaki sözde problemin basit ve ucuz bir şekilde giderilmesi mümkün iken fahiş talepte bulunulması ve davacının kötü niyetli olması sebepleri ile haksız davanın reddine, müvekkilinin verdiği ekstra hizmete ilişkin olan ve davacı tarafça haksız olarak ödenmemiş olan faturaya konu 27.510,52 EURO karşılığı 53.095 TL’nin davacı/karşı davalıdan tahsiline, davacı/karşı davalı 14.05.2009 tarihli ihtarnamesi ile haklı alacağı ödemeyeceğini bildirerek temerrüde düşmüş olduğundan alacağa bu tarihten itibaren T.C Merkez Bankası avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09.07.2010 tarihli karşı davaya cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafından imal edilerek montajı yapılan çatıda, vidalama ve montaj hatasından dolayı içeriye su sızmaları olduğunu, davalının daha kalitesiz ve ucuz vida kullanımı sonucu ayıplı imalat olduğu, depolarda kullanılan malzeme ile ilgili herhangi bir sorun olmadığı, müvekkili için tek ve en önemli sorunun depolara su sızması olduğunu, davalının deprem bölgesini öne sürerek daha kısa vida kullandığı savunmasına itibar edilemeyeceğini, çatının projesinde yangın ventilasyon kapakları olduğunu, bu kapakların yapımı sırasında davalının imalatına herhangi bir zarar verilmediğini, verilmiş olsa davalının bunu müvekkiline bildireceğini, davalının çatıdan su aktığının kendisine bildirildiğinde önce vidalama noktalarına mastik sürdüğünü, bunun yeterli olmaması üzerine ikinci bir gri malzeme sürdüğünü, ancak bunun da yeterli izolasyonu sağlamadığını, bundan sonra davalı ile iletişimin koptuğunu, çözüm yalıtım şirketine yaptırılan işin ayıplı işin giderilmesi olduğunu, amacın mevcut ısı izolasyonunun korunmasının dikkate alındığını, 40 mm lik EPS in sağlayacağı ısı izolasyonunun 100 mm lik panelin yanında kayda değer olmadığını, amacın düz bir satıh elde etmek olduğunu, müvekkilinin sözleşme ile istemiş olduğu malzeme ve malzeme kalınlıkları ile ilgili olarak bir talebi ve değişiklik isteğinin söz konusu olmadığını, davalının kendilerini oyalaması üzerine 3. Şirketlerle yapılan görüşmeler sonunda ayıbın çok büyük olup giderilmesinin uzun süre alacağının anlaşıldığını, söz konusu akıntıların birkaç noktadan veya 450 – 100 noktadan değil binlerce noktadan olduğunu, SGK ilişkisinin kesilmesinin işin ayıpsız ve tam yapıldığının göstergesi olmadığını, ikinci yükleniciye yaptırılan işin tamamen suyun kesilmesi için yaptırıldığını, 16.000 m2 alanda 20.000 adet vida deliği açıldığını, nu deliklerin tekrar kapatılmasının mümkün olmadığı gibi bunların yanına ekstra 10.000 açmanın mümkün olamayacağını, mevcut deliklerden aynı su sızıntısının söz konusu olacağını, çatının membran ile kapatılması ile ayıplı işin giderildiğini, membran kaplanan alanların düz olması gerektiğinden EPS dolgu malzemesi kullanıldığını, taraflar arasında henüz kesin hesabın çıkartılmamış ve tutar tespit edilmemiş olduğundan ek işlere ait faturanın iade edildiğini, müvekkilinin davalıya 27.510,20 Euro borcu olmadığını belirterek haklı davanın kabulüne, davalı/karşı davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl dava ayıplı imalat nedeniyle üçüncü kişiye yaptırılan onarım bedelinin rücuen tahsili, karşı dava sözleşme dışı yapılan işler nedeniyle alacağın tahsili istemlerine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, sözleşme, delil tespiti raporları dosya arasına alınmış, tarafların tanıkları dinlenilmiş, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda 2011/27 talimat sayılı dosyasında dinlenen davacı tanığı ….; “Ben halen … Yangın Sitemlerinde çalışmaktayım. … Tic Aş bana dava dilekçesinde okunan yerde yani … … İlçesi … Mah … Cad bulunan depo inşaatının yapım işini üstlenmişti ve bu iş ile ilgili olarak taşeronlar ile anlaşma yaptı bende bu kapsamda bu deponun yangın söndürme işlerini yaptım. ben anlaşmama uygun olarak yapmam gereken imalatı yaptım davacıya teslim ettim karşılığında ücretimi davacıdan aldım. ben bu deponun yapımından sonra davacı ile davalı şirket arasında çatının su akıtması nedeni ile bir sorun yaşadıklarını biliyorum. İş tam teslim edilmeden çatı akıntısı devam ediyordu. ve bunu da gideremediler yani davalı izopoli yapı elemanları aş çatı akıntısını önleyemedi. Ben makine Mühendisiyim ancak bu akıntının neden kaynaklandığını tam bilemiyorum ancak benim tahminim bu akmanın vidalardan kaynaklandığı yönünde idi. Daha sonra davacı farklı bir firma ile anlaşarak çatı üzerine ilave bir izolasyon yaptırdı ve çatı akıntısı böylelikle önlendi. Benim olay hakkındaki bilgim bu kadardır dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
….Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda …talimat sayılı dosyasında dinlenen davacı karşı davalı tanığı …; “Ben 31/07/2008 ila 12/03/2010 tarihleri arasında … AŞ ‘de inşaat mühendisi olarak çalıştım, ben işe başladığımdan kısa bir süre sonra … ili … ilçesinde bulunan fındık soğuk hava deposunun inşaatına yönlendirildim, davalı firma ise söz konusu inşaatın çatı kaplama ve cephe kaplamasını yaptı, davalı şirket yapmış olduğu çatı kaplamasında teknik olarak uygulaması gereken işlemi su sızdırmazlık gibi, vidaların kısa atılması gibi işlemlerde eksiklik yaptığı için çatı imalatı bitikten sonra deponun çatısı yüz küsür yerinden su akıttı, biz bunun üzerine taşeron firma olan… AŞ’ye yazılı ve sözlü olarak ihtarlar ve uyarılarda bulunduk, ancak davalı şirket izolasyon malzemeleri ile akıtan yerleri tamir etti, ancak bir süre sonra bir kısım yerden yine su aktığını gördük, bunun üzerine ben … bulunan şantiyeye çağrıldım, bundan sonraki olaylarla bir ilgim kalmadı, çatı Yapıldıktan sonra çatı üzerinde dere olukları su giderleri yapıldı ancak bunlar çatının kıyısındadır, bu nedenle sızdırma olması mümkün değildir zaten sızdırmalar çatının her yerinden sızdırmalar olmuştur, bu savunma yerinde değildir, yine baca montajı da sızdırmanın asıl sebebi değildir farklı yerlerden sızdırma olmuştur, vidalar uygun boyutta ve doğru yerlerden atılmış olsa idi, sızdırma mümkün değildi, bilgim ve görgüm bundan ibarettir dedi.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, …Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucunda … talimat sayılı dosyasında dinlenen davalı karşı davacı tanığı …; ” Ben çatı ve soğuk hava depolarının panel montaj ustasıyım. … Limited Şirketi’nin ortağıyım. Firma olarak bu işi yapan firmalara taşeronluk yaparız. Davalı … A.Ş, … A.Ş’nin … ilçesinde yaptırmakta olduğu fındık deposu binalarının çatı ve cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin üretim ve montajı işini üstlenmişti. Davacı şirketin … bir danışmanı vardı. Uygulanacak projeyi davacı şirket yaptırmıştı. Çatıda kullanılacak panelleri davacı şirket seçmişti. Dava konusu işi taşeron olarak ben yaptım. İşi davacının yaptırdığı projeye göre davacının seçtiği malzeme ile yapıp teslim ettim. İş bittikten sonra davacı şirket deponun yerleşim planını değiştirdi. Normal depoları soğuk hava deposu haline getirdi. Bu sebeple ihtiyaç duyduğu fazladan ısı ve nem izolasyonu işini başka müteahhide yaptırdı. Ben yapmış olduğum işi hatasız yaptım. Problem davacı şirketin deponun yerleşim planını sonradan değiştirmesinden kaynaklanmıştır dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
…Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucunda … talimat sayılı dosyasında dinlenen davalı karşı davacı tanığı …; ” Ben…Şirketi’nin ortağıyım. Firma olarak bu işi yapan firmalara taşeronluk yaparız. Davalı … A.Ş, … A.Ş’nin … ilçesinde yaptırmakta olduğu fındık deposu binalarının çatı ve cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin üretim ve montajı işini üstlenmişti. Davacı şirketin … bir danışmanı vardı. Uygulanacak projeyi davacı şirket yaptırmıştı. Çatıda kullanılacak panelleri davacı şirket seçmişti. Dava konusu işi taşeron olarak ben yaptık. İşi davacının yaptırdığı projeye göre davacının seçtiği malzeme ile yapıp teslim ettik. İş bittikten sonra davacı şirket deponun yerleşim planını değiştirdi. Normal depoları soğuk hava deposu haline getirdi. Bu sebeple ihtiyaç duyduğu fazladan ısı ve nem izolasyonu işini başka müteahhide yaptırdı. Bizim yapmış olduğumuz montaj işinde hata yoktur. Problem davacı şirketin deponun yerleşim planını sonradan değiştirmesinden kaynaklanmıştır dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dinlenen Davacı karşı davalı tanığı …; “Ben davacı şirkette proje müdürü olarak görev yapmaktayım. Dava konusu olan deponun çatı kaplama işlemini malzeme ve işçilik de olarak davalı şirkete verildi. Yapılan iş ihale sonucu davalı şirkete verilmiştir davalı şirket çatı kaplama işini yaptıktan sonra yanlış montaj nedeni ile çatı su akıttı durumu davalıya bildirdik davalı hatalı montajı kontrol etmek amacı ile geldiğinde vidaların bulunduğu yerleri siyah lastik ile izolasyon yaparak tamir etmeye çalıştı ancak akıntı devam etti, daha sonra gri bir malzeme ile tamir etmeye çalıştılar akıntı yine kesilmedi, daha sonra davalı işin tamiratı ile ilgilenmedi biz de ikinci bir firmayı çağırarak kesin çözüm olacak şekilde çatının kaplamasını yaptırdık. Davalı tarafın çatısını kapladığı depo iki taraflı depo olup bir tarafı atmosfer kontrollü soğuk hava deposu diğer tarafı ise kabuklu fındık depolama alanıdır davalı taraf çatıyı kapladıktan sonra depoda herhangi bir değişiklik yapılmadı çatı kaplanacağı zaman da bu şekilde planlanmıştı. Davalı tarafın kapladığı deponun çatı alanı 16.800M2’dir. Tahminen 25.000 tane vida kullanılmıştır. 150 civarında vidadan akıntı olmuştur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemizce dinlenen Davalı- karşı davacı tanığı …; “Ben dava konusu olan deponun çatı kaplama işi yapıldığı esnada davalıda danışman olarak çalışıyordum, proje davacı şirketin taahhüt aldığı … firması tarafından geldiğinde kullanım amacını sordum kaplama yaptığımız alan iki bölümden oluşmaktaydı bir bölümü kuru gıda deposu şeklinde diğer tarafı atmosfer kontrollü depo olarak kontrol edilmiştir. Projeyi uygulamak istediğimizde uygun olmadığını … söyledim, … şimdilik böyle yapacaklarını ancak ileride eskisi gibi kullanacaklarını söylediler montajı bitirip geçici kabul noktasına geldiğimizde 13.000M2 yerde 30-35 civarında vidada ve 20-25 tane aydınlık bölümlerde akma olduğunu tespit ettik ikinci bölümde de bir iki tane vidada akıntı tespit ettik binanın oturma devam ettiğinden kullanılan vidalarda kırılma olması muhtemeldir bu kadar geniş bir alanda 30-35 vidada akma olması normal bir durumdur binanın oturması bittikten sonra söz konusu akıntıların giderilmesi mümkün olur biz akıntıyı engellemek için ve müşteriyi mağdur etmemek için vidaları izolasyon malzemesi uyguladık izolasyonu tüm vidalara uyguladık, daha sonra ben izopoliden ayrıldım öğrendiğim kadarı ile çatı komple değiştirilmiş ben o bölüm ile ilgili bilgiye sahip değilim. Proje bize geldiği zaman +4 dereceye göre yapılmıştı kaplama geçici kabul aşamasında test yapılırken deponun -5 derecelere düşürüldüğünü gördüm bu yalıtımın tam olarak sağlanamaması nedeni ile ilave bir makine konulduğunu göstermektedir deponun kullanım amacı değiştirildi değiştirildiğini de test aşamasında ve eksi 5’e düşürüldüğünden anladım, Çatıda kaplama yapıldığı esnada ayrıca aydınlatmalar da yapılmıştır aydınlatmayı başka bir firma yaptı aydınlatmanın davalı şirketle ilgisi yoktur .Montaj nisan aylarının başında bitirildi. Montaj bitirildiğinde tutanak tutuldu tutanak düzenlendiği esnada … da vardı, İzolasyon uygulaması akıntıyı durdurma noktasında tam çözüm olmadı binada oturma vardı oturma bitmediği için olmadı yeni bir binanın oturma süresi 1 ile 3 yıl arasında değişir biz kaplamayı bina inşaatı ile paralel yaptı ben davalı şirkette 07 Nisanda ayrıldım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce Davacı- karşı davalı ile davalı karşı davacının iddiaları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme dosyaya celp edilen belgeler, tespit dosyalarında alınan bilirkişi raporları değerlendirilmek sureti ile Mahallinde Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Fen ehli bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak taraflar arasındaki sözleşmeye konu fındık deposunda yapılan imalatta davalı karşı davacının herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığı, eksik yaptığı iş olup olmadığı, davacı tarafından başka bir firmaya yaptırıldığı belirtilen işlerin neler olduğu ve söz konusu işlerin davalının sorumluluğunda olup olmadığı, davalı –karşı davacı tarafından yerine getirilen imalattan dolayı davalı karşı davacının davacı karşı davalıdan talep edebileceği alacak olup olmadığı, ekstra yapmış olduğu iş bulunup bulunmadığı, davalı karşı davacı tarafından yapılan imalatta ayıp bulunup bulunmadığının tespiti için … … Nöbetçi asliye Ticaret (Hukuk) Mahkemesine talimat yazılmasına, davacı- karşı davalı tanıkları … ve …’ün keşif mahallinde dinlenmelerine karar verilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasında keşif mahallinde dinlenen davacı karşı davalı tanığı …; “Ben davacı şirketin çalışanıyım, davalı şirket tarafından 2009 yılının Mart veya Nisan aylarında çatı izolasyonu işi yapılmıştı. Yapımdan kısa bir süre sonra yağmur neticesinde depo olarak kullandığımız bu alanda yağmur damlaları fark ettik. Yaklaşık 100 noktada yağmur damlası vardır. Bunun üzerine davalı şirkete haber verildi. Bir takım vida üzerine mastik sıkmak suretiyle çalışmalar yapıldı. Bunun neticesinde 90 noktaya düştü, arkasından bir kez daha aynı usulle çalışma yapıldı, ancak yağmur sularının engellenmesi tam olarak sağlanmadı, bunn üzerine çalışanı olduğumj şirket tarafından çatı kısmının tamamına mebran örtme suretiyle takviye yapıldı, şu an itibariyle yağmur sularının akması söz konusu değildir, ilk olarak yağmur sularının aktığı dönemde depo boş idi, çalışmalar esnasında ismini birol olarak bildiriğim davalı şirket çalışanı olduğunu tahmin ettiğim kişi söz konusu vidaların kısa olduğundan bahsediyordu, izopoli şirketinin yaptığı imalatlar mebran tabakasının altında durmaktadır, sonradan yaptırılan mebran işlemi sadece su sızıntısına engellemek yönündedir, davalı şirket tarafından vidalar üzerinde çokomastik sürmek suretiyle yapılan çalışmalardan sonra da aynı vida yerlerinde akıntılar devam etti” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasında keşif mahallinde dinlenen davacı karşı davalı tanığı …;” Ben davacı … İnşaat şirketinde çalışmaktayım. Yağmur sularının yoğun olarak yağdığı 2009 yılının nisan veya mayıs aylarında çatıdan akan su damlalarını tespit ettik, yaklaşık ilk tespit olarak 120 noktadan su damlası olduğunu tespit ettik, bunun üzerine davalı şirkete haber verdik fabrikaya gelip çatı izolasyonu üzerinde çalışmalar yaptılar. Çalışmalar neticesinde ilk tespitimiz 120 nokta üzerinde iken 80 noktaya düştü. İkinci bir çalışma neticesinde de damlacıklar 40 veya 50 noktaya düştüğünü tespit ettik, davalı şirket bu çalışmasını vidaların üzerine silikon veya mastik tarzında bir madde ile kaplama yaptılar, biz de daha sonra başka bir şirkete trapez bölümlerinin aralarına köpük tabir ettiğimiz strafor üzerine mebran olarak tarif ettiğimiz yalıtım malzemesi serdirmek suretiyle fabrikanın yaklaşık 17 dönüm olan alanını kapattık, fabrika çatısında yaklaşık 18 tane havalandırma bacası mevcuttur ve bu bacalar davalı şirket tarafından yapılmamıştır, bu bacalardan da su akıntısı olmamıştır, ben çatı üzerinde kaç tane vida olduğunu bilmiyorum, bacalar bildiğim kadarıyla başka bir firmaya yaptırmışlardır, davalı şirketten ihbar üzerine istenen şey su sıkıntısının engellenmesiydi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nce mahallinde keşif icrası sonucu … Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu çatıda oluşan su sızıntısı sorunlarının davalı tarafından hatalı ve eksik malzeme kullanımından değil, hatalı montaj işçiliğinden ve davalının ayıplı imalatından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Mahkememicze davacı- karşı davalı ile davalı karşı davacının iddiaları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme dosyaya celp edilen belgeler, tespit dosyalarında alınan bilirkişi raporları, dosyamızda alınan bilirkişi raporu, davalı karşı davacının iddiaları değerlendirilmek sureti ile Mahallinde tercihen yapı malzemeleri konusunda uzman İki İnşaat Mühendisi aracılığı ve bir Mali müşavir aracılığı ile keşif yapılarak taraflar arasındaki sözleşmeye konu fındık deposunun çatı inşaatın nedeni ile davacının yaptığı imalatın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın giderilmesi için gerekli masrafın ne kadar olduğu ve ayıbın giderilmesi için yapılması gereken işlemlerin tespiti, söz konusu ayıp nedeni ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmede tenkis yapılıp yapılamayacağı, BK. 360. madde gereğince davalı karşı davacı tarafından yapılan eserin ayıplı olması nedeni ile iş sahibinin eseri kabul edip edemeyeceği, davacı karşı davalı tarafından üçüncü kişiye yaptırıldığı belirtilen mebran kaplamasının davalı karşı davacı tarafından yapılan imalatın ayıbından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve söz konusu imalatın ayıbın giderilmesi için yapılmasının zorunlu olup olmadığı, üçüncü kişi tarafından yapılan imalatın su izolasyonu için mi yoksa ısı izolasyonu için mi olduğu, davacı tarafından başka bir firmaya yaptırıldığı belirtilen işlerin neler olduğu ve söz konusu işlerin davalının sorumluluğunda olup olmadığı, davalı –karşı davacı tarafından yerine getirilen imalattan dolayı davacı karşı davalıdan talep edebileceği alacak olup olmadığı, davalı karşı davacı tarafından ekstre yapmış olduğu iş bulunup bulunmadığının tespiti için … … Nöbetçi Asliye Ticaret (Hukuk) Mahkemesine yeniden talimat yazılmasına karar verilmiştir.
… Asliye Hukuk mahkemesinin mahallinde yeniden keşif icrası sonucu … talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; çatı imalatında su sızdıran kısımların ayıplı kabul edilebileceği, tarafların su sızıntılarının kaç noktada olduğuna dair net beyanları olmadığından ayıbın giderim maliyetinin hesaplanamayacağı, ayıbın giderilmesi için su sızıntısı olan noktaların tespiti ile bu noktalara aderansı yüksek, UV ışınlarına dayanıklı bir likit mebran malzemesi uygulanmasının yeterli olacağı, üçüncü kişiye yaptırılan mebran kaplamasının çatı üzerinde tamamen yeni bir tabaka meydana getirdiği, ancak çatının tamamının bu şekilde kaplanmasının ayıbın giderilmesi için zorunlu olmadığı, yukarıda özellikleri belirtilen malzemelerin sızıntıların olduğu yerlere uygulanmasıyla daha hızlı ve ucuz şekilde su sızıntılarının giderilebileceği, üçüncü kişiye yaptırılan imalat sonucu çatının ısı izolasyonunun arttırılarak, ısı yalıtım özelliklerinin de önemli oranda iyileştiği, davacı tarafından başka firmaya yaptırılan işlerin havalandırma bacaları ile olukları olduğu ve bu işlerin davalı sorumluluğunda bulunmadığı, davalı tarafın, davacı tarafından projede değişiklik yapıldığı ve kot değişimleri olması nedeniyle sözleşme dışı imalatlar yapıldığı, bunların miktarları ve birim fiyatlarına dayanarak alacağı olduğu yönünde beyanda bulunduğu, bu imalatlarla ilgili olarak önceki ve sonraki projelerin veya metrajların dava dosyasına sunulması durumunda mali müşavir bilirkişi tarafından alacak olup olmadığı hesaplanabilir olduğu, ayıp nedeni ile taraflar arasında sözleşmede tenkis yapılıp yapılamayacağı ve BK.360.madde gereğince davalı karşı davacı tarafından yapılan eserin ayıplı olması nedeniyle iş sahibinin eseri kabul edip edemeyeceğinin mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; davacı- karşı davalı ile davalı karşı davacının iddiaları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme dosyaya celp edilen belgeler, tespit dosyalarında alınan bilirkişi raporları, dosyamızda alınan bilirkişi raporu, davalı karşı davacının iddiaları değerlendirilmek sureti ile dosya üzerinde bir inşaat mühendisi, bir mali müşavir ve eser sözleşmesi konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak taraflar arasındaki sözleşmeye konu fındık deposunun çatı inşaatın nedeni ile davacının yaptığı imalatın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın giderilmesi için gerekli masrafın ne kadar olduğu ve ayıbın giderilmesi için yapılması gereken işlemlerin tespiti, söz konusu ayıp nedeni ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmede tenkis yapılıp yapılamayacağı, BK. 360. madde gereğince davalı karşı davacı tarafından yapılan eserin ayıplı olması nedeni ile iş sahibinin eseri kabul edip edemeyeceği, davacı karşı davalı tarafından üçüncü kişiye yaptırıldığı belirtilen mebran kaplamasının davalı karşı davacı tarafından yapılan imalatın ayıbından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve söz konusu imalatın ayıbın giderilmesi için yapılmasının zorunlu olup olmadığı, üçüncü kişi tarafından yapılan imalatın su izolasyonu için mi yoksa ısı izolasyonu için mi olduğu, davacı tarafından başka bir firmaya yaptırıldığı belirtilen işlerin neler olduğu ve söz konusu işlerin davalının sorumluluğunda olup olmadığı, davalı –karşı davacı tarafından yerine getirilen imalattan dolayı davacı karşı davalıdan talep edebileceği alacak olup olmadığı, davalı karşı davacı tarafından ekstre yapmış olduğu iş bulunup bulunmadığının tespitinin istenmesine karar verilmiştir. Bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Doç. Dr. …tarafından tanzim edilen 09/09/2013 tarihli raporda özetle; asıl davada davacının iddia ettiği alacağın dava tarihi itibariyle tespitinin mümkün olmadığı kendi defterlerine nazaran alacaklı görünmediği, karşı davada davaya dayanak faturanın defterlerde kayıtlı olmadığı, karşı davanın konusuz kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Bu rapor içerik itibariyle mahkeme denetimine açık, teknik açıdan yeterli ve hükme esas almaya elverişli bulunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile davacı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmış, davanın İİK’nun 194 maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı şirket hakkındaki iflas kararının 16.1.2014 tarihinde kesinleştiğinin ve ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığının bildirilmesi üzerine, karşı davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir.
Dosyanın talimat yolu ile rapor tanzim eden rapor ibraz eden bilirkişiler …, … ve ..’e tevdii ile davacı … temsilcisinin beyanları, dava dosyasında alınan ticari defterlerin incelenmesine ilişkin 09.09.2013 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak daha önceki yaptıkları tespitlere göre yapılan işteki ayıp tespiti dikkate alınarak yapılan işin ayıplı haliyle kabul edilemeyeceği, kabul edilebiliyor ise ayıbın giderilme bedelinin buna göre davacının alacağı ve karşı davacının alacağı var ise miktar olarak tespiti hususunda rapor hazırlamaları için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yeniden talimat yazılmasına karar verilmiştir. … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasından alınan ek raporda özetle; çatı imalatında su sızdıran kısımların ayıplı kabul edilebileceği, imalatın bu haliyle kabul edilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların su sızıntılarının kaç noktada olduğuna dair net beyanları olmadığından ayıbın giderim maliyetinin hesaplanamayacağı, ayıplı kısmın metrajı bilinmediği için davacı ve karşı davacı alacaklarının hesaplanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; daha önce alınan bilirkişi raporundaki görüşler bir bütün olarak değerlendirilerek Mahkememizin 24.11.2015 tarihli ara kararı doğrultusunda davacının ayıplı iş iddiasından dolayı isteyebileceği tazminat miktarı ile davalı karşı davacının alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden dosya içeriği delillere göre Prof. …, Mali Müşavir …, Yard. Doç …’ın marifetiyle inceleme yaptırılmasın karar verilmiştir. 07/04/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı-karşı davacının yaptığı çatı kaplaması imalatının ayıplı olduğu, bu ayıbın davalı-karşı davacıya zamanında ihbar edilmiş olduğu, davalı-karşı davacı tarafından iyileştirme amaçlı çalışmalardan sonuç alınamadığı, davacı-karşı davalının su sızıntınsın kesilmesi ve ısı yalıtımı amaçlı olarak 2. Müteahhide bir kısım imalat yaptırdığı, yapılan bu ikinci imalatın tamamının davalı-karşı davacıdan talep edemeyeceği, vida deliklerinden su sızmasının daha ucuza yaptırılabileceği, ancak su sızdıran vidalar ve diğer kısımlar ile ilgili yeterli bilgi bulunmadığından su sızıntılarının kesilmesi için yapılacak masrafın belirlenemediği, karşı dava ile ilgili taleplerin de kontrole elverişli olmadığında bu konuda beyanda bulunulamayacağı, belirtilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları da değerlendirilmek üzere ek rapor alınmasına karar verilmiş, 22/12/2017 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda; davaya konu çatıda akıntı olan vidaların etrafının su izolasyonu yapılmasının yeterli olduğu, akıntı yapan vida sayısının tespit edilmemiş olduğu, taraf iddialarının birbirinden çok farklı olması nedeni ile bilirkişi olarak bu konuda bir kanaat belirtilemediği, bir vidanın izolasyonunun; 21.12.2009 tarihi itibarı ile maliyeti 1,55 TL, 29.04.2010 dava tarihi itibarı ile ise 1,66 TL olabileceği belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında 15.7.2008 tarihli “Çatı ve cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin sözleşme ve eklerine uygun olarak tam ve noksansız şekilde üretimi ve montajı” sözleşmesinin akdedildiği anlaşılmaktadır. Asıl davada davacı, yapılan kaplama sonrası yağmur suyu sızıntısı nedeniyle edimin ayıplı olarak yerine getirildiğini, ayıbın giderilmesi için davalı tarafa ihbarda bulunulduğunu, davalı yanın onarım çalışmalarının sonuç vermediğini, bunun üzerine ayıbın dava dışı … Limited Şirketi eliyle giderildiğini, dava dışı şirkete 532.120,41-TL ödeme yapıldığını, bu bedelin ayıplı eser imal eden davalı tarafça giderilmesi gerektiğini, başka ifade ile eser sözleşmesinde ayıp nedeniyle seçimlik haklardan, ayıbın yüklenici hesabına üçüncü kişiye giderilmesi hakkının kullanıldığını iddia etmektedir. Asıl dava yönünden davalı edimin ayıpsız yerine getirildiğini, ihbar edilen su sızıntılarının ise sızıntı yapılan noktalara müdahale edilerek giderildiğini, bu giderim için tüm çatının mebran ile kaplanmasına gerek olmadığını, davacının ısı izolasyonu için yaptırdığı yalıtım masrafını haksız olarak kendisinden tahsil etmeye çalıştığını savunmaktadır. Karşı davada davacı, karşı davalı tarafından projede değişiklik yapıldığını ve kot değişimleri olması nedeniyle sözleşme dışı imalatlar yapıldığını, bunların miktarları ve birim fiyatlarına dayanarak alacağının doğduğunu, bu alacağa istinaden 06.05.2010 tarihli 27.510 Euro bedelli faturanın tanzim edilerek karşı davalıya gönderildiğini; ancak bedelinin ödenmediğini iddia etmekte ve fatura bedelinin tahsilini talep etmektedir.
Karşı dava yönünden yapılan incelemede; öncelikle karşı dava; yargılama sırasında davacı karşı davalının iflası nedeniyle kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Karşı davacı taraf her ne kadar 15.7.2008 tarihli sözleşmeye konu projenin karşı davalı tarafından değiştirilmesi nedeniyle sözleşme dışı imalatlar yapıldığını iddia etmiş ise de; dosyaya bir proje değişikliği sunamadığı gibi, mahallinde yapılan keşifler neticesinde de ilk sözleşmeye konu proje dışı herhangi bir iş yapıldığı tespit edilememiştir. Karşı davacının bu iddiasını destekler tanık beyanı da bulunmamaktadır. Nitekim karşı davanın tek dayanağı 06.05.2010 tarihli 27.510 Euro bedelli fatura karşı davalı defterlerine kayıtlı değildir. Bu faturanın iade edildiği tespit edilmiştir. İzah edilen gerekçelerle ispat olunamayan karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Karşı dava kayıt kabul davasına dönüştüğünden vekalet ücreti maktu hesap edilmiştir.
Asıl dava yönünden yapılan incelemede; davalının 15.7.2008 tarihli “Çatı ve cephe panelleri ile soğuk oda panel ve kapı malzemelerinin sözleşme ve eklerine uygun olarak tam ve noksansız şekilde üretimi ve montajı” sözleşmesine konu edimini; mahallinde yaptırılan keşif sonucu alınan raporlar ve dinlenen tanık anlatımlarına göre, çatı imalatında su sızdıran kısımlar yönünden ayıplı yerine getirdiği, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu ispatlanmıştır. Bu nedenle çözülmesi gereken uyuşmazlık; sızıntıların kaç noktada oluştuğu ve davacı tarafından üçüncü kişiye yaptırılan tüm çatının kaplanması işinin ayıbın giderilmesi için gerekli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Yaptırılan keşifler sonucu alınan teknik bilirkişi raporları ile mahkememizce alınan teknik bilirkişi raporlarında tespit edilen ortak tespit; dava konusu ayıbın giderilmesi için su sızıntısı olan noktaların tespiti ile sadece bu noktalardaki vidaların çevresine su izolasyonunun yapılmasının yeterli olacağı, tüm çatının mebran ile kaplanmasına gerek bulunmadığı yönündedir. Buna göre davacı davalıdan üçüncü kişiye yaptırdığı tüm çatının mebran ile kaplanması bedelini değil, sadece sızıntı yapan vidaların izolasyonu için gereken tutarı talep edebilecektir. Mahkememizce alınan 22/12/2017 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda bir vidanın izolasyonunun 29.04.2010 dava tarihi itibarı ile ise 1,66 TL olabileceği tespit edilmiştir. Davacı tanığı …, çatıda 100 küsur yerden su sızıntısı olduğunu; davacı tanığı … çatı kaplaması sırasında toplam 25.000 vida kullanıldığını, bunlardan 150 tanesinde su sızıntısı olduğunu; davacı tanığı … 120 noktada su sızıntısı olduğunu, davalının çalışmaları sonucu bu sızıntıların önce 80 noktaya sonra 40,50 noktaya düştüğünü; ancak akıntıların daha sonra yine devam ettiğini; davacı tanığı … 100 noktada sızıntı olduğunu, davalının çalışması sonucu 90 noktaya kadar düştüğünü, fakat sızıntıların daha sonra yine devam ettiğini beyan etmiştir. Davacı tanıklarının anlatımlarında sızıntının gerçekleştiği noktaların sayısı farklı olarak verilmektedir. Buna karşılık verilen en düşük sayı 100 noktada sızıntı olduğu yönündedir. Mahkememizce de davacı tanıklarının anlatımlarına göre 100 noktada sızıntı olduğu kabul edilerek, her bir vidanın izolasyonun dava tarihi itibariyle 1,66-TL üzerinden giderilebileceği yönündeki bilirkişi tespitine göre; ayıp giderim bedelinin 100×1,66-TL=166,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Bu gerekçeler ile asıl davanın kısmen kabulüne; 166,00-TL nin 29/04/2010 dava tarihinden itibaren işleticelecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada; davanın KISMEN KABULÜNE; 166,00-TL nin 29/04/2010 dava tarihinden itibaren işleticelecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 166,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 43.647,72-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 5.023,15TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 150,70-TL sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Karşı davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davalı-karşı davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davalı-karşı davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davalı-karşı davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı karşı davalı müflis şirket iflas idaresi memuru ile davalı karşı davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır