Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/333 E. 2018/217 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/333 Esas
KARAR NO : 2018/217
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/07/2009
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı … müvekili şirkette finans müdürü olarak çalışmakta iken keşide edilen çekler üzerinde tahrifat yaptığının sonradan öğrenildiğini, 07/04/2009 tarihinde dava dışı … ve …den aranarak 4.075,512.59 TL tutarında 13 adet çekin karşılıksız çıktığının, kendilerine bildirildiğini, yapılan incelemede bu çeklerin davalı … un kendi hesabına ait şahsi çekler olduğunun belirlendiğini, kartondaki çek fotokopileri ile karşılaştırma yapıldığında birbirine uygun olmadığının kartondaki kopyalarının davacı çekleri olup, ödeme tarihlerinin yaklaşık 2 ay öncesine ait olduğunu belirlendiğini ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının suç duyurusunda bulunulduğunu, …’un aynı gün işe gelmediğini, yapılan incelemede müvekkili şirketin davalı bankanın …şubesinin … sayılı hesabından keşide edilen çeklerin, şirket ismi, borç miktarı, çek meblağı ve ödeme vadesi tarih yazılmak suretiyle hazırlanarak imzalandığı, çift imza kuralı olduğundan davalı … tarafından bu çeklerin silinebilir mürekkep ile doldurulduğu ve ikinci imza için diğer yetkiliye sunulduğu, doğru bilgiler içeren çeklerin ikinci yetkili tarafından imzalanarak alacaklılara teslim edilmek üzere davalı … a verildiği, …’unda şirket kayıtlarında usulsüzlüğün görülmesini engellemek için önce ikinci imzayı tamamlayıp fotokopi alarak ödeme kartonuna taktığı, daha sonra çeklerde silinebilir mürekkep ile doldurulan lehtar bölümündeki alacaklı isimleri olan … A.Ş ve … A.Ş ibarelerini silerek yerine “hamiline” ibaresini yazdığını, tarihleri geldiğinde tahsil etmek üzere kendisinde sakladığını, daha sonra bankanın harbiye şubesindeki kendi hesabına ait çek defterinden aynı şirketleri lehtar göstererek 2 ay ileri ödeme tarihli yazılı çekleri keşide ederek alacaklı şirketlere teslim ettiği, tahrifatlı olan “hamiline” çeklerin ödeme günü geldiğinde davalı … tarafından diğer davalı bankaya ibraz edildiği, tahrifatın çıplak gözle dahi görülebilmesine rağmen sorgulama ve inceleme yapılmaksızın TTK. Nın 724.maddesi hükmüne aykırı olarak çek bedellerinin …’a ödendiği, çekleri ödeyen banka çalışanın da bu durumdan haberdar olduğu, …un kendi hesabından keşide ettiği ve alacaklılara teslim ettiği sahte ciro imzasını içeren 13 adet şahsi çekin ise şirket alacaklıları tarafından ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı ve ödenmediği, müvekkilinin 13 adet çek ile alacaklı şirketlere ödeme yapamamış olduğundan toplam 4.075.512,59 TL tutarındaki borcunu alacaklı şirketlere ödemek zorunda kaldığı, tahrifatlı 13 adet çekin de davalı …’a ödendiği, bu nedenle müvekkilinin 2 kez zarara uğradığı, davalı … hakkında ceza davasının açıldığı, olayda davalı bankanın ağır ihmalinin bulunduğu, objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurundan dolayı sorumlu olan bankanın gerekli özeni göstermediği, herhangi bir inceleme yapılmaksizin tahrifatlı çekleri ödediği, TTK.nun 724.maddede aranan sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğundan bankanın kusurlu olup olmadığının araştırılmayacağı ve sonuca etkili olmayacağını banka çalışan …’in de davalı … ile hareket etmiş olabileceğini, banka müfettişlerince hazırlanan raporda çeklerdeki tahrifattan bahesedilmediğini, subjektif bir rapor olduğunu ve itibar edilemeyeceğini belirterek müvekkilinin uğradığı 4.075.512,59 TL tutarındaki zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde ve özetle; …’un davalı şirketin ortağı ve finans müdürü olduğunu, tüm işlemlerin bilgisi onayı ve gözetiminde yapıldığını, 25 yıldır şirket çalışanı olduğunu, çeklerdeki imzaların yetkili kişilere ait olduğunun çekişmesiz olduğunu TTK nın 724.maddesindeki düzenlemeye göre, tahrif edilmiş çekin ödenmesinde keşideci kusurlu ise zarara katlanması gerektiğini, davacı tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden oluşan zararın müvekkili bankadan istenilemeyeceğini, çekte tahrifat yapan kişi davacı çalışanı olduğundan TTK 724.maddesi gereğince bankanın sorumlu tutulamayacağını, davacı şirketin bankanın internet şubesini kullandığını, işlem sonrası defalarca internet şubesine girildiğinden durumun öğrenilmiş olması gerektiğini, banka tarafından yapılan tüm işlemlerinin finans müdüründen gerekli onay alınarak gerçekleştirildiğini, normal ödeme vadelerinin 60 gün olarak uygulanmakta olduğunun davacı tarafından da kabul edildiğini, zararın banka ile ilgilisinin olmadığını, finans müdürünün şirket alacaklılarından ek süre almasına karşı bu durumun diğer çalışan ve ortaklara bildirmemesi açısından bankaya isnat edilen eylem ile uygun illiyet bağının bulunmadığnı belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davaya konu tüm olay ve uygulamaların şirketin bilgisi dahilinde ve şirketle yapılan mutakabat sonucunda gerçekleştiği, resmi kayıtlara intikal edilemeyen bazı giderleri karşılamak üzere şahsi çekler kullanılarak şirkete finans sağlandığını, bu uygulamanın uzun yıllardır devam ettiğini, bahsi gelen çeklerin 13 tanesi dışında hepsinin müvekkilinin kendi hesabından ödendiğini, davacının bu uygulama ile zarar etmeyip kar sağladığını, müvekkilinin banka hesabı incelendiğinde hiçbir şekilde bu hesaptan bahsi geçen meblağalara dahil haiz yürütülmediğini ve kazanç sağlanmadığnın belirleneceğinin, ceza davasının bekletici sorun yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Davalıların hukuka aykırı eylemlerinden dolayı zarara uğradığı iddia edilen davacının zararının tespiti ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; davalı …’un davacı şirket çalışanı olduğuna ilişkin belge örneği, şirket ana sözleşme örneği, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosya örneği, çek asılları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu örneği, davacı şirket ile davalı banka arasında düzenlenen çek tahhütnamesi örneği, başlangıçtan bugüne değin davacı şirket tarafından dava dışı … ve … A.Ş ne yapılan ödeme belgesi örnekleri, dava konusu çek asılları ve örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış, dosya içeriği delileri ile davalı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi kurulunca inceleme yapılarak inceleme raporu alınmıştır.
30/06/2011 Tarihli bilirkişi raporundaki çoğunluk görüşüne göre; davacı şirketin yetkilisi tarafından gerçekleştirilen tahrifat eyleminden kendi çalışanı ve ifa yardımcısı olması nedeniyle davacının da sorumlu olacağı, çek düzenlenmesi, lehtarına teslim gibi konularda hiçbir denetim ve inceleme olmaması, yüzlerce çekin aynı şekilde ödenmesi nedeniyle davalı bankada uygulama bakımından güven yaratılması, ceza dosyasındaki tanık ifadelerine göre, banka açısından teyit imkanının sonuçsuz kalması nedeniyle bankaya sorumluluk yüklenemeyeceği, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davalı …’un uzun süren hatalı eylemlerinde davacı şirketin gerekli denetimleri yapmaması nedeniyle asli ve %90 oranında kusurlu olduğu, bankanın %10 oranında kusurlu sayılabileceği, davalı … açısından ise, çeklerdeki tahrifatın kendisi tarafından yapıldığının kabulü halinde davacı zararından sorumlu tutulması gerektiği ve adı geçen davalıdan tahsil edilen bir tutar var ise dava konusu alacaktan mahsubu ve bakiyesinin davacıya ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Muhalif bilirkişi raporunda ise; TTK. 724.maddesi hükmünün olaya yeterince uygulanamadığı tahrifata uğrayan çekin keşidecinin iradesine aykırı olarak dönüştürüldüğü, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranıp, çekte imzası bulunan her iki imza sahibini durumdan haberdar etmesi gerekirken ve tahrif edilmiş, çek bedelinin ödenmemesi zorunlu iken ödeme yaparak keşideciyi zarara uğrattığı, meydana gelen zarardan hem tahrif edilmiş çeki ödeyen bankanın hem de keşidecinin kusununun bulunduğu, birlikte kusur kuralı gereğince zararın taraflar arasında paylaştırılması gerektiği, davacının ve bankanın %50 şer oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından bir örneğinin dosyaya ibraz edilen Bankacılık Denetleme kurulunun olayla ilgili olarak yaptığı araştırma sonucunda 07/10/2016 tarihli, … isimli Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcısı tarafından düzenlenen raporda; Davalı banka çalışanı …in anılan çekler için provizyon almayarak ve çeklerdeki tahrifatları farketmesi gerekirken farketmediğini iddia ederek söz konusu işlemlere onay verdiği, dolayısıyla üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu yüzden 4.075.513,00 TL nin …’un zilyetliğine geçtiği, davacı şirketin de bu tutardaki çeki ikinci kez ödemek zorunda kaldığı belirtilmiştir.
İstanbul… Ağır Ceza Mahkemesinin…Esas… karar sayılı kararı ile davaya konu çeklerle ilgili yargılanan … ve … hakkında; dava konusu 13 adet çek üzerinde … un tahrifat yaptığı, diğer sanık Kamuran’ın da bu çekleri banka çalışanı olarak …’a ödettirilmesini sağladığı ve bu nedenle TCK 38.maddesi göstermesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 160/1 maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediği tespit edilmiştir.
Davanın açıldığı tarih, dosyamızda toplanan delil durumu ve alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak işin daha fazla sürüncemede kalmaması için ceza dosyasındaki mahkumiyet kararının kesinleşmesi beklenmeksizin karar verilmiştir.
İddia, savunma dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı şirkette 2001 yılından itibaren finans müdürü olarak görev yapan …’un şirketin kurucu ortaklarından olup, diğer müdürlerden herhangi biri ile birlikte şirketin temsil ve imzaya yetkili olduğunu belirlenmiştir. TTK. nın 724.maddesi hükmüne göre, sahte ya da tahrif edilmiş çekten kaynaklanan zararın muhatab yani somut olaya göre davacı bankaya ait olabileceği belirtilmiştir. Ancak; bu durumda zararın keşideciye yüklenebilecek bir kusurdan dolayı gerçekleşmemiş olması gerekmektedir. Başka bir anlatımla; keşidecenin kendi eyleminden kaynaklanan bir sahtelik iddiasının muhataba karşı ileri sürülmesi mümkün değildi. Somut olayda davacı şirket ile davalı banka arasında “çek taahhütnamesi” imzalanarak sözleşmesel bir ilişki yürütülmüştür. Tarafların bu sözleşmeden kaynaklanan karşılıklı yükümlülükleri bulunmaktadır. Davaya konu yapılan 13 adet çekin önce dava dışı … A.Ş ve…Haber ve … A.Ş emrine düzenlendiği, davalı … ve diğer yetkili tarafından imzalanarak unsurlarının tamamlandığı, davalı …’un daha sonra ve keşidecinin iradesi dışında çekleri “hamiline” dönüştürerek, tedavül şeklini değiştirdiği ve bu şekilde dava konusu çeklerde tahrifat yaptığı dosya içeriği delilerden anlaşılmakta olup, bu durum davalının da kabulündedir. Davalı … bu şekilde çekleri “hamil” sıfatı ile muhatap bankaya ibraz etmiş, banka çalışanı olan … tarafından ise …’un işlemlerine ilişkin gerekli denetimler yapılmayarak çıplak gözle kolaylıkla görülebilecek tahrifata rağmen söz konusu çeklerin işleme sokularak davalı …’a ödemede bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirket tarafından gerçek alacaklılara ikinci kez ödeme yapılmak zorunda kalınmış ve bu nedenle şirket zarara uğratılmıştır. Başka bir anlatımla dava konusu 13 adet çek bedeli davalı … tarafından yapılan tahrifat nedeniyle, adı geçen davalıya ödenmiş, daha sonra durumun fark edilmesi üzerine gerçek alacaklılara ikinci kez ödeme yapılmak zorunda kalınmıştır. Yapılan tahrifattan davacı şirket zarara uğramış olup, zararın haksız tahsilatta bulunan davalı …’dan tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. …’un dava konusu ödeme nedeniyle sebepsiz şekilde zenginleştiği ve haksız tahsil ettiği meblağı davacı şirkete iade etmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Uyuşmazlık; TTK.nın 724.maddesi hükmü uyarınca keşideci olan davacının bu zararını muhatap bankadan isteyip istemeyeceğine ilişkindir. Banka tahrif edilmiş 13 adet çekin bedelini haksız şekilde davalı …’a ödemiş ve tahrifat yapılan çeklerin yerine davalı …’un lehtara verdiği şahsi çeklerinin karşılıksız çıkması nedeniyle, durumun anlaşılması üzerine davacı tarafından lehtara tekrar ödeme yapmak zorunda kalınmıştır. Bu nedenle davacı keşideci açısından zarar doğmuş bulunmaktadır. Davalı muhatap banka ise, tahrif edilmiş çeklerle ilgili olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemiştir. Banka çalışanı … tahrifatı fark etmesine rağmen, davacı şirketten onay almaksızın ödeme yapmakta kusurludur.
Davalı banka adam çalıştıran sıfatı ile sorumludur. Bankalar güven kurumları olup, aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar. Bu konuda objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dolayı dahi sorumludurlar. Bankaların bu sorumluluğu “kusursuz sorumluluk” olarak nitelendirilmektedir. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Somut olayda; banka çalışanı … çeklerde yapılan tahrifatı fark etmesi üzerine bu durumu şirket yetkililerine telefon, faxs. D.v ile duyurabilir ve basiretli bir tacir gibi sahteliği önleyici tedbirlere başvurabilirdi. Bunun yapılmaması bankanın objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediği sonucunu doğurmaktadır. Davalı bankanın, adam çalıştıran sıfatı ile sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini kanıtlaması gerekir. Somut olayda davalı banka bu konuda bir kanıt ibraz etmemiş, keşideci sıfatıyla davacının kusurlu olduğunu ileri sürmüştür. Toplanan delillere göre; B.K 100.maddesi hükmü doğrultusunda bir kurtuluş kanıtı getirmeyen davalı bankanın zarardan sorumlu tutulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında kusur yönünden oranlama yapılarak davacının da müterafik kusuru bulunduğu yönünde görüş belirtilmiş ise de; bu konuda bilirkişi raporlarına itibar edilmemiş, davalı muhatap bankanın TTK. 724.maddesi hükümlerine göre keşideciye karşı sorumlu olduğu, ortaya çıkan zararda keşidecinin müterafik kusuru bulunmadığı, davacı zararının her iki davalı tarafından müştereken ve müteselsilen karşılanması gerektiği, sonuç ve kanaatine varılarak davaya konu yapılan tahrif edilmiş, davacı şirketin davalı bankanın … Şubesinde bulunan …sayılı hesabına ait;
…çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 476.216,81 TL bedelli,
…çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 468.181,83 TL bedelli,
…çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 94.612,33 TL bedelli,
…çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 95.686,57 TL bedelli,
…çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli, 62.918,54 TL bedelli,
…çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli, 85.855,66 TL bedelli,
…çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli, 37.357,67 TL bedelli,
…çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli,1.374.826,95 TL bedelli,
…çek nolu, 18/02/2009 keşide tarihli, 637.746,68 TL bedelli,
…çek nolu, 18/02/2009 keşide tarihli, 267.918,92 TL bedelli,
…çek nolu, 18/02/2009 keşide tarihli, 125.423,63 TL bedelli,
…çek nolu,18/02/2009 keşide tarihli, 50.307,63 TL bedelli,
…çek nolu, 02/03/2009 keşide tarihli, 298.459,42 TL bedelli, 13 adet çek tutarı, olan 4.075.512,59 TL nin davacı yararına her iki davalıdan tahsili yolunda hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜNE,
4.075.512,59 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 278.398,26 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 105.955,13 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 56.633,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.610,00 TL gider avansından geriye kalan 14,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI /
278.398,26- TL. KARAR HARCI
55.019,50 TL. PEŞİN HARÇ
223.378,76 -TL. KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
55.037,60 TL İLK GİDER
1.500,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
96,00 TL POSTA MAS.
56.633,60 TL TOPLAM