Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/309 E. 2022/14 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/309 Esas
KARAR NO : 2022/14

DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 26/08/2014
KARAR TARİHİ : 07/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma elinde bulunan … şase numaralı traktörün müvekkili firma yetkililerinin izni ve onayı olmaksızın davalı firmaya düzenlenen 25/02/2013 tarihli, müvekkili firmanın kaşesinin bulunduğu ancak imzasının müvekkili firma yetkilisine ait olmayan bir fatura ile devredildiğini, taraflarınca yapılan araştırmada söz konusu aracın … plaka numarasının alındığını, devrin hukuka aykırı olduğunu, aracın teslim edilmesi gerektiği hususunda davalı firma yetkililerine yapılan ikazlara rağmen, aracın müvekkili firmaya teslim edilmediğini ve oluşan zararın giderilmediğini, müvekkiline ait aracın davalı tarafından kulanım aşamasında bir kazaya karışması halinde müvekkilinin maddi sorumluluğunun oluşacağını, aracın kullanılarak yıpratıldığını iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, el atmanın önlenerek traktörün davacıya teslimine, bunun mümkün olmaması halinde, 72.500,00.-TL tutarındaki traktör bedelinin 25/02/2013 tarihinden itibaren bankaların mevduata uygulayacağı Merkez Bankasına bildirdiği en yüksek faiz oranında işleyecek faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, araç kullanım bedeli olarak dava tarihinden itibaren hesaplanacak günlük ecrimisil bedelinin, şimdilik 1.000,00.-TL’sine işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iyi niyetli olmadığını, müvekkilinin davacı firmanın iş işleyişini bilmek ve bilebilmek durumunda olmadığını, kesilen faturanın müvekkili defterlerine işlendiğini, aracın tescil edildiğini, vergi dairesine beyanların verildiğini, aradan 19 ay zaman geçtiğini ve davacının huzurdaki davayı açtığını, söz konusu traktörün müvekkili firmaya … irsaliye tarihli ve … irsaliye numaralı fatura ile davacı firmanın kaşesinin bulunduğu ancak davacı firma yetkilisine ait olmayan bir fatura ile devredildiği bildirilmiş ise de bu fatura sonrasında bir sürü işlemler yapıldığını, davacı tarafça aradan geçen 19 ay süre içinde bir bildirimde bulunulmamış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi TTK’nın tacirlere yüklediği özen borcu ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne uygun olmadığını, davacı tarafın kendi işleyişi ile alakalı organizasyon bozukluğunun faturasının müvekkiline yüklemeye çalıştığını, müvekkilinin kriminoloji uzmanı olmadığını, traktörü teslim alırken imza incelemesi yapmasının da mümkün olmadığını, fatura ve sevk irsaliyesiyle teslim edilen traktör ile ilgili ecrimisil talep edilmesinin mantıksız ve hukuka aykırı olduğunu, aracın iadesini gerektirecek hukuki bir durumun olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, dava konusu traktörün sahte belgelerle ve davacı rızası dışında davalıya devredildiği iddiasına dayalı olarak aracın davacıya teslimi ile davalının ecrimisil ödemesi talebine ilişkindir.
… plakalı traktörün araç trafik kaydının ve trafik tescilinde bulunan araç dosyasının gönderilmesi için … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı şirketin ticaret sicil kaydının gönderilmesi ile 25/02/2013 tarihindeki temsilcisinin kim olduğu hakkında bilgi verilmesi bakımından Tekirdağ Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
25/02/2013 tarihinde dava konusu … şase numaralı …plakalı aracın devrine ilişkin olarak davacı şirket yetkilisinin imzasını içeren belge asıllarının gönderilmesi için … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmış, ıslak imza içeren belge asılları .. kasa numarası ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davacı şirket yetkilisinin imzasını içeren belge asıllarının gönderilmesi için … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmış, ıslak imza içeren belge asılları … kasa numarası ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
25/02/2013 tarihli … nolu fatura aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmış, … kasa numarası ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Taraf vekillerince ıslak imzalı belge asılları ibraz edilmiş, evrak asılları …, …, .. kasa numaralı ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri alınmış ve dosya kapsamına kazandırılmıştır.
25/02/2013 tarihli dekont içeriğinin doğru olup olmadığının ve ödemenin kime yapıldığının araştırılması bakımından … T.A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu olan ve mahkememizin … nolu kakasında bulunan 25/03/2013 tarihli … nolu faturada davacı şirket adına atılan imzanın şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığının tespiti yönünden grafolog bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
14/11/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu faturanın altındaki davacı şirket kaşesi üzerine atılı imzanın, şirketin o tarihteki imza yetkilisi olarak imza örnekleri toplanmış olan …’ın mevcut imza örneklerinden tamamen farklı olduğunun açıkça görülmesi ve eli ürünü olduğunu gösterebilecek herhangi bir karakteristik benzerlik de ihtiva etmemesi nedenleriyle kendisine ait olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… talebi ile ilgili olarak dosya üzerinde inceleme yapılarak, 25/02/2013 fatura tarihi ile 26/08/2014 dava tarihi arasında dava konusu traktörün kullanım bedelinin hesaplanması yönünden Makine Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
06/04/2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu … plakalı … marka … tipi 2012 model traktörün 19 aylık net kullanım bedelinin toplam 13.300,00.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2013-2014 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak dava konusu 26/02/2013 tarihli faturaların davacı ve davalı şirket defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, fatura tarihinden dava tarihine kadar davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin ve alacak/borç durumunun bulunup bulunmadığı ve miktarı bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 21/11/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, 19 aylık kullanım bedeli olarak talep ettikleri 1.000,00.-TL’lik tutarı artırarak 13.300,00.-TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
02/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2013 yılına ait ticari defterlerinin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden kapanış tasdikinin süresinde yapılmaması ve Defteri Kebir, Envanter Defterlerinin incelemeye sunulmaması nedeniyle sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği, davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2013 yılına ait ticari defterlerinin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davacının ticari defterlerinde davalı ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinde sadece araç satışına ait fatura kaydı tespit edildiği, ödeme ile ilgili herhangi bir kayıt tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlık, … plakalı traktörün sahte belgelerle ve davacı rızası dışında davalıya devredilip devredilmediği ve buna bağlı olarak aracın davacıya teslimi ile davalının ecrimisil ödemesinin gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili firma elinde bulunan … şase numaralı traktörün davacı firma yetkililerinin izni ve onayı olmaksızın davalı firmaya düzenlenen 25.02.2013 tarihli fatura ile devredildiğini, aracın devrinin yapıldığı satış faturasındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı ve devrin hukuka aykırı olduğundan bahisle aracın davacıya teslimi ve ecrimisil ödenmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında bulunan dava konusu aracın satışına ilişkin 23.02.2013 tarihli sözleşmenin taraflarının … ile… olduğu, sözleşmede davacı şirket kaşesinin de yer aldığı, sonrasında davacı şirket adına düzenlenen fatura ile noter satış işlemlerinin gerçekleştirildiği, bu satış işleminden kaynaklanan bedelinin dava dışı …’a ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafla satış işlemine dair imzalanan sözleşmenin tarafı olan …’in, davacı şirket yetkilisinin … bulunmadığı süre zarfında şirket işlerine baktığı yönünde davacı şirket yetkilisi …’ın … Cumhuriyet Savcılığında verilen ifadesinde beyan ettiği, yine aynı ifadesinde Savcılık evrakı ekinde bulunan …. şirketi adına düzenlenen faturanın şirkete ait olduğunu ancak fatura üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Yine bir dönem davacı şirkette çalışan …’ın … CBS’nda alınan ifadesinde kendisinin çalıştığı dönemde şirketin başında …’ın durduğu, kendisinin bazen Kızıltepe’ de olduğu, şirketin başında olmadığı zamanlar herhangi bir araç satışı söz konusu olduğunda kendisine telefonla bilgi verildiği ve satılan ürünün faturasının şirket çalışanları tarafından kesildiği, fakat bu iş için özel olarak görevlendirilmiş veya yetkilendirilmiş herhangi bir kimsenin olmadığı yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
SGK dan gelen müzekkere cevabında sözleşme tarihi itibariyle …’in davacı şirkette sigortalı olarak çalıştığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu aracın davacı şirkete ait işyerinde yapılan satış işleminde, davacı şirkette çalışan … isimli kişinin şirketi temsile yetkili olduğuna dair resmi olarak verilmiş bir temsil yetki belgesi bulunmasa da, bu kişinin davacı şirkette sigortalı olarak çalıştığı, şirket yetkilisinin şehir dışında olduğu süre zarfında şirketin işlerini yürüttüğü, davacı şirketin de dava dışı … isimli kişinin şirketi temsil niteliğinde işlemler yapmasına muvafakat etmek suretiyle temsil ilişkisine zımnen icazet verdiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/13-414 – 2010/412 E.K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; Temsilin söz konusu olabilmesi için temsilcinin hukuki muameleyi temsil olunan adına yapması bunu diğer tarafa bildirmesi, temsilcinin temsil yetkisinin bulunması veya temsil olunanın sonradan yapılan hukuki işleme icazet vermesi gereklidir. Temsilcinin hukuki muameleyi temsil olunan adına yaptığını akdin diğer tarafına bildirmesi herhangi bir şekilde olabilir. Buna aykırı davranılması halinde yani temsilcinin “temsilci” olduğunu bildirmediği hallerde hukuki işlem temsilci adına yapılmış kabul edilmelidir. Ancak Türk Borçlar Kanunu m.40/2. fıkra 2. cümledeki hallerde temsilci olunduğu belirtilmemiş olsa dahi temsilin sonuçlarının kabul edilmesi gereklidir. Bu noktada, mümessil tarafından yapılan hukuki işlemden doğan hak ve borçların temsil edilene ait olabilmesi için gerekli en önemli unsur; mümessilin, temsil edilen adına hukuki işlem yapmaya yetkili olmasıdır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” kuralı getirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 40. maddesinde ” Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar.Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur. ” hükmünün bulunduğu, somut olayda Sgk kayıtlarına göre …’in davacı şirkette işçi olarak çalıştığı ve iş yerinde davalıyı karşılayarak ona satış işlemlerinde yardımcı olan …’in işlemleri yapmaya yetkili temsilci olduğunun davalı tarafından kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu ve aksini düşünmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı, ayrıca davalı tarafın traktör bedelini de kendisine bildirilen kişiye ödediği anlaşıldığından davacı tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin alınan 1.465,20.-TL (1.255,20.-TL + 210,00.-TL) harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 1.384,50.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 11.525,00.-TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 69,00.-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan 100,00.-TL gider avansından artan 33,00.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*