Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1305 E. 2018/1049 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1305 Esas
KARAR NO : 2018/1049
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18.07.2014 ( Mahkememize kayıt tarihi:27/10/2014)
KARAR : KISMEN KABUL- KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 24/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davacı …’nun 05/07/2013 günü 11:00 sıralarında … Bulvarı üzerinde bulunan polis merkezi karşısında orta refüj üzerinden karşıdan karşıya geçmeye başladığını ancak sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı aracın ışık ihlali yaparak davacıya çarptığını, aracın davalı sigorta şirketine …no.lu Trafik poliçesiyle sigortalı olduğunu, kaza sonucu davacının 10 yıldır ev temizliklerine gittiğini ve günlük 120, 00 TL kazandığını, haftanın her günü çalıştığını, 10 ay evde yatarak tedavi gördüğünü, halen düşük yoğunlukta baş dönmeleri olduğunu, bu nedenle 1 yıldan fazla çalışaımadığını, eşinin ve çocuklarının hayatının olumsuz etkilendiğini belirtmiş ve şimdilik 1.000 TL tedavi giderinin, 1. 000 TL iş gücü kaybının, 10.000 TL manevi tazminatın, eşi ve çocukları için 1.000’er TL olmak üzere toplam 16.000 TL ‘nin davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini muhakeme masrafı ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /Davalılardan…ve … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesinin davacının beyanlarına aykırı düzenlendiğini, davacının kapatılan İstanbul …Sulh Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının 01/07/2014 tarihli duruşmasındaki ifadesinde, olay günü yolun ortasındaydım. Yolun ortasında refüj vardı sağa baktım ışıklar benim bulunduğum yere göre biraz uzaktı. Orada araçların durduğunu gördüm. Yol boş olduğu için yola indim. Yola indikten sonra yol boş olduğu için bir daha gelen araçlara bakmadım demek suretiyle yaya geçidinden geçmediğini, ışıklarla ve yolla ilgilenmediğini kabul ve beyan ettiğini, davanın İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında görüldüğünü, ceza davasının sonucunun beklenmesini istediklerini, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davalının davadan sonra davacıyla görüştüklerini, 10 ay evde yattığını inandırıcı bulmadıklarını, 3 küçük çocuğu olan davacının haftada 7 gün çalışamayacağını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, olayda davalı sürücünün kusursuz olduğunu, Trakya Üniversitesi Mühendislik bölümünde öğrenci olduğunu, babasının işçi olduğunu, davacının yaralanmasından davalıların da üzgün olduğunu belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
Davalılardan … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirkete 14/12/2012-2013 vadeli ve … no.lu poliçe ile ZMMS poliççesiyle ve 14/12/2012-2013 vadeli… no.lu İMMS poliçesiylle sigortalı olduğunu, ancak kusur oranında sorumlu olduklarını, kazada sürücüsünün kusursuz olduğunu, tali kusurlu bulunması halinde kusur oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının ceza davasında şikayetçi olmadığınıı, bu beyanın maddi tazminattan zımmen feragat olarak yorumlanabileceğini, eğer böyleyse davanın reddini istediklerini, maluliyet durumu ve maluliyetinin kaza ile ilgisi hakkında rapor alınması gerektiğini, tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, davacının çalışmaiddialarına yönelik olarak … kayıtlarınnı celbini istediklerini, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile sosyal güvenlik kuruluşlarının ve bu kuruluşlardan aldıkları tazminatların araştırılması gerektiğnii, bu çerçevede …’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının ve alınmış ise bu tutarın tazminattan düşürülmesi gerektiğini, 25/02/2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6111 sayılı kanunna göre tadavi giderlerinden…’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle kendilerinin sorumlu olmadıklarını, davalı şirketçe …’ya 154.455.652,74 TL aktarıldığını, bu aktarım ile sorumluluklarının bittiğini, TBK Md. 56’ya göre zarar görenin yakınlarının ancak ağır bedensel zarar durumunda manevi tazminat taleplerinin olabileceğini, manevi tazminat taleplerinin haksız zenginleşme aracı olamayacağını, davacıların, kendilerine başvurmadığı ve dolayısıyla temerrüde düşmediklerini belirtmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı… 05.07.2013 tarihli trafik kazası sonucu tedavi ve iş gücü kaybı nedeni ile belirsiz alacak davası olarak 1.000,00 TL tedavi gideri ile 1.000,00 TL iş gücü kaybı tazminatı ve 10.000,00 TL manevi tazminatı kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmiştir.
Davacı …’ nun oğlu…doğumlu …, oğlu 2010 doğumlu …, oğlu 2010 doğumlu …, eşi … da 1.000,00 ‘ er TL den toplam 4.000,00 TL manevi zararlarının tazminini kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette sorumlu olmadıklarından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeni ile talep edilen maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … E sayılı dosyası incelenmiştir.
… ya aktarım yapıldığı anlaşılmıştır.
06.04.2016 tarihinde … nın davacılar tarafından davaya taraf olarak tedavi giderleri açısından dahil edildiği görülmektedir.
Davacı tarafından davanın 17.11.2014 ve 07.04.2017 tarihlerinde harç yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı Rahman’ ın sürücü olarak, davalı …’ in KTK gereği araç işleten olarak, davalı sigorta şirketinin kusurlu araç sigorta şirketi olarak, davalı …’ nın sosyal devlet ilkesi gereği ve kanunen tedavi giderlerinden sorumluluğu nedeni ile davalı oldukları gözetilmiştir.
Davacı kazada yaya olan ve yararlanan …15/06/1972 doğumludur. Kaza 05.07.2013 tarihinde vuku bulmuştur.
İspat kurallarına dikkat edilmiştir.
Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ATK dan maluliyet ve kusur- aktüer -sigorta uzmanı- adli tıp uzmanı bilirkişilerden bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişiler; …, …, … ve… tarafından hazırlanan 09/12/2016 tarihli bilirkişi raporu belirli ve tam olmakla ayrıca tarafların beyanlarını karşılamakla hukuki değerlendirme kapsamında bulunmayan yönü ile hüküm kurmaya elverişli olarak değerlendirilmiştir. Teknik olmayan hukuki değerlendirme kapsamında kalan değerlendirmeler Mahkememizce Hakim tarafından kararda belirtilen şekilde değerlendirilmiştir.
Kusur yönünden; Davalı sürücü …’ ın kara yolunda tehlikeli araç kullanması, yönetimindeki aracın hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlayamamış olması, meskun mahalde dikkatsiz ve tedbirsiz seyretmesi, gündüz görüş açıkken ve yol genişliği yeterli iken görüşe engel herhangi bir cisim yokken önündeki yaya trafiğine yeterince dikkat etmemiş karşıdan karşıya geçmeye başlayan ve yolun ortasına gelen yayaya karşı etkili fren tedbiri ile yavaşlamamış olması mevcut hızı ile ve etkisiz fren tedbiri ile yayaya şiddetle çarpmış olması nedeni ile %25 oranında, davacı yaya…’nun karşıdan karşıya geçmeden önce yoldaki araç trafiğine dikkat etmemesi, bulunduğu yere yakın olan ışıklı yaya geçidini kullanmaması, araçların hız ve mesafelerini göz önünde bulundurarak hızla yaklaşan davalı aracının geçmesini beklememesi ve bu aracın geçişinden sonra karşıya geçişini sürdürmesi gerekirken araçlara yeterince dikkat etmemesi ve dalgın hareket etmesi nedeni ile %75 oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Maluliyet yönünden; Davacı …’ in dava konusu kaza nedeni ile % 14.1 meslekte kazanma gücünü yitirdiği, geçici iş görememezliğinin olay tarihi olan 05.07.2008 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği teknik olarak usule uygun bir şekilde ATK tarafından değerlendirilmiştir.
Davacı…’nun maluliyet nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 17.257,51 TL olduğu, maluliyet nedeniyle maddi tazminatın davalı … ve davalı…dan olay tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işletilecek davalı … A.Ş ‘den dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren işletilecek (davalı … A.Ş’nin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydı ile) yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği; 27,43 TL tedavi giderinin davalı …’dan davalı … nın davaya dahil edilme tarihi nedeni ile 06/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilinin gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Davacı …’ a verilen manevi tazminat açısından; davacının dava konusu olan trafik kazasında; yaya olarak yukarıda izah olunduğu üzere olayda % 75 oranında kusurlu olduğuna ve davalı taraf sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğuna dikkat edilmiştir. Davalı gerçek kişi sürücü ve işletenin belirlenen kusur gereğince TBK ve KTK gereğince manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı ayrıca manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Manevi tazminat açısından yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sigorta şirketi dışındaki davalılar kusur oranı ile sorumlu olan sürücü ve araç işleten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sorumludur. Davacının kaza sonucu % 14.1 oranında meslekte kazanma gücünden sürekli kayba uğradığı teknik rapordan anlaşılmaktadır. Tarafların/ gerçek kişi mali sosyal durumuna, davacının yaşına ve yaya olması durumuna dikkat edilmiştir. Davacının asgari geçimi dikkate alınarak statüsüne ve sosyal hayatına etkileri değerlendirilmiştir. Mahkememizce taktir olunan manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, somut olayda taktir hakkını kullanılırken, somut olaya etkili olan nedenler de objektif ölçülere göre irdelenmiştir ve gösterilmiştir. Mahkememizce özel haller yaş, maluliyet oranı, kusur… vb göz önünde tutularak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verelen tutar adalete uygun değerlendirilmiştir. Davacının gerçek kişi davalılardan istemiş olduğu 10.000,00 TL manevi tazminatın günümüz şartlarında davacının sosyal statüsü, tarafların mali sosyal durumları ve olayda yaya ve % 75 ağır kusurlu olması nedeni ile yüksek bir rakam olduğu anlaşılmaktadır. İstenilen manevi tazminat para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır,çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır, bu nedenle bu tazminatın sınırı amacına göre belirlenmiştir, taktir edilen miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır ilkelerine de dikkat edilmiştir. Manevi tazminat, kusurlu tarafın fiili sonucu bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından mahkememizce T.M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkı kullanılarak, manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Mahkememizce belirlemeyi yapılırken somut olayın özelliği, zarar görenin ve kusurlu tarafın ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, kaza nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmiştir. Maddi ve hukuki olgular; hukuk- hak- nesafet- hakkaniyet- ülkenin ekonomik koşulları- tarafların ekonomik sosyal durumları- paranın satın alma gücü- davalının ve tarafların kusur durumları- olayın ağırlığı- olay tarihi- gelişen hukukta tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oran- davacının yaşı cezadan çok mağduru tatmin edici- manevi tazminatın bölünmezliği ile birlikte değerlendirilmiştir. Manevi zarardan davacının kaza nedeni ile maluliyeti sonucu elem duyduğu muhakkak olduğundan davalı gerçek kişilerin sorumlu olduğu anlaşılmış, davacı ve davalı tarafların ekonomik ve sosyal durumları, zararın ağırlığı, yüzdesel kusur nazara alınarak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle paranın satın alma gücü karşısında hakkaniyet gereğince makul bulunan- vicdanen kanaat edinilen talep edilen manevi tazminatın davacıya verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın kusuru oranında davacıyı malul ettiği bu kusurlu davranışların aynı zamanda hayatın olağan akışında mağduriyet yaşayan herkesi etkileyebilecek nitelikte olduğu, davacının tinsel aleminde üzüntü, elem , keder ve manevi yıkıma vücut verdiğine kanaat getirilmiştir. Mahkememizce, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TBK 58, 60, TMK 24,25, Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Hükümleri doğrultusunda TMK 4. maddesi uyarınca ) dikkate alınarak davacı … yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş, tüm dosya içeriğine göre vicdanen- takdiren ve kanunen aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Faiz davacı tarafından istenilmekle haksız fiil oluşturan kaza tarihinden itibaren yasal faize yönelik karar değerlendirilmiştir.
Dava konusu kazada davacı yaralanan ve zarar sonucundan direk etkilenen malul kalan …’ in % 75 ağır kusuru karşısında diğer davacılar olan eş ve çocuklar lehine davacı … nedeni ile davalıları fakirleştiren, yukarıda detaylı bir biçimde şartları izah olunan manevi tazminata hükmolunmasına ilişkin genel açıklamalar ışığında manevi tazminata hükmolunmasını gerektiren şartların oluştuğuna kanaat getirilmediğinden, dava konusu davacı …’ a hükmolunan maddi zararın miktarı ve davacı …’ in ağır % 75 oranındaki kusuru da gözetilerek davacı eş ve çocuklar lehine manevi tazminata hükmolunmamıştır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca aşağıdaki şekilde kanunen, takdiren ve vicdanen hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile;
A-Davacı … lehine 17.257,51 TL maluliyet nedeniyle maddi tazminatın davalı … ve davalı…dan olay tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işletilecek davalı … A.Ş ‘den dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren işletilecek (davalı … A.Ş’nin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydı ile) yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline davacı …na verilmesine, faiz başlangıcı ve türüne ilişkin fazlaya dair talebin reddine,
B-Davacı … lehine 27,43 Tl tedavi giderinin davalı …’dan 06/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı …na verilmesine, faiz başlangıcı ve türüne ilişkin fazlaya dair talebin reddine,
C-Davacı … lehine, 2.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan olay tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline davacı …na verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
D-Davacılar …, …, …, …nun manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 1.315,48 TL ‘nin davacı tarafça tamamlama harcı olarak yatırılan 56,00 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 53,00 TL olmak üzere toplam 109,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.206,48 TL harcın davalılardan… A.Ş.’nin bu harcın 1.069,86 TL’sinden sorumlu olmak üzere davalı …,…ve davalı … A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 2.841,80 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.749,44 TL’nin davalılardan … A.Ş.nin bu miktarın 1.567,75 TL’sinden sorumlu olmak üzere davalılar …,…ve … A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İşbu dava nedeni ile davalılardan … ve…tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 27,58 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince maddi tazminat yönünden belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ na verilmesine,
6-Karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat yönünden belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı …’ na verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen maddi tazminat yönünden 24,43 TL vekalet ücretinin davacı …’ ndan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-Red edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ ndan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
Red edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ ndan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
Red edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ ndan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
Red edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ ndan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
Red edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ ndan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
9-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekili ile davalılar …ve …vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır