Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1083 E. 2021/162 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1083 Esas
KARAR NO: 2021/162

DAVA:Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/07/2014
KARAR:TAM KABUL
KARAR TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 03/07/2010 tarihinde saat 12:05 sıralarında sürücü … yönetimindeki… plakalı aracı ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken bahse konu mevkiye geldiğinde virajı alamayarak, aracın direksiyon hakimiyetini kaydedip, karşı şeride geçerek yoldan çıkıp devrilmesi sonucu tek taraflı yaralamış ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu olayın oluşumunda… plakalı araç sürücüsü …; 2918 Sayılı KTK’da yer alan 52/1-a “Araçların hızını dönemeçlere girerken ve dönemeçli yollarda ilerlerken azaltamak” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu sayıldığını, bu kazada yolcu olarak bulunan müvekkilinin kusura katılımı söz konusu olmadığını, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde … Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve araştırma hastanesinde tedavi gördüğünü, dosya ekinde bu tedavilere ilişkin gibi olan belgeleri ibraz etiklerini, ayrı müvekkilinin bağlı adresinin bulunduğu yer hastanesinden SGK iç tüzüğüne uygun şekilde hazırlanacak maluliyet oranının belirten rapor alınması için yazı yazılmasını, müvekkili …’nun gelirine ilişkin araştırma talebinin olduğunu, bu yönde ikametgahının bulunduğu … Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasını, kazaya karışan … plakalı araç …A.Ş’nin … no’lu poliçesi ile Karayolları Motorlu zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, bu sigorta poliçesinin ekte sunulduğunu, davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Öncelik olarak görev itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, taraflarına tebliğ edilmeyen davacı delillerinin ve tüm eklerinin taraflarına tebliğini ve bu sebeple esas hakkında savunma haklarının saklı tuttuklarını, sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, zararlandırıcı olayın “Haksız fiil” nevi’nden olması, davanın 3. Şahsın sigortacısına yöneltilmiş olması ve huzurdaki davanın sürekli sakatlık tazminatı ile ilgili olması sebebiyle davaya konu iş “Ticari iş” niteliğinde olmadığından, davacının ancak “Yasal faiz” talep edebileceğine, temerrüt’ün her halükarda ancak, dava dilekçesinin tebliğ edildiği günü takip eden sekizinci günden itibaren söz konusu olabileceğine, …’nun İşçi/Memur olması sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumlarından çeşitli nevi’nden (Sürekli Sakatlık, Emeklilik gibi) tazminat alınmış ise bunların araştırılıp tespiti ve mahsubunu, Yargıtay Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ve 6111 sayılı yasa gereğince davacı tarafın tedavi gideri ve geçici iş göremezliğe ilişkin bir tazminat talebi var ise, bu taleplerinin reddine karar verilmesini, kusur incelemesi için dosyanın Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Dairesi ya da İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsüne gönderilmesini, davacı tarafın; sürekli sakatlık tazminatı talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu … İhtisas kurulu tarafından belirlenmesini, davacının emniyet kemeri takip takmadığının tespiti ile takmıyor ise bunun maluliyeti üzerinde etkisinin tespiti ile tazminatı hesabında belli oranda indirim yapılmasını ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan ve yürürlükte bulunan tebliğ ile aynı şekilde ve Hatta Normlar Hiyerarşisinde bir basamak üstte yer alan teknik ve güncel içerikli yukarıda detaylı şekilde aktarılan sigortacılık kanunu amir hükümleri gereğince düzenleme ve denetleme yetkisi olan T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 05/02/2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2010/4 sayılı Genelgesinin amir hükümleri gereği, yapılacak tazminat hesaplamasında PMF %10 artırım %10 iskonto esasının değil, %3 Teknik faizin uygulanmasını ve alınacak raporların taraflarına tebliğ ettirilmesini, HMK 268/2 Maddesi amir hükmü uyarınca ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereğince bilirkişi incelemesinin T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Aktüer siciline kayıtlı Lisanslı aktüer tarafından hazırlanmasını, müvekkili şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı taraf; 03/07/2010 tarihli trafik kazası nedeniyle sürekli/ daimi ve geçici iş görememezliği bulunduğu iddiası ile maddi zararının faizi ile tazminini talep etmiştir. Davacı, 05/02/2021 tarihinde davasını ıslah ile; 172.059,24 TL sürekli iş görememezlik tazminatının ve 2.940,76 TL geçici iş görememezlik tazminatının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf; iddia olunan vakıaları inkar ile sorumluluğunun bulunmadığından bahisle genel olarak davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
Dava konusu çekişmenin, 03/07/2010 günü meydana gelen trafik kazasında, davalı … A.Ş ye ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde ki… plakalı aracın kaza yapması sonrasında kaza esnasında yolcu konumunda bulunan davacının yaralanması nedeniyle tarafların kusur durumları ile yasal sorumlulukları, davacının bu kaza nedeniyle varsa daimi veya geçiçi maluliyetinin ne olduğu, davacının varsa talep edebileceği geçici ve sürekli maluliyeti nedeni ile talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğu ve bu maddi tazminat miktarının sigorta kapsamında kalıp kalmadığı hususlarında ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Dava, davacının cismani zararı nedeni ile sürekli ve geçici maluliyeti sonucu maddi zararının tazminine dairdir.
TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. Maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir. Kaza tespit tutanağı, sigorta dosyası, trafik kayıtları, davacı hastane kayıtları, ceza dosyası, davacı mali sosyal durum araştırması, kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi raporu dosya arasına celp olunmuştur.
Davalı tarafa sigortalı… plaka sayılı aracın 10/02/2010 – 10/02/2011 tarihleri arasında …/0 Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile … adına sigortalı olduğu, bu poliçeye göre kişi başına sakatlık ve ölüm teminatının 175.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Trafik kazasının 03/07/2010 tarihinde gerçekleştiği, davalı araç sigorta poliçesi kapsamında güvencenin limit dahilinde ve süresinde bulunduğu, poliçe başlangıç tarihi 10/02/2010 olmakla davacının maluliyetinin Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hesaplanması gerektiği kanunen değerlendirilmiştir.
Hukuken denetime elverişli olan belirli ve eksiklik bulunmayan, iddia ve savunmaları karşılayan hükme esas alınan ATK 20/08/2020 tarihli maluliyet raporu, kusur ve aktüer bilirkişi raporu kanaat tesis edilirken değerlendirilmiştir. Haksız fiilin unsurları haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olup bu unsurlar kümülatif yani birlikte aranır. Hükme esas alınan; İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 20/08/2020 tarihli maluliyet raporu, bilirkişiler Prof Dr. … ve Aktüerya uzmanı-Ekonomist … tarafından hazırlanan 19/01/2021 tarihli rapor incelenmiştir.
03/07/2010 günü saat 12:05 sıralarında Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plaka sayılı aracın sürücü … … ilinde … arasındaki devlet yolunun 40. Kilometresindeki Mazıkıran mahallesine geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçtiği ve yoldan çıkarak devrilmesi sonucunda tek araçlı-yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kaza sırasında araçta yolcu olarak bulunan davalı … ve dava dışı yolcular …, … ile sürücü …’nun yaralandığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulu kaza tespit tutanağından kazanın meydana geldiği yolun bölünmüş, asfalt kaplama ve 7 metre genişlikte olduğunun anlaşıldığı, yolun ortasında 2 metre genişlikte refüj, yolun her iki tarafında 2 metre genişlikte banket mevcut olduğunu kazanın tek araçlı yoldan çıkma ve devrilme şeklindeki bir kaza olduğu, ve yerleşim yeri dışında meydana geldiği, yolun yatayda sert viraj ve düşeyde dik eğimli olduğu, yolda korkuluk olmadığı, kaza sırasında hava açık, yol yüzeyi kuru olduğu, ve kazanın gündüz vakti meydana geldiği, yolda sürücüsünün seyir şeridinde orta refüje doğru 40 metre fren izi mevcut olduğu, sürücünün istikametine göre yolun sağında sağa yön levhası mevcut olduğu, tutanakta kazaya etken yol sorunu olmadığı belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkemeniz dosyası ve içeriğindeki bir kısım savcılık evrakı tarafımızdan tümüyle incelenmiş, kaza tespit tutanağı ve ekli basit kroki, ifadeler, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, dava ve cevap dilekçeleri görülmüştür. Tüm dosya kapsamı dava ve cevap dilekçeleri içeriği, savcılık dosyası içeriği sürücü ve yolcu ifadeleri, kaza tespit tutanağı ve tüm beyanlar incelendiğinde kazanın yukarıda açıklandığı biçimde gerçekleştiği, kazanın araç sürücüsünün dikkatsiz davranışları neticesinde meydana geldiği anlaşılmışmıştır.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Sürücü …, davalı sigorta şirketine ZMMS sigortalı… plakalı araçla meskün… plakalı araçla meskun mahal dışındaki yolda Kayseri’den Malatya istikametine seyri sırasında yolun sağa sert virajlı ve dik eğimli olduğunu göz önüne alarak hızını yolun koşullarına göre ayarlaması, yola gereken dikkatini vermesi, direksiyon hakimiyetine özen göstermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, tedbirsiz ve nizamlara aykırı davrandığı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1 a kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
… ve … kızı 17.01.1975 doğumlu …’nun 03.07.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak Gr1 X (2……..33)A % 37 E cetveline göre %35.2 (yüzdeotuzbeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişiler Prof. Dr. … ve Aktüerya Uzmanı-Ekonomist … tarafından hazırlanan 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 172.059,24 TL olarak yasaya uygun olarak hesaplandığı, davacının geçici iş görmemezliğinin kaza tarihinde itibaren 9 ay olduğu dikkate alındığında davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 2.940,76 TL olarak yasaya göre hesaplandığı anlaşılmaktadır. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; dava konusu trafik kazasında davacının kusursuz yolcu olduğu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda ve davacının neticede bu kaza nedeni ile yaralanmasında %100 kusuru ile etkili olduğu, davacının teknik olarak yasaya uygun hesaplanan ve ıslahla talep edilen kadar cismani zararının bulunduğu ve davalının sigorta sözleşmesi sorumluluğu kapsamında poliçe limiti dahilinde davacıya karşı sorumlu olduğuna kanaat getirilmekle dosya kapsamı gereğince yukarıda açıklandığı gibi davacının aşağıdaki şekilde teknik olarak hesaplanan daimi ve geçici iş görememezlik tazminatına hak kazandığına dair kanunen, vicdanen ve taktiren hüküm kurulmuştur. Davacının gerçek kişi olduğu ve iş bu davada yasal faiz talep edebileceğine dikkat edilerek davacının davalıyı dava öncesinde temerrüte düşürmediği dikkate alınarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının tam kabulü ile;2.940,76 TL geçici iş görememezlik tazminatı ile 172.059,24 TL sürekli iş görememezlik tazminatının 04/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (Davalı poliçe limitiyle sınırlı sorumlu ve kendi temerrüdünün sonuçlarından tam sorumlu olmak üzere),
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 11.954,25 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 599,00 TL olmak üzere toplam 624,20 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 11.330,05 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 624,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, ATK maluliyet fatura ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 3.022,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 20.575,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır