Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/310 E. 2021/14 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2013/310 Esas
KARAR NO:2021/14

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/10/2013
KARAR TARİHİ:13/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin davalı … tic. Ltd. Şti ile 11/05/2011 tarihinde “… Devlet Hastanesi inşaatı işi alüminyum doğrama, silikon giydirme, cephe, kompozit levhalarla cephe kapsama, kompozit söve yapılması, compact laminant cephe kaplaması, terracotta cephe kapması ve skylıgtht sistem giriş saçağı yapılması” üzerine bir sözleşme akdettiğini, işbu sözleşme gereğince ve daha sonra yapılan 09/03/2012 tarihli protokol ve 17/04/2012 tarihli protokoller gereğince müvekkili … şirketine 160.000,00 TL bedelli ve üzerinde kesin teminat karşılığında ibaresi bulunan ve senedin alt kısmında açıklamada … Devlet Hastanesi Cephe İşi yazan senedi tanzim edip tevdi ettiğini, senet aslını icra kasasında olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği yapmakla mükellef olduğu tüm işlemleri yapmış olduğunu ve işi tamamlayarak tüm edimleri yerine getirdiğini, işin mahiyeti gereği kamu kurumu niteliğindeki devlet hastanesinin işi yerine getirdiğini ve … şirketi tarafından hakedişin gerçekleştirildiğini ve müvekkili tarafından verilmiş olan teminat senedinin konusuz kaldığını, bununla beraber … şirketi tarafından ödeme yerine verilmiş olan çeklerin …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ve … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyası ile icra takiplerinin yapılmış olduğunu, bu takiplerin neticesinde sanıktan tahsilat yapılamadığını beyan ederek organize hareket eden davalılara bir ödeme yapıldığında herhangi bir şekilde geri almak mümkün olmadığını ve müvekkilinin haciz baskının altında olduğu için Mahkememizin takdir edeceği uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıların elinde bulunan bir senedin bir teminat senedi olduğunu ve mücerretlik ilkesi kapsamında olmadığını ve senedin konusuz olduğu için senet hakkında menfi tespit kararı verilmesini, her türlü yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalılara tahmil edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı …’in cevap dilekçesinde ve özetle; davacının iddialarının tümünün gerçek dışı olduğunu, kendisinin bu senedi şahsi alacağı karşılığında … Ltd. Şti. Sahibi ve yetkilisi olan … isimli şahıstan ciro edilmek suretiyle aldığını ve borcuna karşılık olarak da …’ye yine ciro ederek devrettiğini, davaya konu senedin bono olup senet üzerindeki teminat kaydının bu özelliğini ortadan kaldırmadığını, kendisinin bu bonoyu iyi niyetli olarak borcuna karşılık devraldığını ve yine borcuna karşılık ciro ile devrettiğini, lehtar ve keşidecinin birlikte hareket ederek işbu senetten dolayı olan borçlarından kurtulmaya çalıştıklarını bu amaçla sahte belge düzenleyip yalan beyanlarda bulunduklarını, davacı tarafın delilleri arasında tanık deliline de dayandığını, buna muvafakatinin olmadığını, senede karşı ancak yazılı delil sunulacağını beyan ederek davacının davasının reddini, %20’den aşağı olmamak koşuluyla tazminat ödemesini, yargılamanın masraflarıyla avukatlık ücretlerinin de ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin davaya konu bono üzerinden teminat kaydının bulunduğunu, teminat senedi olması sebebi ile ciro edilemeyeceğini, bedelsiz kaldığını, müvekkilinin bu durumu bilerek senedi devraldığını iddia ederek borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiğini, Borçlu …. Şti. İle … Ltd. Şti. Arasında var olduğu iddia edilen hukuki ilişki ve sözleşmelerin müvekkilinin ile hiç bir alakasının bulunmadığını, müvekkilinin bu sözleşmede taraf olmadığını, bononun müvekkiline ciro yolu ile intikal ettiğini, davacının şirketler arasında nakit akışının olamayacağını, davaya konu bononun emre düzenlendiğini, bedelinin nakden alındığı şerhini taşıyan, sıra senedi olduğunu gösterir sıra numarası yazılı, tüm unsurları tam bir bono olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu belge ve sözleşmelerde taraf olarak yer almadıklarından dolayı kendilerini bağlamamakla birlikte dosyaya delil olarak sunulan 09/03/2012 ve 17/04/2012 tarihli ek protokollerin icra takiplerinden hatta ihtiyati haciz kararına itirazın ve İcra Hukuk Mahkemesine itirazın davalılardan sonra düzenlendiğini, davacının iddiasını sağlamlaştırmak için yoğun çaba içine girdiğini ancak yalan beyan ve haksız suç duyurusu ile başladığı bu faaliyetlerinde sahte belge düzenleme noktasına kadar geldiğini beyan ederek dosyadan verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davacının haksız davasının reddi ile %20’den az olmamak koşuluyla tazminat ödemesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davacının davaya ve takibe konu edilen senet nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; davaya konu senedin teminat senedi olup olmadığı, lehtar ve ciranta sıfatı bulunan davalılara karşı davacının bu senetten dolayı borçlu olup olmadığına ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası aslı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası aslı dosya kapsamına kazandırılmıştır. …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarihli kararı gereğince “Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı dava açılmışsa da sanığın 06/06/2019 tarihinde vefa ettiği anlaşılmakla sanık hakkında açılan davaların TCK’nın 64/1 maddesi yollamasıyla CMK 223/8 madde uyarınca düşürülmesine” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu … soruşturma sayılı dosyasının bir örneği dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası aslı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 20/01/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda; “Dava konusu olan 30/05/2012 vadeli, 160.00,00 TL bedelli emre muharrer senet arkasında … San . Ve Tic. Ltd. Şti. Kaşesi üzerindeki ciro imzasının mevcut imza örnekleriyle göstermiş olduğu yukarıda izah kuvvetli farklılıklar nedeniyle davalı şirketin imza yetkilisi …’ün eli ürünü olmayıp, kendisinin imzalarının taklit edilerek atılmış olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; dava, davalılardan iş sahibi … San Tic Ltd. Şti ile yapılan eser sözleşmesi uyarınca iş sahibine teminat olarak verildiği iddiasıyla diğer davalılara ciro yoluyla devredilen bono sebebiyle borçlu bulunmadığının tespiti istemiyle açılmıştır.Dava konusu senet incelendiğinde, 20.03.2012 düzenleme , 30.05.2012 vade tarihli 160.000,00 -TL bedelli, keşidecisi …. İnş. Ltd. Şti.,lehtarının … San ve Tic. Ltd.Şti. olan arka yüzünde …, …, …’nin cirolarının mevcut olduğu, bononun ön yüzünde “kesin teminat” ve “… Devlet Hastanesi Cephe işi” ibaresi yazılı olduğu anlaşılmıştır. Davacı, dava konusu çekin bedelsiz olduğunu, bu hususu lehtar davalı … Şirketi’nin kabul ettiğini, … Şirketi dışında ciro silsilesinde yer alan diğer davalıların ise bonoyu, bedelsiz olduğunu bilerek devraldıklarını iddia ederek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacı tarafından ileri sürülen bedelsizlik iddiası, şahsi bir def’idir. TTK’nın 687. maddesinin birinci fıkrası, “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” düzenlemesini içermektedir. Bu hükme göre şahsî def’îlerin kural olarak hamile karşı ileri sürülmesi söz konusu değildir. Ancak hamil poliçeyi devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ederse, bu durumda şahsî def’îler hamile karşı da ileri sürülebilecektir. Mahkememizce yapılan grafolog bilirkişi incelemesinde, dava konusu olan 30/05/2012 vadeli, 160.00,00 TL bedelli emre muharrer senet arkasında … San . Ve Tic. Ltd. Şti. Kaşesi üzerindeki ciro imzasının davalı şirketin imza yetkilisi …’ün eli ürünü olmayıp, kendisinin imzalarının taklit edilerek atılmış olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı şirket ve davalı … şirketi arasında 11/05/2011 tarihli eser sözleşmesine göre davacının yüklenici, davalı … şirketinin iş sahibi olduğu, davacı şirket ile … şirketi arasındaki sözleşmenin 11. Maddesine istinaden 09/03/2012 tarihli protokol no:1 sayılı protokol gereği 17/04/2012 tarihli ek protokolde, 20/03/2012 düzenleme tarihli, ödeme tarihi boş, “kesin teminat” ve ” Not: … Devlet Hastanesi Cephe işine ait ” 160.000,00- TL bedelli teminat senedi verildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı sözleşmenin 11. Maddesindeki taahhüdünü yerine getirmesine müteakip kendisine iade edileceği düzenlenmiştir. Davalı … şirketi yetkilisi …’ün Cumhuriyet Savcığına verdiği ifadesinde, senedin arkasındaki … San. Tic. Lim. Şirketi kaşesi üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, senedin teminat amacı ile verildiğini, müşteki …’yi tanımadığını, ayrıca şüpheli … isimli şahısla iş yapmadığını ve bonoyu şüpheliye vermediğini, bahse konu bononun çalındığını beyan etmiştir. Bu durumda, bononun lehtar-davalı … Şirketi bakımından bedelsiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı bedelsizlik iddiasını lehtar-davalı … Şirketi bakımından kanıtlamış olup uyuşmazlık diğer davalıların senedi kötüniyet yada ağır kusurla iktisap edip etmedikleri noktasında toplanmaktadır.
Davalı …’in Cumhuriyet Savcığına verdiği ifadesinde, şikayete konu bonoyu müşteki …’ye cirolayarak verdiğini kabul ettiği, bahse konu bonoyu … isimli firma sahibi …’den aldığını beyan etmiştir.
Davalı …’nin Cumhuriyet Savcığına verdiği ifadesinde, bahse konu bonoyu şüpheli …’tan alacağına karşılık cirolayarak aldığını, alacağını alamayınca bonoyu icraya koyduğunu, senedin üzerinde teminat senedi olduğu yazısını görmediğini, …’ın bu senedi … ile hafriyat işi yapması nedeniyle …’dan aldığını kendisine söylediğini beyan etmiştir.
Sonuç olarak tüm dosya kapsamı , Cumhuriyet Savcılığında verilmiş ifadeler ve bono üzerinde “kesin teminat” ibaresinin bulunduğu ve hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazıldığı; bu hali ile senedin, “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” içermediğinden TTK.nın 777.maddesi gereğince bono niteliğinde sayılamayacağı, bu durumda teminat olgusunun herkese karşı ileri sürülebileceği, davalılar tarafından sözkonusu senedin teminat için verildiği bilinerek ciro yoluyla kabul edildiği, bu halde senedin teminat için verildiğini bilen hamilin TTK’nın 687. maddesindeki korumadan yararlanmasının mümkün olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile ….İcra Müdürlüğü … E sayılı icra takibine konu 20/03/2012 tanzim, 30.05.2012 vade tarihli, 160.000,00-TL bedelli bono nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile bono bedeli olan 160.000,00-TL ‘nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 10.929,60.-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 2.732,40.-TL harcın mahsubuna, bakiye 8.197,20.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.732,40.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 19.150,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 24,30.-TL başvurma harcı ile bilirkişi masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.393,00-TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davalılardan … vekili ve mirasçılardan …, mirasçılardan … ve …’in vasisi … ve …’ın huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır