Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/302 E. 2019/802 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2013/302 Esas
KARAR NO: 2019/802

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2019
KARAR TARİHİ: 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
ASIL DAVADA TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasında 03.12.2003 tarihinde “Standart Bayilik Anlaşması” ile ticari ilişki başlamış olup; iş bu ticari ilişki müteaddit kereler muhtelif tarihlerde akdederek devam ettiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında son olarak, 03.01.2011 tarihli “Standart Tüplü Bayilik Anlaşması”, 21.01.2011 tarihli, Bayilik Anlaşmasının eki “Ek Anlaşma” ve “Taahhütname” akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen 21/01/2011 tarihli anlaşma uyarınca davalının bir takım maddeleri beyan, taahhüt ve kabul ettiğini, davalının bayilik sözleşmesi gereğince sözleşmeyi imzaladığı tarihten 15/05/2012 tarihine kadar geçen süre içerisinde en az 192 ton tüplü LPG alımı gerçekleştirmiş olması gerekirken hali hazırda yaklaşık 113 ton tüplü LPG ikmali gerçekleştirmiş olması nedeniyle taahhütlere aykırı hareket ettiğini, bu mahiyette sözleşmelerde ve taahhütnamede kararlaştırılan, eksik kalan 40 tona karşılık olarak taahhüt edilen ve ton başına belirlenen 100,00-USD üzerinden 4.000,00-USD tutarında kâr mahrumiyetinin müvekkili şirkete ifa edilmesi için … Noterliği’nin 16/05/2012 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye ve şifahen yapılan uyarılara rağmen bu borcu ödemediğini, taahhütnameye aykırı davrandığı gerekçesiyle … Noterliği’nin 10/10/2012 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bayilik anlaşması, eki niteliğinde ek anlaşma ve taahhütnamenin feshedildiğinin ve muhatabın alımını gerçekleştirmediği 606,60 tona tekabül eden 37.912,50-TL ile ek sözleşmeye göre hesaplanan 13.878,81-TL faizin KDV’si ile birlikte toplam 61.113,75-TL’nin, 50,000-USD cezai şartın, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 5 gün içinde 4.949 adet 2 kg’lık piknik tüpü, 1250 adet ev tüpü, 657 adet 12 kg’lık tüplerin müvekkili şirkete teslim edilmesini aksi halde bayilik sözleşmesinde kararlaştırılan bedeller üzerinden yapılan hesaplama neticesinde ortaya çıkan 65.722,50-TL ariyet bedelinin, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde bakiye kâr mahrumiyeti alacağı 56.660,00-USD ve daha önce talep edilen 4.000,00-USD’nin faizi ile birlikte ödenmesinin aksi halde müvekkili şirketteki borçlarının teminatı olmak üzere 115.000,00-TL bedelli teminat olarak verilmiş taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçileceğinin ihtar edildiğini, davalının belirtilen günlerde borcunu ödemediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası üzerinden 12.473,60-TL asıl alacak ve 85,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.558,60-TL tutarlı cari hesap alacağı sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek haksız bir şekilde takibin durdurulduğunu, … A.Ş. İle müvekkili şirket … Arasında 15/07/2013 tarihinde temlikname akdedildiğini, davaya konu alacak ve hakların …’ne geçtiğini iddia ve beyan ederek davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ASIL DAVADA SAVUNMA: Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davacının davasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının icra takibinde talep ettiği alacağın sözleşmesel ve hukuki bir dayanağının bulunmadığını, ek protokolün davacı tarafından kötü niyetli olarak yorumlandığını, Ek Protokol Sözleşmesi’nin LPG piyasası koşullarına ve rekabet hukukuna aykırı olduğunu, sözleşmenin feshedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin başında rakam bazında taahhütün hukuken ve ticari olarak geçersiz olduğunu, LPG piyasasının sürekli daralan bir piyasa olduğunu, bir çok bayinin iflas ettiğini, davacı tarafından sözleşmenin bu koşullarda feshinin ticari örf ve adetlere uygun olmadığını, sözleşme devam ederken piyasa koşullarında 192 ton tüplü LPG alımının azımsanamayacak bir rakam olduğu hususunun davacıya ihtarname ile bildirildiğini, piyasanın hacminin belli olduğunu, eksik kalan tonaj için ek protokolde ton başına 100,00-USD değil 20-USD olarak belirlenen hükmün olduğunu, peşin satış teşvik priminin işbu dava ile talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu bedelin satışların artırılması için kullanıldığını, bu durumdan davacının da kâr ettiğini, davacının talep ettiği ariyet malzemelerini kabul etmediğini, davacının ariyet malzemelerini teslim etmediğinden bedelini isteyemeyeceğini, kâr mahrumiyeti talebinin de hukuki dayanağı bulunmadığını iddia ve beyan ederek davacı tarafından açılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi birleştirilmesini, davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı …Ş. İle davalı arasında 03/12/2003 tarihli standart bayilik sözleşmesi ile ticari ilişki kurulduğunu, bu sözleşmenin 03/01/2011 tarihli standart tüplü bayilik anlaşması ve 21/01/2011 tarihli bayilik anlaşmasının eki niteliğinde ek anlaşma ve taahhütnamelerin akdedildiği, davalının sözleşmeler gereğince satın almayı taahhüt ettiği gaz miktarında gaz satın almadığı, bu nedenle davacı şirketin zarara uğradığını ve kardan yoksun kaldığını belirterek, kar mahrumiyeti alacağı, davalıya teslim edilen ariyetlerin bedeli ve cari hesapta oluşmuş olan borç nedeniyle sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan ceza-i şart alacağının ödenmemesi sebebiyle sözleşmenini feshedildiği ve davalı aleyhine yapılan İstanbul … İcra Müd’nün… esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe davalının yapmış bulunduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve alacağının %20 oranına isabet eden icra inkar tazminatını talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA: Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; işbu davanın İstanbul … ATM’nin… esas sayılı dosyası ile irtibatlı olduğunu, bu nedenle birleştirilmesine karar verilmesini, yapılan icra takibinin kötü niyetli olarak itiraz etmediğini, 03/01/2011 tarihli Bayilik Sözleşmesinin ek anlaşma gereğince satışların geliştirilmesi amacıyla finansal destek sağladığı ve ek protokolün ilgili hükümleri gereğince davacı yanın protokol hükümlerini kötü niyetli olarak yorumladığını, talep edilen kar mahrumiyetinin ve ceza-i şart taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Asıl davada; Mahkememizin 08/05/2014 tarihli duruşmasında, takip tarihi itibari ile davacının cari hesap alacağının varlığı ve miktarının saptanması için tarafların 2011 vd. yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
İzmit Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmak suretiyle alınan 08/10/2014 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; Davalıya ait ticari defterlerin sahibi lehine 2011 yılı için delil niteliği taşımadığı, 2012 yılı için ise delil niteliği taşıdığı, davalı tarafından ibraz edilen defterler ve muavin dökümlere göre davacıdan 234.010,17-TL gaz satın aldığı buna karşılık ibraz ettiği çek tahsilat bord dökümlerine göre 406.973,40-TL çek verdiği, davacının davalıdan aldığı çeklerden tahsilat yapılmadığına dair bir iddiasının bulunmadığı, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının davacıya 2011 ve 2012 kayıtlarında borçlu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Asıl ve birleşen davada; Mahkememizin 17/07/2014 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile, talimat döndüğünde davacı şirketin 2011 ve devamı yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde dosya içeriği deliller üzerinde asıl ve birleşen davada takip tarihleri itibariyle alacağın varlığı ve miktarının hesaplanması için mali müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
26/02/2005 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacının ilgili …numaralı 65.722,50 numaralı depozite emanet makbuzunda da yazılı olan tüpleri davalıya teslim ettiğini ispatlamak zorunda olduğunu, davalıya teslim edildiğine ilişkin somut kanaat verici herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığını, davacının bildirdiği depozite emanet makbuzunun davalıya tebliğ ettiğini ispat etmek zorunda olduğunu, 20/09/2012 tarih, … numaralı ve 44.736,75-TL tutarlı faturadan dolayı hesaplanan alacak tutarının 43.400,76-TL olduğu, 21/09/2012 tarih, …numaralı ve 16.077,00-TL tutarlı faturadan dolayı hesaplanan alacak tutarının 3.423,82-TL olduğu, takip tarihi itibariyle 43.400,76-TL + 3.423,82-TL olmak üzere toplam 46.824,58-TL alacağın olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 13/10/2016 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile, dava dışı … Şti.’nin davacı şirketin bayii olduğu ve 2012 yılındaki teslimlerin bahsi geçen şirket aracılığıyla davalıya yapıldığı belirtildiğinden, dava dışı … Şti.’nin 2012 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenerek davacı şirketin bayii sıfatıyla davalıya 4949 adet piknik tüpü, 12 kg 1250 adet ev tüpü, 657 adet 12 kg iş yeri tüpünün teslim edilip edilmediği yönünden mali müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınması için Adapazarı Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmak suretiyle alınan 04/01/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dava dışı şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki kapsamında, ticari defter ve kayıtlara istinaden yapılan tespitlere göre dava dışı şirketin; davalıya 2012 hesap döneminde kendi adına 755 adet 12 kg ev gazı, 704 adet 2 kg kamp gazı, 12 adet 24 kg kombi gazı ve 3 adet 45 kg sanayi gazı satışı yaptığı, 2012 hesap döneminde yapmış olduğu satışlarla ilgili tüm satıl bedellerini tahsil ettiği, 31/12/2012 tarihinde bu satışlarla ilgili alacağı bulunmadığı, 2012 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin bayii sıfatıyla, davalıya 4949 adet piknik tüpü, 12 kg 1250 adet ev tüpü, 657 adet 12kg iş yeri tüpünün teslim edilmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 09/02/2017 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile, davacı vekilinin itirazlarının cevaplandırılması, davacı vekilinin sunduğu makbuzlar ve talimat yolu ile alınan raporlar da değerlendirilerek asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak rapor hazırlanması için bilirkişi …’ya tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi …’nın düzenlemiş olduğu 09/03/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; talimat yoluyla alınan raporlarda mevcut tüplerin davalıya / aracıya teslim edilmediği yönünde olduğu, kök rapordaki görüşlerin geçerliliğini koruduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 11/05/2017 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile, bilirkişi raporunun hükme yeterli görülmediğinden alacağı davacı şirkete temlik eden dava dışı … A.Ş.’nin 2011-2012 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak asıl ve birleşen davada davacının davalıdan cari hesap alacağının varlığı, miktarının saptanması yönünden Mali Müşavir ve Akaryakıt Sektörü Uzmanı bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
29/09/2017 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; davacı yanın cari hesap alacağının 61.751,10-TL olacağı, bu itibarla; birleşen dava yönünden davacı yanın 115.000,00-TL ipotek bedelinden 61.751,10-TL’lik kısmı için takip başlatabileceği, esas dava yönünden ise bakiye bir cari hesap alacağından bahsedilemeyeceği için bir takip talebinde bulunamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 09/11/2017 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile, bilirkişi raporu 21/09/2017 tarih … sayılı ve 20/09/2012 tarih … sayılı faturaların vade farkı, kâr mahrumiyeti ve ceza koşulu için düzenlendiği ve yerinde olduğu belirtildiği, bunlar ile ilgili olarak hesaplama yapılmadığı ve miktarların denetlenmediği anlaşıldığından bu konudaki eksikliğin giderilmesi, itirazların cevaplandırılması, davalı tarafça sözleşmenin ilk bir yıl sürenin bitiminde feshedildiği halde beş yıllık süre için eksik alım yapıldığına ilişkin hesabın da ayrıca yapılması için rapor düzenleyen heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
14/02/2018 teslim tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; faturalara konu cezai şart ve vade farkı hesaplamalarının bir yıllık süre için eksik alım tutarı üzerinden yapılması halinde peşin satış teşvik prim iadesinin 914,50-TL vade farkının 210,94-TL olması gerekeceği, netice itibariyle davacı yanın cari hesap alacağının 50.179,43-TL olabileceği, bu itibarla birleşen dava yönünden davacı yanın 115.000,00-TL ipotek bedelinden 50.179,43-TL’lik kısmı için takip başlatabileceği, esas dava yönünden ise bakiye bir cari hesap alacağından bahsedilemeyeceği için herhangi bir takip talebinde bulunamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/03/2018 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile, tarafların itirazlarının cevaplandırılması yönünden yeniden bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
23/07/2018 teslim tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; netice itibariyle davacı yanın cari hesap alacağının 56.553,63-TL olabileceği, bu itibarla esas dava yönünden davacı yanın 115.000,00-TL ipotek bedelinden 56.553,63-TL’lik kısmı için takip başlatabileceği, esas dava yönünden ise bakiye bir cari hesap alacağından bahsedilemeyeceği için herhangi bir takip talebinde bulunamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporlarından, 23/07/2018 tarihli ek bilirkişi raporunun tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun olduğu anlaşılmış ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 03.12.2003 tarihli Standart Bayilik Anlaşması düzenlediği, birleşen davaya konu takibin 127.473,60TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili amacıyla, 115.000,00TL tutarındaki ipoteğin paraya çevrilmesi talebine dayalı olarak, asıl davaya konu takibin de bakiye 127.473,60TL-115.000,00TL= 12.473,60TL alacağın tahsili amacıyla başlatıldığı, davacı yanın 127.473,60TL lik cari hesap alacağının, sözleşmesinin feshi sonucunda, sözleşme kapsamında keşide ettiği vade farkı, teşvik primi iade faturaları ile depozito bedelinden kaynaklandığı, davacı yanın davalı yana düzenlediği faturaların, taraflar arasında akdedilen ek anlaşmanın 1. ve 2. maddeleri çerçevesinde, sözleşme hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, ancak 20/09/2012 tarih 696054 sayılı faturanın 1.342,25TL, 21/09/2012 tarih 696056 sayılı faturanın 3.855,22TL fazla düzenlendiği, yine davacı yanın davalı yana depo emanet makbuzuna dayalı olarak düzenlediği ve davacı yanın makbuzda yer alan adetteki tüplerin davalı uhdesinde bulunduğundan hareketle tahakkuk ettirdiği 65.722,50TL ariyet bedeline yönelik talebini ispata yarar dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu itibarla davacı yanın cari hesap alacağının 23/07/2018 teslim tarihli ek bilirkişi heyeti raporu ile 56.553,63TL olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça borcun ödendiğinin ispat olunmadığı, bu durumda davacının 115.000,00TL ipotek bedelinden 56.553,63TL lik kısmı için icra takibi başlatabileceği anlaşıldığından birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 56.553,63-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına karar vermek gerekmiş, alacak yargılama ile belirlendiğinden icra inkar tazminat istemi yerinde görülmemiştir. Asıl dava yönünden ise davacının bakiye bir cari hesap alacağının bulunmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden davacı tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
A-Asıl dava yönünden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 151,70-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye 107,30-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 3.330,00-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-Birleşen dava yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul … İcra dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 56.553,63-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına,asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.863,18-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.394,65-TL harçtan mahsubuna, bakiye 2.468,53-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.394,65-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 6.570,90-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan 52,00-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ve ret oranına göre 25,47-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 430,00-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır