Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/771 E. 2023/955 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/771 Esas
KARAR NO : 2023/955

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/06/2010
KARAR TARİHİ : 15/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Şti. gümrükleme işi ile iştigal eden alanında saygın bir şirket olduğunu, … numaralı davalı olarak bulunan …’ın şirkette muhasebe elemanı olarak çalışmakta olduğunu şirket müdürü …’ın çocuğunun okul taksidinin ödenmediğini öğrenip şirket kayıtları hakkında inceleme başlattığını 20/05/2009 tarihinde davalı bankadan … Bankası … nolu ekstre istediğini, ekstreler üzerinde yapılan incelemede bir takım paraların özellikle … tarafından yapılan ödemelerin şirket ile ilgisi olmayan kişiler tarafından çekildiğinin anlaşıldığını, davalı banka ile yapılan görüşmede bu işlerin talimat ile yapıldığının anlaşıldığını, talimatların banka şubesinden istenmiş ve yapılan incelemede talimat asıllarının bankada olmadığı fax yolu ile bankaya ulaştığı ve şirket müdürü … imzasının başka bir evraktan kopyalanarak yapıştırıldığını veya taklit edilerek atıldığını yapan kişinin 2 numaralı … olduğunu talimatlar ile ilgili teyitlerinde … dan alındığının anlaşıldığını bu sebeple fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 55.750,00.-TL nin işlemlerin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma tarafından şubelerine ibraz edilen şirket talimatlarının uygulanmasını engelleyecek herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bir kısım paraların şirket ile ilişkisi olmayan kişilerce çekildiğinin iddiasında bulunulduğunu, ancak bu paraların hangi tarihlerde hangi hesaplardan ve kimler tarafından çekildiği hususunda herhangi bir açıklama da bulunulmadığını, bu sebeple kendilerine aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil vekili cevap dilekçesinde özetli; davacının aktif dava açma ehliyeti bulunmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 2010/385 esas 2012/202 karar sayılı 26/09/2012 tarihli mahkeme ilamında; davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle açılan davanın esasa girilmeden usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme ilamını davacı vekili 09/10/2012 havale tarihli beyan dilekçesi ile temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/1186 esas 2013/17819 karar sayılı 08/10/2013 tarihli bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay ilamı üzerine yeni esas alınan dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde yeniden tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen deliller, istinaf kararının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla grafolog bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 15/03/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Laboratuar ortamında, büyüteç, stereomikroskop, UV işik kaynağı, beyaz ışık değişik açılardan verilen ışık ışınları altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik ve kaligrafik esaslar dahilinde tarafımdan yapılan incelemede:
…’a ait mukayese imzaların (…) harfi ile başladığı devamında el kaldırılarak kuyruğu sağa yatay olarak uzatılan bukle yapıldığı ve sağa doğru uzatılan çizginin üstünden soy ismin ‘…” yazılmaya çalışıldığı bu itibarla bitişik olarak “…” yazıldığı devamında sağa doğru üst üste çizgisel hareketler yapılarak imzaların bitirildiği.
Bu tespitler doğrultusunda tetkik konusu talimat fotokopilerindeki imzalar ile …’a ait mukayese imzalar arasında; tersim tarzı, imzaların başlangıcı olan (…) harfinin gövdelendirilişi, uç yapılanmaları, imza içindeki harflerin yapılışı,birbirleri ile olan bağlantısı, bukle ve gramaların oluşturuluşu, çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, devinim noktaları, ebat meyil, istikamet, seyir istif alışkanlıkları bakımından, inceleme konusu talimat fotokopilerinden 08.08.2008 tarihli talimat fotokopisindeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı, diğer talimat fotokopilerindeki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlikler bulunduğu, ancak 27.11.2008 tarihli talimat fotokopisindeki imza hariç diğer talimat fotokopilerindeki imzaların tek form olduğu diğer bir ifade ile …’ın tek bir imzasının belgelere nakletmek sureti ile kullanılmış olduğunun kuvvetli muhtemel olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen deliller, istinaf kararının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir ile bankacı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 08/07/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; BANKACILIK AÇISINDAN KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ, 25.06.2009 Tarih ve 7340 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan bilgiye göre; şirketin ünvanı; … Şti. iken ünvanı …Şti. olarak değiştirildiği, 28.06.2009 Tarİh ve 7467 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilana göre; … Şti.’ne TTK hd. 146 – 131 uyarınca tüm Aktif ve Pasifiyle tasfiyesiz infisah yulu ile devredilmesine , devir sözleşmesinin düzenlenmesi için şirket müdürü …’a yetki verildiği belirlenmiştir. Kararın … Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilan edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. Bu durumda, aktif husumetin varlığı açıktır.
Davalı Banka’nın … Şubesi nezdinde … numaralı Vadesiz (TL) Hesabı bulunan Davacı şirket’in 01.91.2008 – 31.12.2008 tarihleri arasını gösterir hesap hareketler”i ile ilgili ve dava dosyasına sunulan “HESAP EKSTRESİ” incelendiğimde tespit edilen hususlar; Davalı… Bankası A.Ş.’ne, diğer davalı … Kargın tarafından faks yoluyla iletilen, davacı şirket yetkilisi …’ın imzasının taklit edilerek veya eski talimatlarda (gerçek) bulunan imzasının nakledilerek (montajlanarak) düzenlenen talimat yazılarına istinaden belirtilen tarihlerde raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılan kişilere ödemeler yapılmıştır.
Davalı Banka Şubesinin rapor içeriğindeki tabloda belirtilen ödemelere ilişkin talimat asıllarını, hesap sahibi şirketten talep etmediği için; ıslak imzalı tahrif edilmemiş talimat asıllarının banka nezdinde bulunmaması nedeniyle talimat asıllarını dosyaya sunamadığı belirlenmiştir.
Davalı Banka Şubesi personeli rapor içeriğindeki tabloda ismi geçen kişilere yaptığı ödemeler öncesinde şirket yetkilisi …’dan teyit almadıkları, dava dosyasına sunulan faks çıktısı /sahte talimatlardan anlaşılmıştır. (Talimatlarda teyit şerhi bulunmadığı götülmüştür.)
Dosya Kapsmında Bulunan 10.03.2016 Tarihli Grafolog Bilirkişi Raporuna göre; Davalı Banka’nın fotokopi talimat üzerinden işlem yaptığı, diğer bir anlatım ile talimat asıllarının görülmesi gerektiği halde davacı banka tarafından görülmediği, 27.11.2008 tarihli talimat fotokopisi hariç davalı Banka’nın incelemeye sunduğu talimat fotokopilerinin tek form olduğu, talimat asıllarının davalı Banka’da olmadığı, şirket yetkilisi …’ın tek bir imzasının belgelere nakledilmek sureti ile kullanıldığı kanaatine ulaşıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan Değerlendirme: Bilirkişiliğimizce de aynı kanaatte olmak ile birlikte; davalı Banka’nın dosyaya sunduğu şirkete ait hesap ekstresinin incelenmesinden imza inceleme bilirkişisinin incelediği ve yukarıda tabloda gösterilen (incelemeye tabi tutulan) talimat yazılarının sayısı, talimat ile yapılan ödemelerin sayısına göre çok az olduğu anlaşılmıştır.
Davalı bankanın incelemeye sunduğu talimat yazılarının büyük bir bölümünü muhafaza etmediği anlaşılmıştır. (5411 sayılı Bankacılık Kanunu Md. 42 –Belgelerin saklanması)
DAVALI BANKA NEZDİNDE VADESİZ TASARRUF MEVDUAT HESABI AÇILIRKEN YAPILAN SÖZLEŞMELER: 05.09.1996 tarihli Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ile 15.10.2006 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi
DAVACI ŞİRKETİN ALACAK MİKTARI :
Davalı Banka’nın Faks Talimatıyla Yaptığı İşlemlerin İrdelenmesi;
Faks Talimatı Aslı; Dava konusu anılan faks talimatları ASLI / ORJİNALLERİ’nin dosya içeriğinde görülemediği, faks talimatı asıllarının davalı banka’nın şubesine faks’ın hemen arkasından teyiden gönderilmemiş olduğu, davalı bankaca teyit alınmadığı anlaşılmıştır.
Bu olayları bizzat gerçekleştirdiği dosya kapsamından kanaate varılan …’dan, faks talimatı asıllarını davalı bankaya göndermesi halinde olayın hemen açığa çıkacağı kaygısıyla faks talimatı asıllarını gönderilmesinin beklenilemeyeceği aşikardır. Kanımca talimat asılları davalı banka şubesine gönderilmediği için bazı talimat kopyaları üzerinden grafolojik incelemenin yapıldığı anlaşılmıştır. Rutin kontrollerden sonra, davalı Bankanın faks yolu ile gelen talimatları titizlikle incelemeli ve yazılı teyidini alması gerektiği, hatta hesap sahibinden (şirket yetkilisi …’dan) mutlaka telefon aracılığıyla da ikinci bir teyidin daha alınması icap edebilecektir. Davalı Banka, faks talimatlarına istinaden davacı şirkete ait vadesiz (TL) tasarruf mevduatı hesabından dava dışı 3. şahıslara doğrudan ödeme yapılmıştır. Davalı Banka’nın davacıdan gelen faks talimatlarına istinaden ödeme yaparken, basiretli bir tacir gibi kendisinden beklenen özen ölçüsü paralelinde davacıdan yazılı ve/veya sözlü olarak bir teyit almamış olduğu somut olarak anlaşılmıştır. İlk önceki faks talimatı aslı gelmeden 2. 3. ve sonraki faks talimatları ile ödemelere devam edildiği, böylece davacı şirketin zararına sebep olunduğu, öte yandan davacının bu talimatları kendi ıslak imzaları verdiğinin ve/veya yapılan işlemleri çeşitli kanallardan (hesap cüzdanı yazdırma, dekont ve hesap ekstresi verilmesi gibi) benimsediğinin açıkça ispatlanamamış olması nedenleriyle davalı bankanın olayda tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı Bankadan istenebilecek alacak miktarı aşağıda arz edilmiştir.
Davacının dava tarihi itibariyle işlemiş ve işletilecek faiz hariç alacağı tutarı 326.935,00 TL’dir . Diğer davalı eski şirket çalışanı … ise, hakkında talep edilen TCK. maddelerine göre ceza alması / Yargıtayca onanması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile belirtilen tutar ve işlemiş /işleyecek faizinden sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. (Talep tutarı; 55.770,00 TL olduğu için davacı şirketin faiz hariç alacak tutarı talep ettiği tutar kadardır.)
MUHASEBE AÇISINDAN KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ: Davacı şirketin Mahkemeye muhatap 21.05.2021 tarihli yazısında¸“Bilirkişi incelemesine konu 2008-2009 yılılına ait şirket ticari defter kayıtlarına ilişkin şirket bünyesinde yapmış olduğumuz araştırma sonucunda katıtların üzerinden yaklaşık olarak 12 yıl gibi uzun bir süre geçmesinden ötürü ilgili defter ve kayıtların şirkette muhafaza edilmediğini mahkemenin bilgilerine arz ederiz.” şeklinde açıklayıcı bilgi verdikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; banka hesabında bulunan paranın usulsüz olarak çekildiği iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Dosya kapsamına sunulmuş ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde ise, ….Ltd. Şti’nin, … Ltd. Şti ile birleşmesine ilişkin birleşme sözleşmesinin 04.01.2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde, birleşmeye ilişkin davacı şirket 22.12.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının ise 29.12.2009 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Birleşme gerçekleştiğinden davacının aktif dava ehliyeti bulunmaktadır.
Davalı hakkında düzenlenen iddianame; “Şüpheli …’ın, müşteki …’ın ortağı ve yetkilisi olduğu … Şirketinde, 2003 yılından itibaren ön muhasebe elemanı ve müşteri temsilcisi olarak çalıştığı; Müşteki …’ ın, Mayıs 2009 tarihinde oğlunun 1.100 TL tutan okul taksitini şirket hesabından yatırması için şüpheli …’ a talimat verdiği; Bunun üzerine şüphelinin, daha önce yatırılmış olan Mayıs 2008 ödeme tarihli …’ a ait banka dekontunun üzerinde tahrifat yaparak, daktilo ile işlem tarihini makbuz üzerinde 13.03.2009 olarak göstererek ve valör tarihini de 12.05.2009 olarak yazarak, eski tarihli dekontu yeni tarihli imiş gibi düzenleyerek, makbuz tutarı olan 1.050 TL tutarı zimmetine geçirdiği, yapılan sahteciliğin çıplak gözle kolayca fark edilebildiği; Bu arada aynı gün, şirket kayıtlarında daha önce şirkete ait … plakalı aracın Mart-Nisan aylarına ait taksitlerinin yatırılmış gözükmesine rağmen, bu taksitlere ilişkin icradan ödeme emri gelmesi üzerine şüphelinin, aynı gün bankaya giderek toplam 3.204 TL tutan araç taksitlerini yatırdığı, bu şekilde şirket hesabından araç taksitlerini yatırmak üzere çektiği 3.204 TL tutarı, gerçekten bankaya yatırana kadar uhdesinde tuttuğu anlaşılmış; Bunun üzerine yapılan araştırmada şüphelinin, ayrıca şirketin cari hesaplarını tutmadığı gibi, kayıtlarda da oynamalar yaptığı, şirketin banka hesaplarından talimatlar yolu ile müşteki şirketle ilgisi bulunmayan değişik şahıslara ait hesaplara havaleler gerçekleştirdiği tespit olunmuştur. Şirket hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen İnceleme Raporu kapsamına göre; Şirketin 2008-2009 yıllarına ait günlük kasa defterinin günlük olarak tutulmadığı ve sonuçlandırılmadığı, sonradan değişik yazı karakterleri ve değişik kalemlerle artırma ve eksiltmeler yapıldığı, kasa hareketi hesaplarının sonradan denkleştirilmeye çalışıldığı, bankaya yazılan EFT ve nakit çekim yazılarında değişik tarih ve dönemlerde birden fazla talimatlarda, şirket ortaklarının imzalarının fotokopisinin montajlandığı, bazılarında ise orjinal imzalı bir dökümandan imza kısmı kesilerek, talimatların imza kısmına bantla yapıştırılarak EFT, nakit çekim ve ödeme işlemlerinde kullanıldığı, tüm işlemlerin faksla yapıldığı kanaati oluşturmak amacı ile talimat asıllarının bankaya gönderilmeyerek dosyasında saklandığı, para talimatlarında şirket personeli olmayan ve dışarıdan ücret karşılığı çağrılan kişilerin gösterilerek, bu kişiler tarafından paraların çekildiği, daha önce her dosyanın maliyeti çıkarılırken daha sonra maliyet çalışmaları yapılmayarak, çalışılan şirketlerden fazla avanslar alındığı, şirketin müşterisine düzenlediği Gümrük Giriş Beyannamelerinin incelenmesinde de düzensizlik, kargaşa ve işi zorlaştırıcı nitelikler taşıdığı, şirketin düzenleyip çalıştığı şirketlere faksladığı dökümanlarda da, karşı şirketin yetkilileri tarafından fazla ödemeler olduğu görülerek, bu dökümanların şirket ön muhasebecisi olan şüpheli … tarafından paraflandığı, ayrıca 2008 yılı öncesi şirketin tahakkuk eden vergi ve sigortaları zamanında ödenirken, bu tarihten sonra ödenmeyerek şirketin zor durumda bırakıldığı, bu şekilde şüphelinin kendi menfaatleri doğrultusunda görevini kötüye kullandığı tespit olunmuş; Müştekinin imzasının fotokopisinin montajlanması ve hatta imza kısmının kesilerek bantla talimatlara yapıştırılmasına ilişkin belge asılları, adli emanetin 2011/1207 sırasına kaydolunarak muhafaza altına alınmıştır. Şüphelinin işlem ve eylemleri sonucu müşteki şirket zararının 55.750 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Yapılan soruşturma sonucu mevcut deliller, müşteki beyanı, şüpheli savunması, 18.05.2009 ve 19.05.2009 tarihli itirafnameler, adli emanetin 2011/ sırasında kayıtlı 2 adet belge aslı, gerçek ve sahte banka dekontları ile İnceleme Raporu birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin suç tarihinde müştekiye ait … Limited Şirketinde çalıştığı dönemde, inceleme raporunda ve müşteki beyanlarında da açıklandığı üzere, hizmet ilişkisinden kaynaklanan güveni kötüye kullanmak suretiyle ve özel belgelerde sahtecilik yaparak, toplam 55.750 TL parayı zimmetine geçirmek suretiyle, zincirleme şekilde hizmet sebebi ile güveni kötüye kullanmak ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği anlaşılmıştır. Şüpheli … hakkında, zincirleme suretle hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak ve özel belgede sahtecilik suçlarından gerekli yargılama icrası ile eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur.” şeklindedir.
… 28. Asliye Ceza Mahkemesi 24/11/2020 tarihli … E. … K. Sayılı ilamının gerekçesinin dava konusu ile ilgili kısmı; “Adli emanetin 2011/1207 sırasına kayıtlı belge aslı incelemesinde; … Şirketi tarafından … Bankası … Şubesine hitaben düzenlenen Eft talimatları olduğu … tarafından atılan imzaların 26/08/2008 tarihli evraktaki imzanın beyaz bant üzerine imza yapıştırılmak suretiyle atıldığı, diğer evrkata da aynı şekilde usulle fotokopi şeklinde yapıldığı, bu haliyle belgelerin asılları üzerinde aldatma kabiliyetinin bulunmadığı ancak üst kısımlarda tükenmez kalem ile 26/08/2008 tarihli evrak üzerinde “…” , 24/10/2008 tarihli evrak üzerinde “…” yazılarının bulunduğu faks gönderilmek suretiyle kullanılmış olabileceği anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yazıların …’nin eli ürünü olduğuna ilişkin tespit yapılmış ise de, dosya kapsamına yansımış 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu belgelerin iğfal kabiliyetinin olmadığının belirtildiği, anlaşılmakla her ne kadar sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi için Mahkememize kamu davası açılmış ise de, yukarıdaki anlatılanlar ışığında sanığın özel belge sahtecilik suçunu işlediği hususu şüphede kalmakla beraatine karar vermek gerekmiş, yargılamaya güveni kötüye kullanmak suçundan devam etmek gerekmiştir. ” şeklindedir.
Dosya kapsamında alınan 10/03/2016 tarihli grafolog bilirkişi raporunda; …’a ait mukayese imzaların (K) harfi ile başladığı devamında el kaldırılarak kuyruğu sağa yatay olarak uzatılan bukle yapıldığı ve sağa doğru uzatılan çizginin üstünden soy ismin ‘yılmaz” yazılmaya çalışıldığı bu itibarla bitişik olarak “yıl” yazıldığı devamında sağa doğru üst üste çizgisel hareketler yapılarak imzaların bitirildiği, bu tespitler doğrultusunda tetkik konusu talimat fotokopilerindeki imzalar ile …’a ait mukayese imzalar arasında inceleme konusu talimat fotokopilerinden 08.08.2008 tarihli talimat fotokopisindeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı, diğer talimat fotokopilerindeki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlikler bulunduğu, ancak 27.11.2008 tarihli talimat fotokopisindeki imza hariç diğer talimat fotokopilerindeki imzaların tek form olduğu diğer bir ifade ile …’ın tek bir imzasının belgelere nakletmek sureti ile kullanılmış olduğunun kuvvetli muhtemel olduğu tespit edilmiştir.
Davacı … Ldt. Şti.’nin,… Şti.’ne TTK 146 – 151 uyarınca tüm aktif ve pasifiyle tasfiyesiz infisah yolu ile devredilmesine, devir sözleşmesinin düzenlenmesi için şirket müdürü …’a yetki verildiği, kararın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilan edilmesine oy birliği ile karar verildiği bu durumda, aktif husumetin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı bankanın, diğer davalı … tarafından faks yoluyla iletilen, davacı şirket yetkilisi …’ın imzasının taklit edilerek veya eski talimatlarda (gerçek) bulunan imzasının nakledilerek (montajlanarak) düzenlenen talimat yazılarına istinaden bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtilen tarihlerde isimleri belirtilen şirket çalışanı olmayan 3. kişilerere ödemeler yaptığı, davalı Bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, gereken titizliği ve nezdindeki mevduatı koruma sorumluluğunu yerine getirmediği, davalı Banka Şubesinin rapordaki tabloda tarih ve tutarları belirtilen ödemelere ilişkin talimat asıllarını, hesap sahibi şirketten talep etmediği, bu tip durumlarda faks talimatıyla işlem yapılmadan önce bizzat hesap sahibinin telefonla aranarak teyit alınması ve ardından gecikmeksizin-hemen ilgili talimatın ıslak imzalı aslının alınmasının gerekli olduğu, aksi halde kendisine emanet edilen mevduatı/paraları bankanın korumasının zor olacağı düşünüldüğünde davalı bankanın bu hususlara riayet etmediği, davalı Banka Şubesi personelinin 3. kişilere yaptığı ödemeler öncesinde şirket yetkilisi …’dan teyit almadıklarının dava dosyasına sunulan faks nüshalarından, sahte talimatlardan ve talimatlarda teyit şerhi bulunmamasından tespit edildiği görülmekle hükme elverişli 30/04/2021 tarihli bankacı ve mali bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı bankanın olay nedeniyle sorumluluğun bulunduğu, yine ceza dosyasından alınan raporlar ve ceza mahkemesi gerekçeli kararındaki maddi tespitler, mahkememizce alınan grafolog raporu dikkate alındığında diğer davalı eski şirket çalışanı …’ın da tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile talep edilen tutardan sorumlu olacağı kanaatine varılmakla davacı şirketin dava tarihi itibariyle işlemiş ve işletilecek faiz tutarı hariç alacağı tutarın işlem tarihleri itibariyle toplam 326.935,00 TL olduğu ancak davacı tarafça talep tutarının 55.770,00 TL olduğu görülmekle taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü ile 55.770 TL bedelin 30/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun 8. sayfasında belirtilen işlem tarihlerinden itibaren davalı banka yönünden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte ve davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davalı … ve … tarafından mahkememiz hükmü temyiz edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2022/1433 Esas, 2023/4483 Karar sayılı kararı ile kaldırılmış olmakla, mahkememizin 2023/771 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; banka hesabında bulunan paranın usulsüz olarak çekildiği iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Dosya kapsamına sunulmuş ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde ise,…Ltd. Şti’nin, …Şti ile birleşmesine ilişkin birleşme sözleşmesinin 04.01.2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde, birleşmeye ilişkin davacı şirket 22.12.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının ise 29.12.2009 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Birleşme gerçekleştiğinden davacının aktif dava ehliyeti bulunmaktadır.
Davalı hakkında düzenlenen iddianame; “Şüpheli…’ın, müşteki …’ın ortağı ve yetkilisi olduğu …Şirketinde, 2003 yılından itibaren ön muhasebe elemanı ve müşteri temsilcisi olarak çalıştığı; Müşteki …’ ın, Mayıs 2009 tarihinde oğlunun 1.100 TL tutan okul taksitini şirket hesabından yatırması için şüpheli ….’ a talimat verdiği; Bunun üzerine şüphelinin, daha önce yatırılmış olan Mayıs 2008 ödeme tarihli …’ a ait banka dekontunun üzerinde tahrifat yaparak, daktilo ile işlem tarihini makbuz üzerinde 13.03.2009 olarak göstererek ve valör tarihini de 12.05.2009 olarak yazarak, eski tarihli dekontu yeni tarihli imiş gibi düzenleyerek, makbuz tutarı olan 1.050 TL tutarı zimmetine geçirdiği, yapılan sahteciliğin çıplak gözle kolayca fark edilebildiği; Bu arada aynı gün, şirket kayıtlarında daha önce şirkete ait… plakalı aracın Mart-Nisan aylarına ait taksitlerinin yatırılmış gözükmesine rağmen, bu taksitlere ilişkin icradan ödeme emri gelmesi üzerine şüphelinin, aynı gün bankaya giderek toplam 3.204 TL tutan araç taksitlerini yatırdığı, bu şekilde şirket hesabından araç taksitlerini yatırmak üzere çektiği 3.204 TL tutarı, gerçekten bankaya yatırana kadar uhdesinde tuttuğu anlaşılmış; Bunun üzerine yapılan araştırmada şüphelinin, ayrıca şirketin cari hesaplarını tutmadığı gibi, kayıtlarda da oynamalar yaptığı, şirketin banka hesaplarından talimatlar yolu ile müşteki şirketle ilgisi bulunmayan değişik şahıslara ait hesaplara havaleler gerçekleştirdiği tespit olunmuştur. Şirket hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen İnceleme Raporu kapsamına göre; Şirketin 2008-2009 yıllarına ait günlük kasa defterinin günlük olarak tutulmadığı ve sonuçlandırılmadığı, sonradan değişik yazı karakterleri ve değişik kalemlerle artırma ve eksiltmeler yapıldığı, kasa hareketi hesaplarının sonradan denkleştirilmeye çalışıldığı, bankaya yazılan EFT ve nakit çekim yazılarında değişik tarih ve dönemlerde birden fazla talimatlarda, şirket ortaklarının imzalarının fotokopisinin montajlandığı, bazılarında ise orjinal imzalı bir dökümandan imza kısmı kesilerek, talimatların imza kısmına bantla yapıştırılarak EFT, nakit çekim ve ödeme işlemlerinde kullanıldığı, tüm işlemlerin faksla yapıldığı kanaati oluşturmak amacı ile talimat asıllarının bankaya gönderilmeyerek dosyasında saklandığı, para talimatlarında şirket personeli olmayan ve dışarıdan ücret karşılığı çağrılan kişilerin gösterilerek, bu kişiler tarafından paraların çekildiği, daha önce her dosyanın maliyeti çıkarılırken daha sonra maliyet çalışmaları yapılmayarak, çalışılan şirketlerden fazla avanslar alındığı, şirketin müşterisine düzenlediği Gümrük Giriş Beyannamelerinin incelenmesinde de düzensizlik, kargaşa ve işi zorlaştırıcı nitelikler taşıdığı, şirketin düzenleyip çalıştığı şirketlere faksladığı dökümanlarda da, karşı şirketin yetkilileri tarafından fazla ödemeler olduğu görülerek, bu dökümanların şirket ön muhasebecisi olan şüpheli … tarafından paraflandığı, ayrıca 2008 yılı öncesi şirketin tahakkuk eden vergi ve sigortaları zamanında ödenirken, bu tarihten sonra ödenmeyerek şirketin zor durumda bırakıldığı, bu şekilde şüphelinin kendi menfaatleri doğrultusunda görevini kötüye kullandığı tespit olunmuş; Müştekinin imzasının fotokopisinin montajlanması ve hatta imza kısmının kesilerek bantla talimatlara yapıştırılmasına ilişkin belge asılları, adli emanetin 2011/1207 sırasına kaydolunarak muhafaza altına alınmıştır. Şüphelinin işlem ve eylemleri sonucu müşteki şirket zararının 55.750 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Yapılan soruşturma sonucu mevcut deliller, müşteki beyanı, şüpheli savunması, 18.05.2009 ve 19.05.2009 tarihli itirafnameler, adli emanetin 2011/ sırasında kayıtlı 2 adet belge aslı, gerçek ve sahte banka dekontları ile İnceleme Raporu birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin suç tarihinde müştekiye ait … Limited Şirketinde çalıştığı dönemde, inceleme raporunda ve müşteki beyanlarında da açıklandığı üzere, hizmet ilişkisinden kaynaklanan güveni kötüye kullanmak suretiyle ve özel belgelerde sahtecilik yaparak, toplam 55.750 TL parayı zimmetine geçirmek suretiyle, zincirleme şekilde hizmet sebebi ile güveni kötüye kullanmak ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği anlaşılmıştır. Şüpheli … hakkında, zincirleme suretle hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak ve özel belgede sahtecilik suçlarından gerekli yargılama icrası ile eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur.” şeklindedir.
… 28. Asliye Ceza Mahkemesi 24/11/2020 tarihli … E. … K. Sayılı ilamının gerekçesinin dava konusu ile ilgili kısmı; “Adli emanetin 2011/1207 sırasına kayıtlı belge aslı incelemesinde; … Şirketi tarafından … Bankası … Şubesine hitaben düzenlenen Eft talimatları olduğu … tarafından atılan imzaların 26/08/2008 tarihli evraktaki imzanın beyaz bant üzerine imza yapıştırılmak suretiyle atıldığı, diğer evrkata da aynı şekilde usulle fotokopi şeklinde yapıldığı, bu haliyle belgelerin asılları üzerinde aldatma kabiliyetinin bulunmadığı ancak üst kısımlarda tükenmez kalem ile 26/08/2008 tarihli evrak üzerinde “…” , 24/10/2008 tarihli evrak üzerinde “…” yazılarının bulunduğu faks gönderilmek suretiyle kullanılmış olabileceği anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yazıların …’nin eli ürünü olduğuna ilişkin tespit yapılmış ise de, dosya kapsamına yansımış 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu belgelerin iğfal kabiliyetinin olmadığının belirtildiği, anlaşılmakla her ne kadar sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi için Mahkememize kamu davası açılmış ise de, yukarıdaki anlatılanlar ışığında sanığın özel belge sahtecilik suçunu işlediği hususu şüphede kalmakla beraatine karar vermek gerekmiş, yargılamaya güveni kötüye kullanmak suçundan devam etmek gerekmiştir. ” şeklindedir.
Dosya kapsamında alınan 10/03/2016 tarihli grafolog bilirkişi raporunda; …’a ait mukayese imzaların (…) harfi ile başladığı devamında el kaldırılarak kuyruğu sağa yatay olarak uzatılan bukle yapıldığı ve sağa doğru uzatılan çizginin üstünden soy ismin ‘…” yazılmaya çalışıldığı bu itibarla bitişik olarak “…” yazıldığı devamında sağa doğru üst üste çizgisel hareketler yapılarak imzaların bitirildiği, bu tespitler doğrultusunda tetkik konusu talimat fotokopilerindeki imzalar ile …’a ait mukayese imzalar arasında inceleme konusu talimat fotokopilerinden 08.08.2008 tarihli talimat fotokopisindeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı, diğer talimat fotokopilerindeki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlikler bulunduğu, ancak 27.11.2008 tarihli talimat fotokopisindeki imza hariç diğer talimat fotokopilerindeki imzaların tek form olduğu diğer bir ifade ile …’ın tek bir imzasının belgelere nakletmek sureti ile kullanılmış olduğunun kuvvetli muhtemel olduğu tespit edilmiştir.
Davacı …Şti.’nin, … Şti.’ne TTK 146 – 151 uyarınca tüm aktif ve pasifiyle tasfiyesiz infisah yolu ile devredilmesine, devir sözleşmesinin düzenlenmesi için şirket müdürü …’a yetki verildiği, kararın … Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilan edşlmesine oy birliği ile karar verildiği bu durumda, aktif husumetin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı bankanın, diğer davalı … Kargın tarafından faks yoluyla iletilen, davacı şirket yetkilisi …’ın imzasının taklit edilerek veya eski talimatlarda (gerçek) bulunan imzasının nakledilerek (montajlanarak) düzenlenen talimat yazılarına istinaden bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtilen tarihlerde isimleri belirtilen şirket çalışanı olmayan 3. kişilerere ödemeler yaptığı, davalı Bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, gereken titizliği ve nezdindeki mevduatı koruma sorumluluğunu yerine getirmediği, davalı Banka Şubesinin rapordaki tabloda tarih ve tutarları belirtilen ödemelere ilişkin talimat asıllarını, hesap sahibi şirketten talep etmediği, bu tip durumlarda faks talimatıyla işlem yapılmadan önce bizzat hesap sahibinin telefonla aranarak teyit alınması ve ardından gecikmeksizin-hemen ilgili talimatın ıslak imzalı aslının alınmasının gerekli olduğu, aksi halde kendisine emanet edilen mevduatı/paraları bankanın korumasının zor olacağı düşünüldüğünde davalı bankanın bu hususlara riayet etmediği, davalı Banka Şubesi personelinin 3. kişilere yaptığı ödemeler öncesinde şirket yetkilisi …’dan teyit almadıklarının dava dosyasına sunulan faks nüshalarından, sahte talimatlardan ve talimatlarda teyit şerhi bulunmamasından tespit edildiği görülmekle hükme elverişli 30/04/2021 tarihli bankacı ve mali bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı bankanın olay nedeniyle sorumluluğun bulunduğu, yine ceza dosyasından alınan raporlar ve ceza mahkemesi gerekçeli kararındaki maddi tespitler, mahkememizce alınan grafolog raporu dikkate alındığında diğer davalı eski şirket çalışanı …’ın da tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile talep edilen tutardan sorumlu olacağı kanaatine varılmakla davacı şirketin dava tarihi itibariyle işlemiş ve işletilecek faiz tutarı hariç alacağı tutarın işlem tarihleri itibariyle toplam 326.935,00 TL olduğu ancak davacı tarafça talep tutarının 55.770,00 TL olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/07/2023 tarih, 2022/1433 Esas, 2023/4483 karar sayılı kararında da bahsedildiği üzere davacının yanında muhasebe elemanı olarak çalışan davalının şirket müdürünün imzasını başkaca evraklardan kopyalamak suretiyle oluşturduğu talimatları faks ile davalı bankaya göndererek hesaptan paralar çekildiği anlaşılmakla, davacının kendi çalışanı olan davalının eylemleri neticesinde zararın meydana gelmiş olması neticesinde adam çalıştıran sıfatında olan davacının da çalıştırdığı kişiyi seçmede ve denetlemede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte aykırı davrandığı gözetildiğinde, davacının da zararın meydana gelmesinde müterafik kusurunun olduğunun anlaşılması ve yerleşik yargıtay içtihatları göz önüne alınarak davacının müteratik kusuru sebebiyle oluşan zarardan %20 oranında kusur indirimi yapılması mahkememizce uygun görülmüş olup, taleple bağlılık ilkesi ve davalının ve davacının müterafik kusuru da göz önüne alınarak, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 44.616,00 TL bedelin 30/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun 8. sayfasında belirtilen işlem tarihlerinden itibaren davalı banka yönünden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte ve davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 44.616,00 TL bedelin 30/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun 8. Sayfasında belirtilen işlem tarihlerinden itibaren davalı banka yönünden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalı … yönünden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.047,71-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 828,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.219,51‬‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 828,20-TL peşin harç, 17,15-TL başvurma harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.316,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 3.453,2‬-TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 106,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 21,20‬-TL’nin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 11.154,00-TL vekalet ücretinin, eşit miktarda (5.577,00 TL) olmak üzere davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/12/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.