Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/75 E. 2023/572 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/59 Esas
KARAR NO : 2023/466

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/01/2023
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle: müvekkili şirket … A.Ş. ile davalı … arasında … nolu Kurumsal hat abonelik sözleşmesinin akdedildiğini, Davalının Nisan- Mayıs- Haziran- Temmuz- Ağustos 2021 dönemlerine ait 10.133,10 TL tutarlı faturalara ödeme yapmadığını, beyanı ile davalıdan fatura tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
Cevap dilekçesini özetle: Davaya görev ve yönünden itiraz ettiklerini görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemelerini olduğunu ayrıca davanın müvekkilinin adresi … olduğundan … mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyanı ile davanın usulden, aksi halde esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, hat sözleşmesi kapsamında sunulan iletişim hizmetine karşı kesilen ve ödenmeyen fatura bedellerini faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Davacı şirket … A.Ş. ile davalı … arasında … nolu Kurumsal hat abonelik sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı ile akdedilmiş olan bu sözleşme kapsamında düzenlenen Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos 2021 dönemlerine ait 10.133,10 TL tutarlı faturaların ödenmemesi nedeniyle fatura alacağının yıllık % 48 sözleşme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair iş bu alacak davasının açıldığı açılmıştır.
İstanbul BAM 3. HD. 05/11/2020 T. 2020/716 E. 2020/1369 K.; “Dava; … aboneliğinden kaynaklı maddi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun’un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin kurumsal abonelik olduğu anlaşılmakta olup, davalının TKHK’da belirtilen tüketici tanımına girmediği açıktır.” şeklindedir.
İstanbul BAM 3. HD. 15/12/2021 T. 2021/646 E. 2021/3388 K. sayılı ilamı;”Dava; kurumsal aboneliğinden kaynaklı faturaların ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin kurumsal abonelik olduğu anlaşılmakta olup, davalının TKHK’da belirtilen tüketici tanımına girmediği açıktır.
Davacı tarafça davanın ticari dava olduğuna ilişkin istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise; TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…”sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davaya konu sözleşmenin kurumsal tip abonelik sözleşmesi olduğu, mahkemesince tacir-esnaf araştırması yapılmaksızın asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verildiği görülmektedir.
TTK 4/2 maddesinde mutlak ticari davalar sayılmış olup, dava sayılan mutlak ticari davalar kapsamında değildir. Ancak, TTK 4/1 maddesine göre ticari dava sayılması için de, davanın her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması gereklidir. Eğer taraflardan biri, tacir değil, esnaf niteliğinde ise davayı ticari dava olarak kabul etmek mümkün değildir.
Davada, davalı eğer tacir niteliğinde ise Ticaret Mahkemesine, esnaf niteliğinde ise genel mahkemeler görevli olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılması ile dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklindedir.
Yukarıdaki İstinaf ilamları ışığı altında yapılan değerlendirmede; davalının ilgili vergi dairesi cevabına göre VUK 177. Madde kapsamında tacir olmadığı, ticaret odası cevabi yazısına ve TTSG sorgu kaydına göre davalının tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmakla nisbi ticari davanın şartlarının somut olayda bulunmadığı, davalının işletme hesabına göre defter tutan esnaf olduğu ve vergi levhasının bulunduğu dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmakla taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kurumsal abonelik sözleşmesi niteliğinde olduğundan davalının TKHK’da belirtilen tüketici tanımına girmediği anlaşılmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacağından Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır