Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/622 E. 2023/897 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/622 Esas
KARAR NO : 2023/897

DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2023
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde; Müvekkilinin aslen … Vatandaşı olduğunu, icra takibi açıldığı aşamada geçici kimlik numarasına sahip olduğunu, Türkiye’de oturma izni olduğunu ve yatırımlarının olduğunu, davaya konu ihtilafların meydana geldiği aşamada TC Vatandaşı olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de geçirdiği yaklaşık 1 yılın ardından babasından aldığı paralarla ile mülk satın aldığını, vatandaş olmak için çalışmalara başladığını, bu sırada davalı şirket yetkilisi … (TC: …)’a yönlendirildiğini, davalı şirket yetkilisinin bir çok şirketinin olduğunu, bu şirketlerde çeşitli kimyasal ürünler ve plastik ham maddesi işi ile uğraştığını, çeşitli gayrimenkul ve araçlarının olduğunu, bu şirket yetkilisinin kendisine yardımcı olacağını, kendi şirketlerinde işi öğrenme imkanı sağlayacağını ve ileride ortak dahi olabileceklerini belirttiğini, müvekkilinin güvendiğini, davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin şirket yetkilisi …; ” benim …’da bir yerim var onu sana satarım, şirketim …’ya parayı gönder, tapuyu üzerine geçiririz, sen de rahatça vatandaş olursun, hem …’a da yakın” diyerek müvekkilini kandırdığını, şirket hesabına müvekkilinin 10/12/2021 tarihinde Belge no:… olan dekontla 100.000,00 Euro, 15/12/2021 tarihinde Belge no:… olan dekontla 65.000,00 Euro, 15/12/2021 tarihinde Belge no:… olan dekontla 85.000,00 Dolar para gönderdiğini, hepsinin açıklamasına da “… İli … İlçesi … Mah. 1458 ada ve 6 parsel fabrika ve arsa hisse ödemesi (vatandaşlık)” şeklinde yazdığını, paranın yollandığı tarihten bu yana ne gayrimenkulün müvekkiline satışının yapıldığını ne de parasının iade edildiğini, bunun üzerine dolandırıcılık suçunun unsurları oluştuğundan savcılığa şikayette bulunduğunu, müvekkilinin şirket hisselerinin kendisine devredileceğini düşünerek, şirket ortağı olduğu inancıyla; paralar gönderdiğini, davalılara ve davalıların yetkilisi ve hissedarı olduğu şirketlerine toplam 13.647.955,43 TL – 195.000,00 USD – 165.000,00 Euro (bugünkü güncel kurla toplam yaklaşık 24.000.000,00 TL [yirmidört milyon Türk Lirası]) gönderdiğini, iş bu itirazın iptali davasına konu icra takiplerinin de bu ödemelerden birine yönelik olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davamızın kabulü ile Borçlunun icra takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, … 2. İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı icra dosyasının kaldığı yerden DEVAMINA, borçlunun takip konusu borcu mevduata uygulanacak en yüksek reeskont avaans faizi ile ödemeye, borçlunun kötüniyetli ve haksız itirazından dolayı likit olan asıl alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın iddiaları, Müvekkil Şirket hesaplarına yapılan açıklamasız ödemelerin sebepsiz zenginleşme teşkil etmesi nedeniyle tarafına iadesi nezdinde temellendiğini, davacı tarafın iddialarının adi alacak-borç ilişkisi kapsamındaki inanç temeline dayandığını, taraflar arasında bir ticari alacak-borç ilişkisi veyahut ticari eylem-işlem niyeti olmadığını, davacı tarafın iddialarının ise herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmediğini, davacının taleplerinin adi nitelikteki bir alacak-borç ilişkisi temelli olduğunu, bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemesinden değil Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi yasa gertiğini, bu kapsamda huzurdaki davanın, işin esasına girilmeksizin yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesi yönünde kararın tesis edilmesini gerektiğini, davacı tarafın davasını görevsiz mahkemede ikame etmiş olması nedeniyle, dava dosyasının işin esasına girilmeksizin huzurdaki davada görevli olan yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, göreve ilişkin talebimizin kabul edilmemesi halinde ise, Davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddi ile, kötü niyetli olarak Müvekkil Şirket aleyhinde icra takibi ikame eden Davacı aleyhinde dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere “kötü niyet tazminatına” hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
TTK 4. maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır.
Huzurdaki davada sadece davalı taraf tacirdir. Davacı taraf tacir olmadığı gibi taraflar arasında bir ticari iş ya da ilişki yoktur. Taraflar arasındaki hukuki uyuzmazlık TTK da düzenlenmiş bir uyuşmazlık değildir.
HMK’nın 114. Maddesinde görevin dava şartı olduğu belirlenmiş, 115. maddesinde de dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ilkesi getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğine ve talep halinde görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davacının davasının görev nedeni ile REDDİNE,
2-Harç ve masrafların görevli mahkemesinde nazara alınmasına,
3-Kararın kesinleşmesine müteakip 2 haftalık sürede, talep halinde dosyanın görevli mahkememisine gönderilmesine,
dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 28/11/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır