Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/60 Esas
KARAR NO : 2023/382
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 24/01/2023 tarihli dava dilekçesinde; … Ltd. Şti. Şirketinin …nde …-… sicil numarası ile kayıtlı bir limited şirket olduğunu 27/06/1994 tarihinde kurulduğunu, davalı …’ın 22/06/2001 tarihli karar ile şirketin en geniş şekilde temsilcisinin seçildiğini, bu şirketin 24/12/2003 tarihinde tasfiyeye girme kararı alarak ünvanı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. Olarak güncellendiğini ve tasfiye işlemlerinin yürütme konusunda yine davalı … ‘ın görevlendirildiğini, tasfiye işlemlerini yürütülerek şirketin tasfiyesinin tamamlandığını ve 13/12/2005 tarihinde şirketin tasfiyesinin tamamlanarak şirketin terkin edildiğini, müvekkilinin 18 yaş öncesi 1994 yılından itibaren … Ltd. Şti şirketinde işçi olarak çalışmaya başladığını yaz tatilleri ile sömester tatillerinde yapmış olduğu çalışmasını öğrenci olması ve 18 yaşından küçük olması nedeni ile sigortasız geçen müvekkili 18 yaşına girdiği 01/03/1998 itibari ile yine yaz tatili başlangıcı olan 25 Haziran sonrası 01/07/1998 tarihinde yine bu şirkette çalıştığını ancak 18 yaşını doldurmuş olmasına karşın 01/07/1998 tarihinden 25/11/1999 tarihinden 25/11/1999 tarihine kadar devam eden çalışmasının … Ltd. Şti şirketi tarafından sigortaya bildirilmediğini, sonrasında… Şti şirketi nezdinde yeniden 30/12/1999 tarihinde çalışmaya başlayan müvekkilinin sigortasının 30/12/1999 tarihi itibari ile başlatıldığını, bu şirket tarafından müvekkilinin 18 yaş sonrası çalışması olan 01/01/1998-25/11/1999 tarihleri arası kesintisiz süren çalışmaları sigortaya bildirilmediğinden müvekkilinin emeklilik haklarının sekteye uğradığını, müvekkilinin ciddi şekilde hak kaybına uğradığını, bu sebep ile dava açmak istediğinde ise …Ltd. Şti şirketinin tasfiye edilerek terkin edilmiş olduğunu tespit etmiş olduğunu, davacı müvekkili adına açılacak olan hizmet tespit davasında davalı şirketin taraf olarak gösterilmesi dava şartı olduğundan hizmet tespit davasında taraf teşkili sağlanması adına söz konusu dava açılmadan önce müflis şirketin ihyası gerektiğinden iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, davanın kabulüne, …nün …-… siciline kayıtlı …Tic. Ltd. Şti ünvanlı şirketin Tüzel kişiliğinin ihyasına, davalı …Tic. Ltd. Şti. Şirketinin ihyasının ticaret siciline tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş, davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürülüğünün TTK Madde 32. Ve Ticaret Sicili Yönetmeliği Madde 34. Hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını talep etmiştir.
TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlenmiştir.
Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. TTK 547 maddesi uyarınca açılan ihya (ek tasfiye) davaları için kanunda herhangi bir zaman aşımı ve hakdüşürücü süre düzenlenmemiştir.
Somut olayda, …nce gönderilen belgelerden davalı şirketin tasfiye sonu yapılarak sicil kaydının terkin edildiğinin 13/12/2005 tarihinde tescil edildiği, terkin kaydının da 16/12/2005 tarihinde ticaret sicil gazetesinde sicilden terkin edildiği, davacının dava dışı şirkette işçi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin sigortaya bildirimde bulunulmadığı bu nedenle hizmet tespiti davası açacağını bildirdiği, davacının dava dışı şirketin ihyasını istemekte hukuki menfaatinin bulunduğu, açacağı davanın koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin açılacak davada değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından Davanın kabulüne, Tasfiye Halinde …Tic Ltd Şti’nin davacının açacağı hizmet tespiti davası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, önceki tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret sicil memurluğunda tescil ve ilanına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Kabulüne, Tasfiye Halinde… Ltd. Şti’nin davacının açacağı hizmet tespiti davası ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
2-Tasfiye Memuru olarak …’ın atanmasına,
3-Kararın Ticaret Sicil Memurluğunda tescil ve ilanına,
4-Harç peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200-TLmaktu vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı … Memurluğu yasal hasım durumunda bulunduğundan, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı tasfiye memuru …’ın yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/05/2023
Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.
Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.