Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/578 E. 2023/594 K. 04.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/578 Esas
KARAR NO:2023/594

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/09/2023
KARAR TARİHİ:04/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin keşidecisi olduğu … Şubesi, 31/07/2023 tarihli, 15.000,00-TL bedelli, Keşidecisi müvekkili olan, … seri nolu çek düzenlenerek, dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş.’ye verildiğini, … şirketi tarafından, … …’nun … Şubesinden … … takip nolu ve … seri nosuna kayıtlı olarak … Mh. … Sk. Kapı No:… …/… adresinde kain … isimli firmaya kargolandığını, çek kargoda iken çalındığını, mezkur çek ve diğer çekler için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas nolu dosyası kapsamında çek iptali davası açıldığını, çeklerin üzerine ödeme yasağı konulduğunu, … … firmasına ait gönderi takip tutanağının sunulduğunu, teslim alanın … … isimli bir firma yahut şahıs olduğunu, … A. Ş. böyle bir firmayı tanımadığını, çekin davalı tarafça ele geçirildiğini, …. İcra Dairesinin … Esas no.lu dosyası kapsamında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinden ödeme emri gelene kadar bu çeki kimin ele geçirdiğinin bilinmediğinin takiple birlikte vakıf olunduğunu, mezkur çekte görünen ciro silsilesinde yer alan şahsın ve firmaların ve hiçbirini müvekkilinin tanımadığını, bu firmalarla hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, çekte ciro silsilesinde yer alan firma ve kişiler hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma numarasının … şeklinde olduğunu, tüm bu firmalar aynı kargodan çalınan çekleri kendi aralarında birbirlerine ciro etmekte ve icra takiplerine girişmekte olduğunu, dava konusu çekin yetkili hamil olan … A.Ş.’nin elinden rızası dışında çıktığını, davalının haksız şekilde elinde bulundurduğunu, bu çekin kendisine verilmesini gerektirecek hiçbir sözleşme, ticari ilişki, mal alım satımı ve hukuki gerekçenin olmadığını, müvekkili ve yetkili hamil … A.Ş., çekte ciranta olarak yer olan hiçbir firmayı ve şahsı tanımadıklarını, müvekkilinin … Şubesi, 31/07/2023 tarihli, 15.000,00-TL bedelli, Keşidecisi müvekkil olan, … seri nolu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, açıkça haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine asıl alacak miktarının %20’den az olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesini, …. İcra Dairesinin … Esas nolu dosyası kapsamında başlatılan kambiyo takibinin yargılama sonuna kadar İİK 72/2 yahut 72/3 uyarınca mahkemenizce tedbiren durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesinin 1. Fıkrasında; ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan maddede 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle yapılan değişiklikle menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olacağı kararlaştırılmış olup, somut olayda davacının talebinin konusu bir miktar para olan takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istendiğinden arabuluculuk dava şartının gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesinde ise; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; dava, menfi tespit davası olup, davadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyan veya son tutanak örneğinin dava dilekçesi ve ekinde yer almadığı, bunun üzerine 6325 sayılı kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca davacı vekiline, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderildiği, davacı vekili tarafından davanın arabuluculuğa tabi olmadığı itirazında bulunulduğu, böylece davadan önce arabulucuya başvurulmadığının anlaşıldığı, 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik TTK’nın 5/A maddesi uyarınca menfi tespit davaları açısından da zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme üzerinde karar verildi. 04/09/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı