Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/54 E. 2023/742 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/54 Esas
KARAR NO : 2023/742

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.02.2015 tarihinde …’nın idaresindeki …plakalı motosiklet ile seyir halinde iken yaya müvekkili …’ya çarptığını, müvekkilinin kusursuz olduğunu, motosikletin kaza tarihi itibariyle herhangi bir ZMS sigorta poliçesinin olmadığı, zararlardan … Hesabının sorumlu olduğunu, müvekkilinin hastanede tedavi gördüğünü, ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, sürekli bakım ihtiyacı içine düştüğü, lehe bakıcı gideri tazminatı talep etme gereği hasıl olduğunu, savcılık soruşturmasında alınan kusur raporunda sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 20.12.2017 tarihli maluliyet raporunda meslekte kazanma gücü kaybı oranının %9 olduğunun belirtildiği, hükmedilecek tazminata kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, … Hesabına dava açmadan önce 02.01.2018 tarihinde yazılı başvuru yapılmasına rağmen maluliyet oranının sıfır olduğu bildirilerek olumsuz cevap verildiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ve 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 12/06/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat dava değerini toplamda 20.190,28 TL’ye yükselterek ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluğun kusur oranında ve azami 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, maluliyet raporunun ZMS Genel Şartları A.5.c. md. şartlarında olması, tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiği, sağlık giderleri tazminatının SGK’nun sorumluluğuna dahil edildiğini, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kaza tarihinin ZMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 01.06.2015 tarihinden sonra olduğu, cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masrafların … Hesabından karşılanmasının mümkün olmadığını, TRH 2010 Tablosu ve %1,8 teknik faizin dikkate alınması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesinin …esas, 2016/118 karar sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin maluliyet durumunun tespiti amacıyla … ATK 2. İhtisas Dairesince düzenlenen … tarihli raporda özetle; … kızı, 10/06/2009 doğumlu …’nın 02/02/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 02/02/2015 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle kusur oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince 18/06/2019 tarihli raporda özetle; mevcut bulgulara göre sürücü …, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, aracının hızını mahal şartlarına uygun seviyeye düşürüp yaya yoğunluğu bulunan ve kavşak alanı olan olay mahallinde her an tedbir alabilecek şekilde seyrini sürdürmesi, karşıdan karşıya geçişe başlamış olan yayaların varlığı halinde bu yayalar geçişlerini tamamladıktan sonra kontrollü bir şekilde geçişini gerçekleştirmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, kontrolsüzce seyri ile meydana gelen olayda, kusurludur.
Olaya müdrik yaşta olmayan 2009 doğumlu yaya …, karşıdan karşıya geçmeden önce yolu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, yanaşan araçların hız ve konumunu dikkate alarak kontrollü bir şekilde geçişini gerçekleştirmesi, yanaşan hız ve konum itibari ile duramayacak araçların varlığı halinde bu araçlar geçişlerini tamamladıktan sonra kontrollü bir şekilde geçişini gerçekleştirmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, davranış faktörleri sonucu yanaşan hız ve konum itibari ile duramayacak araca rağmen kaplamaya girmesi ile meydana gelen olayda, davranış faktörleri sonuç üzerinde etken olmuştur.
Sonuç olarak; sürücü…’nın, %40 oranında kusurlu olduğu, olaya müdrik yaşta olmayan yaya …’nın, davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %60 oranında etken olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 30/12/2019 tarihli raporda özetle; … kızı, 10/06/2009 doğumlu …’nın 02/02/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak Gr1 XII (32a ……….1) A %5 E cetveline göre % 3.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, geçici veya sürekli olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisi … ile Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 09/06/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Olayda aksine davranarak yönetimindeki …plaka numaralı motosiklet ile tarihi çarşı alanı olması nedeniyle yaya kalabalığının nispeten yoğun yaşandığı … sokak yolunun icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla… sokak yollarının birleşmesinden oluşan (T) tipi kavşak kesimlerine her an fren tedbiri ile durabileceği hız seviyesine yavaşlamadan yaklaşan, her an değişik yaşlarda bir yayanın yola fırlayabileceği, çıkabileceği vb. tehlikeleri ön görmeyen, müteyakkız davranmayan, ön ilerisinden kaplama üzerine çıkan 6 yaşındaki çocuk yayayı fark edebileceği noktada zamanında etkili fren ve direksiyon manevrası tedbiri uygulayamayan, uyguladığı anda ise süre ve mesafe nedeniyle etkisiz kalan, korna gibi işitsel donanımını kullanarak varlığı hususunda uyarılarda bulunmayan, emniyetle duramayacak mesafede yaklaştığı esnada da motosikletin ön tekerlek kesimleri ile çocuk yayaya çarpmak durumunda kalan, dalgın, dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’nın %50 oranında müterafik eşit derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Yaralanması ile sonuçlanan olayda 2009 doğumlu ve 6 yaşında olduğu için farik ve mümeyyiz olmayan, çevresindeki ve trafiğin barındırdığı tehlikeleri ön görüp yukarıda belirtilen kuralları bilmesi, uygun, bilinçli, müteyakkız, tedbirli ve emniyetli davranması, olaylara vakıf olması, tehlikelere karşı önlem alması, kendini sakınması, kendi can güvenliği ve sağlığına azami dikkat ve özeni göstermesi beklenmeyen, ebeveyn denetimi ve gözetimi dışında kaldığı bir anda taşıtların değişik konum ve hızlarda seyir halinde olabilecekleri sokak yolunda kaplama üzerine doğru yaklaşan motosiklete rağmen önüne çıkarak tehlike bölgesine giren, kaplama üzerine çıkmadan önce yolu gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, sağ tarafından emniyetle duramayacak mesafede yaklaşan motosiklet, hız ve mesafesini, motor ve egzoz gürültüsünü dikkate almayan, motosikletin ön tekerlek kesimleri ile sadmesine maruz kaldığı mütalaa edilen davacı çocuk yaya …’nın bilinçsiz ve kontrolsüz davranışının %50 oranında müterafik eşit derecede etkili olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 02/02/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatının davalı … hesabından tahsiline ilişkin bedensel zararların tazminine ilişkin bedensel zararların tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Kazaya sebebiyet veren motorsikletin talimat yoluyla alınan 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda ve bu dosyadan alınan 06/06/2020 tarihli hükme elverişli makina bilirkişi raporuna göre silindir kapasitesinin 50 cc üzerinde olup trafik sigortası yaptırılması zorunlu araçlardan olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan kaza tarihi itibari ile poliçe genel şartlarına uygun olarak 2008 tarihli yönetmeliğe göre düzenlenen maluliyete ilişkin 15/01/2020 tarihli maluliyet raporu hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamına alınan 18/06/2019 tarihili ATK raporuna göre kazaya sebebiyet veren sürücü …’in %40 oranında kusurlu olduğu olayı idrak yaşında olmayan davacı yaya …’nın davranış faktörlerinin kazaya etkisinin %60 oranında olduğunun tespit edildiği davacı vekilince kusur raporuna itiraz edilerek … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında savcılık dosyasından alınan kusur bilirkişi raporuna göre davacının kusursuz olduğunu beyan ederek ATK raporuna itirazda bulunduğu anlaşılmakla çelişkinin giderilmesi için dosya makina bilirkişi …’e tevdi edilmiş olup hükme elverişli 06/06/2020 tarihli kusur raporuna göre tarafların %50 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği yapılan bu kusur tespitine göre yine aynı tarihli hükme elverişli aktüer bilirkişi raporuna göre davacının geçici işgöremezlik dönemine ait maddi zararının 1.717,92 TL ve sürekli işgöremezlik dönemine ait maddi zararının ise 25.189,28 TL olduğu tespit edilmiş olup kaza tarihinde 6 yaşında olan ve gelir getiren bir işte çalışmayan davacının geçici işgöremezlik dönemi için tazminat talep edemeyeceği ve ATK maluliyet raporunda davacının bakıma muhtaç olduğunun tespit edilmemesi nedeniyle bakıcı giderini de davacının talep edemeyeceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile 25.189,28 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının geçici işgöremezlik ve bakıcı tazminatının 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatı davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davalı vekilince mahkememiz kararı istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/2088 Esas, 2022/2376 Karar sayılı kararı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizin 2023/54 esasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olundu.
Mahkememizin 23/01/2023 tarihli tensip ara kararı gereği, Dosya kapsamında alınan ATK kusur raporu, 09/06/2020 tarihli kusur raporu, ceza dosyasından alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla İTÜ Makine Mühendisi heyeti ile Aktüer bir bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi raporunda özetle, davaya konu kazanın meydana gelmesinde …plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’nın %40 oranında tali kusurlu olduğu, yaralanan çocuk yaya …’nın, yaşı nedeni ile sorumluluğu anne …’da da kalmak kaydı ile davranışlarının kazada %60 oranında asli seviyede etken olduğu, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle davalının anılan araç sürücüsünün 640 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’nın; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı 1.374,34 TL olduğunu, olay tarihinde 6 yaşında olan ve gelir getiren bir işte çalışmayan davacının geçici iş göremezlik dönemi için maddi tazminat talebinin reddedilmiş olduğu ve bu hususun kaldırma kararı dışında kalarak kesinleştiği, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %3,3 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 5 20.151,42 TL. Olduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının geçici veya sürekli olarak bakıma muhtaç olmadığının belirlenmesi nedeniyle bakıcı gideri nedeniyle zararının söz konusu olmayacağı, bakıcı giderinin reddine dair verilen kararın BAM kararı dışında kalarak kesinleştiği, davacının maddi zararlarının poliçe limitleri kapsamı ve içinde kaldığı, başvuru tarihine göre temerrüdün 27.10.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, sigortasız aracın kullanım amacının hususi olduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının geçici veya sürekli olarak bakıma muhtaç olmadığının belirlenmesi nedeniyle bakıcı gideri nedeniyle zararının söz konusu olmayacağı, bakıcı giderinin reddine dair verilen kararın BAM kararı dışında kalarak kesinleştiği, davacının maddi zararlarının poliçe limitleri kapsamı ve içinde kaldığı, başvuru tarihine göre temerrüdün 27.10.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, sigortasız aracın kullanım amacının hususi olduğu, görüş ve kanaatine varıldığını bildirdikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, Dava; 02/02/2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının yaralanması sebebiyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ve bakım giderinin davalı taraftan tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, 02/02/2015 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki …plakalı motosikletin müvekkiline çarptığını, … plakalı motosikletin herhangi bir sigorta şirketi, nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altında olmaması sebebiyle güvence hesabı yönetmeliğinin 9/1-b maddesi gereğince, davalının sorumlu olduğunu belirterek 5.000,00 TL sürekli geçici iş göremezlik ve 100 TL bakıcı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. SGK’dan gelen yazı cevabında davacı adına herhangi bir ödemenin yapılmadığı belirtilmiş, davalı şirket tarafından mahkememize sunulan cevabi yazısında, davacı tarafın 16/10/2017 tarihinde kurumlarına başvuruda bulunulduğunu ve … sayılı hasar dosyasının oluşturulduğunu, kurumları tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği ve … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle Zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığı tespit edildiği belirtilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda, sürücü … %40 oranında, … ise %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş , yine Adli Tıp kurumundan alınan 30/12/2019-26260 karar numaralı rapor ile davacı … %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresininde 4 aya kadar uzayabileceği, geçici ve sürekli olarak başka birisinin bakımına muhtaç olmadığı konusunda rapor verilmiş, dosyada bulunan kusur ve maluliyet raporları göz önüne alınarak, hesap bilirkişilerinden rapor aldırılmış, raporda, tarafların kusurunun %50, %50 olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.717,92 TL alacağının olabileceğini, ancak olay tarihinde 6 yaşında olan davacının geçici maddi tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığı hususunun mahkeme takdirinde olduğu belirtilmiş ,davacının davalıdan 25.189,28 TL tazminat alabileceği, maddi zararların poliçe limitleri kapsamında kaldığı ve temerrütün 27/10/2017 tarihinde meydana geldiği belirtilmiş, mahkememizce 2018/53 Esas, 2023/54 karar sayılı kararı ile verilen karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/2088 esas, 2012/2376 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmadan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş , Adli Tıp Kurumunun maluliyet raporunda ki , … %40 oranında, …ise %60 oranında kusurlu olduğu yönündeki rapor doğrultusunda bilirkişi kurulundan rapor alındırılmış ve alınan raporda davacının davalıdan 20.151,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının olduğu ve temerrüt tarihinin 27/10/2017 olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporunun ayrıntılı ve karar vermeye el verişli olduğu anlaşılmış ve yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıdan 20.151,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının olduğu ve dav alının 27/10/2017 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla tazminatın 27/10/201074 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, her ne kadar kısa kararda geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkememizce daha önce verilen karar sadece davalı tarafça istinaf edildiğinden davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gider tazminatına ilişkin davanın reddi kararı kesinleşmiş bulunduğundan davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gider tazminatına ilişkin alacak kalemleri harç, masraf ve vekalet ücreti hesabında dikkate alınmaksızın harç masraf ve vekalet ücreti yapılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 20.151,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatına ilişkin talepleri yönünden davanın reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.376,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL + 69,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 104,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.271,64 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 69,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 104,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 8.248,19‬-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 6.597,72 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 34,30-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 6,86-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalı taraflara verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraflar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine,
8-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.038,86‬-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.. 18/10/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.