Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/499 E. 2023/901 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/499 Esas
KARAR NO : 2023/901

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında 06.01.2021 tarihinde …’da meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili şirkete ait aracın maddi hasar gördüğünü, kazanın; müvekkili şirkete ait araç … İli istikametinden … istikametine giden yol üzerinde seyir halindeyken aynı istikamette seyreden … plakalı aracın şerit değiştirirken müvekkiline ait araca çarpması sonucu gerçekleşmiş olduğunu, kazanın oluşumunda … plakalı karşı araç sürücüsünün aslen ve tamamen kusurlu bulunmuş olduğunu, kaza neticesinde müvekkiline ait araç maddi hasara uğramış olduğu ve 84.037,98-TL tutarında onarılmış olduğunu, fatura tutarının tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, … plakalı karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı … A.Ş. ise kaza sebebiyle … numaralı sigorta poliçesi kapsamında .. numaralı hasar dosyasına istinaden müvekkiline 30.000,-TL tutarında onarım bedeli ödemesi yapmış olduğunu, ancak aracın onarımı için toplam 84.037,98-TL harcama yapan müvekkilinin, onarım bedelinin yalnızca 30.000,-TL’sini sigorta şirketinden tazmin edebildiğini, bakiye 54.037,98-TL onarım bedelinin tazmini için davalı araç sürücüsü ve malikine karşı işbu davanın açıldığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin aracının 54.037,98-TL tutarındaki onarım bedeline ilişkin tazminatın kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ileri sürülen kusur oranına ve kaza ile uyumsuz olduğunu ve özellikle davacı araç sürücüsü …’in 04/02/2021 tarihli hasar beyannamesi başlıklı belgedeki beyanlarında, kazadan sonra çekici tarafından araca verilen zararlardan da müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, olay tarihinde … plakalı aracın maliki, diğer davalı araç sürücü … ise müvekkilinin işçisi olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu kazadan iş bu dava ile haberdar olduğunu, diğer davalının halen işçisi olmadığı için kendisine ulaşılıp kaza ile ilgili beyanının alınamadığını, müvekkili şirket işçisi ve kaza tarihinde araç sürücü olan diğer davalının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olmasının mümkün olmadığını, zira, diğer araç etkenleri, yolun durumu, davacı araç sürücüsünü kazanın meydana gelmesindeki etkisi gözetilmeksizin yalnızca davacı araç sürücü beyanına göre kaza tutanağı düzenlenmiş olduğundan, kabulünün mümkün olmadığını, kaza sırasında, müvekkiline ait araç içerisinde başka çalışanların da bulunduğunu, bu kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep ettiğini, dosyaya sunulan faturalarda gösterilen hasarların kaza ile uyumsuz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davasının HMK 114/h maddesi uyarınca hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, öncelikle davaya konu talebin, zamanaşımına uğradığını bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiğini, müvekkilinin ikamet ettiği yerin … olduğunu, dava konusu kazanın gerçekleştiği yerin … olduğunu ve yetkili mahkemenin … Batı Mahkemesi olduğunu, işbu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, öncelikle davanın usulden reddini Mahkemen aksi kanaatte olması halinde ise neticei talepten sigorta şirketinin sorumlu olduğu gözetilerek davanın … A.Ş. şirketine ihbar edilmesini ve taraf teşkilinin sağlanmasını talep ettiğini, davanın kabulü halinde, davacı tarafın sebepsiz yere zenginleşeceğini, hakkaniyete tamamen aykırı bir hüküm tesis edilmiş olacağını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurlu bulunduğu iddia edilmiş ise de, davacının kusur oranına ilişkin bu iddialarının gerçeğe uygun olmadığını, davacı firmaya ait araç sürücüsü …’in 04.02.2021 tarihli hasar beyannamesinde, … plaka sayılı aracın kazadan sonra çekici tarafından düştüğü çamurlu kuyudan çıkarılması esnasında birden fazla kez aracın hasar aldığı, aracın zemine sürtündüğü, Karayollarına ait direğe çarptığı; havanın karanlık ve yağmurlu olması sebebiyle aracın hangi sebeple ve ne şekilde hasara uğradığını bilmediği, bu sebeple tutanağı kaza yerinde değil olaydan çok sonra servis muayenesinde hazırladığının ifade edildiği, davacı firmaya ait aracın aldığı hasarın kaza sonucu mu kaza sonrasında mı gerçekleştiği belirsiz olduğu gibi davacıya ait araç sürücüsünün anılan beyannamesinde hasarın çoğunlukla çekici marifetiyle çıkarılmaya çalışıldığı esnada gerçekleştiğini, bu sebeple meydana gelen hasar sonrası davacı tarafından yapılan tamir masrafının müvekkili ve diğer davalıdan tanzim edilmek istenmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle sonuç olarak, öncelikle, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat bulunmaması, zamanaşımı, görev ve yetki ile husumete dair itirazları gözetilerek davanın usulden reddini, esasa girilmesi durumunda davanın esastan reddini, nihai olarak, davanın tümden reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davacının hasar gören aracının onarımı nedeniyle davacı tarafından ödenen hasar bedelinin, karşı taraf sigorta şirketinden alınan bedelden düşüldükten sonra kalan bakiyenin, dava konusu trafik kazasında davalı yanın kusurlu olduğu iddiasıyla davalılardan tazmini istemine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
… 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 07/02/2023 tarih ve … Esas … sayılı kararı, Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2023 tarih ve 2023/559 Esas 2023/1007 Karar sayılı ilamıyla dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek dosya mahkememizin 2023/499 esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Davaya konu zararın meydana geldiği taşınmazın davacının sigortalısı olan şirket tarafından iş yeri olarak kullanıldığı bu kapsamda sigortalının ticari işletmesiyle ilgili olduğu davacının da sigortalısının halefi konumunda olduğu ve davalının da tacir olduğu görevsizlik kararında da belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davacı ile davalı … Tic. LTD. ŞTİ.’nin tacir oldukları, buna göre TTK 4 maddesi gereğince davanın işbu davalı yönünden mutlak ticari dava olması nedeniyle zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, dosyanın görevsiz mahkemede dava açılmasından sonra, görevli mahkemeye gönderilmesi aşamasında da arabuculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.23/A-f.2 hükmü gereğince davanın davalı … Tic. LTD. ŞTİ. dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı … Tic. LTD. ŞTİ. Yönünden usulden reddine, Davalı … yönünden açılan davanın tefriki ile mahkememizin son esasına kaydına,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 922,84- TL harçtan mahsubu ile bakiye 652,99‬‬-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Tic. LTD. ŞTİ. tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … Tic. LTD. ŞTİ. tarafına verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/11/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”