Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/464 E. 2023/575 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/464 Esas
KARAR NO : 2023/575

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili Miyase Kılınç’ın 24.10.2014 tarihinde davalı… bank … Şirketi’nden konut kredisi kullandığını, bu kredinin ödemelerinin halen devam ettiğini, kullanılmış olan bu konut kredisi sebebiyle konut kredileri ile bağlantılı olarak yapılması gereken zorunlu deprem sigortasının son olarak 24.10.2015 tarihinde yenilendiğini, fakat devamında davalı bankanın kusuru sebebiyle yenilenmediğini, ülkemizde meydana gelen 06.02.2023 tarihindeki deprem sebebiyle konut kredisi hala devam eden müvekkiline ait evin zarar gördüğünü, fakat davalı bankanın … Poliçesini yenilememiş olması sebebiyle müvekkilinin … ödemesi alamadığını beyan ile müvekkilinin … sigortasının yapılmaması sebebiyle oluşan zararın tazmini için fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’nin davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, bankadan alınan kredi kapsamında ilk yıl için yaptırılan … sigorta poliçesinin izleyen dönemde yenilenmemesi ve bu dönem içerisinde meydana gelen deprem sonucu oluşan hasarın tazmini istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanı TTK m.4 ve m.5 hükümlerinde tanımlanmıştır. Davanın ticari dava olarak kabulü ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması zorunludur. Ayrıca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da düzenleme konusu yapılmış hususlardan doğan hukuk davaları ile TTK m.4/1-b,c,d,e,f bentlerinde belirtilen hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenleme konusu yapılmıştır.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. Maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. Maddesinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile davalı banka arasında akdedilen konut kredi sözleşmesi ile sözleşme konusu taşınmaz için yapılan zorunlu deprem sigortasından kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişki kapsamında davacı tüketici sıfatını haiz olup, konut kredisi ve … sigortasından kaynaklanan uyuşmazlıklar niteliği niteliği itibariyle tüketici işlemidir. 6502 sayılı TKHK’nın 73. Maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Tüketici işlemi olan her türlü sigorta uyuşmazlıkta 6502 sayılı Tüketici Kanununu kapsamında Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan, belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda davanın görülmesinde tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, davacının davasının görevsizlik nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/07/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”