Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/33 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/44 Esas
KARAR NO : 2023/33

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Tic Ltd. Şti ile … AŞ arasında Türkiye kanunları tahtında sınırlı sorumluluk ile kurulmuş ve tescilli ofisi …adresinde bulunan bir şirket … ın sahibi olduğu … santrali D1+D2 blok söküm tehlikeli ve tehlikesiz atıkların toplanması, taşınması, işlenmesi, geçici depolanması ve geri kazanımı/bertaraf işlemlerinin yapılması ve ekipmanların satışı işlemine ilişkin 17/03/2020 Tarihli 6.490.000 TL bedelli sözleşme yapıldığını, daha sonradan bu sözleşme yenilenerek 01/04/2020 tarihli yeni bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşme uyarınca müvekkil şirket in … A.Ş ile ödeme konusunda anlaştığını, bu sözleşmeye istinaden 1. Ödeme 15.05.2020 tarihinde müvekkil … adına … ltd. şti tarafından 1.500.000 TL … A.ş. hesabına gönderildiğini, -29.06.2020 tarihinde … genel müdürlüğünde limak muhasebesinde …’e 4.000.000 TL elden imza karşılığında teslim edildiğini, daha sonradan taraflar arasında sözlü olarak yeni bir anlaşma yapılmış ve bu anlaşmaya göre davalı … şirketi elden almış olduğu 4.000.000 TL bedeli müvekkil şirkete iade edeceği tahhüdünü vermiş ve bu anlaşmanın üzerine müvekkilinin çekleri yine karşı tarafa verdiğini, Bu süreçte davacı müvekkil vecibelere uymasına ve ödemelerini zamanında ve eksiksiz yapmasına rağmen davalı heaş elektrik tarafından davacının yetkili elemanları ve ekipleri sahaya sokulmamış ve sahaya girmelerine ve malzeme çekimine saha idarecileri ve yetkilileri ile şirket temsilcileri tarafından izin verilmeyerek sözleşmenin tarafı ve ilgili olmayanların sahadan sözleşme hükümlerine karşılıklı güven ve itimada ve ticari teamüllere aykırı olarak mal çekmesine müsaade edilerek davacının ticari itibarı zedelendiğini, hakları haleldar edilerek ve zarara uğratıldığını, daha sonra bu ödeme planının değişmesinden kaynaklı 07.08.2020 tarihinde … T.c. Ltd. Şti firması ile …. A.ş’nin de dahil olduğu yeni bir sözleşme oluştuğunu, ayrıca Hamitabat müvekkil şirkete göndermiş olduğu 08/08/2020 tarihli yazıda bu sözleşmeye muvafakat ettiğini, bu sözleşmeye bağlı olarak aylu turizm’in ödemesi gereken yukarıda yazılı olan çek bedelleri …T.c. Ltd. Şti tarafından ödenmesi kararlaştırıldığını, bahse konu ödemelerden 14.08.2020 tarihinde ki 750.000 tl banka aracılığı ile … geri dönüşüm tarafından hamitabat elektrik hesabına ödendiğini, 24.08.2020 tarihindeki … ait 250.000 TL çek kasıtlı gecikme ile çek yazdırılıp daha sonra hamitabat elektrik hesabına yatırıldığını, 07.09.2020 tarihli çek hamitabat elektrik aş tarafından tahsil edildiğini, 29.09.2020 tarihli çekin karşılıksız çıktığını, 29.09.2020 tarihli 1.990.000 TL tutarındaki karşılıksız çıkan çekten dolayı müvekkil davacının ciranta olması dolayısıyla icra takibi başlatılıp ticari faaliyetleri zora sokulduğunu, … ait 24.08.2020 vadeli 250.000 TL çekin hamitabat elektrik a.ş tarafından haksız yere elinde tutulmakta olduğunu, çekler de karşılığı alınmasına ve bedelsiz kalmalarına rağmen hamitabat elektrik a.ş tarından iade edilmeksizin yine hakkı olmaksızın elinde tutulmakta ve iadeden imtina edilmekte olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan ve davalı tarafa sözleşmenin yüklediği edimler davalı tarafından yerine getirilmediği için Sözleşmenin İfası uğruna verilmiş olan iş bu çekler bedelsiz kalmış olup, iadesi gerektiğini, aynı sözleşmede açıkça belirtilmesine rağmen aylu turizmin kontrolünde tartım kontrol ve gerekli evraklar düzenlenerek malzeme teslimi yapılması gerekirken sözleşmenin tarafı müvekkil davacının bilgi ve malumatı dışında sözleşme hükümlerine ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak malzemeler … firmasına teslim edilmiş ve müvekkil şirketin ticari itibarının zedelenmesine ve bu şekilde zarara uğramalarına sebebiyet verildiğini, davalı … a.ş sahada çalışma sürelerince sık sık sebepsiz bahaneler ile çalışma durdurduğunu, bu iş durdurmalardan kaynaklı çalışılan firmalara karşı davacı firmayı itibarsızlaştırdığını beyanla dava sırasında belirlenecek miktar ve değere göre artırılıp eksiltilmek üzere şimdilik 25.000 TL tazminatın davalılar …Aş İle … Tic. Ltd. Şti’den dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesine, Sözleşmenin ifası uğruna tanzim edilen düzenlenen ve ancak edimin yerine getirilmemesi nedeniyle haksız yere davalı … elektrik üretim ve ticaret aş’nin elinde bulundurduğu bedelsiz kalmış davaya konu çeklerin iadesine, dava dilekçesinde dökümü yapılan iş bu çekler üzerine dava hitamına kadar ihtiyati tedbir cümlesinden olmak üzere “icra ve takiplerin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir ve işlem yasağı “ konulmasına, 29.06.2020 tarihinde ankara limak genel müdürlüğünde limak muhasebesinde …’e elden imza karşılığında haksız olarak ödenen ve fazlaya ilişkin hak ve taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla dava sırasında belirlenecek miktar ve değere göre artırılıp eksiltilmek üzere şimdilik 25.000 TL paranın “sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ” ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Limited Şirketi cevap dilekçesinde; Davacı dilekçesinde bir çok talebi(sözleşmeye ayrılık nedeni ile tazminat, kazanç kaybı, çeklerin iadesi davalı Yusuf ödendiği iddia edilen paranın iadesi) davalılardan taraflar arasında talep edildiğini, İş bu taleplerin kabulünün mümkün olmadığını, Davacı talep dilekçesinde davalı … ile imzaladığı iddia edilen sözleşmeler kapsamında ödeme yapıldığını, ödemelere rağmen işin tamamlanması davalı … tarafından engellediği iddia edilmekte olduğunu, bu kapsamda 3 adet çekten ve nakit ödemeler yaptığı belirtildiğini, bu kapsamda davasını davası belirsiz alacak olarak belirtildiğini, Çeklerin toplam bedeli 4.990.000 TL’dir. Ayrıca yine nakit olarak davalı …’a 4.000.000TL ödemeden bahsetmekte olduğunu, HMK. 107. Maddesi kapsamında “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” huzurdaki davada görüldüğü üzere davacı alacak kalemleri belirlenebilir nitelikte olduğundan bu usul yönünden davanın reddi gerektiğini, veya mahkemece davacının talep sonucunu davalının taraflar yönünden ayrı ayrı belirli hale getirerek eksik harcın ödenmesinin gerektiğini, davacı şirket, dava dilekçesinde birden fazla tarafa, aynı dava dilekçesi ile, birbirinden farklı talepler yöneltmiş olduğu görülmekte olduğunu, hatta müvekkil şirket yönünden taleplerin neler olduğu dahi anlaşılmakta olduğunu, bu durumda davacı HMK 119. Maddesi kapsamında taleplerini net bir şekilde her bir davalı yönünden ortaya koyması gerektiğini, şayet davacı HMK 110. Maddesi kapsamında davaların yığılması şekilinde dava açmış ise( dava dilekçesinin lafzından bu durum ortaya çıkmakla) objektif dava birleşmesi için birlikte açılan davalar (talepler, alacaklar ) arasında herhangi bir bağlantı bulunması gerekli olmasa da davanın aynı davacı (alacaklı ) tarafından aynı davalıya (borçluya ) karşı açılması gerektiğini, müvekkili şirket yönünden yetki itirazı bulunmakta olduğunu beyanla yetki yönünden itirazların kabulü ile müvekkil şirket yönünde sözleşme ve davaların ayrılması kapsamında yetkisizlik kararı verilerek yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi, davanın belirsiz alacak davası açılması mümkün olmadığından davacının talebinin açıklanması ile eksik harcın ödenmesi için kesin süre verilmesine, aksi halde davanın usulden reddine, Müvekkil şirket yönünden pasif husumet yönünden itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine, taleplerinin kabul olmaması halinde davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat davasıdır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafından işbu dosyamız davalısının da davalı olarak gösterildiği 4 davalı aleyhine açılan davada, … ve işbu dosyamız davalısı hakkında açılan davanın tefrikine karar verildiği, tefrik sonucunda anılan davalılara yönelik davada 2022/430 Esas 2022/308 Karar sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edildiği ve davalı … firması tarafından yapılan yetki itirazı üzerine davada bu davalı yönünden yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme gerekçesi incelendiğinde yetkisizlik kararının dayanağı olarak taraflar arasındaki 07/08/2020 tarihli sözleşmedeki yetki anlaşması gösterilmektedir. Dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı tarafın iddiası, tefrik öncesi …A.Ş ile davalı … Ticaret Ltd. Şti’nin birlikte zarar oluşumuna sebebiyet verdikleri ve bu nedenle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarıdır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Yetki sözleşmeleri, düzenlendikleri sözleşmenin konusu ile ilgili taraflar arasında doğacak ihtilaflarda uygulama alanı bulmaktadır. Bu nedenle somut olayda da taraflar arasındaki sözleşme irdelenerek yetki itirazında davalı tarafın haklı olup olmadığının tespitinin yapılması gerekmektedir.
17/03/2020 tarihli sözleşme; …A.Ş ve … Şirketi arasında 17/03/2020 tarihinde imzalanan sözleşmede; … sahibi olduğu … Doğalgaz Kombine Çevrim Santralinde kurulu, D Blokta yer alan ve sökümü yapılacak ekipman ve donanım tablosunda verilen tüm ekipman ve donanımın ilgili yasal mevzuata uygun şekilde ve işbu sözleşme eklerinde belirtilen koşullar dahilinde sökümünü, çıkan atıkların geri kazanım ve bertaraf işlerinin anahtar teslim olarak yüklenici tarafından yapılmasını ve ekipmanların yükleniciye satışını amaçlamaktadır ve bunların ifası için yüklenicinin teklifini kabul etmiştir şeklinde beyanlar hanesinde yer aldığı görülmüştür.
01/04/2020 tarihli sözleşme: …A.Ş ve …Limited Şirketi arasında 01/04/2020 tarihinde imzalanan sözleşmede; eaş sahibi olduğu …Kombine Çevrim Santralinde kurulu, D Blokta yer alan ve sökümü yapılacak ekipman ve donanım tablosunda verilen tüm ekipman ve donanımın ilgili yasal mevzuata uygun şekilde ve işbu sözleşme eklerinde belirtilen koşullar dahilinde sökümünü, çıkan atıkların geri kazanım ve bertaraf işlerinin anahtar teslim olarak yüklenici tarafından yapılmasını ve ekipmanların yükleniciye satışını amaçlamaktadır ve bunların ifası için yüklenicinin teklifini kabul etmiştir şeklinde beyanlar hanesinde yer aldığı görülmüştür.
07/08/2020 tarihli sözleşme: … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti arasında 07/08/2020 tarihli imzalanan Alım Satım Sözleşmesinde; satıcı şirket …A.Ş ile … blok malzemelerinin, satın alınması, taşınması, işlenmesi, geçici depolanması ve geri kazanım/bertaraf işlemlerinin yapılması ve bazı ekipmanların satışı işlerine ilişkin ana sözleşme yapmıştır. Bu nedenle … adına temsil ve imzalama yetkili kişi tarafından işbu alım satım sözleşmesine yazılı onay vermesi gerekmektedir. Heaş, satıcı ile yapmış olduğu ana sözleşme şartlarına uygun hareket edilmesi durumunda alıcının satın alınan …’ın santral sahası dışına çıkarmasına izin verecektir, – Alıcı şirket, iş bu alım satım sözleşmesinin imzalanması müteakip, sözleşmede belirtilen gün ve tarihler içinde, söküm ve ayrıştırma işlemleri yaptığı malzemeleri bulundukları yere getireceği nakliye kamyonuna yükleyerek kantarda ölçüme gönderecektir. Alıcı şirket, satıcı şirket yetkilisinin de hazır bulunacağı halde malzemenin gerekli kg. Kontrollerini, ölçümlerini yapar. Kantar fişleri ve bu fişlere uygun şekilde hazırlanan irsaliyeler imzalı bir şekilde Heaş’ın bilgisine sunulacağı, alım satım sözleşmesi ile ilgili olarak veya bu alım satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü ihtilafın nihai çözümünde … mahkemeleri ve icra daireleri tek yetkili olduğu kararlaştırılmıştır maddelerinin yer aldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi ve mahkemece verilen yetkisizlik kararı incelendiğinde, mahkememiz önüne gelen uyuşmazlıkta davacı tarafın iddiası, tefrik öncesi davalı olan … ile … ın sahibi olduğu … santrali … blok söküm tehlikeli ve tehlikesiz atıkların toplanması, taşınması, işlenmesi, geçici depolanması ve geri kazanımı/bertaraf işlemlerinin yapılması ve ekipmanların satışı işlemine ilişkin 07/03/2020 Tarihli 6.490.000 TL bedelli sözleşme yapıldığı, davalı ile de 07/08/2020 tarihinde yapılan sözleşme ile … ile yapılan ana sözleşmeye istinaden davacının …’tan satın alacağı malzeme ve ekipmanları davalıya satacağı konusunda anlaştıkları, ancak … tarafından türlü bahaneler ile işlerin durdurularak davacı tarafın ana sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmesinin engellendiği, …’ın ana sözleşme uyarınca davacının hak edeceği malzeme ve ekipmanları davalıya satması nedeniyle maddi zarara uğradığına yönelik olup, zarara birlikte sebebiyet veren … ve … Ltd. Şti’nin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları talep edilmektedir. Mahkemece davacı ile davalı … Ltd. Şti arasındaki sözleşmedeki yetki anlaşması uyarınca davanın … Mahkemelerinde görülmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın irdelenmesi sonucunda davacı ile … Ltd. Şti arasındaki uyuşmazlık yönünden, uyuşmazlığın kaynağının 07/08/2020 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı davranışlar olmadığı, esasen davacının dava dilekçesi ile davalı … tarafından ana sözleşmeye uygun davranılmadığının, davalı …Ltd. Şti firmasının da davalı … ile birlikte hareket ederek zarara birlikte sebebiyet verdiğinin iddia edildiği, taraflar arasındaki sözleşmede ise öncelikle davacının … ile yapılan sözleşme uyarınca edimini ifa etmesi, bu sayede hak ettiği malzeme ve ekipmanları davalıya satacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin konusunun bu malzemelerin satışına ilişkin olduğu, somut olayda ise sözleşmenin konusu olmayan zararlandırıcı eylemin varlığının iddia edildiği nazara alındığında taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin somut olayda uygulanamayacağı kanaatine varılmış, bu minvalde verilen yetkisizlik kararı da doğrudan mahkememizi yetkili hale getirmeyeceğinden mahkememizin karşı yetkisizliğine dair karar verilmesi gerekmiş ve dosyanın olumsuz yetki uyuşmazlığı nedeniyle kesinleşmesinin akabinde re’sen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği şekilde;
Mahkememizin somut uyuşmazlığı çözmekte yetkili olmadığının takdiriyle davanın usulden REDDİNE,
Hüküm kesinleştiğinde mahkememiz ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığı anlaşıldığından dosyanın yetki uyuşmazlığının halli ve yetkili mahkemenin tespiti bakımından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Evrak üzerinden karar verildiğinden gerekçeli kararın re’sen taraflara tebliğine,
Dair, tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/01/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”