Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/43 E. 2023/741 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/43 Esas
KARAR NO : 2023/741

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil ( alacaklı ) şirket, davalı ( borçlu ) …Tic. A. Ş. ‘ye nakliye hizmeti vererek bu hizmetine ilişkin ise işbu icra takibine konu faturaları kestiğini, taraflar arasıdaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak müvekkil şirketin davalı şirketten toplamda 26.180,56- TL asıl alacağı bulunduğunu, borçlu şirket aleyhine, müvekkil şirket tarafından bahsi geçen faturaların tahsili amacıyla … 4. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve kendilerine örn.7 ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emrini tebellüğ alan, davalı borçlu şirket ödeme emrinde belirtilen borca, müvekkil şirkete herhangi borcu bulunmadığından bahisle itiraz ettiğini, davalının iş bu itirazları asılsız ve mesnetsiz olduğunu, iptali gerektiğini, akabinde ise arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak davalı şirket borcun ödenmesini ertelemek maksadıyla yine kötüniyetle anlaşmaya varmadığını, bu itibarla, her iki taraf şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, müvekkil şirketin alacaklı olduğu gerçeği görüleceğini, tamamen kötü niyete dayalı, haksız ve mesnetsiz olan borca ilişkin itirazın iptaline ve haksız yere itiraz ile icra takibi durmuş olduğundan asıl alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle borca ilişkin haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin devamına, 26.180,56- TL tutarında ki asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte tahsiline, asıl alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafından, müvekkil şirkete 12.05.2022 tarihinde 8.008,00 TL – 2.288,00 TL – 8.122,40 TL bedelli 3 adet fatura düzenlendiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete bu faturalardan sadece “…” numaralı ve 2.288,00 TL bedelli hizmet verildiğinden müvekkil şirket bir hata olduğunu düşünerek davacı şirket yetkilisi ile iletişime geçtiğini, Müvekkil şirket yetkilisi tarafından kendilerine aynı tarihte art arda 3 adet fatura düzenlendiğini ancak sadece “…” numaralı fatura konusu hizmetin alındığını açıkladığını, bu faturaların kontrol edilmesi, hatanın giderilmesi veya diğer fatura konusu hizmetlerin verildiğini gösterir belgelerin kendisine ulaştırılması istendiğini, davacı şirket yetkilisi de bir karışıklık olabileceğinden bahsederek; faturaları ve fatura konusu hizmetleri kontrol ettikten sonra müvekkil şirket yetkisine bilgi vereceğini söylediğini, bunun üzerine müvekkil şirket yetkilisi, davacı şirket yetkilisinin dönüş yapmasını ve böylelikle ödemesi gereken borç miktarının kesinleşmesini beklediğini, davacı şirket tarafından bir dönüş olmayınca itiraz süresinin de geçmemesi adına müvekkil şirket tekrar davacı şirketle iletişime geçtiğini, davacı şirket tarafından bir hata olduğu ancak düzeltileceğinin söylendiğini, bu konuda iki şirket yetkilisinin ortak tanıdığı kişiler nedeniyle karışıklık yaşandığından bahsedildiğini, Müvekkil şirket davacı şirket yetkilisi ile ortak tanıdıkları olduğundan ve ileride başka işlerde de ticari birliktelikleri olabileceğinden aradaki güven ilişkisi kapsamında hatalı işlemlerin düzeltileceğine inandığını, bir yandan taraflar arasında 12.05.2022 tarihli faturalardan kaynaklı uyuşmazlık bulunmakta iken, bir yandan müvekkilimiz davacı şirket ile ticari ilişkisine devam ettiğini, bu süreçte davacıdan depolama hizmeti aldığını, Müvekkilin bu hizmeti aldıktan sonra davacı taraf bu sefer de müvekkil şirket adına 21.05.2022 tarihli ve 8.979,74TL bedelli ve 21.05.2022 Tarihli 4.489,88TL bedelli iki adet fatura daha düzenlendiğini, Müvekkil şirket adına düzenlenen 21.05.2022 Tarihli “…” numaralı 8.979,74 TL bedelli fatura ve “…” numaralı 4.489,88 TL bedelli fatura, davacıdan alınan son hizmet sonrası düzenlendiğini, ancak bu faturalardan da, “…” numaralı 4.489,88 TL bedelli fatura gerçek hizmeti yansıtan bir fatura olduğunu, davacının diğer düzenlediği faturanın içeriği ve miktarı ile ilgili yine gerekli açıklama müvekkile yapılmadığını, Müvekkil şirket yalnızca 12.05.2022 Tarihli “…” numaralı ve 2.288,00 TL bedelli fatura ve 21.05.2022 Tarihli “…” numaralı ve 4.489,88 TL bedelli faturada belirtilen hizmetleri almış olduğunu, diğer faturalardaki hizmetlerin alınmadığını, bu fatura bedellerinin içeriği ile ilgili taraflar arasında uyuşmazlık devam ettiğini, Müvekkil şirket içeriğini kabul ettiği 2.288,00 TL bedelli fatura ve 4.489,88 TL bedelli fatura bedelinin toplamı olan 6.777,88 TL yi, davalı şirketin hesabına 08.09.2022 Tarihinde ödemiştir. Ödeme açıklamasına da, bu fatura numaralı yazıldığını, Müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerde, ödemenin hangi faturalara ilişkin olarak yapıldığı belirtilmesine rağmen; davacı taraf icra takibinde ilk faturanın kısmi ödemesi yapılmış gibi göstermeye çalıştığını, Müvekkil ile davacı arasında diğer üç fatura ile ilgili ihtilaf giderilmediğinden, müvekkilin 08.09.2022 tarihinde, yalnızca kabul etmiş olduğu iki fatura için yaptığını, davacı tarafa da bu durum bildirildiğini, ödeme dekontlarında da fatura numaraları yazmakta olduğundan; bu konuda bir tereddüt bulunmadığını, davacı taraf, tüm beş faturayı sanki gerçek faturalarmış gibi göstermeye çalıştığından; kendisine yapılan iki faturaya ilişkin ödemeyi, içeriği kabul edilmeyen ilk faturanın kısmi ödemesi gibi saydığını, müvekkilin tarafından 12.05.2022 Tarihli “…” numaralı ve 2.288,00 TL bedelli fatura ile 21.05.2022 Tarihli “…” numaralı ve 4.489,88 TL bedelli fatura bedeli ödendiğini, ödeme emrindeki bu kalemlerin haksız olduğunu, fatura konusu hizmetler verilmediğinden; müvekkil tarafından ödeme yapılmadığını, Müvekkil şirket, davacının bu hizmetleri tam vermemesi nedeniyle fatura bedellerindeki rakam üzerinden indirim uygulanacağını beklediğini, ancak aradan geçen zaman dilimi içerisinde hem davacı tarafça, fatura içeriğine konu hizmet tamamlanmamış, hem de fatura bedellerine ilişkin icra takibi başlatıldığını, gerçek ödenmesi gereken rakam üzerinden taraflar istişare halindeyken; davacı tarafça birdenbire icra takibi başlatıldığını, faturalar kapsamındaki hizmet için ödenmesi gereken rakam tam olarak belli olmadığından; müvekkil şirket tarafından işbu icra takibine itiraz etme zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle müvekkil şirketin davacı şirkete üç fatura karşılığı belirtilen tutarda bir borcu bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Mahkememizin 14/06/2023 tarihli celse ara kararı gereği, -Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı var ise bu ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaların taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığı fatura içeriği mal ve hizmet tesliminin yapılıp yapılmadığı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi raporunda özetle, davacı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği davacı ticari defter kayıtlarında, davalı tarafa kesmiş olduğu faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği, dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı; davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 25.110,14 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin 2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davalının ticari defterlerinde davacı şirket ile cari hesabına ait 25.110,14 TL borçlu olduğu, davacı yanı icra takibinden önce temerrüde düşürülecek işlem yapılmadığından, temerrüdün icra takibi ile oluştuğu, icra takip tarihi olan 22.09.2022 tarihi itibariyle 25.110,14 TL alacağa ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplanabileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 26.180,56-TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 04/10/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının … 4. İcra müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının ise yapılan icra takibine borcu olmadığı sebebiyle itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı icra takibinde davalı şirkete nakliye hizmeti verdiğini, hizmet karşılığı fatura kestiğini ancak davalının bu faturayı ödememesi sebebiyle, bu faturaya dayanak yaparak icra takibi başlatmıştır. Davalı taraf, yapılan takibe itiraz etmiştir. Taraflar arasında, taşıma sözleşmesinin olması hususunda bir ihtilaf olmayıp, ihtilaf davacının takibe dayanak yaptığı faturalardan kaç tanesinin gerçek hizmeti yansıtıp yansıtmadığı, davacının davalıdan alacağının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların defterleri ve dosyada bulunan evraklar kapsamında, dosyada bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda, davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delili niteliği taşıdığı davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmaması sebebiyle TTK kapsamında, geçerli itirazın olmadığı, davalının 2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, gerek davalı gerek davacının ticari defterlerinde davacının davalıdan cari hesap olarak, 25.110,14 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürecek işlem yapmadığı ve temerrüdün icra takibi ile oluştuğu, icra takibi tarihi olan 22/09/2022 tarihi itibariyle 25.110,14 TL alacağa faiz işletilebileceğinin belirtilmesi karşısında bilirkişi raporunun ayrıntılı ve karar vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan, 25.110,14 TL alacaklı olduğu ve davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş , asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine ve taraflar arasındaki alacak likit olduğundan, asıl alacağın %20 si oranındaki 5.022,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iptal edilen kısım yönünden davacı taraf kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ ile, Davalının … 4. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 25.110,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 25.110,14 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, %20 oranındaki 5.022,02-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iptal edilen takip miktarı yönünden alacaklı-davacının kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden iptal edilen kısım yönünden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.715,27-TL karar ve ilam harcından 447,10-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.268,17‬-TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 447,10-TL peşin harç, 179,90-TL başvurma harcı olmak 627,00-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.070,42 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen toplam 2.184,00-TL yargılama giderinden, kabul- red oranına göre hesaplanan 2.094,67 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00-TL bedelin kabul-red oranına göre 2.992,39 TL’sinin davalıdan tahsiline, 127,61‬ TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.