Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/41 E. 2023/882 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/41 Esas
KARAR NO : 2023/882

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 30/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında karyakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 17/05/2013 tarihinde 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere Bayilik Sözleşmesi ve yine aynı tarihli Çerçeve Protokol akdedildiğini, ilave olarak da Ürün Alım Taahhütnamesi ile sözleşme süresince 24.031 ton kurşunsuz benzin ve normal benzin, motorini …’den almayı eksik kalan ton üzerinden 14-USD tutarınca kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, anlaşma gereğince, davalının Bayilik Anlaşması, taahhütlerinin herhangi bir hükmünün ihlal edilmesi, …’den satın aldığı ürün ve hizmet bedellerini vadesinde ödememesi halinde …’in anlaşmayı fesih hakkına haiz olduğunu, anlaşmanın … tarafından feshedilmesi, anlaşma ve eklerinin bayi tarafından süresinden önce feshedilmesi veya fesih sonucunu doğruacak şekilde hareket edilmesi halinde 250.000,00 USD tutarındaki cezai şartı müvekkiline ödeyeceğinin düzenlendiğini, davalı tarafın Bayilik Sözleşmesinden doğan edimlerin yerine getirilmediğini öne sürerek sözleşmeyi fesh ederek müvekkilinden 24.031 ton ürün yerine 4.962 ton ürün aldığını, taahhüdü yerine getirmeyerek 19.069 ton ürünü almadığını, davalı tarafın eksik ton başına 14-USD ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin mevcut kar kaybının 266.963,00 USD olduğunu, Çerçeve Protokolü’nün 12. Maddesi uyarınca 250.000,00 USD cezai alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, Ürün Alım Taahhütnamesi uyarınca hesaplanan 266.963,00 USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş ancak davalı tarafın cevap dilekçesi sunmamış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki standart bayilik sözleşmesi, protokol, ihtarname ve ürün alım taahhütnamesi örneğinden taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu, davalının çektiği ihtarname ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Dava; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından feshi nedeniyle sözleşme yükümlerince cezai şart alacağı ve kar kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi … ve akaryakıt sektör uzmanına tevdii edilmiş taraf defter ve belgelerinde inceleme yapılıp taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde taraf defter ve kayıtları incelenip davacının sözleşmenin feshi nedeniyle kar kaybı ve cezai şart alacağı olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmesi istenilmiş, ibraz edilen 26/04/2018 havale tarihli raporda; 17/05/2013 tarihli sözleşme kapsamında mevcut ticari ilişkide yıllık 4.806 ton alım taahhüdünü davalının yerine getiremediğini, sözleşmenin başlangıcı ile 13.10.2015 fesih tarihi arasındaki ilk yıl eksik alım karşılığının 39.513,52 USD, 2. Yıl 33.847,38 USD ve 3. yılda gerçekleşen sözleşmenin fesih tarihine kadar 19.206,41 USD esik tonajdan kaynaklı ton başına 14 USD kararlaştırılan taahhüde aykırılık karşılığı hesaplandığını, Sözleşmenin feshinden sonraki dönem eksik alımlar için de talebe binaen aynı tabloda kar kaybı sözleşmede kararlaştırılan ton başına 14 USD üzerinden hesaplanarak yıllık bazda gösterildiğini, sözleşmenin feshinden kaynaklı 250.000 USD cezai şart istemine ilişkin davalının fesihin haklı dayanakları dosya kapsamında sunulmamasına bağlı olarak bilirkişi heyetince tespit edilemediğini, cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebebiyet verip vermeyeceği hususunda davalının mali verileri bilanço gelir tablosu bulunmadığından takdirin mahkememize ait olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 2016/1292Esas 2018/929 Karar sayısı ile 25/09/2018 tarihinde, davacının davasının reddine karar verilmiş, mahkememiz kararı davacı vekilince istinaf edilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2020/206 E – 2022/1658 Karar sayılı, 22/12/2022 tarihli ilamı ile; “taraflar arasında imzalanan ürün alım taahhütnamesinin (g) bendinde davacının eksik alıma dayalı cezai şart alacağını yıl sonunda veya toplam olarak sözleşmesi süresi sonunda isteyebileceği belirlendiği gibi (d) bendinde de anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesi halinde de talep edebileceğinin hükme bağlandığı görülmektedir. Bu durumda artık TBK 179/2 maddesi uyarınca ihtirazi kayda gerek olmadığı, açıkça, sözleşme süresinin sonunda da asgari alım taahhüdüne bağlanan ceza koşulu/kar mahrumiyeti alacağının talep edilebileceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda, mahkemece, davacının ürün alım taahhütnamesi uyarınca talep ettiği kar mahrumiyeti alacağının ihtirazi kayıt koymaması sebebiyle bulunmadığı yönündeki tespiti dosya kapsamına ve sözleşme ile eklerinde yer alan düzenlemelere aykırı olmuştur. Bu durumda mahkemece; sözleşme hükümleri dikkate alınarak, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiası değerlendirilmek suretiyle sözleşme ve sözleşme eki olan Protokol ile Asgari Ürün Alım Taahhüdü ışığında deliller değerlendirilerek davacının talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, eksik incelemeyle ve sözleşme hükümleri dikkate alınmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına” şeklinde verilen karar ile mahkememiz kararının kalıdırılmıştır.
Dava dosyası mahkememizin 2023/41 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyası Mali Müşavir Bilirkişi …’e verilerek; tespit edilen cezai şartın davalı şirketin mahvına neden olup olmayacağı konusunda rapor düzenlemesinin istenildiği, bilirkişinin mahkememize sunduğu bilirkişi raporunda, 2016 ve 2017 yıllarında davalının herhangi bir gelir/kar mevduat beyan etmediği, herhangi bir gelir/kazanç/kar elde edilmediğine ilişkin beyannameler sebebi ile faal olmadığı değerlendirilmiş olduğunu, davacının talep ettiği 250.000 USD’de için tenkise konu olacak bir tutar olduğunun söylenmesinin mümkün olduğunu, ancak şimdilik talep edilen 1.000 USD cezai şart miktarının tenkisi hususunda tavsifin mahkemeye ait olacağı yönünde rapor düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacı sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ve alım taahhüdüne uymaması nedeniyle cezai şart ve kar kaybını talep etmiştir. Taraflar arasındaki 17.05.2013 tarihli sözleşme davalı tarafından çekilen ihtarname ile 13 Ekim 2015 tarihinde feshedilmiştir. Mali müşavir, akaryakıt sektör uzmanı ve kimya mühendisi bilirkişilerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmış, davalı defterlerini incelemeye sunmamış, davacı defterlerinde yapılan incelemede; davalının sözleşme kapsamında yıllık alım taahhütnamesine uymadığı eksik alım yaptığı, sözleşmenin haklı fesih nedenlerini davalının sunmadığını rapor etmiş, ayrık rapor sunan akaryakıt uzmanı bilirkişi; davacının eksik alım yapılmasından dolayı davalıdan bir talepte bulunmadığını, eksik alıma rağmen mal vermeye devam ettiğini bu nedenle ceza şart talep edemeyeceğini rapor etmiştir.
Davacı tarafın, davalıyla imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshi nedeniyle, sözleşmenin eki olan Protokolün 12.maddesi uyarınca cezai şart alacağı ile ürün alım taahhütnamesi uyarınca kar mahrumiyeti alacağı bulunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı tarafça davanın reddi talep edilmiştir.
Taraflar arasında 17.05.2013 tarihli, Standart Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile davalının münhasıran davacıdan akaryakıt, oto LPG, madeni yağlar ve davacı tarafından belirtilecek diğer malları kendi nam ve hesabına satmayı ve bulundurmayı taahhüt ettiği, sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren 5 yıl olduğu, süre sonunda kendiliğinden sözleşmenin sona ereceğinin öngörüldüğü görülmektedir. Taraflar arasında ayrıca aynı tarihte bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu belirtilen Protokol imzalanmış, bunun yanında, davalı tarafından bu sözleşme ve diğer anlaşmalara atıfta bulunan Ürün Alım Taahhütnamesi imzalanmıştır.
Bayilik sözleşmesinin davalı tarafından, … 54. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ” … Bayilik sözleşmesi, muhatapların doğrudan ve dolaylı edimlerini yerine getirmemiş olmaları nedeniyle görülen lüzum üzerine fesh edilmiş olup durum ihtaren bildirilir.” denilerek sözleşmenin feshedildiği tarafların kabulünde olduğu, taraflar arasındaki ürün alım taahhütnamesine göre eksik alım nedeniyle cezai şart istenebileceği, sözleşmenin her ne şartla olursa sona ermesi halinde cezai şart – kâr mahrumiyeti istenebileceği hükme bağlanmıştır. Aldırılan denetime açık dosya kapsamı ile uyumlu ve bilimsel rapora göre; davacının 19.206,41 USD cezai şart, 250.000 USD kâr kaybı isteyebileceği tespit edilmiş, davalı tarafın sözleşmeyi öngörülen 5 yıllık süresinden önce 13.10.2015 tarihinde feshettiği, sözleşmenin davalı tarafından feshinin haksız olduğu davacının Protokolün 12/c maddesinde belirtilen cezai şart ve kâr kaybı bedelinin talep şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 2.000 USD nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre devlet bankalarında yabancı para cinsinden paralara uygulanacak en yüksek faiz oranı işletilmek üzere davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 484,26 TL karar harcından peşin olarak alınan 121,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 363,19 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 121,07 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı vekiline takdir olunan 7.089,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen toplam 4.306,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
dair davacı ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere karar verildi. 21/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır