Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/393 E. 2023/650 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/393 Esas
KARAR NO : 2023/650

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/03/2023
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …’nun 1 Nisan 2019 Tarihinde mahkemeye 2019/299Esas sayılı dava dosyasıyla imzaya itiraz davası açtığını, davası mahkemece 2019/299Esas 2019/390Karar sayılı 17 Haziran 2019 Tarihinde karara çıkarıldığını, usulsüz Tebligat nedeniyle mahkeme esasına 2020/170 esas numarasıyla kayedilen dava dosyasının yasal 7 günlük süreden sonra 29/06/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla şikayetin süre yönünden reddine karar verildiğini, bu esnada … Cumhuriyet Başsavcılığına … ile verilen ekli bilirkişi raporunda imza ve yazının müvekkiline ait olmadığına dair rapor olmasına, eşinin, çocuğunu, evinin önünden araç ile takip eden olduğu saptandığı halde eski soruşturma ve mahkemede açabilecekleri Menfi tesbit ve İstirdat davası emsal gösterilerek yeniden Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu arada … 18.Asliye Hukuk Mhk…. dosyası ile Tasarrufun İptali davasında ister istemez eksik, yanlış inceleme yapıldığını, müvekkilinin icra dosyasına eklendiği tarih halen saptanamadığını, tebligat adresleri ile Mernis adreslerinin farklılığına değinilememekte olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinde ilk başvurduğu avukatın tavsiyesi ile icra dosyasının fotokopisini aldığından tebliğ tarihi dilekçeden 5 gün sonra geçtiğinden şekli usulsüzlükler ile imzaya itirazı kabul görmemekte, İcra Hukuklar imza ve tebliğat incelemesini dar yapabildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Büroda verilen ilk kararda, senedin icra takibine konulmadığı için sonrasında senedin şikayet sonrası takibe konması dava açılmamasına sebebiyet verdiğini, savcılıkça alınan bilirkişi raporunda imzanın müvekkil eli ürünü olmadığı aşikar iken imzanın zorla attırıldığına dair beyan esas alınarak soruşturmanın esasına girilmediğini, halbuki istenen diğer yetkili mercilerinden alınan imza örnekleri gibi imza incelemesi mahkemeniz öncesi savcılıkça yaptırılmış olduğunu, borçlu …’ın aleyhine Aciz vesikası alınmadan, araç plakalarını belirtilen ve aracına yapılan icra işlemin görülmediği, daha onlarca hukuksuzluk yaşanan icra dosyasında alınan bilirkişi raporu ışığında imzanın müvekkiline ait olmadığından Takibin ve Ödeme emrinin iptalini, dava esnasında ödeme durumları çıkar ise davalarına İstirdat Davası olarak devam edeceklerini davalının yapmış olduğu bu işlemler hukuka aykırı olduğunu, kötü niyetle yapıldığını, icra tarihinde müvekkilinin şahısların yapmış olduğu savcılık sorgusunda gerekse dilekçelerinden anlaşılacağı gibi ticaret için alınmış bir senedin müvekkili …’nun sigortalı çalıştığı bir firmada ticari alışverişinin olmadığı muaccel bir borcu bulunmadığını, alacakları konusunda herhangi bir risk meydana gelmediğini, fakat davalı anlaşılmaz bir şekilde, boş ve savcılık ifadelerinde de yer aldığı gibi evde senedi aldıktan sonra 3 gün sonra suç duyurusunda bulumduklarını beyan ettiklerini, senedin geriye dönük tarihe atıldığı senette birden çok yazı stili olduğunu, müvekkilinin …’nun T.C.’si ve adresinin olmadığını, senede nakten yazdıkları sonradan doldurmak suretiyle icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetinin açık olduğunu, müvekkillerinin hakkında belirtilen şekilde haksız olarak icrai işlemlerin başlamasından dolayı, müvekkillerinin olmayan borçtan sorumlulukları, hukuksuz işlemler ile durum içinden çıkılmaz bir hal aldığını, bu nedenle dava ve takip konusu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile kötüniyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizde açılan dosyanın … 6. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı kambiyo senedine ilişkin olduğu icra takibinden sonra açıldığını, dayanak icra takibinin … ‘ de olması nedeniyle , HMK gereğince icra takibinin yapıldığı ”… asliye ticaret mahkemeleri” yetkili olacağını, dava için, taraflar arasında İstanbul Adliyesinin yetkili olduğuna dair herhangi bir yetki sözleşmesi de düzenlenmediğini, bu davaya kadar dava konusu ile ilgili tüm hukuki başvuruların davacı tarafından … Adliyesinde başlatıldığını, yetki’ itirazlarımızın kabulü ile dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine karar vermesini, dava şartı arabuluculuk, tarafların anlaşmaması ile sonuçlanmış ise de, her 2 davalının yer aldığı süreçte , diğer davalı … oturumlara bizzat kendisi katılmış ve tutanağı imzaladığını, diğer davalının , ”vasi tayin edilmiş olması itibarıyla” taraf ehliyeti bulunmadığını kanuni temsilcisi vasıtası ile taraf teşkili sağlandığını, vasinin , vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki ilişkilerinde temsil etme zorunluluğu nedeniyle , hukuki sonuçları nedeniyle özel önem taşıyan dava şartı arabuluculuk’ta vasinin yer alması gerekmekte iken , kısıtlı asil ile sürecin tamamlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava şartı arabuluculuk usullerinin yasaya uygun yapılmadığını, husumet eksikliğinden dolayı , dava şartlarını taşımadığının açık olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, taraf ehliyeti bulunmayan davalı … ile arabuluculuk sürecinin tamamlanması ve aynı arabuluculuk son tutanağının müvekkili bakımından da kullanılması itibarıyla dava şartının yokluğunu, davacının ”icra dosyasında kefil olarak yer alması ve diğer borçlu …’ın dava açmaması itibarıyla ”aktif husumetinin” bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında takip konusunun ”bono” niteliği itibarıyla gerçek bir alacak olduğu sabit olduğunu, davacının hukuki yararının bulunmadığını ve davanın reddini, lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderinin takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; takibe konu bono nedeniyle davalı tarafa borçlu olup olmadığı noktasında açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur. İİK’nın 50. Maddesinde; Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme, davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olup, HMK’nun 10. maddesine göre ise sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; menfi tespit istemine konu icra takibi … İcra Müdürlüğünde yapıldığından İİK 50 maddesine göre yetkili mahkeme … Mahkemeleri olabileceği gibi, davalıların yerleşim yerleri itibari ile HMK 6. Maddesine göre İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olacaktır. Davalılardan … tarafından süresi içinde ve usulüne uygun olarak … Mahkemelerinin yetkili olduğu konusunda yetki itirazı yapıldığından yetkili mahkemenin işbu davalı açısından Bakırköy Mahkemeleri olduğu kanaatine varılarak, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin davalı … yönünden YETKİSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, yetkili mahkemenin … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararınleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Bakiye gider avansından karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
4-Davanın … yönünden tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine,
Dair Taraf vekillerinin yüzlerine karşı davalı … vasisinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/09/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”