Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/332 E. 2023/701 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/328 Esas
KARAR NO : 2023/699

DAVA : Garanti Sözleşmesi
DAVA TARİHİ : 11/05/2023
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Garanti Sözleşmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Dava dışı … (limited şirket) … ile dava dışı … (kamuya açık anonim şirketi) Nizhnekamskneftekhim arasında 19,02.2020 tarihinde “…” konulu sözleşme akdedildiğini, yüklenici Sözleşmesi, dava dışı “…bu sözleşmede yüklenici konumunda olduğunu, dava dışı “… ile müvekkil … arasında ise 01,04.2020 tarihinde “…” kapsamında “Tahribatsız Muayene (…) İşlerinin Yapılması” konulu taşeron sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında; söz konusu işe ail tesislerde … Test, Ultrasonik Kontrol, Manyetik Test, Penetrant Test, Göz Testi, Isıl İşlem vb. testlerin …-Gost standartlarına uygun yapılarak raporlanması, işverene teslim edilmesi ve proje kapsamında tüm kaynakların kontrolleri müvekkil tarafından üstlenildiğini, söz konusu işlemlerin yapılması hizmet edimlerinin yerine getirilmesi niteliğinde olduğunu, davadışı “… ve dava dışı … ile davalı …A.Ş. arasında ise “…” kapsamımda davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun öngörüldüğü “Garanti Sözleşmesi” akdedilmiş ve davalı … A.Ş. Dava dışı …” … kefil olmuş ve garantörlüğünü üstlendiğini organik bağın ispatlar nitelikte olduğunu, dava dışı “…” …Resmi Sicillerinde “iflas halinde” olarak görüldüğünü, dava dışı şirket müvekkile olan borçlarını ödememek amacıyla şirketi tasfiye yoluna gitmiş tüm mal varlığmı davalı …’a aktardığını, bu durum ise davalı şirketin Ticaret Defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, dava dışı …Cumhuriyeti’ndeki ticari faaliyetlerine devam etmezken davalı … Türkiye’deki ticari faaliyetlerine devam etmekte olup, hali hazırda 4 adet faal projesi bulunduğunu, bu durum ise aralarında organik bağ bulunan şirketlerin birinin mal varlığını diğer şirkete aktardığı ve tüzel kişi perdesinin arkasında paravan şirket olarak diğer şirket üzerinden faaliyetlerin sürdürüldüğünü ispatlar nitelikte olduğunu, dava dışı … alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla davalı …A.Ş.’ye mal varlığını muvazaalı bir şekilde devrettiğini, açıklanan sebeplerle davalı … ile dava dışı … arasında organik bağ olduğu açık olduğunu, davalının müvekkilin ödenmeyen alacaklarından sorumlu tutulması gerektiğini, davalı … ise dava dişı …’un müvekkile karşı “…”nden kaynaklı borçlarını kendi aralarında akdettikleri “Garanti Sözleşmesi” ile garanti altına aldığını, müvekkilin dava dışı …’tan tahsil edemediği alacaklarını davalı …’tan tahsilini talep edebilme hakkı doğduğunu, davalının, dava dışı …’un borçlarından sorumludur ve ödenmeyen kısımları ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkil Garanti Sözleşmesinde taraf değil ise de dava dışı 3. kişi olan “…” … namına tüm edimler davalı tarafından garanti altına almdığından müvekkilin ilgili sözleşmeden kaynaklanan alacakları da davalı tarafından garanti altına alındığını, davalıdan tahsili gereken 496.977.500,05 Ruble meblağa ilişkin … tarihinde … 13. Noterliği … Yevmiye Numaralı ihtamame keşide edilmiş ve ilgili borcun ödenmesi için davalıya 15 gün müddet tanınmıştır. Ancak davalı işbu ihtarnameye rağmen müvekkile hiçbir ödemede bulunmadığını, Ticari uyuşmazlıklarından doğan davalar arabuluculuk dava şartına tabi olduğundan, işbu dava öncesinde tarafımızca arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak yapılan görüşmeler neticesinde …Arabuluculuk Bürosu … Büro Dosya Numaralı … Arabuluculuk numaralı anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, bu nedenlerle davalının mal varlığı değerlerine teminatsız olarak HMK m. 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilin alacaklı olduğu 469.977.500,05 Rubleden kıismi olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400.000,00 Rublenin davalı … A.Ş.’den alınarak temerrüt tarihi olan 05/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından hesaplanacak avans faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkilin yerleşim yeri Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarih …. sayılı gazetenin 1209. Sayfası ile de sabit olduğu üzere … olduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Adliyesi mahkemeleri olduğunu, davacı yanın sunduğu sözleşme metninde uyuşmazlıklarda … mahkemelerinin yetkili olacağı hükmü bulunduğunu, davacı yanın esasen sunmuş olduğu sözleşmelerle karışıklığa yol açmak ve menfaat elde etmeye çalışıldığını, Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinin işbu sözleşme kapsamında yargılama yapmaya yetkisi bulunmadığını, Müvekkil Şirket … A.Ş.’nin 01.04.2020 tarihli taşeron sözleşmesine taraf dahi olmadığını açıkça belirtmekle birlikte, sunulan sözleşmelerin taraflarının ticari şirketler olması ve açık iradeleri ile imza altına almış oldukları sözleşmede yetki hükmü düzenlemiş olmaları nedeniyle sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda da bu yetki hükmü uyarınca hareket edilmesi gerektiğini, davacı yanın sunmuş olduğu sözleşmelerde açıkça Tataristan Mahkemeleri’nin yetkili olacağı belirlenmiş olduğundan mahkemenin yetkisi bulunmadığını, huzurdaki davanın, davacı yanın dava dışı …’den olduğunu belirttiği sözleşmesel alacaklarının tahsili amacıyla ikame edildiğini, dava konusuna ilişkin alacağın ise, alacağın doğduğu ülke hukukuna uygun prosedürler izlenerek …’den talep dahi edilmediğini, … Federasyonu federal yargı sistemi nezdinde, …’ye doğrudan hiçbir talepte bulunmaksızın, Sayın Mahkeme önüne getirilen bu uyuşmazlığın çözümünde Türk Mahkemelerinin yetkisi bulunmadığını, husumet yokluğundan ve diğer davalı …’nin … merkezli yabancı bir şirket oluşundan dolayı; tüm objektif esaslar birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık konusunun çözümünde … Federasyonu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı yanca da dava dilekçesinde tahsili talep edilen alacağa ilişkin Garanti Sözleşmesi’ne taraf olunmadığı ikrar edildiğini, davaya dayanak gösterilen… Sözleşmesi’ne taraf olunmadığı, “Her ne kadar …Sözleşmesinde taraf değil ise de…” şeklinde belirtildiğini, …Sözleşmesi’nin … Federasyonu mevzuatları gereğince düzenlenip yorumlanacağının düzenleme altına alındığını, … menşeili bir şirket olan davacı yanın, 03.02.2023 tarihinde … Vergi Kurumu tarafından tüm faaliyetleri durdurulmuş olup, 25.03.2023 tarihinde davacı …’a kayyım atandığını, davacı yan tarafından …’e 10.02.2023 tarihinde vekalet verildiğini, davacı şirkete 25.03.2023 tarihinde kayyum atandığı dikkate alındığında vekaletnamenin şirket yetkilisi … tarafından değil kayyım … tarafından verilmesi gerektiğinin belirtilmesi gerektiğini, anılan kişinin kayyım olarak atanması ile göreve başladığı ve bu şekilde mevcut yönetimin yetkisiz hale geldiği gözetildiğinde huzurdaki davanın ikame edilemeyeceğini, Müvekkil Şirket’in taşeronluk ilişkisine taraf olmadığını, davacı yanın gerçek dışı organik bağ ilişkisi iddiası ile tarafımıza husumet yöneltmesi hukuken mümkün olmadığını, tüzel kişiliğe bağlanan sonuçlardan ayrılık ilkesi ile sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca davacı yanın Müvekkil Şirket’i davalı olarak göstermesi ve sözde alacağını talep etmesi hiçbir surette olanaklı olmadığını, Garanti sözleşmesine konu yüklenici sözleşmesinin yüklenicisi olarak tarafı … Menşeili … şirketi olup müvekkil … A.Ş. Olmadığını, sözleşmelerin nispi nitelikte hukuki belgeler olup sözleşme hükümleri yalnızca taraflar arasında hüküm doğurduğunu, dolayısıyla davacı yanın … ile yapmış olduğu 01.04.2020 tarihli Tahribatsız Muayene (…) işlerinin yapımı konulu sözleşmeden doğduğunu ileri sürdüğü alacağını tarafı ve lehtarı olmadığı Garanti Sözleşmesi’ne dayanarak Müvekkil Şirket’ten talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, 19.02.2020 tarihli “…” konulu yüklenici sözleşmesinde iş sahibi Nizhnekamskneftekhim olup yüklenici ise …’dir. Anılan sözleşme kapsamında doğan edimlerin garanti altına alınması amacıyla edimi garanti edilen kişi …’dir. Garanti veren Müvekkil Şirket tarafından yüklenici sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin …tarafından işlerin gerektiği gibi ve zamanında yerine getirilmemesi halinde doğacak zarar tehlikesi iş sahibi Nizhnekamskneftekhim için garanti altına alındığını, davacının dava dilekçesinde bu hususu kabul ettiğini, garanti sözleşmesi, organik bağ iddiaları davacı yana Müvekkil Şirket’in tarafı olmadığı sözleşmeden doğan 496,977.500,05 Ruble alacağını tahsil olanağı sağlamadığını, davacı yanın …’nin mal varlığını Müvekkil Şirket’e devrettiği iddiaları gerçeği yansıtmamakla beraber, davacı yan için alacağını Müvekkil Şirket’ten tahsil etme kabiliyeti de geliştirmediğini, Garanti Sözleşmesi’nin Türkçe tercümesinde kefil olarak anılan ancak aslında garantör konumundaki Müvekkil Şirket, 19.02.2020 tarihli yüklenici sözleşmesinin … tarafından gereği gibi ve zamanında ifa edilmemesi halinde anılan sözleşmede öngörülmüş olan tüm harcamaların ve masrafların tazminini garanti altına aldığını, bahsi geçen sözleşmenin tutarı KDV dahil 698.400.000,00 ABD doları olduğunu, tazminat tutarının da bu rakamla sınırlandırıldığını, Garanti Sözleşmesi’nin konusu davacı yan ile …arasında akdedilen 01.04.2020 tarihli sözleşmeden DOĞAN EDİMLERE İLİŞKİN olmadığını, davacı yanın alacağının ödenmemesi riskini Müvekkil Şirket garanti altına almadığını, davacı yanın anılan sözleşmeye dayalı olarak huzurdaki davayı ikame etmesinin mümkün olmadığını, bu doğrultuda, 01.04.2020 tarihli “Tahribatsız Muayene (…) İşlerinin Yapımı” konulu taşeron sözleşmesinden doğacak hiçbir edim hakkında Müvekkil Şirket’e başvurulamaz. Bu nedenle davaya konu edilen alacak, Garanti Sözleşmesi ile sağlanan teminat kapsamında bulunmadığı Müvekkil Şirket’ten talep edilemeyeceğini, dava dilekçesinde talep edilen asgari tutarın (400.000,00- Ruble) davacı yanca bilinen ve talep edilebilecek toplam alacak miktarının çok altında bir meblağ olup bilinen alacağın tamamının huzurdaki dava ile ileri sürülmemesi dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davacı yanın alacak miktarının tamamını tahsil etme cihetine gitmeden bütün alacağa kıyasen çok cüzi bir miktarı dava ile talep etmesi kötü niyetli ve harçlardan kaçınmak niyetiyle hareket edildiğini ispatlar mahiyette olduğunu, … merkezli …ile müvekkil şirket ayrı tüzel kişilikleri haiz sermaye şirketleri olduğunu, organik bağa ilişkin soyut iddialar ile dava konusu uyuşmazlıkta müvekkil şirket aleyhine tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin uygulanması cihetine gidilemeyeceğini, Tanıma-tenfiz dosyası için yapılan araştırmalarda,… firmasının 19.04.2013 kurulmuş ve halen faal olduğu, firmanın yönetimine atanan kayyum… tarafından … resmi… gazetesinde .. tarihli ve … (…) numaralı olarak ilana çıkılmış ve alacaklı firmaların alacaklarının ödenmesi için resmi başvuruda bulunmaları istendiğini, … firmasının borçlarını ödemeye hazır olduğu tespit edilmiştir. Huzurdaki davada ise, davacı yan …’ye alacağını tahsil için başvurmadığını, anılan tanıma-tenfiz davasında benzer şekilde alacaklı firmanın mevcut alacağını tahsil için … icra infaz kurumlarına başvurmamış olması sebebiyle alacaklı firmanın … resmi … gazetesinde yayınlanan ve alacakların ödenmesi için … Mahkemeleri tarafından yapılan resmi çağrıya uymadığı tespit edildiğini, davacı yanın … İcra İnfaz kanunu çerçevesinde … icra takibi prosedürünü tamamlamamış veya hiç başvurmamış olduğu tespit edildiğini, … firmasına …’da kayyum atanmış olmasını takiben, davacının alacaklarını … sınırları ve kanunları içerisinde tahsil etmesini engelleyen hiçbir koşulun söz konusu olmadığını, böylece …’ın uzman görüşünde, Türkiye’de ve Türk mahkemelerinde konu ile ilgisi olmayan kuruluşlar aleyhine dava açmanın keyfi bir talep ve davranış içinde olunduğunun kanaatine varıldığını, Davacı …, …’nin eski çalışanı … tarafından kurulmuş olup, işbu şirkette 14.07.2021 tarihine kadar …’nin genel müdürlüğünü yapmış olan …’ın hissesi mevcuttur. … ve beraber hareket ettiği kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, şikayetin … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası ile görülürken hakkında Sayın Savcılık tarafından iddianame düzenlendiğini, davacı yan … hakkında çevrimiçi … resmi kayıtlarının yer aldığı internet sitesinde sermayesinin %52’sinin…” (VKN: …) adlı şirkete ait olduğu görüldüğünü, … isimli şirket aratıldığında ise şirketin %100 hissesinin …’a ait olduğu ortaya çıktığını, davacı yanın sunmuş olduğu taşeronluk sözleşmesinde yüklenici … adına imza atan yine … olduğunu, hissedarı olduğu şirkete taşeronluk işini genel müdürü olduğu şirket …adına imza ettiği sözleşme ile veren bu şahsın kendi çıkarına hareket ettiği apaçık ortada olduğunu, davacı yan ile … eski genel müdürü …’ın iştirak halinde ve planlı şekilde hareket ederek Müvekkil Şirket’ten haksız kazanç elde etmek niyetiyle işbu davayı ikame ettiklerini, … ile müvekkil şirket’in mal kaçırdığı yönündeki iddiaların tamamı gerçek dışı olduğunu, davacı yan alacağın varlığını ispatlayamadığını, davacı yan 05.06.2023 tarihli beyan dilekçesinde kayyım atandığını doğrulamış ancak kararın kesinleşmediğini ifade ettiğini, Türk Mahkemelerinin … mevzuatları uyarınca kayyım atanmasına ilişkin süreci, bu kararların ne şekilde kesinleştiğini, kayyım atanması ile mevcut yönetimin görevinin nasıl etkilendiği, askı durumu gibi hususları bilmesine olanak olmadığını, hal böyleyken davacı yan tarafından vergi kayıtlarında kayyım atandığı görünmesine rağmen kararın kesinleşmediğinden bahisle şirket yetkilisi …’in yetkisinin devam ettiği belirtildiğini, bu iddiayı kanıtlayan hiçbir delil sunulmadığını, bu nedenlerle davacının dilekçe ekinde sunmuş olduğu Yüklenici Sözleşmesi ile Garanti Sözleşmesi uyarınca yetkili mahkeme Tataristan Mahkemeleri olduğundan öncelikle yetkisizlik kararı verilmesine, MÖHUK’un kanunlar ihtilafı kuralları uyarınca … Yargı Yerleri yetkili olduğundan Sayın Mahkeme’nin yetkisizliğine karar verilmesine, aksi kanaatte olunması halinde, Müvekkil Şirket’in merkezinin … olduğu dikkate alınarak İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmesine, davacı yana 25.03.2023 tarihinde kayyum atandığından, davacının taraf ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine, aksi kanaatte ise, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Tensip ara kararları gereğince yazılan müzekkerelere yanıt verildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı vekilinin yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunduğu, HMK’ nun 6. Maddesi uyarınca her davanın davalının ikametgah adresinde açılabileceği, davacı tarafından davalıyla yapmış olduğu ticari ilişkiden kaynaklı alacağın talep edildiği, HMK 6. maddesinin uygulanması gerektiği, davacı ve davalının yerleşim yeri adreslerinin Mahkememiz yetki alanında kalmadığı anlaşıldığından; Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin yetkisizliğine, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.331 maddesi uyarınca yargılama harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.