Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/3 E. 2023/212 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/3 Esas
KARAR NO : 2023/212

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile müvekkili firmanın medya organizasyon ve kozmetik ürünleri satımı yapan bir firma olduğunu, yine davacı müvekkili …’in, iş bu firmanın yetkilisi ve sahibi olup aynı zamanda müzik sanatçısı olduğunu, müvekkili …’in davalı firma yetkilisinden ilk önce 2016 senesinde 10.000TL tutarında faizli para aldığını, iş bu borç para toplamda 12.800 TL olarak iade edilmesi konusunda tarafların anlaştıklarını, müvekkilinin almış olduğu faizli paraya karşılık sahibi olduğu firma adına kayıtlı … plakalı aracı … 3. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı rehin sözleşmesi ile rehin verdiğini ve borcunu kararlaştırıldığı gibi ödediğini, akabilinde müvekkilinin yine nakit paraya ihtiyacı olması sebebiyle kendi firmasını da kefil göstermek sureti ile yine 10.000 TL faizli para istediğini, davalı firma yetkilisinin ise bu sefer daha uzun vade olması sebebi ile 6.000 TL faiz istediğini ve tarafların yine bu şekilde faizli para alışverişi yaptıklarını, müvekkili ve şirket yetkilisi sıfatı ile bu sefer davalı firmaya şubat, mart, nisan, mayıs 2017 ödeme tarihli aylık 4.000TL taksit ile toplamda 16.000TL ödenecek şekilde senet keşide ettiğini, yeniden faizli para istenmesi nedeni ile davalı firmanın teminat istediğini, konuşma üzerine araç üzerindeki rehnin borç bitinceye kadar kalmasının kararlaştırıldığını, müvekkilleri ile davalı firma arasında başkaca herhangi bir alış veriş olmadığını, müvekkilinin anılan ödemeleri süresinde ödediğini ancak icra takibine konu 12.05.2017 vade tarihli son 4.000 TL bedelindeki senedin 1.000TL sini 23.05.2017 tarihinde kalan 3.000TL sini 01.08.2017 tarihinde senet ödemesi açıklamasıyla davalı şirket yetkilisinin hesabına ödediğini, müvekkili …’ın, davalı yan ile yapmış olduğu görüşmede ilgili senedi kendisine iade etmesini ve araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını istediğinde son senedin süresinde ödenmemesi gerekçe gösterilerek 4.000 TL daha vade farkı oluştuğunu bu sebeple 4.000TL daha ödemesi halinde senedin iade edileceği cevabını davalı firma yetkilisi … dan aldığını, müvekkili ödemelerin bir kısmının davalı firmaya, bir kısmını da davalı firma yetkilisi … a ödendiği, müvekkili davalı yana yönelik tüm ödemeleri … bankası … Şubesine ait hesabından ve … bankasının … isimli internet bankası hesabından yaptığını, alınan borcun paranın faizli borç para olduğu konusunda tanıklarının mevcut olup tanıklarının dinlenmesi halinde tarafların arasındaki ilişkinin faizli para konusuna ait olduğu anlaşılacağını, müvekkilinin, davacı firma yetkilisinin şartlarına uymasına rağmen davalı firma yetkilisinin geç ödeme nedeni ile yeniden faiz istemesi ve müvekkil ile firmasını zor durumda bırakmak için son kalan ilgili senedi icra takibine konu etmesi kötüniyetli bir hareket olduğunu, bu sebeple davalı yanı Cumhuriyet Savcılığına tefecilik suçu yönünden şikayet edeceklerini şimdiden bildirdiklerini beyan ile müvekkillerin … 34. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, müvekkilin ve müvekkil firmanın mağdur edilmemesi için dava sonuna kadar tedbiren haczin durdurulmasına,üvekkilin faizli parayı senet ve rehin sözleşmesi karşılığında almış olması ve sonradan oluşacak haciz baskısı ihtimali ile fazladan ödemiş olduğu şimdilik 1.000TL nin yasal faizi ile birlikte iadesine, müvekkili firma adına kayıtlı … plakalı araç üzerindeki rehin kaydının ödeme yapılmış olması nedeni ile fekkine, davalının icra takibi konusunda kötü niyetli olmasından dolayı icra takip çıkışının %20 ‘sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile öncelikle, müvekkili firmanın faizli borç para verdiği iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini, zira, müvekkili firma ile davacı taraf arasındaki ilişkinin ileri sürüldüğü şekilde “faizli borç para” verilmesi şeklinde olmadığını, müvekkil şirketin, davacı tarafa 12.01.2017 tarihinde 11 adet 22 ayar toplam 114 gr. altın bilezik sattığını, bu hususta, taraflar arasında söz konusu bileziklerin teslim edildiğine dair teslim tutanağı düzenlendiğini, söz konusu tutanakta davacı taraf “Toplamı 11 adet 114 gr. bileziklerimi elden eksiksiz teslim aldım” şeklinde kendi el yazısı ile yazarak bilezikleri teslim aldığını kabul ettiğini, ancak, davacı taraf bilezik bedellerini peşin ödeyemediğini beyan ettiğinden karşılığında taraflar arasında “Taksit Protokolü” düzenlendiğini ve protokolde de yazılı olduğu üzere 16.000 TL bedelli 4 adet senet alındığını, davacı tarafın senet bedellerinin tamamını ödememesi üzerine … 34. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça senet bedeli halen ödenmediğinden icra dosyası da derdest olduğunu, bu haliyle, davacı tarafça borcun tamamı ödenmediğinden dava haksız olduğunu, bu davanın konusunun icra takibine konu edilen senede yönelik borçlu olmadığının tespiti talepli olduğunu, davacı tarafın, ayrıca taraflar arasında rehin sözleşmesi düzenlendiğini de belirtilmiş ise de söz konusu sözleşmenin bu davanın konusunu oluşturmadığı için davacı tarafın bu husustaki iddialarını ve taleplerini kabul etmediklerini, davacı tarafın, davanın konusu icra takibine konu edilen kambiyo senedi olduğunu, bu itibarla, karşı tarafın tanık dinletmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, ayrıca, davacı taraf her ne kadar dilekçe ekinde belgeler ibraz ettiğini belirtmiş ise söz konusu belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle, belgelere yönelik beyanda bulunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik itiraz ettiklerini beyan ile davacının taleplerinin ve davanın esastan reddinin gerektiğini savunmuş, davacı tarafın haczin durdurulması talebi yasaya uygun olmadığından reddine karar verilmesini, davacının rehnin kaldırılması talebi işbu davanın konusunu oluşturmadığından reddine karar verilmesini, davacı tarafın haksız kötüniyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacılar hakkında … 34. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti, rehin olarak gösterilen araç üzerindeki rehin kaydının kaldırılması, yapılan fazla ödemenin tahsili istemine ilişkindir.
.. 34. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında; dosyamız davalısı tarafından davacılar Kendi Müzik şirketi ve … aleyhinde, 12/01/2017 tanzim 12/05/2017 vade tarihli 4.000 TL bedelli bonoya istinaden, 4.000 TL asıl alacak, 12,00 TL komisyon ve 97,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.109,50 TL nın tahsili bakımından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 10/08/2017 tarihinde icra takibine geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce … İlçe Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın trafik tescil kayıtları celp edilmiş, dava konusu uyuşmazlığa konu … Bankası ve … Şubelerine ait hesap numaralarını ilgili bankalardan ödeme kayıtlarının celbi için müzekkere yazılmış gelen yazı cevapları dosyamıza eklenmiştir.
Mahkememizce davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebi değerlendirilmiş, 25/04/2018 tarihinde İİK 72/3 maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden talep reddedilmiş, davacı vekilince yeniden tedbir talep edilmekle, 25/05/2018 tarihinde İİK 72/3 maddesi gereğince … 34. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasında %30 teminat karşılığında icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafça tayin ve takdir olunan teminat ikmal edilmemiş ve 06.06.2018 tarihli beyan dilekçesi ile icra dosyasına borcun tamamı yatırılacağından hacizlerin durdurulması yerine kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, İİK 72/3 maddesine göre, icra takibinden sonra ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, talebin reddine karar verilmiştir.
Davaya konu takibin senede dayalı takip olması nedeniyle davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyanın mali müşavir bilirkişi ….’ya verilerek, taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, takibe konu dosyadaki takip talebinden dolayı davacının davalıya borcunun olup olmadığı, bu takibe konu borçla ilgili olarak yapılmış olan ödeme kayıtları varsa ödemelerden fazla ödeme olup olmadığı ve miktarına ilişkin rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş olmakla, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından “Davacıların … 34. İcra müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespiti ile davacı şirkete kayıtlı … plakalı araç üzerindeki rehin ödeme yapılmış olması nedeniyle fekkini ve davacılardan …’in davalıya fazladan ödemiş olduğu şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsilini talep ettikleri, yapılan incelemede davacıların .. 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacıya borçlu oldukları ancak ödemeleri dava dışı yine takip alacaklısı şirketin ortağına ödediklerinden ve borcun ödenmiş olduğuna dair değerlendirmeye esas alınan, davacı tarafından sunuları banka fotokopi makbuzlarının İİK.68. maddede belirtilen imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belge olduğuna dair sayın mahkemenin karar ittihazı halinde davacının dava konusu bonoyu, davalıya ödemiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, davacıların bono nedeniyle davalıya ödediği 5.450,00 TL’nin davacılara iade edilmesi gerekeceği, ancak davacıların 1.000,00 TL talep ettiği ve davalarını da harca esas değer olarak 5.109,50 TL olarak harç yatırıldığı” 29.01.2020 tarihinde rapor edilmiştir.
Mahkememizce Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler … Vergi Denetçileri Başkanlığına müzekkere yazılarak, davalı …A.Ş nin defter ve belgelerinin incelemek için teslim alınıp alınmadığı, alınmış ise hangi tarihte alındığı ve defterlerin halen nerede olduğuna dair bilginin gönderilmesi istenilmiş, yazımıza cevap verilmekle, dosyanın daha önceki mali müşavir bilirkişi …’ya verilerek, taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, takibe konu dosyadaki takip talebinden dolayı davacının davalıya borcunun olup olmadığı, bu takibe konu borçla ilgili olarak yapılmış olan ödeme kayıtları varsa ödemelerden fazla ödeme olup olmadığı ve miktarına ilişkin ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi 13/11/2020 tarihli ön raporunda, vergi denetimi gereği denetmen …’da olduğu bilgisi verilen davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının, ismi anılan denetmen ile görüşülmesi neticesinde, davalının ticari defterlerinin talep edilmediği gibi elinde de olmadığının beyan edildiği bildirmiş, mahkememizce davalının bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılmış ve … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce verilen 11/03/2021 tarihli cevabi yazıda ” davalının 2015-2018 yılı ticari defter ve belgelerinin Vergi Müfettişi Yardımcısı … tarafından yapılan inceleme sonucunda suç delili olması nedeniyle alıkonulduğu ve…tarihinde … sayılı yazı ile muhafaza edilmek üzere dairelerine gönderildiği, söz konusu defterlerin 228 defter kayıt no ile teslim alındığı, konu ile ilgili bilgilerini Vergi Usul Kanunan 5. Maddesi kapsamında bulunduğu” nun bildirildiği görülmekle dosyanın önceki bilirkişiye verilerek; davalı taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, takibe konu dosyadaki takip talebinden dolayı davacının davalıya borcunun olup olmadığı, bu takibe konu borçla ilgili olarak yapılmış olan ödeme kayıtları varsa ödemelerden fazla ödeme olup olmadığı ve miktarına ilişkin ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine ve bilirkişiye davalı şirketin … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde 228 defter kayıt nol ile muhafazaya alındığı anlaşılan defterleri üzerinde yerinde inceleme yapmak üzere yetki verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi … 06/10/2021 tarihli ek raporunda; Davalı şirketin 2016 yılı ticari defterleri 05/2017 tarihine kadar yazılmış olduğu için rehinli araç ile ilgili bir tespit yapılamadığını, 2018 yılı ticari defterler hiç yazılmadığı ve sayfaları borç olmadığı, 2017 yılı ticari defterler TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, ticari defterlerde davacılar ile alışveriş olduğuna dair hiçbir kayıt olmadığı, 12.01.2017 tarihli bilezik teslim tutanağı ile davacılardan alındığı iddia edilen 4 adet bononun ödeme tarihleri protokolde gösterilmediğini, davalı vekili menfi tespit istenen bononun vadesinin 12.05.2017 olduğu, davacıların ödediğini iddia ettiği bono için banka dekont açıklamasının 16.05.2017 tarihli bono için yapıldığı, bu durumda yapılan ödemenin bir başka borç için olduğunu ifade ettiği, davacıların, dava dışı … hesabına ödedikleri 4.000,00 TL açıklamasında 12.05.2017 vadeli bono için ödenen açıklamalarının olduğu, bu ödemenin dava konusu bono için ödenip ödenmediği hakkında karar sayın mahkemeye ait olduğu, açıklamalar ışığında davacıların, davalı şirkete borçlu olup olmadıkları hakkında nihai takdir sayın mahkemeye ait olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, dava dilekçesinde davacının talebinin aynı zamanda araç üzerindeki rehnin de kaldırılması talebine ilişkin olduğu, dosya içerisinde rehin sözleşmesinin bulunmadığı ve rehin sözleşmesindeki bedelin ne olduğu ve buna ilişkin de bir beyan ve harç yatırma bulunmadığı görülmekle, davacı vekiline rehne ilişkin beyanda bulunması ve var ise rehin sözleşmesini sunması için süre verilmiş, sözleşme sunulmakla dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 2018/255 Esas 2022/468 Karar sayılı 28/06/2022 tarihli kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2022/1731 E. 2022/1960 K. sayılı 24/11/2022 tarihli ilamı ile “öncelikle istirdat istemine konu dava değeri olan 5450TL ile rehin sözleşmesi bedeli olan 12.800TLnin toplamı (18250,00TL) üzerinden harcın ikmali için davacı vekiline Harçlar Kanunu 30.maddesi gereğince süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde esasın incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediği, Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan resen dikkate alınan sebeple ilk derece mahkemesinin kararının HMK 355, 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Dava dilekçesi mahkememiz esas defterinin 2023/3 Esas sırasına kaydedilmiş, karar kaldırma gerekçesi doğrultusunda, 18.250,00 TL bedel üzerinden eksik harcın yatırılması davacı tarafa ihtar edilmiş, verilen kesin süre içinde ve 06/01/2023 tarihinde 311,66 TL tamamlama harcının ikmal edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine konu edilen kıymetli evraktan ötürü borçlu olunmadığının tespiti ile fazladan ödenen meblağın tahsili ve ayrıca araç üzerindeki rehnin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, davacıların, davalıdan 10.000 TL borç aldığını, 12.800 TL geri ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu ilişki kapsamında … plaka sayılı aracını rehin olarak verdiğini, akabinde borcunu ödediğini, anılan borç ödendikten sonra davalıdan yeniden 10.000 TL borç aldığını, ikinci 10.000 TL nın ise geri ödemesinin 16.000 TL olacağının kararlaştırıldığını, araç üzerindeki rehin devam ederken son borç bakımından her biri 4.000 TL değerinde dört adet senet düzenlenerek davalıya verildiğini, senetlerin sonuncusunun 3.000 TL ve 1.000 TL olarak şirket yetkilisinin hesabına ödenmiş olmasına ve davalıya borçlarının kalmamasına rağmen davalının, ödemelerin geciktiğinden bahisle gecikme farkı olarak 4.000 TL daha istediğini ve 12/05/2017 vade tarihli, 12/01/2017 düzenleme tarihli 4.000 TL bedelli bononun tahsili bakımından icra takibine geçtiğini beyan ile takibe konu senetten ötürü davalıya borçlu olunmadığının tespitini, takipte ödenen meblağın davalıdan tahsilini ve araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını talep ettikleri; taraflar arasında protokol ve teslim tutanağının mevcut olduğu, bu kapsamda 16.000 TL tutarlı dört adet senet ve 16.000 TL tutarında bilezik teslimi yapıldığı, davalının 1.000 TL ve 3.000 TL ödemeleri kabul ettiği, ödemelerin icra takibine konu senede istinaden yapılmadığını, şirket yetkilisine yapıldığını ve takibe konu senetten ötürü davacılardan alacaklı olduğunu savunduğu görülmüştür.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi vasıtası ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde, davalı şirketin 2016,2017 ve 2018 yılı ticari defterlerin incelendiği, 2016 yılı ve 2018 yılı ticari defterlerin boş olduğu, 2017 yılı ticari defterlerde ise bilezik teslim tutanağında yazılı 114 gr altının kaydının bulunmadığı, yevmiye defterinde, bir kısım dava dışı 3. şahıslara altın faturası kestiği ve bunları faturalandırdığının görüldüğü, davalı şirketin davalı ile 12.01.2017 tarihinde “Bilezik Teslim Tutanağı” imzalandığı halde, buna ilişkin fatura kesilmediği ve davacıdan alınan bonoların yevmiye defterine kayıt edilmediği, bununla birlikte davalıya ait defterlerde davacıların davalıya borçlu olduklarına ve 2017 yılında ticari münasebetin devam ettiğine dair hiçbir kayıt bulunmadığı; davacı tarafın ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede 12.01.2017 tarihinde taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacı tarafından dava dışı …’ a 4 adet bono bedeli olan 16,000,00 TL banka havalesi ile ödendiği, bu 16.000 TL lik ödeme içerisinde 16/05/2017 vadeli senet için açıklamasıyla 23/05/2017 tarih 1.000 TL bedelli, 01/08/2017 tarihli 3.000 TL bedelli havalelerinde mevcut olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacılar ile davalı şirket arasında husumet konusu borç para verme ilişkisine istinaden 12/01/2017 tarihli Bilezik Teslim Tutanağının imzalandığı, borcun 10.000 TL, geri ödemesinin ise 16.000 TL olacağının, ayrıca bu borç için 4.000 er TL bedelli 4 adet senet düzenlendiğinin tarafların kabulünde olduğu; davacı …’in hesabından 10/02/2017 – 01/08/2017 tarihleri arasında davalı şirket temsilcisi Mustafa Altınsoy hesabına 8 kerede toplam 16.000 TL ödendiği; icra takibine dayanak alacağın 12/05/2017 vade 4.000 TL bedelli senetten kaynaklandığı, davacı tarafça takibe konu bu senedin 23/05/2017 tarihinde 1.000 TL, 01/08/2017 tarihinde 3.000 TL olmak üzere iki kısım halinde ödendiğinin iddia edildiği, banka havale makbuzlarında anılan ödemelerin açıklamalarında 16/05/2017 tarihli senet ödeme ibaresinin yer aldığı, davalı tarafça 1.000 TL ve 3.000 TL lik bu ödemelerin davalı şirket yetkilisi hesabına yapıldığını ve takibe konu senet için olmadığının savunulduğu görülmüş; davalı tarafça davacılar arasında dava konusu edilen ve öncesindeki 12.800 TL geri ödemeli 10.000 TL lik borç verme ilişkisi dışında bir ticari ilişki olduğunu, davacıların toplam 4.000 TL tutarındaki bu son iki ödemesinin başka bir iş ve/veya ilişkiye istinaden yapılan ödeme olduğunu ispat eder delil ibraz etmediği, taraflar arasındaki önceki borca ilişkin ödemelerin ve husumet konusu borca ilişkin önceki üç bononun ödemesinin davacı … hesabından davalı şirket temsilcisi … hesabına yapılmış olduğu, ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede de, dava konusu edilen borç ilişkisinin kayıtlı olmadığı gibi başka bir borcun ödemesi hususunu destekler bir kayıt, fatura vb bulunmadığının görüldüğü, davacı … hesabından davalı şirket temsilcisine gönderilen 23/05/2017 tarih 1.000 TL, 01/08/2017 tarih 3.000 TL lik ödemeler, her ne kadar 16/05/2017 tarihli senet ödeme açıklaması ile gönderilmiş ise de, gerek davalı gerek ise davacı ticari kayıtlarına göre taraflar arasında başkaca ticari ilişki bulunduğuna dair bir kaydın yada tarafların buna ilişkin bir delilin bulunmadığı, davacının 4.000 TL tutarındaki ödemelerinin sehven 16/05/2017 tarihli senet ödeme açıklamasıyla gönderildiği ve davalının icra takibine konu ettiği 12/05/2017 vade tarihli 4.000 TL bedelli bonoya istinaden yapılmış olduğu kanaatine varılmış; ayrıca davacı tarafça icra takip dosyasına 27/09/2018 tarihinde toplam 5.450,00 TL ödeme yapıldığı ve … plaka sayılı araç üzerindeki rehnin, taraflar arasında husumet konusu olmayan 10.000 TL tutarlı 12.800 TL geri ödemeli alacak-borç ilişkisine istinaden verilmiş olduğu, anılan borcunda davacılarca davalıya ödendiği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilerek … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu 12/05/2017 vade tarihli, 12/01/2017 düzenleme tarihli 4.000 TL bedelli bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, 5.450,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, … 3. Noterliğinin … Yevmiye numaralı rehin sözleşmesi ile … plaka sayılı araç üzerine konulan rehin şerhinin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının KABULÜNE, … 33 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu 12/05/2017 vade tarihli, 12/01/2017 düzenleme tarihli 4.000 TL bedelli bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-5.450,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
3-… 3. Noterliğinin … Yevmiye numaralı rehin sözleşmesi ile … plaka sayılı araç üzerine konulan rehin şerhinin kaldırılmasına,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.246,65 TL karar ve ilam harcından( 87,26 TL peşin harç, 54,40 TL ıslah harcı, 311,66 TL tamamlama harcı) toplam 453,32‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 793,33 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 453,32‬ TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı ve yargılama gideri toplamı 1.234,9‬0 TLnın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın ilgilisine iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”