Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/205 E. 2023/417 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/205 Esas
KARAR NO :2023/417

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/03/2023
KARAR TARİHİ:24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22/03/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yaklaşık 20 yıllık bir geçmişe sahip olup, Türkiye’de birçok büyük ve önemli projeyi başarıyla tamamladığını, müvekkili şirketin bina temelleri atılmadan önceki aşamada temel altı fore kazık ve ankraj imalatları gibi zemin iyileştirme alanında hizmet veren bir inşaat şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalılar arasında 14/05/2018 tarihli bina yıkım sözleşmesi imzalandığını, bina yıkımı tamamlandıktan sonra taraflar arasında ikinci bir sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme ile de, yıkılan binanın yerine inşa edilecek yeni bina için müvekkili şirket ile temel öncesi hafriyat ve İksa Uygulama İşleri’nin imalatı hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin daha sonra davalılar ile 09/06/2020 tarihli protokol başlıklı sözleşme imzaladığını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki protokol gereğini ifa ettiğini, 24/06/2020 tarihinde davalılara gönderilen mail ile protokol gereği sahaya yeni müteahhit gireceği için sahada imalatın 02/06/2020 tarihinde durdurulduğunu ve kendilerinin 10/06/2020 itibariyle ruhsattan çekildiklerini, sahada üst yapı imalatlarının kaybedilmeden başlanılmasını gerektiğini kendilerine bildirdiğini, davalıların müvekkili şirkete … 28.Noterliği’nin 09/09/2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek müvekkili şirketin SGK nezdinde ödenmesi gereken prim ödemelerini geciktirdiğini, SGK’ya toplamda 109.760.31 TL borcunun bulunduğunu, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş günü içinde ödemelerin yapılarak borcu yoktur yazısı getirilmesini, aksi halde davalıların davacı müvekkilinin 12 ve 13 numaralı hak edişlerine istinaden durdurduğu hak ediş ödemelerinden mahsup etmek üzere ilgili kuruma ödeyeceğini bildirdiğini, davalıların göndermiş olduğu haksız ihtarnameye karşılık müvekkili şirketçe keşide edilen … 52.Noterliğinin 18/09/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, ihtarnamede davalılarca SGK’ya ödeme yapılması halinde bile müvekkili şirketin davalılardan toplam 428.855,43 TL alacaklı olduğu, bu bedelin halen ödenmediğinin ihtar edildiğini, müvekkili şirket ve davalılar arasındaki sözleşme ve müvekkili davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı müvekkili tarafından davalıya yapılan işin miktarı ve ödenmemiş hak ediş alacakları ve hak edişe bağlanmamış olan imalat bedellerinin ortaya çıkacağını, haksız fesih nedeniyle müvekkili şirketin çok ciddi maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu bildirerek; davacı müvekkili şirketin 2019 Temmuz tarihli Hafriyat ve İksa Uygulama İşleri Sözleşmesinin davalılar tarafından tek taraflı, haksız ve hukuka aykırı olarak feshinden kaynaklı menfi zararları ile müvekkili şirket tarafından yapılıp da davacı tarafça ödenmeyen iş ve imalat bedelleri alacakları ve yine 09/06/2020 tarihli protokol gereği 250.000 TL cezai şart alacağı olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kısmi dava olarak 410.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi olmak üzere toplam 510.000 TL tazminatın haksız fesih tarihi olan 29/09/2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazda bir kısım inşaat yapılmak üzere davacı yüklenici ile sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında önce bina yıkım sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmede davacının edimlerini süresinde yerine getirilmediğini, daha sonra taraflar arasında hafriyat ve İksa İşlemleri sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme konusu işi süresinde bitiremediğini gibi sürüncemede bıraktığını, süreli sözleşme olması nedeniyle de davacının temerrüde düştüğünü, davacının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkillerinin madden ve manen ağır zarara uğradığını, davacı yüklenici üzerine düşen edimi yerine getirmediği gibi esasen imzaladığı protokol ile işi yapmadığını kabul ettiğini, davalı müvekkillerince sözleşmenin feshinin hukuka uygun olduğunu, davacını hiç bir hak alacağının bulunmadığını, davacının cezai şart talebinde bulunamayacağını, müvekkillerinin çevre binaları işin tamamlanmaması nedeniyle risk taşıdığından zorunlu olarak kalan işleri yaptırdığını, davacı taleplerinin kötü niyetli olduğunu bildirerek; haksız ve hukuka aykırı ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.

Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalılar arasında davalıların maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 20 pafta, 457 ada, 5 parseldeki arsa üzerinde bulunan binanın yıkımı ve molozların atımı, döküm yerine nakliyesi işlemine ilişkin bina yıkım sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafından sözleşmenin davalılarca haksız feshinden kaynaklanan menfi zararları ile ödenmeyen iş ve imalat bedeli alacaklarının tahsilinin talep edildiği, davalıların tacir olmadıkları, taşınmaz maliki gerçek kişiler oldukları, taraflar arasındaki uyuşmazlık Türk Borçlar Kanunu’ndan düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığından ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK nun 4/1ve 5. Maddeleri uyarınca Mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği ve görevin dava şartı olduğu anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, Mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine, mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331.maddesi uyarınca harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/05/2023

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI