Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/192 E. 2023/297 K. 20.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/192 Esas
KARAR NO : 2023/297

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2023
KARAR TARİHİ : 20/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin TC Türk Patent ve Marka Kurumunun marka no:…-Ticaret-Hizmet ile 18/08/2014 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle “…” markasının sahibi olduğunu, davalının, İstanbul’un en işlek ve türistik caddelerinden birinin üzerinde olan … adresindeki işyerinde restoran faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkilinin davalı taraf ile önceki tarihlerde defalarca talepte bulunmuşsa da davalı taraf müvekkilinin taleplerine hiçbir olumlu cevap vermediğini, müvekkilinin bunun üzerine hukuki müracaatlara başladığını, … 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş … Karar no, 10/12/2022 tarihinde bilirkişiler marifetiyle yapılan tetkik ve bunun devamında 12/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile müvekkilimin patentine sahip olduğu marka adı altında ve müvekkilinin ismi ile alınan izin ve ruhsatlarla birlikte tüm reklam ve görseller de tıpatıp tabela dahil kullanılarak davalının adreste söz konusu restoranının faaliyetine devam ettiği ve çalıştığı görülüp tespit edilerek rapor altına alındığını, müvekkilinin davalıya …5. Noterliğince … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname çektiğini, ihtarnamesinde devam ile 2018-201 9-2020-2021 ve 2022 seneleri için isim ve franchising hakkı kullanım bedeli olarak kendisinden bedel ödemesini talep ettiğini, 15 günlük süre verildiğini, müvekkilinin davalıdan 15/01/2023 tarihine kadar kendisiyle franchising sözleşmesi yapmaya davet ettiğini, davalı tarafın müvekkilinin taleplerine hiçbir olumlu cevap vermediğini, müvekkilinin kanuni mecburiyetten dolayı bu sefer arabuluculuk müessesesine başvurduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk görüşmeleri anlaşmama tutanağı imzalanarak sonlandırıldığını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve ileride artırılmasını talep etme hakları mahfuz olarak davalıdan müvekkilinin uğradığı kazanç, gelir ve kar kayıpları için şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı olarak 180.000,00-TL tazminat ile müvekkilinin davalıya vereceği malzemelerin ve müvekkili firmadan alınmayan ürünlerin bedeli ile kar kaybı karşılığı olarak 20.000,00-TL olmak üzere şimdilik 200,000,00-TL tazminatı ait olduğu dönem yıllarından başlayacak en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilerek dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22.05.2015 tarihinde başta yiyecek ve içecek, turizm ve inşaat konuları ile ilgili ticari faaliyet yürütmek amacıyla kurulan bir ticaret şirketi olduğunu, müvekkilinin tüm ortaklarının bilgisi ve onayı dahilinde 16.06.2016 tarihli iş yeri açma ruhsatı doğrultusunda … adresinde bulunan “…” isimli lokantada faaliyet yürütmeye başladığını, davacı şirketin gizli sahibi ve yetkilisi olan … ‘un müvekkili şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, …’un şirketteki tüm paylarının … 39. Noterliği … tarih… tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, davacı ve … devir işleminin yapıldığı 31.01/2017 tarihinde delil tespiti için … 16. Sulh Hukuk Mahkemesine başvuru yaptıklarının … tarihine kadar uyuşmazlık konusu markanın kullanılmamasına ilişkin müvekkiline sözlü veya yazılı herhangi bir ihtarda bulunulmadığını, taraflara arasında herhangi bir ticari ilişkinin sözlü yada yazılı bir ticari sözleşme yada bunlardan kaynaklı ticari bir alacağın bulunmadığını, bu davada ileri sürülen iddia ve taleplerin Türk Patent ve Marka Kurumunun kullanımını ilişkin olup uyuşmazlığın doğrudan Fikri Sinai Mülkiyet Hakkıyla ilgili olduğunu, görevli mahkemenin Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi olduğunu, davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle reddini, dosyanın İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesini aksi durumda davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
Dava, kazanç ve gelir kaybının istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 16. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası celp edilip, incelenmiştir.
6769 sayılı SMK.’nın 156. maddesi uyarınca, “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.”
Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 30/05/2018 tarih ve 839 sayılı kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. maddesi göz önünde bulundurularak Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerde bulunan hangi Asliye Hukuk ve Ceza Mahkemesinin bakacağı belirlenmiştir. Anılan karar göre; Fikir ve Sınai Haklar Hukuk ile Ceza Mahkemesinin kurulmadığı ve yargı çevresinin bu mahkemelerin bulunduğu mahallere bağlanmadığı yerlerde, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere; Bir asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemenin, İki asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin, İkiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin bakmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla, dava dilekçesinin konu ve sonuç bölümündeki açıklama ve dava dosyası içerisindeki tarafların iddia ve savunmaları itibariyle, davanın Marka Hakkının kullanımından kaynaklı olduğu, bu konuda daha özel görevli mahkeme olan Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliğine yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde, talep üzerine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
4-HMK’nun 20. maddesi gereğince, karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”