Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/157 E. 2023/206 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/157 Esas
KARAR NO : 2023/206

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 10/08/2021 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin …, …, …, … ve …’da faaliyete gösteren, perakende sektöründe seçkin mevkie sahip bir firma olduğunu, şirketin iki yetkilisinin de …’da ticari faaliyet yürütmekte olduğunu, müvekkilinin 2021 yılı başında … Bankası … şube müdürlüğüne çek defteri alabilmek için müracaat ettiğini, müvekkilinin … Bankasından çeklerin teslimi için haber beklerken, 16.07.2021 tarihinde banka hesapları ile menkul-gayrimenkullerine haciz konulduğunu fark ettiğini, bunun üzerine durumun araştırıldığını, müvekkili şirket yetkililerinin imzasının taklit edilerek … Bankası … şubesine ait 05.07.2021 Keşide tarih ve 108.000,00 TL.lik bir çekin … 7. İcra Md. … Esas sayısıyla icraya konulduğu anlaşıldığını, dosya incelendiğinde, takibe konu çekin bankaya ibrazıyla birlikte, çekin arkasına “Takas odası aracılığıyla ibraz edilen işbu çekin keşidecisi imzasıyla bankamız kayıtlarında ki imzalar uyuşmamaktadır. Çek hakkında hırsızlık şüphesi ile bankamızca suç duyurusunda bulunulmuştur” notunun düşüldüğünü, buna rağmen icraya müracaat edildiğini, müvekkilinin muhatap banka ile görüşüp kendisine çek koçanlarının kargo yetkililerinin verdiği bilgiye göre kargolanma aşamasında iken 09/02/2021 tarihinde kaybolduğu bilgisinin verildiğini, çeklerin kargoda kaybolduğuna ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı’na gönderdiği 30.07.2021 tarihli müzekkeresi de beyanlarını teyid etmekte olduğunu, İlgili banka tarafından ve müvekkilleri adına hazırlanan çek defterinin henüz müvekkiline ulaştırılmadan kargoda kaybolmuş yada çalınmış olduğunu, Çalınan/kaybolan çeklerin müvekkili yerine/adına sahte imzalar atılarak tedavüle konulmuş olduğunu, müvekkili şirkete herhangi bir şekilde ulaşmamış olan karne, kötü niyetli 3. Kişiler tarafından keşidecisi müvekkil şirket, lehdarı ise … Ltd. Şti. Olarak gösterilmek kaydıyla düzenlenmiş olduğunu, 25 adet çek yaprağından şimdilik ve bildikleri kadarıyla 10’a yakınının bankaya ibraz edildiğini ve birisine ihtiyati haciz ve icra işlemleri uygulanmış olduğunu, diğerleri de her an uygulanmaya müsait ve açık olduğunu, henüz bilgisine ulaşamadıkları çeklerle ilgili araştırmalarının devam ettiğini, yapılan bu hukuka aykırı işlemler sebebiyle, müvekkilinin 6 gayrimenkulü ve 10 aracına haciz şerhi işlenmiş olduğunu ve en önemlisi, müvekkilinin tüm banka hesaplarına bloke konulduğunu, Müvekkil, yaklaşık 15 gün herhangi bir yere/kişiye, herhangi bir ödeme yapamamış, para çekememiş, tam anlamıyla kilitlenmiş olduğunu, neredeyse iflas ile yüzyüze kalmış olduğunu, ticari hayatının olumsuz etkilenen müvekkilinin hacizlerinin kaldırılması için çaresizce ihtirazı kayıtla kendisine ait olmayan icra dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, dava konusu sahte çeklerin tedavüle konulması sebebiyle, müvekkili aleyhine her an icra takibi başlatılabilmesinin mümkün olduğunu, bu sebeple müvekkilinin telafisinin imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan; davaya konu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için, öncelikle hukuk muhakemeleri kanunu’nun 209/1. maddesi mucibince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise, İ.K.K.’nun 72/2. Maddesi mucibince takdir olunacak teminat mukabili teminatın yatırılması dairesinde açılmış ya da açılması muhtemel icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, müvekkili firmanın borçlu olmadığının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İcra İflas Kanunu’nun 72/5. Maddesi mucibince dava sebebiyle uğramış olduğumuz zararlar muvacehesinde alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla haksız ve kötü niyetli davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, menfi tespit davalarının kabulü ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline ve gereğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. ‘ye usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı …Ş. Vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olduğu görüldü.
Davacı vekili sunmuş olduğu 15/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından 17/03/2023 havale tarihli dilekçesi ile terfik edilen huzurdaki davada vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmişlerdir.
Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle feragat sebebiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat sebebiyle davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesince hesaplanan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı ve davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca karşılıklı olarak vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık sürede HMK 341. Maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/03/2023

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.