Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2022/375 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2022/375

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 09/02/2022 tarihli dava dilekçesinde; Davalı şirketin 2021 yılında genel kurul yapamamış olması nedeniyle bağımsız denetçi tayininin gerçekleşmediğini, Davalı şirketin sermaye piyasasında faaliyet gösteren ve bu sebeple SPK mevzuatına tabi halka açık bir şirket olduğunu, Türk Ticaret Kanununa tabi bir tacir şirket olması nedeniyle denetçi bulundurması zorunlu olan …, Sermaye Piyasası Kurulunun yasal mevzuatı uyarınca da denetim işini SPK tarafından onaylanan bağımsız denetim şirketlerinden birine yaptırmak zorunda olduğunu, Genel kurulun toplanmaması nedeniyle … için denetçinin seçilmemiş ve tayin edilmemiş olması …’yu sahip olması gereken yasal unsurundan yoksun bırakmak suretiyle faaliyetlerine devam edemez hale getirdiğini, …’nun sermaye piyasası mevzuatı gereğince işlemlerine devam edebilmesi için yasayla belirlenen aralıklarla bağımsız denetim raporunun hem kurula hem de Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) bildirilmesi yani kamu ile paylaşılması gerektiğini, bu yasal süreler içerinde raporu yayınlamamış olması halinde … için idari tedbir kararı alınabilecek veya sermaye piyasasında işlem yapması imkansız hale gelebilecek ve idari para cezası ile karşı karşı kalabileceğini, … ve dolaylı olarak hissedarları olan küçük yatırımcıların bu zararlara uğramaması için mahkememizden TTK 399 Maddesi uyarınca denetçi atanmasını, … A.Ş.’nin denetçi olarak tayinini talep ettiklerini,bu denetim şirketi …’nun daha öncesinde mali denetimini ve faaliyet hesaplamalarını yaptığını bu anlamda bir husumet söz konusu olmadığını ya da raporlamadan memnun kalmama durumu yaşanmadığını, Bağımsız denetim şirketinin hazırladığı rapor nedeni ile de hiçbir otorite veya paydaş ile de sorun yaşanmadığını, öncelikle …’nun mali denetimine hakim ve daha öncesinde tecrübesi bulunan bahsi geçen denetçinin atanmasını talep ettiklerini ayrıca bahsi geçen şirketin bağımsız denetim şirketi olup bağımsız denetim şirketlerinin yasal mevzuat kapsamında kurulduğunu ve tüm faaliyetleri ilgili bakanlıklar ve sermaye piyasası kurulu tarafından denetlenmekte olup, SPK tebliğlerine tabi halka açık şirketlerde 6 aylık ve 12 ay finansal tabloların denetimden geçirilmesi konusunda SPK tarafınca yetkilendirilmiş bir denetim şirketi olduğunu, Dolayısı ile bu şirketlerin tüm faaliyetlerinin şeffaf olup kanuna aykırı iş ve işlemde bulunmaları mümkün olmadığını, …, Tebliğ gereğince finansal tablolarının yıllık bağımsız denetimden geçirildiği gibi 2021 yılının finansal tablolarının da aynı denetçi ( denetim şirketi) tarafından incelemeden geçirilmesi gerektiğini, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından …’ya finansal tablolarının ve bağımsız denetim raporunun Kamuyu Aydınlatma Platformuna sunulması için verdiği süre nazara alındığında şirket defter ve kayıtları ile finansal tablolarına hakim olmayan bağımsız denetim şirketinin süresine rapor hazırlaması ve KAP’a bildirmesi mümkün olamayacağını, bu sebeple … hesap ve kayıtlarına hakim olan … A.Ş.’nin ’nin ( …) 2021 yılı hesap dönemi için … ‘ya Bağımsız denetçi olarak Mahkemece tayin edilmesine karar verilmesini, Sermaye Piyasası Kurulunun taraflarına vermiş olduğu süre dikkate alınarak şirketin daha önce mali denetimini yapan denetim şirketinin tayinine karar verilmesini Yönetim Kurulu Başkanı ve şirket hissedarı olan müvekkili adına talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili 23/02/2022 tarihli dilekçesi ile 2021 yılı Genel Kurulu’nun yapılamaması nedeniyle müvekkili şirkete denetçi tayini gerçekleştirilmediğini, müvekkili şirketin halka açık şirket olduğunu, süresinde denetçi atanmasının yapılması gerektiğini, bu nedenle davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil özetinin incelenmesi sonucunda ; … T.C kimlik numaralı davacı …”nin davalı şirketin A grubu yetkili temsilcisi olduğu, 02/11/2021 tarihli Türkiye ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 25/10/2021 tarihli genel kurul kararı uyarınca davacı …’nin 28/08/2023 tarihine kadar Yönetim Kurulu Başkanı -A grubu temsile yetkili olarak seçildiği, davalı şirket adına … ile birlikte müştereken temsile yetkili olduğuna karar verildiği görülmüştür. Davalı şirket vekili Av. …’e … A.Ş adına … ve … tarafından vekaletname verildiği, Yargıtay 11.HD’nin 2014/17667 E, 2015/3000 K sayılı 05/03/2015 tarihli ilamında da ” …davacının davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili ortağı olduğu, davalı şirket adına davaya cevap verdiği gibi sonradan davalı şirketi temsil etmek üzere tayin edilen vekile de şirketi temsilen vekaletnamenin davacı tarafından verilmiş olduğu, bu durumda aynı zamanda şirket temsilci olan davacı ile şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan mahkemece davalı şirketin bu davada temsil edilmesi için temsil kayyumu atanması konusunda süre verilmesi, eksikliğin giderilmemesi halende davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin…” bildirildiği, Mahkememizce davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğu gözetilerek davacıya davalı şirketi bu davada temsil etmek üzere temsil kayyumu atanması konusunda dava açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen kesin süre içinde … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile temsil kayyumu atanmasını talep etmiş olduğu, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … K. 27/05/2022 tarihli kararı ile “davacının davasının kabulüne, …’un Mahkememizde görülmekte olan 2022/96 E sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere davalı şirkete temsil kayyumu olarak atanmasına karar verildiği, kararın 30/05/2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu görüldü.
30/05/2022 tarihli celseye katılan davalı şirketi temsil kayyumu … şirkete denetçi tayini edilmesinin şirket menfaati olduğunu beyan ederek davayı kabul etmiştir.
TTK.’nun 399. maddesi 6. fıkrasında “…Faaliyet döneminin 4. Ayına kadar denetçi seçilememişse denetçinin yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesince atanacağı, aynı hükmün seçilen denetçinin görevini red veya sözleşmeyi feshetmesi görevlendirme kararının iptal olunması, butlanı veya denetçinin kanunu sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenlerle görevini yerine getirmemesi ve ya görevini yapmaktan engellenmesi hallerinde de uygulanacağı mahkemenin kararın kesin olduğu…” düzenlenmiştir.
… A.Ş.’nin ticaret sicil özeti getirtilmiş, yapılan incelemesinde TTK’nun 400. Maddesi uyarınca davalı şirketlere bağımsız denetçi olarak atanmasına engel bir halinin olmadığı belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde, davacının davasının kabulü ile davalı şirkete 2021 yılı Finansal Tablolarının denetiminin yapılabilmesi için … A.Ş.’nin bağımsız denetçi olarak atanmasına, Bağımsız denetçiye 80.000,00 TL ücret takdirine, denetim ücretinin davalı tarafından karşılanmasına, Kararın taraflara ve atanan denetim kuruluşa tebliğine, atama kararının davacı tarafça ticaret sicilinde tesciline ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile davalı şirketin internet sitesinde ilanına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının kabulü ile davalı şirkete 2021 yılı Finansal Tablolarının denetiminin yapılabilmesi için … A.Ş.’nin bağımsız denetçi olarak atanmasına,
2-Bağımsız denetçiye 80.000,00 TL ücret takdirine, denetim ücretinin davalı tarafından karşılanmasına,
3-Kararın taraflara ve atanan denetim kuruluşa tebliğine, atama kararının davacı tarafça ticaret sicilinde tesciline ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile davalı şirketin internet sitesinde ilanına,
4-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70-TL nin dava açılırken yatırılmış olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin ve temsil kayyumunun yüzüne karşı KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/05/2022

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.