Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/93 E. 2023/242 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/93 Esas
KARAR NO : 2023/242

DAVA : Menfi Tespit – İstirdat
DAVA TARİHİ : 24/04/2014
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit – İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 24.04.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket işyerindeki kasa içerisinde bulunan toplam 10 adet çekin çalınması ile ilgili olarak … 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile çek iptali davası ikame edilmiş olduğunu, söz konusu çeklerden dava konusu olan bir adet çekin davalı tarafından ibraz edildiğini, dava konusu … Bankası … Şubesi 30.03.2014 tarih … no.lu 23.000,00 TL bedelli çekin … 27. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, hırsızlık olayına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, dava konusu çekin müvekkiline ait olmayan kaşe ve imza ile ciro edilerek işleme konulmuş olduğunu, daha sonra da … Ltd. Şti. tarafından ciro edilmiş olduğunu, müvekkilinin bu şirket ile herhangi bir ticari münasebeti bulunmadığını belirterek, öncelikle dava konusu çek icra takibine konu edildiğinden keşide eden veya ciro edenler tarafından icra dosyalarına herhangi bir ödeme yapıldığı takdirde bu ödemenin icra takibinde alacaklı olarak görünen davalı tarafa ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesine, yapılacak olan yargılama sonucunda yetkili hamil iken müvekkili şirket elinden çalınan çekin istirdatına, çek bedeli bir şekilde davalı tarafa ödendiği takdirde çek bedelinin tahsil tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline iade edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; dava konusu çekin müvekkili şirket ile müşterisi … Tic. A.Ş. arasında imzalanan faktoring sözleşmesine istinaden alınmış olduğunu, söz konusu çekin bankaya ibraz edildiğinde iptal davası açıldığının anlaşıldığını, müvekkili şirketin söz konusu çekin yasal vc meşru hamili olduğunu, müvekkili şirketin faktoring işlemini mevzuata uygun olarak yapağını, davacı ile diğer takip borçlusu arasında ticari münasebetin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini belirterek, davacının tedbire yönelik taleplerinin reddine, davanın reddine, davanın kabulü halinde davaya müvekkili şirketin sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahmil edilmemesine, davacının haksız çıkması durumunda davalı müvekkili lehine % 20 den az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısı aleyhine toplam 25.374,04 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı davacının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 2014/131 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 05/12/2017 tarihli mahkeme ilamında; davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 04/05/2018 tarihli dilekçesi ile mahkeme kararını istinaf etmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 2020/834 esas 2022/92 karar sayılı 11/01/2022 tarihli kaldırma ilamı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek gelen belgeler ve istinaf kaldırma ilamı uyarınca davacının davalıya borçlu olup olmadığının, çekin istirdatının talep edilip edilmeyeceğinin ya da çek bedelinin istirdatının talep edilip edilmeyeceğinin tespiti konusunda mali bilirkişiden 28/02/2023 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava, çekin çalınmış olması sebebiyle çekten dolayı İİK 72. maddesi gereğince açılan borçlu olunmadığının tespiti ile çekin iadesi olmadığı takdirde çek bedelinin istirdatı davasıdır.
… 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında …Bankası … Şubesi 30.03.2014 tarih, … nolu 23.000 TL bedelli çek sebebiyle davalı tarafından davacı aleyhine toplam 25.374,04 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yaptırılan imza incelemesi sonucunda, Adli Tıp Uzmanı grafolog bilirkişi … tarafından ibraz edilen 09.06.2015 tarihli raporda, inceleme konusu çek aslındaki birinci ciro “…Ltd. Şti kaşesi üzerindeki imzanın … ve …’ün eli ürünü olmadığı” tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce alınan mali incelemeye ilişkin 29.06.2017 tarihli heyet bilirkişi raporuna göre, dava konusu çekin …Bankası A.Ş. … Şubesine ait … seri no.lu 30.03.2014 keşide tarihli 23.000,00 TL bedelli, dava dışı … tarafından davacı … adına keşide edildiği, çekin arkasındaki ciro silsilesine göre de, …Ltd. Şti., …Ltd. Şti., … A.Ş. cirosu ile davalı … A.Ş.’ne verildiği, davacı şirket ticari defterlerinde, dava konusu çekin, keşideci … ile davacı şirket arasındaki ticari faaliyete istinaden kayıtlarda mevcut olduğunun tespit edildiği, dava konusu çekin ciro silsilesinde bulunan, ..Ltd. Şti. ile … Tic. A.Ş. firmalarına ait davacı şirket ticari defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmadığı, buna göre söz konusu firmalar ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davalı faktoring şirketi ile dava dışı …Tic. A.Ş. Arasında 26.04.2013 tarihinde akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında ise, davalı şirkete temlik edilen fatura borçlusunun …Ltd. Şti. olduğu, fatura karşılığında davalı şirkete teslim edilen dava konusu çekin arka yüzünde fatura borçlusu şirket cirosu ile … A.Ş.’ne verildiği ve bu şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiği, buna göre dava konusu çekin faktoring işlemine konu edildiği, böylece faktoring sözleşmesi çerçevesinde dava konusu çekin ciro silsilesi ile davalı şirkete ulaştığı, davalı şirket ticari defterlerinde 08.10.2013 tarihinde dava konusu çek kaydının mevcut olduğu, bu çek bedeline istinaden davalı şirket tarafından dava dışı şirkete ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Faktoring şirketleri ancak sahih ve fatura ile tevsik olunan mal veya hizmet satışına dayalı olun alacakları devralabilirler. Bir başka söyleyişle, anılan hükümler gereğince, faktoring işlemi bakımından mal veya hizmet satışının sadece fatura ile tevsik olunması yeterli olmayıp faktoring şirketince faturaya konu mal veya hizmet satışının fiktif nitelikte olup olmadığı, işlem taraflarının ve faturanın güvenilirliği, ilgililerin mali durumları konularında araştırma ve istihbarat çalışması yapılması gerektiği, ayrıca temlik alınan alacağı temsil eden kambiyo senedinin fatura tutarı ile uyumlu olup olmadığına bakılarak açık uyumsuzluk halinde işlem yapılmaktan kaçınılması, senedi düzenleyen ve sair ilgililer açısından da borcun varlığı bakımından teyit işlemleri yapıldıktan sonra ve ancak tüm bu araştırma ve soruşturma sonucunda olumlu bir sonuca varılması halinde faktoring işlemi yapılmasının öngörüldüğü açıktır. Nitekim, 6361 sayılı Kanun’a dayalı olarak 1.1.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5., 6. ve 8. maddelerinde de yukarda belirtilen hususlar hakkında hükümler sevkedildiği, söz konusu hükümlerin yürürlükten kalkan bir önceki yönetmeliğe dayalı olarak çıkarılmış olan ve faktoring şirketlerinin uymakla yükümlü oldukları hususlara ilişkin 8.7.2010 tarihli genelgede belirtilen prensipleri geliştirerek pekiştirdiği görülmektedir. Faktoring şirketlerinin imtiyazlı kuruluşlar olduğu da gözetildiğinde, yukarda belirtilen usul-esaslar çerçevesinde bir inceleme-araştırma yapılmaksızın faktoring işlemi yapılması halinde, mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hasıl olacak sonuçlar bakımından ağır kusurlu kabul edilmeleri gerektiği izahtan varestedir. (Bknz.Yargıtay 11. HD 2020/1945 E.- 2021/1627 K. 23.02.2021 tarihli karar)
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde;
Davacının kendi cirosuna ait imzanın ve kaşenin, 09.06.2015 tarihli grafolog raporundaki, inceleme konusu çek aslındaki birinci ciro “…Tic. Ltd. Şti kaşesi üzerindeki imzanın …ve …’ün eli ürünü olmadığı” yönündeki tespiti gözetildiğinde davacı adına atılan imza ve kaşenin sahte olduğu anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Memurluğunun 01.06.2022 tarihli müzekkereye cevap yazısında vergi numarası … ile bilgisayar kayıtları ile aynı olan firma olmadığı, Sicil fihristinde … Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti. kaydının bulunmadığı bilgisi verilmiştir.
Temlik sözleşmesine konu faturanın gerçek olup-olmadığı yönünden mahkememizce yapılan incelemeler neticesinde;
… Vergi Dairesi Müdürlüğü 30.05.2022 tarihli müzekkereye cevap yazısında … vergi kimlik numaralı mükellef …Tic.A.Ş. hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporu ve Vergi İncelemeleri yazısı ekli olup incelendiğinde, şirketin Ekim 2013 döneminde …Ürünlerine düzenlediği faturanın sahte fatura olduğu, yapılan tetkikler ile şirketin Eylül 2013 tarihinden sonra düzenlediği tüm faturaların gerçek ve mal hizmete dayanmayan sahte fatura olarak kabul edilmesi gerektiği ve vergi suçu raporu düzenlendiği görülmüştür.
… Vergi Dairesi müdürlüğünün 02.06.2022 tarihli müzekkere cevap yazısına göre, … firmasının fatura tanzim ettiği … firmasının 07.05.2010 tarihinden sonra gerçek bir faaliyetinin olmadığı, 2013 yılı 8. ayından itibaren KDV beyannamelerinin verilmediği, işletmenin kayıtlı adreslerine ve şirket ortaklarına gidildiğinde, söz konusu şirketin mevcut olmadığı, ortakların adreslerde ikamet etmediği, düzenlenen belgelerin tamamen sahte olduğu ve komisyon elde etmek için düzenlenen belgeler olduğu, .. tarafından tanzim edilen faturanın da şirketin 31.08.2013 tarihine kadar mükellef olduğu vergi dairesinden şirket tarafından BA formu verilmediği, kısaca faal bir firma olmadığı, şirketin sahte fatura ticareti yaptığı ve kaçakçılık suçu işlendiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı kaşesi ve üzerindeki bilgiler ile temlike konu faturanın gerçek olup olmadığı yönünden mahkmemizce yapılan araştırma sonucunda;
Çekin arka yüzündeki davacı kaşesi üzerinde … Vergi Dairesi … olarak yer aldığı, dosyaya gelen … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 20.05.2022 tarihli Müzekkereye cevap yazısında söz konusu şirketin vergi numarasının 690 026 6561 olduğu, kaşe üzerindeki vergi noları ile davacı şirketin vergi numarasının uyuşmadığı tespit edilmiştir.
Vergi Denetim Raporları kapsamında Faktoring şirketine faktöre edilen 07.10.2013 tarihli faturanın her iki şirkete ilişkin yapılan denetim raporları kapsamında sahte fatura olduğu, gerçek bir mal alım ve satımına ilişkin olmadığı, her iki şirketin de reel faaliyeti bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının yukarıda belirtilen iddialarının gerçek olduğu istinaf kaldırma ilamı gereği mahkememizce yapılan araştırma ile tespit edilmekle davalı faktoring şirketinin basit bir araştırmayla ve basiretli bir tacir olarak bu hususları tespit edip edemeyeceği ile mevzuattaki usul ve esaslara uygun bir faktoring işlemi gerçekleştirip gerçekleştirmediği, buna dayalı olarak çekin iktisabında ağır kusurlu sayılıp sayılmayacağı noktasında mahkememizce yapılan değerlendirmede;
02.10.2013 tarihinde Bankaya Ödeme Yasağı ilanı gönderildiği ve davaya konu çekin faktöring şirketi tarafından 08.10.2013 tarihinde faktöre işlemi sonucu uhdesine ve kayıtlarına aldığı, davalı faktöring şirketi tarafından bankada çekin durumuna ilişkin sorgulama yapıldığına ya da son iki cirantadan önceki şirketten istihbarat çalışması yapıldığına ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, davalı faktöring şirketinin yeterli istihbarat çalışmasını yapmadığı, davalı tarafça istihbarat çalışması yapılmış olsa idi fatura tanzim edilen … ile ilgili şüphe oluşmasının mümkün olacağı, keza keşidecinin vergi dairesi bilgilerinin yanlışlığının tespitinin mümkün olacağı, … firmasının ise hisse devrinden sonra fiktif işlemlerinin çekin çalındığı zamanla başladığı, teyit işlemlerinin yapılmaması sebebiyle davalının ağır kusurlu olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine teknik mali bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca ulaşılmıştır.
Çek hamili tarafından 23.000 TL tutarında istirdat talebine konu edilen çeke ilişkin davadan sonra dava dışı keşideci tarafından icra dosyasına 05.08.2014 tarihinde 31.784,09 TL ödeme yapıldığı ve dosyanın infaz olarak kapatıldığı icra dosyası yazı cevabından anlaşılmakla çekin tedavül özelliği dikkate alındığında çekin borcu ödeyen dava dışı keşideciye iade edildiği anlaşılmakla davadan sonra yapılan ödeme nedeniyle davalının ağır kusurlu olduğu tespit edilmekle davacının çek bedeli yönünden istirdat talep etmeye hakkı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile 31.784,09 TL bedelin ödeme tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 31.784,09 TL bedelin ödeme tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.171,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 543,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.627,37 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 543,80 peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.247,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır