Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/926 E. 2023/424 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/926 Esas
KARAR NO : 2023/424

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davası … 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/10/2021 tarih, …Esas – …Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edilmesi üzerine yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde … nolu Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı …Tic.A.Ş.’nin kullanımında olan… adresinde bulunan iş yerinde 23/08/2019 tarihinde hazır paketlenmiş halde olan mamullerin çalındığını, bu hırsızlık neticesinde maddi zarar gerçekleştiğini, müvekkil şirkete vaki hırsızlık ihbarına müteakip hazırlatılan Ekspertiz raporuna istinaden, hırsızlık dolayısıyla meydana gelen zarar 71.383,79 TL olarak belirlenmiş ve bu tazminat bedeli müvekkil şirket tarafından 03/12/2019 tarihinde sigortalıya ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkil sigorta şirketi, TTKm.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, hırsızlık olayı sonucu sigortalı mahalde meydana gelen zarardan … Merkezi yönetimi, hırsızlığı gerçekleştirilen şahısların iş merkezine girişi esnasında iş merkezi kapı girişi güvenlik görevlisi tarafından sorgulama yapılmaksızın içeriye girişine izin verilmesi ve güvenlik zaafiyeti / ihmalinden dolayı iş merkezi yönetimi, ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere sigortaliı mahalde gerçekleşen hırsızlık olayının meydana gelmesinden sorumluluğu söz konusu olduğunu, 71.383,79 TL bedelin ödeme tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için davalılar / borçlular aleyhine … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar / borçlular yasal süresi içinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, davalılar / borçluların itirazlarının haksız ve alacağı geciktirmeye yönelik olup işbu itirazın iptali için dava sürecine geçildiğini, … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …Yönetimi kat mülkiyeti kanunu hükümleri uyarınca oluşturulmuş bir yönetim olmayıp iş merkezinde güvenlik sağlamak gibi bir görevi de bulunmadığını, mahkeme tarafından tapu kayıtları celp edilip incelendiğinde görülecektir ki … Merkezi içinde bulunan iş yerleri birden fazla parsel üzerinde kurulmuş olup bu parseller arasında ortak bir site veya kooperatif bulunmadığı gibi toplu yapı da bulunmadığını, zira tapu kayıtlarında … Merkezine ait herhangi yasal bir yönetim planı dahi bulunmadığını, … Merkezi içerisinde farklı parsellerde bulunan iş yerlerinin malikleri bu geniş sahadaki iş yerlerinde kısmen düzenin sağlanması, giriş çıkışların kısmen kontrol altına alınması, yabancı ve alakasız araçların iş yeri içerisindeki parklarının sınırlandırılması amacıyla müvekkil yönetimi rızai ve ortak olarak görevlendirme kararı aldığını, müvekkil yönetimin iş merkezindeki iş yerlerinin güvenliğini sağlamak gibi bir görevi bulunmamakta olup sürekli giriş çıkışın olduğu bu iş yerlerine gelen giden kişilere müdahale etme yetkisinin de bulunmadığını, bu sebeple müvekkil yönetimin dava konusu olay bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, gerek sigortalı …Tic. A.Ş. gerekse de müvekkil … Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren diğer işletmeler, kendi güvenliklerini kendileri sağlamakla yükümlü olduğunu, müvekkil yönetimin dava konusu olay bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olup bütün sorumluluk sigortalı …Tic. A.Ş.’ye ait olduğunu, sigortalı şirketin özel güvenlik görevlisi …, olayın gerçekleştiği gün ve saatte dava dışı sigortalının iş yerinde bulunduğunu, güvenlik görevlisinin hırsızlık olayı gerçekleştiği sırada sigortalı iş yerinde olduğu da yine …Amirliği tarafından 28.08.2019 tarihli Bilgi Alma Tutanağı’ndan da açık bir şekilde anlaşıldığını, hırsızlık olayını meydana gelmiş olduğu ilgili tarih ve saatte, yalnızca sigortalı şirketin güvenlik işlerini yapmak üzere çalıştırılmakta olan yani iş yerinin güvenliğini sağlama konusunda tek yetkili olan özel güvenlik görevlisi …’ün iş yerinde olduğu sırada hırsızlığın gerçekleşmiş olması, özel güvenlik görevlisinin ve dolayısı ile de sigortalı şirketin ağır kusurunu gösterdiğini, ancak davacı sigorta şirketi tarafından, kendi güvenliklerini kendileri sağlamakla yükümlü ve görevli olan sigortalı şirkette meydana gelen hırsızlık olayı sebebi ile herhangi bir güvenlik sağlama görevi bulunmayan davalı müvekkil yönetime huzurdaki davanın ikame edilmesi kesinlikle anlaşılamadığını, diğer taraftan dosya; iş yeri ticari defterleri, mal kayıt defterleri, emniyet olay yeri tutanakları, sigorta hasar dosyası dikkate alınarak düzenlenecek bilirkişi raporları incelendiğinde görülecektir ki; hasarın gerçek miktarı ve oluş şekli dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde gerçekleşmediğini, huzurdaki dava görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, bu sebeple öncelikle görev ve yetki itirazlarımızı sunduklarını, görev ve yetki kamu düzeninden olduğundan öncelikle sayın mahkeme tarafından görev ve yetki konusunda gerekli tespitin yapılmasını ve davanın usulden reddine karar verilmesini, ilgili hırsızlık olayından dolayı müvekkil yönetimin sorumluluğu ve herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı sigorta şirketi nezdinde … nolu Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı …Tic.A.Ş.’nin kullanımında olan “…” adresinde bulunan iş yerinde 23/08/2019 tarihinde hazır paketlenmiş halde olan mamullerin çalındığı, bu hırsızlık neticesinde maddi zarar gerçekleştiği, davacı şirkete vaki hırsızlık ihbarına müteakip hazırlatılan Ekspertiz raporuna istinaden, hırsızlık dolayısıyla meydana gelen zararın 71.383,79 TL olarak belirlenerek tazminat bedelinin davacı şirket tarafından 03/12/2019 tarihinde sigortalıya ödendiği, yapılan ödeme ile sigorta şirketinin TTKm.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğu, hırsızlık olayı sonucu sigortalı mahalde meydana gelen zarardan … Merkezi yönetimi, hırsızlığı gerçekleştirilen şahısların iş merkezine girişi esnasında iş merkezi kapı girişi güvenlik görevlisi tarafından sorgulama yapılmaksızın içeriye girişine izin verilmesi ve güvenlik zaafiyeti / ihmalinden dolayı ekspertiz raporuna göre sigortalı mahalde gerçekleşen hırsızlık olayının meydana gelmesinden sorumlu olduğu, 71.383,79 TL bedelin ödeme tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süresi içinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine iş bu itirazın iptali için davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından tapu kayıtlarında … Merkezine ait herhangi yasal bir yönetim planının dahi bulunmadığı, … Merkezi içerisinde farklı parsellerde bulunan iş yerlerinin maliklerinin bu geniş sahadaki iş yerlerinde kısmen düzenin sağlanması, giriş çıkışların kısmen kontrol altına alınması, yabancı ve alakasız araçların iş yeri içerisindeki parklarının sınırlandırılması amacıyla davalı yönetimini rızai ve ortak olarak görevlendirme kararı aldığını, davalı yönetimin iş merkezindeki iş yerlerinin güvenliğini sağlamak gibi bir görevinin bulunmadığı, sürekli giriş çıkışın olduğu bu iş yerlerine gelen giden kişilere müdahale etme yetkisinin bulunmadığı, bu sebeple yönetimin dava konusu olay bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, gerek sigortalı …A.Ş. gerekse de … Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren diğer işletmelerin, kendi güvenliklerini kendilerinin sağlamakla yükümlü olduğu beyan edilmiştir.
İstanbul BAM 19. HD. 09/02/2023 T. 2020/940 E. 2023/318 K. “Davacı, otoparkta meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile davalıların kusurlu olduğunu belirterek, 3.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini istemiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece “…Davacı davalı iş merkezinin bulunduğu yerde işyeri olan Salim Akdaş ile birlikte kullandığı motosikletini … için ayrılan otoparka bıraktığı sırada meydana gelen hırsızlık olayında aracın muhafaza için bırakılmasına dair taraflar arasındaki hukuki işlemin davacı açısından mesleki ve ticari faaliyet kapsamında olmadığı 6502 SY’nın 3/l ‘de tanımlanan tüketici işlemi olduğu, davaya bakma görevinin mahkememize ait olmadığı, Tüketici Mahkemelerinin görevi dahilinde kaldığı değerlendirilerek HMK’nın 114/1-c ve 115. Maddeleri gereğince açılan davanın görevsizlik nedeni ile…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiye, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 Sayılı Yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. İstinafa konu edilen davada, mahkeme davacının tüketici olduğunu ve taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi olduğunu iddia etmiş ise de, davacı kendine ait motosikleti satmak için sözkonusu otoparka bıraktığını ifade etmekte, tanık da bu sitede işyeri olduğunu çoğunlukla davacı ile birlikte kullandıklarını ve satmak istediklerini ve müşterilerin kolay ulaşması için açık otoparka bıraktıklarını beyan ettiği hususu göz önünde bulundurulduğunda, davacının 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 Sayılı Yasa kapsamında olması için mutlak suretle taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Davacının tüketici vasfının bulunmadığı anlaşıldığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü 6502 Sayılı Yasa kapsamı dışında kalmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir.”
İstanbul BAM 37. HD. 21/02/2023 T. 2022/1592 E. 2023/482 K. “Somut olayda, taraf beyanlarına göre davalının sitedeki yönetim hizmetleri yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Hizmet sözleşmesine konu olan gayrimenkulün tapu kaydı incelendiğinde; taşınmazın “işyeri” niteliğinde olduğu ve tapuda “ofis ve işyeri olan betonarme apartman ve arsası” olarak belirtildiği görülmektedir. Beyan kolluk araştırması ve tapu kaydına göre anlaşıldığı üzere davalının yöneticilik yaptığı ana gayrimenkul işyeri niteliğinde olup, içerisinde ofis ve işyerleri bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olduğunu kabul etmek mümkün değildir. 6502 sayılı Kanun kapsamında, yanlar arasında tüketici işlemi bulunmadığından aynı Yasa’nın 73.maddesi gereğince eldeki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Davaya bakmakla görevli mahkemeler genel görevli …10. Asliye Hukuk Mahkemesidir.( … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi Dosya No: 2022/943 -Karar No: 2022/744; 18. Hukuk Dairesi Dosya No: 2020/1583 -Karar No: 2020/1318) SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE”
İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi 14/03/2023 T. 2022/2191 E. 2023/736 K. “Davacı Site Yönetimi davalının ikamet ettiği bağımsız bölümün ortak giderlerini ödemediği için tahsilini talep etmiştir.
Tapu Müdürlüğünden gelen ilk yazıda tapu kaydı ve yönetim planının eklendiği, toplu yapı yönetimi şerhinin bulunmadığının belirtildiği, ikinci gelen yazıda da şerhe ilişkin bir beyanın bulunmadığı anlaşıldı.
Tapu kayıtlarına göre yapılan yönetim planı değişiklikleri de dikkate alınarak yönetim planında birden fazla parsel üzerine kurulu olduğu, “Toplu Yapı Yönetim Planı” ibaresinin bulunduğu, blok yöneticisi temsilcisi toplu yapı site yönetimi, toplu yapı site yönetim kuruluna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı anlaşılmıştır.
634 sayılı Kat mülkiyeti kanunu uygulanma şartları:
Ana taşınmazın üzerinde kurulu bulunduğu parselde;
1-Bir parselde kat mülkiyeti kurulmuşsa,
2-Bir parselde kat irtifakı kurulup, yapı tamamlanıp, bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa,
3-Birden fazla parselde Kat mülkiyeti veya Kat irtifakı kurulup toplu yapı yönetimine geçilmişse, 634 sayılı Kat mülkiyeti kanunu uygulanır.
Bu şartlar dışında uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri uygulanmaz, genel hükümler uygulanır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır
Dava konusu ana taşınmazın 5711 sayılı yasa ile değişik 22. maddesi ile KMK 66 ve devamı maddelerinin değiştirildiği, dava konusu ana taşınmazın yasanın öngördüğü ölçülere göre toplu yapıya geçme işlemlerinin tamamlanmadığı, parsellerin her biri üzerinde kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğuna ilişkin bilgi belgelerin mevcut olmadığı, her birinin tapu kaydı ve yönetim planının dosyaya getirtilmediği ve denetlenmediğinden, kurulduğuna dair bilginin mevcut olmadığı, bu parsellerin her biri üzerinde kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş ise, toplu yapıyı oluşturan imar parselleri ve ortak yerlerin tapuda birbirleriyle bağlantılarını sağlamak suretiyle irtibatlandırıldığının tespit edilemediği, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, (T.C. YARGITAY 5. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2021/704 -KARAR NO : 2021/2919 ;Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2019/5646-7376 sayılı 12/12/2019 tarihli kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesnin 2019/1528-3499 sayılı 15/05/2019 tarihli kararının bu yönde olduğu anlaşılmıştır. YARGITAY 15. Hukuk Dairesi ESAS NO :2021/448 -KARAR NO :2021/546; T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1877 -KARAR NO : 2021/1927 ; 49. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2021/1361 -KARAR NO : 2021/2004) anlaşılmıştır.
Dosyada yer alan kayıt ve belgelerin incelenmesinden davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu, henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği ayrıca bu yöndeki güncel Yargıtay içtihatları gereğince davanın genel hükümler uyarınca … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.” şeklindedir.
… Merkezi içerisinde farklı parsellerde bulunan iş yerlerinin malikleri tarafından rızai ve fiili şekilde davalı yönetimin görevlendirildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Taraflarca davalı yönetimin görevlendirildiğine dair yazılı bir anlaşma ya da yönetim planına göre kat malikleri tarafından alınan bir karar dosyaya sunulmamıştır.
Somut olayda tapu kayıtları, yönetim planları ile taraf beyanları gözetildiğinde davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu, henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği tespit edilmekle yukarıdaki içtihatlar ışığı altında yapılan değerlendirme gereğince davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, … 24. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı bulunduğundan dosyanın merci tayini için İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesine karar kesinleştikten sonra gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nederlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
… 24. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı bulunduğundan dosyanın merci tayini için İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesine karar kesinleştikten sonra gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/05/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır