Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/924 Esas
KARAR NO : 2023/900
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 23/10/2015 günü saat 12.20 sıralarında … önünde …’a ait köpeğin kovalaması sonucu …’na çıkan müvekkili …’ya sürücüsü ve plakası bilinmeyen bir aracın çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili …’nın ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda plakası alınamayan aracın sürücüsünün gerekli önlemleri almaması ve 2918 Karayolları Trafik Kanunu 52/1-b maddesini ve diğer madddeleri ihlal etmekle asli ve tam kusurlu olduğunu, kazanın ardından … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Esas sayılı soruşturma yürütüldüğünü, zorunlu mali sorumluluk sigortası bir motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dâhilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu olan sorumluluk sigortası olduğunu, kazaya yol açan aracın kaza tarihi olan 26.08.2017 tarihini kapsayan Karayolları Zorunlu Mali sorumluluk sigortasının bulunmadığını, meydana gelen zararın, 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesiyle … Şirketleri bünyesinde kurulmuş bulunan … Hesabı tarafından karşılanmasının gerektiğini, … Hesabının kuruluş amacı kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak; sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla kurulduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu bedensel zararlar neticesinde, geçici ve sürekli iş göremezliği ile yaşam boyu bakım ve bakıcı giderine ilişkin maddi zararların kurumuzca müşterek müteselsil sorumluluk esasları çerçevesinde karşılanmasının yasa gereği olduğunu, müvekkilini zararının kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dâhilinde … Hesabı tarafından karşılanmasının gerektiğini, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini ile yükümlü bulunanların meydana gelen zarar nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunmadığını, tarafınızın müşterek ve müteselsil sorumluluk esası çerçevesinde meydana gelen zararın tazmin etmesinin gerektiğini, kaza sonucu müvekkili …’nın ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilinin kazadan sonra ağır engelli olarak hayatına devam etmekte olduğu eskisine oranla hiçbir işte çalışamadığını, ihtiyaçlarını bile tek başına gideremediğini, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi tarafından 04/08/2021 tarihinde düzenlenmiş olan Adli Tıp Kurulu raporuna göre, müvekkilinin geçirmiş olduğu kazaya ilişkin sürekli iş göremezlik oranının en az %3,3 olduğunu, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay ve geçici bakıcı ihtiyaç 1 ay olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin maluliyeti ve sağlık durumu iş bu adli tıp raporundaki orandan çok çok daha yüksek olduğunu, maluliyete ilişkin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak, kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkili …’nın kazanın üzerinden uzunca bir zaman geçmesine rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, müvekkili artık bundan sonra günlük yaşamına ve iş yaşamına büyük güçlüklerle devam edeceğini, müvekkilinin kazanın etkilerini yaşadığı sürece hissedeceğini, müvekkilinin hissetmesi sadece duygusal alanla sınırlı kalmayacağı gelecekte elde edeceği gelir, bulacağı işler ve yerine getireceği gündelik işler bakımından bu fonksiyonel kayıp etkisini mütemadiyen müvekkilinin yaşamında göstereceğini, davalı … Hesabı sürücüsü ve plakası bilinemeyen araçların yol açtığı maddi zararların kazanın meydana geldiği tarihte geçerli poliçe gereği teminat limitleri dâhilinde karşılamasının gerektiğini, fazlaya ilişkin ve başkaca dava ve talep hakları saklı kalmak üzere müvekkil …’nın şimdilik sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL ve geçici bakıcı gideri ihtiyacı dolayısıyla 100,00-TL olmak üzere toplamda 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birlikte davalılar tarafından müşterek müteselsilen ödenmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/09/2023 tarihli dava değeri arttırım dilekçesiyle; uyuşmazlık konusu kazaya ilişkin müvekkilin hak ettiği tazminatın hesaplanması amacıyla hesap bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmeyerek hesap bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığının sabit olmakla birlikte davalı sigorta şirketi kusur oranlarına bakılmaksızın müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümlerine göre zararın tamamından sorumlu olduğunu, müvekkili …’nın dava dilekçesinde talep etmiş oldukları 100,00-TL geçici bakıcı gideri tazminat talebini 27,35-TL arttırarak 127,35-TL’ye 100,00-TL Sürekli iş göremezlik tazminat talebini de 23.580,79-TL’ye çıkarttıklarını, diğer beyanlarımızın da tekrarı ile haklı davamızın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili …’nın geçici bakıcı gideri ve sürekli iş göremezlik tazminat alacağı için toplam 23.808,14- TL’nin davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri, harç, masraf, ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’nın 23.10.2015 tarihinde yaya olarak seyir halinde iken bir köpeğin kendisini kovalaması sonucu kaçarken sürücüsünü ve plakasını tespit edemediği başka bir aracın kendisine çarptığını ve kaza neticesinde yaralandığını iddia ettiğini, davacının olay sonucunda malul kaldığı gerekçesiyle müvekkili … Hesabı’na başvurduğu ve … numaralı hasar dosyasının açıldığını, davacının bu nedenle müvekkili … Hesabı’ndan tazminat talebinde bulunduğunu, talebin zaman aşımına uğradığını, kazanın 23.10.2015 günü meydana geldiğini, kaza tarihi üzerinden yedi yılı aşkın bir süre geçtiğini, zaman aşımı süresi dolduğundan zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan başvurunun reddinin gerektiğini, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın da belirttiği üzere kazanın oluşumuna neden olan etken davacı …’ nın bir köpekten korkması ve kaçması olduğunu, bu etken gerçekleşmemiş olsa idi kazanın oluşmayacağını, bu nedenle konu olayda müvekkili Kuruma izafe edilebilecek bir sorumluluk bulunmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca mağdurun … sorgulamasında ve ambulans formun da hiçbir veriye ulaşılamadığını, yerleşik içtihat gereğince, plakası tespit edilemeyen aracın varlığını, kusuru ve ZMMS poliçesi yaptırma yükümlülüğü somut delillerle ispat edilemez ise talebin reddedilmesinin gerektiğini, meydana geldiği iddia edilen olayla ilgili davacı tarafın çelişkili ifade ve beyanları dışında kazanın oluştuğuna dair somut delillerin bulunmadığını, davacının kazanın meydana gelmesinde tamamen kusursuz olduğunun da ispat edilemediğini, kazanın oluş şekli hakkında herhangi bir kanaat getirilememekle birlikte davacı tarafça bilinmeyen aracın varlığını ispata dair herhangi bir bilgi veya belgede sunulamadığını, kolluk tarafından yapılan araştırmada, kazayı gören kimsenin olmadığını, kazayı gören güvenlik kamerası olmadığının tespit edildiğini, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafından fiilen bakıcı tutulduğuna ilişkin ispata yarar hiçbir delil ve belgenin dosyaya sunulmadığını, bakıcı giderine ilişkin talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, bakıcı giderinin talep edilebilmesi için fiili olarak, bir bakıcı çalıştırıldığının başvuru sahibi tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, uyuşmazlık konusu olayda davacı için ortaya çıkan zarar, kaza nedeniyle geçici süre bakıcıya ihtiyaç duymasından ötürü bakıcıya yapılan ödemeye bağlı olarak başvuranın malvarlığında meydana gelen azalma olduğu, kişinin bakıcıya yapılan ödemenin miktarını belirleyemiyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu durumda belirsiz olmayan bakıcı giderine ait somut deliller sunulmadığından talebin reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının, trafik kazasından kaynaklanan kesin ve kalıcı maluliyetinin bulunduğuna ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu tarafından sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerektiğini, söz konusu raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esas alınarak düzenlenmesinin gerektiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, tespiti halinde davanın iddia konusu araç sürücüsüne ve sigorta şirketine ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 23/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanan davacının bakıcı gideri ile sürekli maluliyet zararlarının davalılardan tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememiz 30/12/2022 tarihli tensip ara kararı gereğince … CBS … Soruşturma sayılı dosyası ve … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyaları uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce … Devlet Hastanesi, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve davalı … Hesabına yazılan müzekkerelere kurumlarca verilen cevabi yazıları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 06/06/2023 tarihli celse ara kararı gereği, dava konusu edilen maddi tazminat taleplerinin, … AHM’nin … esas dsoyasında verilen karar ve tespitler irdelenerek değerlendirilmesinin ve hesaplanarak rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya Aktüerya bilirkişisi …’un sunmuş olduğu 01/09/2023 tarihli raporunda, İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğum inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda tarafımca;
a- Karayolları Trafik Kanunu “nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi “nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b- Davacı tarafından talep edilen süreki tazminatı bakımından; dosyaya mübrez … Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyası dikkate alınarak; iş bu dosyaya sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu “nun raporu incelendiğinde, İyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği tespit edildiğinden 1 aylık bakıcı tazminatı hesaplandığı; 9 aylık geçici iş göremezlik süresi tespit edilse de, gelire tabi olacağı yaş olan 18 yaşını ikame edeceği yaş olan … tarihinden geçici iş göremezlik dönemi sonu olan 23.07.2016 tarihine kadar 3 aylık dönem için geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; E cetveline göre % 3,3 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş olacağı,
c- Dosyada mübrez … Asliye Hukuk mahkemesi … sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece …Esas sayılı talimat yolu ile yapılan bilirkişi raporunda; davacı …’nın meydana gelen olayda %10 oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’ın meydana gelen olayda %80 oranında kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise meydana gelen olayda %10 oranında kusurlu,
d- Dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan Geçici İş Göremezlik ve Sürekli İş Göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı;
e- Davacı …’nın %3,3 maluliyet oranı ve %10 davalı kusur oranı ile hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının toplamı 23.680,79 TL, Geçici iş göremezlik zararının ise 390,30 TL; Geçici bakıcı tazminatı zararı 127,35 TL; ve Efor tazminatı zararının 21,32 TL olmak üzere toplam hesaplanan tazminat tutarının 24.219,76 TL olduğu;
f- Faiz türü bakımından dosya kapsamında davacı tarafın yasal faiz talebi bulunduğu tespit edilmiş olup; hesaplanan tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği; faiz başlangıç tarihi bakımından ise davacı taraf her ne kadar kaza tarihinden itibaren talepte bulunmuş ise de; faiz başlangıcının Karayolları Trafik Kanunu md 99 gereğince 25.05.2022 tarihinden işletilmesi gerektiği; Mütalaa olunmuştur. Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ‘nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkeme ‘ye ait olduğu kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/395 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı ilamı, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler uyarınca dosya incelendiğinde; davacı …’in 23/10/2015 tarihinde dava dışı …’ın sahibi olduğu köpeğin davacıya doğru havlaması sonrasında korkarak yola atlaması sonucunda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün çarpması sonucunda yaralandığı, anılan sonuçta kesinleşmiş Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/395 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı ilamı uyarınca davacının %10, dava dışı …’ın meydana gelen olayda %80 oranında kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise meydana gelen olayda %10 oranında kusurlu olduğu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla güvence hesabı oluşturulduğu, buna göre plakası tespit edilemeyen araç yönünden davalı güvence hesabının sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla, … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında tespit edilen maluliyet oranı üzerinden yapılan aktüerya hesaplaması sonucunda %10 kusur durumuna göre davacının maluliyetten kaynaklı alacağının 23.808,14-TL olarak tespit edildiği, anılan hesaplamanın mevzuat ve Yargıtay içtihatları ile uyumlu olduğu kanaatine varılarak hükme elverişli kabul edilmiş olup, Karayolları Trafik Kanunu md 99 gereğince 25.05.2022 tarihi itibari ile temerrüt olgusu oluştuğundan, davacının talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne, 23.808,14-TL’nin 25/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
2-23.808,14-TL’nin 25/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.626,33-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL + 82,00-TL ıslah harcından oluşan toplam 162,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.463,63-TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harç, 82,00-TL ıslah harcın ile 80,70-TL başvuru harcından oluşan toplam 162,70-TL harçtan mahsubu 243,40-TL bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 2.159,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.560-TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/11/2023
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”