Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/91 E. 2023/282 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/91 Esas
KARAR NO : 2023/282

DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/03/2014
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.09.2013 tarihinde davalı … adına kayıtlı, davalı …’ın yönetimindeki … plakalı kamyonetin seyir halindeyken arıza şeridinde bulunan ve yük indiren davalı … adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucu … plakalı araçta bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza nedneiyle sağ tibia şaft kırığı meydana gelerek ameliyat edildiği, hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek şekilde yaralandığı, olayla ilgili olarak … 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile taksirle yaralamaya neden olma suçundan açılan davanın derdest olduğu, kazaya neden olan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş.’ne … nolu, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş.’ne … numaralı ZMS sigortalı poliçeleri ile sigortalı bulundukları, müvekkilinin iş gücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatı talep hakkı bulunduğu, müvekkilinin 1998 doğumlu ve kaza tarihinde 15 yaşında öğreci olduğu, hayati tehlike atlattığı, tedavi süresince eğitimine ara vermek zorunda kaldığı, hem eğitim hayatını hem de ileride çalışma hayatını olumsuz etkilediği, ileride çalışabilmesinin çok güç ve gelir kaybına neden olduğu, şok yaşadığı, psikolojik olarak rahatsızlandığı, kazada hiçbir kusurunun bulunmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek dava kesinleşinceye kadar … ve … plakalı araçların üçüncü kişilere devrini engeller nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına, gayrimenkullerine ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla işgücü kaybından doğan 3.000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, müvekkili için 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine diğer hususlarla birlikte karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili … için 26.393,26 TL’nin alacak miktarına davalı … Hesabı yönünden temerrüt başlangıç tarihi olan 14.07.2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 18.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, müvekkilleri için 50.00,00 TL manevi tazminatın 18.09.2013 olan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2, 3 ve 4 numaralı davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 29.08.2013 tarihinde satış gördüğü ve el değiştirdiği, satıştan dolayı poliçenin iptal edildiği, Trafik Poliçesi Genel Şartları uyarınca şatış tarihinden sonra 15 gün daha sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etse de kaza tarihi itibarıyla bu sürenin de geçtiği, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığı, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi arz ve talep edilmiş, deliller sunulmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete … numaralı ZMSS kapsamında 23.05.2013-23.05.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğu, sotumluluğun bedeni zararlarda 250.000,00 TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğu, doğrudan davalılara ödeneceği anlamı taşımadığı, davacı tarafından … plakalı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, sürücü belgesiz …’ın kazaya sebebiyet verdiği, sigortalı aracın arızalanmasından dolayı emniyet şeridinde park halinde bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusur bulunmadığı, KTK 85/1 ve 86 maddelerine atıf yapılarak sigortalı araç sürücüsü …’in kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının belirlenmesi gerektiği, dosyanın ATK Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verilmesini talep ettikleri, belirlenecek maluliyet oranı ile birlikte maluliyet hesabının Hazine Müsteşarlığına kayıtlı aktüer tarafından yapılması gerektiği, tazminat hesaplamasında asgari, CSO 1980 tablosunun kullanılması, teknik faiz oranının ise %3 olmasının öngörüldüğü, tazminat hesabında davacının çocuk olduğu, kaza öncesi ve sonrasında gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer tüm hususların dikkate alınması gerektiği, SGK tarafından davacıya yapılan ödemelerin belirlenerek tazminat tutarından indirilmesi gerektiği, peşin sermaye değerli ödemeler nedeniyle müvekkili şirkete rücu hakkı bulunduğu hususunun gözönüne alınması gerektiği, kaza tutanağına göre kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar gördüğü, teminatın gerçek zararı karşılaması durumunda proporsiyon yapılması ve teminatın paylaştırılması gerektiği, tazminat talebinin haksız fiile ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, aleyhe hüküm kurulması halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabilecekleri diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine diğer hususlarla birlikte karar verilmesi istemiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; herhangi bir belge iletmeden davalı sıfatı ile davaya dahil edildiklerini, kural olarak mecburi dava arkadaşlığı dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemeyeceği, ilgili Yargıtay ilamlarına atıflar yapıldığı, davacı vekilinin talebine muvafakatları bulunmadığı, davada taraf olarak yer alıp haklarında hüküm kurulmasının hukuken geçerli ve mümkün olmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın trafik kazasında %100 kusurlu olduğu, ehliyetsiz araba kullandığı, alkollü olup olmadığının bilinmediği, müvekkilinin kazadan sonra uzunca bir süre yataktan kalkamadığını, kırıklardan dolayı çalışamadığı, müvekkili tarafından … 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile …’ın kazada kusurlu olan tek taraf olduğu, müvekkilinin zaten güvenlik ve bekleme şeridinde olduğu, … 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında … ve …’e karşı dava açıldığı, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve üceti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesi istemiştir.
Diğer davalılar … ile …’e usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da bu davalılar tarafından gelen olmamıştır.
Mahkememizin 2014/81 Esas – 2018/816 Karar sayılı 13/07/2018 tarihli mahkeme ilamı Davalı … vekili ile davalı … Hesabı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 2019/3379 Esas – 2021/1955 Karar sayılı 15/12/2021 tarihli istinaf kaldırma ilamı ışığı altında yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce istinaf kaldırma ilamı gereğince dosya kapsamındaki kusur raporu ile … 3. ATM’nin … Esas sayılı dosyasından alınan kusura ilişkin ATK raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Karayolları Fen Kürsüsünde görevli kusur bilirkişileri …, … ve …’ye tevdiine karar verilmiştir. Bilirkişi kurulunun 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şu şekildedir;
İki klasör içinde bulunan dosyaların (… 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası dahil) incelenmesi sonunda, aşağıdaki hususlar saptanmıştır.
– Olay mahalli, yerleşim yeri dışında bulunmaktadır.
– Kaza sırasında, vakit gündüz, hava açık, yol yüzeyi kurudur.
– Olayın cereyan ettiği yol, gidiş ve geliş trafiği orta röfüjle ayrılmış, çift platform bölümlü (iki taşıt yollu), her platform bölümü asfalt kaplamalı, üç trafik şeritli ve bir emniyet şeritli olan, şerit çizgileri, kaplama kenar çizgileri ve otokorkuluk bulunan, yatay güzergahta düz, düşey güzergahta eğimsiz otoyoldur.
– Olay yerindeki ilk tespitlere göre düzenlenmiş, 18/09/2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında, yukarıda, “Olay” paragrafında açıklandığı şekilde cereyan eden zincirleme trafik kazasının oluşumunda;
o … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-a maddesindeki ve 36/a maddesindeki kuralları ihlal ettiğinin,
o … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü …’in, aynı Kanunun 47/1-d maddesindeki kuralı ihlal ettiğinin,
– … plaka numaralı kamyonun sürücüsü …’nın, aynı Kanunun 47/1-d maddesindeki kuralı ihlal ettiğinin, olay yeri incelemesi, sürücü beyanları ve kameralardan tespit edilmiş olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
– Bilirkişi … tarafından, … 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası için tanzim edilmiş, 03/12/2014 tarihli Bilirkişi Raporunda, olayda;
o Doğrultu değiştirme ve hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama kurallarını ihlal eden ve duran araca arkadan çarpan, … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü …’ın, % 50 oranında kusurlu olduğu,
o Yerleşim birimleri dışındaki karayolunda, zorunlu haller dışında taşıt yolu üzerinde duraklamak veya park etmek kuralını ihlal eden, … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü …’in, % 50 oranında kusurlu bulunduğu,
(Not: Raporda araç plaka numaralı hatalı yazılmıştır.)
o … plaka numaralı kamyonun sürücüsü …’nın, kusursuz olduğu kanaatine varıldığı ifade edilmiştir.
– … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası için düzenlenmiş, 26/12/2016 tarihli Bilirkişi Heyeti Teknik Raporu ve 16/04/2018 tarihli ek raporunda;
o … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü …’ın, % 85 oranında, asli kusurlu olduğu, araç maliki davalı …’ün de aynı oranda sorumlu bulunduğu,
o … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü, davalı …’in, % 15 oranında, tali kusurlu olduğu,
o … plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’nın, kusursuz bulunduğu,
o … plaka numaralı kamyonetin yolcusu, davacı …’ın, kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.
– Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve …’nın davacı ve … Hesabı’nın davalı olduğu (huzurdaki tazminat davası ile aynı konulu) dava dosyası için tanzim olunmuş, 12/12/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda, olayda;
o Dava dışı sürücü …’ın, asli, tam ve % 100 oranında kusurlu olduğu,
o Dava dışı sürücü …’in, kusursuz bulunduğu,
o Dava dışı sürücü …’nın, kusursuz olduğu yönünde kanaat ifade edilmiştir.
BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜ:
A-) … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü davalı, gerekli kontrolları yapmadan sağa yönelip, sağ emniyet şeridine girmiş ve park halindeki, … plaka numaralı davalı kamyonetinin arkasına çarpıp, kamyonetin ötelenerek önünde park halinde bulunan kamyonun arkasına çarpmasına ve bu zincirleme olay sırasında davacı … ile dava dışı kişilerin yaralanmasına sebep olmuştur. Davalı sürücü …’ın, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, karayollarında trafiğin akışı, şerit izleme ve şerit değiştirme kurallarına aykırı, meslek ve san’atta acemice seyrettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, zincirleme olayda, birinci (asli) derecede ve tam etkili bulunduğu mütalaa olunmaktadır.
B-) Banket/emniyet şeridi, olağan olarak yayaların ve hayvanların kullanacağı, zorunlu hallerde de araçların faydalanabileceği yol bölümüdür. … plaka numaralı kamyonet sürücüsü davalı, otoyolda, aracı emniyet şeridinde park ederek yük indirmek istemiştir. Gündüz şartlarında, yatay güzergahta düz, düşey güzergahta eğimsiz yolda, park halindeki kamyonetin, arkadan gelen sürücüler açısından görülmesine mani bir durum yoktur. Dolayısıyla, emniyet şeridinde tedbir alınmasına da gerek yoktur. Davalı sürücü …’in, olayda etkili herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, kusursuz olduğu kanaatine varılmakta ve kendisinin, karayolunda, taşıt yolu üzerinde park ettiği (hatalı) gerekçesiyle, % 50 oranında kusurlu sayılması isabetsiz, hatalı görülmektedir. Zira, davalı …, otoyolda, motorlu araçların seyrine ayrılmış trafik şeritlerinde değil, araçların zorunlu hallerde kullanabileceği emniyet şeridinde aracını park etmiştir.
26/12/2016 tarihli Bilirkişi Heyeti Teknik Raporu ve 16/04/2018 tarihli ek raporunda, davalı …’e tedbir almadığı gerekçesiyle % 15 oranında kusur izafe edilmesi de yukarıdaki açıklamalar ışığında isabetsiz bulunmaktadır.
C-) … plaka numaralı kamyonun dava dışı sürücü …’nın, olayda etkili herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, kusursuz olduğu mütalaa olunmaktadır. Esasen tüm bilirkişi raporlarında kendisi kusursuz sayılmıştır.
SONUÇ:
I- Davalı … Sigorta A.Ş.’ye Trafik Sigortalı, … plaka numaralı davalı kamyonetinin sürücüsü, davalı …’ın hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve tam, % 100 (yüzde yüz) oranında etkili bulunduğu,
II- … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü, davalı …’in, etkili herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, kusursuz olduğu,
III- … plaka numaralı kamyonun dava dışı sürücüsü …’nın, etkili herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, kusursuz olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Kaldırma ilamı sonrasında Mahkememizin 2. Celsesi ara kararları gereğince, … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının kesinleşme şerhli eksiksiz bir örneğinin uyap üzerinden celp edildikte sonra dosyada bilirkişi heyet raporunu sunan …ile …’nin … 3. ATM dosyasında rapor sunan bilirkişiler olduğu anlaşılmakla tarafların kusura ilişkin itirazlarının değerlendirilerek istinaf ilamı doğrultusunda kusur raporları arasındaki çelişkilerin giderilerek kusur oranının tespiti için dosyanın … ATK Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 15/09/2022 tarihli raporu özetle şu şekildedir;
Adli Tıp Kurumu Kuruluş Yasasında; Trafik İhtisas Dairesinde Genel Kurul oluşumu yer almadığından, Genel Kurulda görüşülmesi istemiyle gönderilen dosya Trafik ihtisas Dairesi bünyesinde oluşturulan 14/09/2022 tarihli “Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu”nda ele alınmış; yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonucu oy birliği ile ulaşılan kanaat aşağıda belirtilmiştir.
Trafik kazası tespit tutanağı içeriğine göre; Olay mahalli otoyol 12m genişliğinde (4 şeritli), tek yönlü, orta refüjle bölünmüş, yatay güzergah düz-düşey güzergah eğimsiz, zemin asflat-kuru, vakit gündüz, hava açık, mahal yerleşim yeri dışıdır. Çarpışma noktası emniyet şeridi üzeride işaretlenmiştir. Kaza tespit tutanağında olaya dair bir fren izi tespiti bulunmamaktadır. Olay mahallindeki ilk çarpışmanın etkisiyle ötelenen … plakalı kamyonetin, kendi önünde yine emniyet şeridinde sürücü … tarafından park edilmiş (yükünü aktaracağı) … plakalı kamyona çarptığı belirtilmiştir.Sürücü …’ın sürücü belgesi bulunmamaktadır.
Sürücü … 18.09.2013 tarihli ifadesinde; “…Yolu Takiben … istikameti Tekstil mevkiinde mola verip aracımı kontrol ettiğimde o esnada arkadaşım … beni arayarak memlekete yatak göndereceğini söyledi bende bulunduğu yeri tarif ettim kendisinin yakın olduğundan beyan edince bulunduğum yerde bekledim arkadaşım yaklaşık olay günü saat: 12.25 sıralarında kendi aracıyla gelerek benim aracımın arkasına durdu ve göndermek istediği yatağının kendi aracından alarak benim kamyonete yüklemek için kamyon kasasına çıktım o esnada arkadaşımdan kamyonumun kasasına aracımın sağ tarafından arka tarafından çıkmaya çalıştığı esnada bir arıda sebebini bilmediğim nedenden dolayı … plaka sayılı araç arkadaşımın aracının arka kısmına hızlı bir şekilde çarptı ve arkadaşımın aracı da çarpmanın etkisiyle hareket ederek benim aracıma çarptı …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sürücü … 03.01.2014 tarihli ifadesinde; “… … plaka sayılı araç ile …takiben … istikametinde seyir halinde iken Tekstilkent önüne geldiğimde önümde plaksını hatırlamadığım bir otobüs önümde seyir halinde idi, araç büyük olduğu için Tekstilkent tabelasını geç fark ettim.Tekstilkent ayrımını kaçırmamak için sağ şeritten emniyet şeridine girdim.Emniyet şeridinde her hangi bir emniyet tedbiri almamış plakasını bilmediğim bir kamyon park halinde idi ben de çarpmamak için manevra yapmaya çalıştım ve direksiyon hakimiyetini kaybederek emniyet şeridinde bulunan kamyona çarptım…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sürücü … 18.09.2013 tarihli ifadesinde; “… aracınmı emniyet şeridine çektim, … isimli arkadaşıma ait olan kamyone … Eşya yüklüyordum. Ben aracımı kamyonun arkasına çektim. Önümdeki kamyonla benim aracın arasında eşyaları koyduğumuz esnada benim araca çarptı…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… 20. Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosya için düzenlenmiş 03.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda … ve …’in kusurlu oldukları, her iki sürücünün %50’şer oranda kusurlu olduğu belirtilmiştir.
… 5.Asliye Tic. Mah. … E. Sayılı dosya için düzenlenmiş 01.03.2016 tarihli bilirkişi raporu ve 16.04.2018 tarihli ek raporunda; sürücü …’ın %85 oranında kusurlu, sürücü …’in %15 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın kusursuz olduğu, yolcu …’ın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
… 3.Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosya için Dairemizce düzenlenmiş 12.12.2018 tarih 4774 sayılı raporda; Sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, sürücü …’in kusursuz, sürücü …’nın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
… 3.Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosya için düzenlenmiş 03.03.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, sürücü …’in kusursuz, sürücü …’nın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkemeniz dosyası için düzenlenmiş 06.06.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, sürücü …’in kusursuz, sürücü …’nın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tüm itiraz ve ifadeler, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları incelendiğinde; kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekilde gerçekleştiği anlaşılmış olup; Dava konusu kazanın gündüz vakti meydana gelmiş olması, park halindeki araçların tamamen taşıt yolu dışında konumlu olması, mevcut beyanlara göre de olay sırasında … plakalı kamyonet sürücüsü …’ın yola gereken düzeyde dikkatini vermemiş ve dönüş yapacağı kavşağı kaçırmak üzere olduğu düşüncesiyle kontrolsüzce taşıt yolu dışına doğru manevra yapmış bulunması göz önünde bulundurulduğunda sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu yönündeki raporlara iştirak edilerek aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir. Mevcut verilerle;
A) Davalı sürücü … idaresindeki kamyonet ile seyir halindeyken yola gereken düzeyde dikkatini vermediği, dönüş yapacağı kavşağa yaklaştığında seyrini uygun hızla daha kontrollü sürdürmesi ve dönüş manevrasını taşıt yolunu takiben gerçekleştirmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, beyanına göre dönüş yapacağı kavşağın tabelasını geç fark etmekle yolun emniyet şeridi kesimine kontrolsüz biçimde manevrayla girdiği ve burada taşıt yolu dışında (emniyet şeridinde) park halindeki kamyonete önlemsizce arkadan çarptığı olayda asli derecede kusurludur.
B) Davalı sürücü … idaresindeki kamyoneti, gündüz vakti olay yerinde tamamen taşıt yolu dışında kalacak şekilde (emniyet şeridine) yükleme işlemi için park ettikten sonra, bu mahalde seyir halindeyken mevcut hızıyla kontrolsüz biçimde emniyet şeridine doğru yönelen kamyonet nedeniyle kazaya karıştığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
C) Sürücü … idaresindeki kamyonu, gündüz vakti olay yerinde tamamen taşıt yolu dışında kalacak şekilde (emniyet şeridine) yükleme amaçlı burada park halindeki kamyonetin önüne park etmiş bulunduğu sırada meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.”
Mahkememizin kaldırma ilamı sonrasındaki 3. Celsesi ara kararında, davalıların davacının ehliyetsiz olduğunu bildiği sürücünün kullandığı araçta yolcu olduğu ve emniyet kemeri takılmadığı noktasındaki ortak kusura ilişkin iddialarının tartışılarak istinaf kaldırma ilamı çerçevesinde rapor alınması için dosyanın makine mühendisi ile Aktüer bilirkişi heyetinden yargılamanın davalılar … Hesabı, … ile … Sigorta A.Ş. yönünden devam ettiği gözetilerek ATK Genel Kurulu tarafından tespit edilen davalı sürücü …’ın % 100 kusurlu olduğuna ilişkin kusur oranı dikkate alınarak kusur değerlendirilmesi yapılmayarak makine mühendisince sadece ara kararda belirtilen ortak kusur durumunun tespiti amacıyla rapor tanzimine karar verilmiş olup bilirkişi heyetinin 12/01/2023 tarihli raporu özetle şu şekildedir; davalılar lehine usulü müktesep hak halini alan ve davacı bakımından kesinleşen ilk karara mesnet 16.04.2018 tarihli hesap raporundaki veriler ve hesap öğeleri(bilinen ve bilinmeyen dönem kazanç tutarları) aynen esas alınarak değişen kusur durumuna göre davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 29.572,46 TL dir. 18.09.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle; … plaka numaralı kamyonetin yolcusu davacı …’a kazanın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında, atfı kabil kusur, müterafik-ortak kusur bulunmadığı yönündedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; bedensel zararların tazminine dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizin önceki hükmü, davalı … Hesabı ve davalı … tarafından istinaf edildiğinden önceki hükmün davacı ile diğer davalılar … Sigorta, … ve … yönünden kesinleştiği anlaşıldığından 10/02/2022 tarihinde buna ilişkin kısmi kesinleşme şerhi düzenlenmiş olup yargılamaya davalılar … Hesabı, … Sigorta AŞ. ve davalı … yönünden istinaf kaldırma doğrultusunda devam edilmiştir.
Dosya kapsamından; 18/09/2013 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’ün maliki ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’in maliki – sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpışması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralandığı; davacı … adına velayeten anne ve babası tarafından iş bu maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler” başlıklı 94. maddesinde, “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 29/08/2013 tarihinde satış görmesi nedeniyle el değiştirdiğini ve satıştan dolayı poliçenin iptal edildiğini, iptal kaydının TRAMER’e bildirildiğini belirtmiştir. Bunun üzerine davacı vekili 08/07/2014 tarihli dilekçesi ile; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın 29/08/2013 tarihinde satış gördüğünden HMK’nın 124/4. maddesi gereğince davalı … Hesabı’nın, iradi taraf değişikliği yapılarak davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce 08/07/2014 tarihli 1. celsenin 1 nolu ara kararıyla, davacı tarafın iradi taraf değişikliğinin kabulüne ve davalı … Hesabı’nın davalı olarak davaya dahil edilmesine karar verilmiştir.
Ancak, istinaf sonrası dosyaya celp edilen Türkiye Noterler Birliği ve TRAMER kayıtlarına göre; kazaya karışan … plakalı aracın 29/08/2013 tarihinde satış görmesine rağmen, ZMSS poliçesinin 13/09/2013 tarihinde iptal edildiği görülmektedir. KTK’nın 94. maddesi gereğince poliçenin iptali tarihinden itibaren 15 gün süre ile geçerli olduğu öngörüldüğünden, TRAMER kayıtlarına göre, kaza tarihi olan 18/09/2013 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ. tarafından düzenlenen ZMSS poliçesi geçerliliğini sürdürmektedir. Dolayısyla … plakalı aracın yol açtığı zararlardan, … Hesabı değil, … Sigorta AŞ.’nin sorumludur.
Aynı kazada yaralanan … tarafından açılan ve davalı … vekili tarafından dosyaya ibraz edilen … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasındaki 03/03/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranda kusurlu olduğu, sürücü …’in kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Yine aynı dosyada aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 12/12/2018 tarihli raporunda da, sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, sürücü …’in kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir. Bu dosyada aldırılan ve Mahkemece karara dayanak yapılan 16/04/2018 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda ise; sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde %85, sürücü …’in %15 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Kusur raporları arasında çelişki bulunduğundan ve bu çelişki de davanın sonucunu etkileyeceğinden mahkememizce kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Karayolları Fen Kürsüsünden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi kurulundan ve ATK dan istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda rapor alınmıştır.
Somut olaydaki trafik kazasında çelişkileri giderici, ayrıntılı, irdeleyici ve hükme elverişli 15/09/2022 tarihli ATK “Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu” kusur raporuna göre, davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, davalı sürücü …’in kusursuz, sürücü …’nın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Davacının seyahat sırasında emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı bilinmemekle birlikte kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği emniyet kemeri kullanması durumunda da benzer şekilde yaralanabileceği, emniyet kemeri hususunun, kamyonette ne amaçla bulunduğu beyanlarda belirtilmemekle birlikte aralarında 23 yaş farkı bulunan sürücünün kazada etkisi olmayan ehliyetsiz olması hususunu bilmesinin veya bilmemesinin kamyonette yolcu olarak bulunmasının kazanın meydana gelmesinde, zararın doğmasında ve artmasında etkili bir faktör olmadığı, yaralanması ile sonuçlanmasında illiyet bağı ve kendisine atfı kabil müterafik-ortak kusur bulunmadığı son alınan hükme elverişli teknik raporda tespit edilmekle somut olayda %100 kusura göre belirlenecek maddi zarardan müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Davalı …’ın (…’ün maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü) %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; ilk kararın sadece davalılar tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalılar lehine usulü müktesep hak halini alan ve davacı bakımından kesinleşen ilk karara mesnet 16.04.2018 tarihli hesap raporundaki veriler ve hesap ögeleri (bilinen ve bilinmeyen dönem kazanç tutarları) aynen esas alınarak değişen %100 kusur durumuna göre davacı …’ın; sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 29.572,46 TL olduğu hükme elverişli son aktüer raporundan anlaşılmış ancak değişen kusur nedeniyle davacının maddi zarar ilk kararda belirlenen ve hüküm altına alınan 25.136,59 TL yi aşmakta ise de ilk kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi nedeniyle ilk karar ile hüküm altına alınan tutar davacı bakımından kesinleştiğinden ilk karardaki 25.136,59 TL tazminat bedeli davalılar açısından usulü müktesep hak oluşturduğundan davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kısmen kabulü ile 25.136,59 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının maddi zararı zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitler içinde kalmakta olup, ilk kararda … Hesabı/Sigorta şirketi yönünden 14.07.2014 tarihinden, araç sürücüsü/işletenler bakımından 18.09.2013 olay tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olduğu ve bu hususun BAM kararı dışında kaldığı,
BAM kararından sonra alınan kusur raporlarında … plakalı araç sürücüsü … kusursuz bulunduğundan, davalı …’in iş bu dava kapsamında sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla Davalı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan … araç sürücüsü … ile işleten … ile birlikte … Sigortanın yukarıda belirtilen gerekçelerle sorumlu olduğu kanaatine varılmış olduğundan davalı … Hesabının kaza nedeniyle sorumlu olmadığı Tramer kayıtlarından anlaşılmakla davalı … Hesabı yönünden HMK 124. maddesi gereğince bu davalının davada taraf olmaktan çıkarılmasına, davacının husumeti bu davalıya yöneltmesinde bir kusurunun olmaması nedeni ile davacı aleyhine bu davalı yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 5.218,42 TL karar harcından peşin ve ıslah yoluyla alınan toplam 260,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.957,50 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davalı … tarafından sarf edilen toplam 90,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı davalı …’e verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Maddi tazminat davası yönünden AAÜT m. 13/4. fıkra gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’e verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden AAÜT m. 10/3. fıkra gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’e verilmesine,
2-Davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden KISMEN KABULÜ ile 25.136,59 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.717,08 TL karar harcından peşin ve ıslah yoluyla alınan toplam 90,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.626,93 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 90,15 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Kabul edilen dava değerine göre AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davacı tarafından sarf edilen toplam 8.181 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 7.791,47 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Red edilen dava değerine göre AAÜT gereğince 1.256,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı davalı … Sigorta A.Ş. ye verilmesine,
3-Davalı … Hesabı yönünden; HMK 124. Maddesi gereğince bu davalının taraf olmaktan çıkarılmasına, davacının husumeti bu davalıya yöneltmesinde bir kusurunun olmaması nedeni ile davacı aleyhine bu davalı yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Şaban vekilinin yüzlerine karşı diğer tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır