Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/823 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/903 Esas
KARAR NO : 2023/823

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı şirket ile 14.09.2021 tarihinde 3 adet fason iş sözleşmesi ve 15.09.2021 tarihinde bu fason iş sözleşmelerine ilişkin sipariş sözleşmesi imzaladıklarını, iş bu sözleşmeleri … tarihinde imzaladıkları … referans numaralı genel iş sözleşmesine bağlandığını, karşı taraf sözleşmelerde kararlaştırılan edimleri gereği gibi ve zamanında ifa etmediğini, istenilen ürünlerin teslim tarihinden oldukça geç bir zamanda ve kusurlu olarak ifa edildiğini, müvekkilin iş bu kusurlu edimden doğan zararlarının olduğunu, davalının dosyaya konu faturalara dayalı olarak … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, iş bu sözleşme maddesi gereği müvekkilin gecikmeden kaynaklanan cezai bedel alacağı, gecikme süresinin; teslim için verilen toplam sürenin yüzdesine göre hesaplanması gerektiğini, burada yapılacak hesaplamanın ilk verilen teslim tarihine göre hesaplanması ve revize edilen teslim tarihine göre hesaplanması durumunda farklılık meydana geldiğini, sözleşme konusu malların ihracata konu olduğu için ürünler üzerinde kalite kontrol denemeleri, yükleme parselasyonu yapıldığını, ürünlerin geç teslim edilmesi sebebiyle nakliye, yükleme boşaltma hizmetleri için ürünlerin gönderildiği yurtdışındaki … firması tarafından 1.465 Euro, 2145 Euro ve 4500 Euro olmak üzere üç kez ve toplam 8.110 Euro bedel ödendiğini, ayrıca ürünlerin tesliminde gecikildiği için müvekkil şirketin ürünleri hızlı teslimat ile göndermek zorunda kaldığını, bu nedenle de fazla bedel ödenmek durumunda kaldıklarını, taraflar arasında daha önceden de aynı şekilde gönderimler olduğu için, gecikmeden kaynaklı fazla ödenen tutar, önceki yükleme boşaltma işlemlerinde ödenen tutara göre hesaplanarak 5.320 Euro müvekkil şirkete yansıtıldığını, bu ürünleri 3 defada ayrı ayrı göndermek zorunda kaldıklarında ayrıca gümrük vergisi ödemek zorunda kaldıklarını belirterek öncelikle dava konusu ticari işe ilişkin düzenlenen faturalara dayalı olarak müvekkil aleyhine açılan … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının, mahiyeti gözetilerek teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, mahkemeniz aksi kanaatteyse uygulanan araç ile korunmak istenen değer arasındaki ilişki gözetilerek belirlenen teminat bedeli üzerinden icra takibinin tedbiren durdurulmasına, mahkemenin işbu talebimizi kabul etmemesi halinde ise mahkemece belirlenecek tutarın teminat olarak yatırılması karşılığında icra dosyasına ödenen paranın davalıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, mahkemece uygun görülen tarihler gözönüne alınarak hesaplanacak cezai şartın belirsiz alacak olarak kabulü ile, hesaplama sonrası ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte şimdilik 10.000 Euro’nun müvekkile ödenmesine, müvekkilinin yaşanılan gecikme ve ürünlerin üç seferde teslimi nedeniyle uğramış olduğu 5.320 Euro zararın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, müvekkilin uğramış olduğu ticari itibar kaybı ve iş kaybı sebebiyle 30.000 TL manevi tazminatın müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin borçlu sıfatıyla … 30. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile işbu dava konusu dosyada mübrez faturalara ilişkin borcu, ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödeyerek sonlandırdığını, bu sebeple davacı ve davalı müvekkil arasındaki sözleşme ilişkisinden doğan bütün asli ve fer’i borçlar sona erdiğinden borç ilişkisi de sona erdiğini, davalı/yüklenici müvekkil şirketin taraflar arasında imza altına alınan eser sözleşmesine mutabık kalındığını, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerine uygun davrandığını, davacı iş sahibinden süre alarak, iş sahibinin talimat ve bildirimlerine bağlı kalarak teslimatı gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketinin üretime başlamadan önce, talep doğrultusunda zamanlama planını, çalışan işçi sayısı, günlük üretim planı vb. ön hazırlıklarını tamamladığını, ancak yüklenici firmadan imalat onayı alamadıkları için, üretime davacı iş sahibinin bilgisi dahilinde mail yazışmalarında sabit olduğu üzere 2 hafta gecikmeli başlamak zorunda kaldıklarını, davacı şirketin sözleşmenin 2.11. maddesi gereğince kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin 2.15. maddesi gereğince kaçınma hakkını kullanmadığını, teslim edilen ürünlerin hepsinden numune alınmış olmakla birlikte müvekkile hiçbir şekilde ayıp ihbarında bulunulmadığını, faturalara karşı 8 günlük itiraz hakkı kullanılmadığını, aksine ihtirazı kayıt dahi düşülmeden sözleşme gereğince müvekkile hak ettiği ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin, eser sözleşmesinden kaynaklı tüm yükümlülüklerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini, davacının yükümlüklerini yerine getirmemiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye uygun şekilde iş sahibinin talimatı doğrultusunda işlemlerin yapılmak suretiyle tüm siparişler eksiksiz teslim edildiğini, gecikme tazminatından ve bağlı olarak cezai bedel tazminatından bahsedilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle beraber mahkeme aksi kanaatte ise dahi cezai şartı oluşturan edime rağmen, ihtirazı kayıt olmaksızın sözleşme ilişkisi devam etmişse cezai şart talep edilemeyeceğini belirterek uyuşmazlık konusu dosyada mübrez faturalara itiraz edilmeksizin ve ihtirazi kayıt düşülmeksizin, iade faturası dahi kesilmeden davacı tarafından ödenmiş faturalara ilişkin itiraz süresi geçirilmiş olmakla derdest davada tedbir talebi akabinde icra dosyasının ödenmesi neticesinde işbu dava konusuz kaldığından; Ticaret Sicil Gazetesi 06.07.2022 ilan tarihi itibari ile davalı şirketi temsil ve imzaya münferiden yetkilisi olan ancak Nihal Bektaş tarafından yetkilendirilmeyen, pay sahipliği sıfatı sona eren eski şirket yetkilisi … tarafından verilen 31.05.2022 tarihli vekaletname ile 17.10.2022 tarihinde arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış, 29.11.2022 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri tamamlanmış olduğundan, Arabuluculuk Son Tutanağı’nda şirket yetkilisi…’ın imzası bulunmadığından ve kendisine arabuluculuk aşaması hakkında hiçbir bilgilendirme yapılmadığından, işbu davanıın açıldığı tarihte dava şartı yokluğu nedeniyle; mahkemece re’sen araştırılması gereken ve taraf teşkili sağlanmamış olduğundan yine mahkemece re’sen gözetilecek olması nedeniyle Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki … ilan tarihi itibari ile davalı şirket yetkilisinin …olması sebebiyle 21.12.2022 dava açılış tarihi göz önünde bulundurulduğunda, dava dilekçesi, tensip zaptı ile yargılamaya ilişkin tüm evraklar eski şirket yetkilisine tebliğ edilmiş olup usulsüz tebliğden dolayı husumet yokluğu göz önünde bulundurularak işbu davanın usulden reddine, davalı müvekkil şirket, iş sahibinden süre alarak, iş sahibinin talimat ve bildirimlerine bağlı kalarak teslimatı gerçekleştirmiş olduğundan, davacı 17.09.2021 Tarihli Eser Sözleşmesi ve Kanun hükümlerine aykırı davranarak kendi yükümlülüklerini yerine getirmemiş, teslim edilen ürünlerin hepsinden numune alınmış olmakla birlikte, müvekkil şirket ve yetkilisine hiçbir şekilde ayıp ihbarında bulunulmamış olması nedeniyle de gecikme tazminatının reddine; ihtirazi kayıt olmaksızın tüm ürünleri teslim alan davacı şirket sözleşme ilişkisini devam ettirmiş olması nedeniyle ve kanunun emredici düzenlemeleri ile yerleşik yargı kararları gereğince cezai şart talep edilemeyeceğinden cezai şart bedeli talebinin reddine; davacı … tarafından siparişlerin gönderildiği ve gecikme iddiası ile davacı şirkete fatura kesen … şirketinin yetkilisi, davacı şirket yetkilisinin oğlu … olması nedeniyle ve her iki şirketin faaliyet konularının ve adreslerinin aynı olması, …’un davacı şirketin eski ortağı olması, işbu iki firmanın tek elden yönetilmesi, imza sirkülerinde …’un … şirket müdürü olarak temsil ve imzaya yetkili münferiden seçildiği bilgisinin yer almasının yanında baba ve oğlun şirket mail adreslerinin “…” uzantısı ile oluşturulması nedenleriyle de her iki şirket arasındaki fiili ve organik bağ göz önünde bulunduruldurularak, kötüniyetli olarak hayatın olağan akışına aykırı şekilde … şirketi tarafından … şirketine kesilen ancak banka kanalıyla ödenip ödenmediği bilinmeyen usulsüz faturalar nedeniyle talep edilen afaki ve fahiş miktarlı tazminat taleplerinin öncelikle hakkaniyete devamla kanunun emredici düzenlemeleri ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olması sebebiyle davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki Fason İş Sözleşmeleri, Sipariş ve Genel İş Sözleşmelerinin konusu olan işin davalı tarafından sözleşmelerde kararlaştırılan sürede teslim edilmemesi nedeniyle cezai şart alacağının, geç teslim nedeniyle doğan zararın ve itibar kaybı nedeniyle manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
… 30. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelenmesinde; alacaklısının dosyamız davalısı, borçlusunun ise dosyamız davacısı olduğu, davalı/alacaklı tarafından 83.200,00 Eurun tahsili amacıya icra takibinin başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının Mali Müşavir Bilirkişi …, Taşıma Bilirkişisi …ve Nitelikle Hesap Uzmanı …’e verilerek; dosya ve taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasındaki sözleşmelerin konusu olan işin tesliminin süresinde yapılıp yapılmadığı, geç teslim olup olmadığı, geç teslim var ise bundan dolayı davacının cezai şart alacağının doğup doğmadığı ve miktarının ne olduğu, sözleşmelerdeki işin geç teslimi nedeniyle davacının bir zararının doğup doğmadığı, var ise zarar miktarının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenildiği, bilirkişi kurulunun mahkememize sundukları raporlarında, fatura içerikleri ile sipariş emirleri ve sözleşmelerinin mukayeseli incelenmesine ve mail yazışmaları ile Whatsapp yazışmalarına göre davalı şirketin 45.000 adet siparişi 15.11.2021 tarihinde teslim etmesi gerekirken 01.12.2021, 22.12.2021 ve 21.01.2022 tarihlerinde üç parti halinde teslim ederek davacı şirketin işlerini gecikmeli teslim yaptığının değerlendirildiği, taraflar arasındaki Fason İş Sözleşmesinin 15.09.2021 tarihli, sözleşmede teslimat tarihinin 15.11.2021 olarak kararlaştırılmasına göre anlaşma zamanının 61 gün olduğu ve davalının 22.12.2021 ve 21.01.2022 tarihli faturalara konu siparişler yönünden anlaşma zamanını 9630’dan daha fazla aşmasından dolayı toplam gecikme cezası bedelinin (38.072,0047.751,80)- 45.823,80 Euro olduğunun değerlendirildiği, davacı … şirketinin gecikme ve kalite yetersizliği nedeniyle bir kısım ek maliyetlere katlandığı anlaşılmakla birlikte davacı vekili bu zararların toplam 11.904,62 Euro olduğunu dava dilekçesinde beyan etmesi ve tarafımızdan da zarar miktarının cezai şart bedelini aşmasının mümkün görünmemesi karşısında, ayrıca zarar hesabına gerek olmaksızın emredici nitelikteki TBK m.180 hükmünün zıt anlamından davacının ayrıca zararlarının tazmini yönündeki talebinin yerinde olmadığının değerlendirildiği, davacının manevi tazminat talebi yönünden takdir ve yetkinin Mahkemede olduğu; hazır giyim sektörü açısından moda değişimi ve mevsim şartları sebebiyle gecikmenin veya özellikle ihracatta kalite yetersizliği durumlarının bir itibar kaybına yol açacağının açık olduğu, ancak dava dosyasında buna ilişkin herhangi bir (protesto, gecikme cezası ödeme, süregelen iş sözleşmesinin feshi, iptal edilen sipariş gibi davacı şirketin müşterilerine atfı mümkün) veri bulunmadığının değerlendirildiği yönünde kanaatlerini bildirmiş oldukları görülmüştür.
Tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında üç adet fason iş sözleşmesi ve 15/09/2021 tarihli fason iş sipariş sözleşmesi imzalanmış olduğu, sözleşme konusu için teslim tarihinin 15/11/2021 tarihi olarak kararlaştırıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda aldırılan raporda tespit edildiği üzere işin davalı tarafından tesliminin üç parti halinde %30 oranında gecikme ile teslim edildiğinin tespit edildiği, davacı bu geç teslimden dolayı cezai şart, zarar ve manevi tazminat talep etmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşme imzalanması ve teslim süresinin başlamasından sonra, davalı şirketçe, davacı şirkete gönderilen elektronik postada; “Bir haftadır panda için imalat onayı bekliyoruz, bugün itibari ile hem baskı hem dikim atölyesi boşa düştü onay vermediği için iş yapamadıkları, her günü bize fatura edecek, bu durum termine yansıyacak, gecikmeden dolayı indirim ya da herhangi bir cezai işlem kabul etmeyeceğiz” ihtarını göndermiş olduğu, davacının bu elektronik postaya “10 gün önce gönderdiğimiz numune kuryeden kaynaklı bir gecikme yaşanmakta, bu durumu not aldık, herhangi bir gecikme ile alakalı işlem yapılmayacaktır.” cevabını vermiş olduğu görülmüştür. Davacının sözleme konusu malın üretimini yapıp davacıya teslim etmiş olduğu, davacının geç teslimden dolayı davalıya çekmiş olduğu bir ihtarın bulunmadığı, ayrıca davalıya gönderdiği elektronik postada; gecikmenin kendilerinden kaynaklandığını ve bu nedenle işlem yapmayacaklarını bildirmiş olması nedeniyle, davacının cezai şart isteme şartlarının oluşmadığı ve bu nedenle cezai şart isteyemeyeceği, davacının geç teslimden dolayı zararının ispatlayamamış olduğu, manevi zarar şartlarının oluşmadığı sonucuna varılmış, davacının maddi tazminat ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 269,85 TL karar harcının peşin olarak alınan 5.516,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.246,19 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
4-Maddi tazminat yönünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekiline takdir olunan 45.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekiline takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk Ücreti olan 3.120,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır