Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/90 E. 2023/62 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/90 Esas
KARAR NO : 2023/62

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirketin …. bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında düzenlenecek …Fuarı (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkil şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesi talep edildiğini, sözleşmesi yapılan fuar organizasyonunun keyfe keder değil tüm dünyayı olumsuz anlamda etkisi altına almış olan Covid-19 pandemisi nedeniyle kamu otoritesi tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile ertelendiğini, hizmetin ertelenmesinde müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığını, Yargıtay kararlarında, mücbir sebeple ertelenen fuarlardan organizatör şirketin sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceğinin ifade edildiğini, fuarın ertelenmesi nedeniyle Ticaret Bakanlığı tarafından müvekkil şirket aleyhine inceleme başlatıldığını, buna ilişkin müvekkil şirketten bilgi ve belge istenildiğini, müvekkil şirketin ise gerekli bilgilendirmeyi yaptığını, inceleme sonunda müvekkil şirket hakkında herhangi bir müeyyide uygulanmadığını ve müvekkil şirket lehine sonuç çıktığını, … fuarının Mayıs 2022’ye ertelenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkil şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, davalı şirket ile yapılan “Fuar Katılım Sözleşmesi”nin 2. maddesinde; “Fuar Katılım Sözleşmesini imzalayarak işbu Form’da belirtilen Düzenleyici’nin organize ettiği sergi veya fuara katılmayı kabul eden katılımcı, bu imzadan sonra fuara katılmayı reddetse dahi Katılımcı’nın maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. Katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, Katılımcı’nın fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, unvanı vb. hususlarda, Düzenleyici’nin, sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir. Katılımcı’nın ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Katılımcı, ancak Düzenleyici’nin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. Düzenleyici, Fuardan 3 gün öncesine kadar, hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve Katılımcı’yı fuardan çıkarabilir.” hükmünün yer aldığını, buna göre; müvekkil şirketin sektörden gelen talepler, organizasyon gerekleri yahut hiçbir sebep göstermeksizin fuar tarihini değiştirme hakkına sahip olduğunu, müvekkil şirketin dosya borcunu cebri icra tehdidi altında ödediğini, ayrıca bir an için bedelin iadesi düşünülse bile miktarın hukuka aykırı bir şekilde hesaplanarak icraya konulduğunu, fuarcılık sektöründe, organizatörün metrekare başına birim fiyat belirlediğini ve katılımcının da kullanmak istediği alan ile birim fiyatın çarpımıyla elde edilen miktarı organizatöre ödediğini, sektörde USD üzerinden çalışıldığından miktarın USD olarak hesaplandığını, sözleşmenin kurulduğu dönemdeki Dolar Kuru ile sözleşme bedelinin Türk Lirası cinsine çevrildiğini ve bir kısmı peşin, bir kısmı da kambiyo senedi düzenlenerek sözleşme bedelinin tahsil edildiğini, müvekkil şirketin m2 birim fiyatı olarak 573,68 TL olarak belirlediğini, davalı şirketin ise 150 m2’lik alanı kullanacağını beyan ettiğini, KDV ve damga vergisi dahil toplamda 101.949,25 TL üzerinden sözleşme kurulduğunu, bu tutarın tahsili için 16.991,54 TL tutarında 31.10.2019 vade tarihli, 16.991,54 TL tutarında 30.11.2019 vade tarihli, 16.991,54 TL tutarında 30.12.2019 vade tarihli, 16.991,54 TL tutarında 30.01.2020 vade tarihli, 16.991,54 TL tutarında 01.03.2020 vade tarihli, 16.991,54 TL tutarında 30.03.2020 vade tarihli, 6 adet senet düzenlendiğini, davalı şirketin, açıkça sözleşmeye ve hukuka aykırı biri biçimde sözleşmeyi feshettiğini beyan ederek ödemiş olduğu bedelin iadesi için …. 6. İcra Müdürlüğü …Esas numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı yanın fuar tarihinin değiştirilmesi nedeniyle sözlemeyi feshetme hakkı olmadığı gibi ödenen bedelin iadesini talep etme hakkının da bulunmadığını, müvekkil şirketin taşınma esnasında oluşan adres değişikliği sürecinde tebligat usulsüzlüğü nedeni ile ödeme emrine süresinde itiraz edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin cebri icra tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, davalı şirketin müvekkil şirketten hiçbir alacağının olmadığını, sözleşme bedelinin iadesinin hukuken mümkün olmadığının ortada olduğunu, anılan tüm bu nedenlerle müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, davalı taraf, başlatmış olduğu icra takibinde “150.000,00 TL müspet ve menfi zarar” kalemine de yer verdiğini, işbu kalemin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için sözleşmeye aykırılık söz konusu olsa bile müspet ve menfi zararın birlikte talep edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca tazminat talep edilebilmesi için müvekkil şirketin kusurlu olması gerektiğini, bir başka ifade ile taraflardan birinin kusurlu olmasının, kusurlu olan tarafın tazminat yükümlüsü olması sonucunu beraberinde getireceğini, kusurun ispatının ise, tazminat talebinde bulunan taraf üzerinde olduğunu, davalı yanın, müvekkil şirketten tazminat talep edebilmesi için müvekkil şirketin, fuarların ertelenmesinde kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, fuarın ertelenmesinde müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığını, söz konusu icra takibi ile talep edilen tazminat alacak kaleminin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 281.389,86 TL tutarında Fuar Katılım Sözleşmesi imzalandığını, fuarın işbu sözleşmeyle kararlaştırılan tarih olan 21-25 Nisan 2020 tarihinde sokağa çıkma yasağı sebebiyle yapılamadığını, ertelenen 20-24 Eylül 2021 tarihinde ise yine pandeminin beraberinde getirdiği sonuçlar nedeniyle sektör temsilcilerinin talepleriyle fuar Mayıs 2022 tarihine ertelendiğini, başlatılan icra takibi karşısında ve usulsüz tebligat nedeniyle takibe itiraz imkanının da müvekkil şirketin elinden alınması hususu da dikkate alındığında müvekkil şirketin haklarının daha fazla zedelenmemesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiş, İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile haksız ve kötüniyetli olarak … 20. İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine, huzurdaki yargılamanın devamı esnasında, müvekkil şirket tarafından cebri icra tehdidi altında ödeme yapması halinde ödeme yapılan tutarın istirdadına, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının dava dilekçesinde delillerini somutlaştırmadığını, delil listesini vermediğini, HMK ya göre ve dava dilekçesinde yazılı hususlarla bağlı olan taraflar dava dilekçesiyle birlikte delil listesini, talep, olay ve delillerini somutlaştırarak hangi olayı hangi delille kanıtlayacağını, delillerinin ayrı ayrı belirlenerek açıkça gösterilmesi ve yazılı olan belgeler var ise bunların dilekçesinin ekinde sunulması, tanık deliline dayanıyor ise tanık isim ve adresleriyle hangi konuda dinletmek istediğini ayrıca ve açıkça bildirmesi gerektiğini, bu hususun emredici bir hüküm olduğunu ve tarafları bağladığını ancak dava dilekçesinde davacı delillerini somutlaştırmadığını ve delil listesini vermediğini, HMK daki kurala aykırı bir dilekçe düzenlendiğini, bu nedenle karşı tarafın bu aşamadan sonra başka delil ibrazına muvafakatinin bulunmadığını, davacının tek taraflı olarak ertelemiş olduğu fuar nedeni ile müvekkil şirketin zararının tazmininin talep edildiğini, müvekkil şirketin tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olan, uluslararası ve saygın bir şirket olduğunu, davalı ile müvekkil şirket arasında 05.09.2019 tarihinde, 21-25 Nisan 2020 tarihinde düzenlenecek olan 26. Uluslararası Ev Tekstili Fuarı için sözleşme imzalandığını, ancak davalı tarafın sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, fuarın pandemi nedeni ile 20-24 Eylül 2021 tarihine ertelendiğini ve daha sonra da davacı şirket tarafından tek taraflı olarak Mayıs 2022 tarihine ertelendiğini, müvekkili ve daha müvekkili gibi ticari hayatının gelişimini bu fuara bağlamış olan birçok şirketin mağduriyetine sebebiyet verdiklerini, davalı şirkete, … 3. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ve müvekkil şirketin yapmış olduğu ödemeler ve uğradığı zararlara ilişkin ödeme talebinde bulunulduğunu, ardından ise müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla … 20. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, … 20. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasının kesinleştiğini, ilgili dosyada haciz işlemleri de yapıldığını, davacı tarafın icra dosyasında süresi içerisinde itiraz etmediğini, buna gerekçe olarak taşınmayı gösterdiklerini, oysa ki takip 27.11.2021 tarihli olup davacı şirketin …kayıtlarında işyeri naklinin 2021 Ağustos ayında yapıldığının yazılı olduğunu, taraflar arası sözleşme, ticari kayıtlar, ihtar ve icra dosyası ile de sabit olduğu üzere müvekkili şirketin davacıdan alacağının mevcut olduğunu, birleşik sözleşme yapısı içindeki çerçeve sözleşmenin akıbetinin münferit sözleşmelerin kaderini etkilediğini, bu durumun, birleşik sözleşme yapısının ekonomik hukuki bağının bir sonucu olduğunu, davacının taleplerinin kabul edilemez olduğunu, dava dilekçesinde ertelemenin zorunlu nedenlerden ve fuar katılımcılarının talebi ile olduğu iddia edildiğini, bu hususun doğru olmadığını, pandemi ilk çıktığı anlarda dünyanın her yerinde sözleşmeler üzerinde mücbir sebep etkisi yarattığının doğru olduğunu, ancak 2021 yılı Eylül ayına gelindiğinde, ülkemizde ve dünyada pandeminin hala mücbir sebep olarak etkili olduğunun söylenemeyeceğini, 2021 Eylül ayında her türlü sosyal ve toplu etkinliklerin yapıldığı bir zaman dilimine geçildiğini, pandeminin bu dönemde yapılacak fuar üzerindeki etkisinin artık olumsuz değil, aksine olumlu olacağını, 2021 Eylül ayında; 1-4 Eylül 2021 tarihinde Gıda Fuarı, 8-12 Eylül 2021 tarihinde … ve yine aynı zamanda … gibi sektörel birçok başka fuar düzenleme işine imza atıldığını, davacı şirketin TOBB’nden fuar erteleme konusunda izin almış olması da farklı bir sonuç doğurmayacağını, müvekkil şirket ile davacı arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesi, birleşik sözleşme yapısı içindeki çerçeve sözleşme olarak değerlendirilmiş ve birleşik sözleşme yapısı içindeki çerçeve sözleşmenin akıbeti münferit sözleşmelerin kaderini etkilediğinden; hukuki bağın sonucu olarak çerçeve sözleşme geçersizse veya sona ermişse, birleşik sözleşme ilişkisi içerisindeki münferit sözleşmeler de kendiliğinden geçersiz olmakta veya sona erdiğini, birleşik sözleşme yapısındaki sözleşmeler arasındaki bağlılığın iki taraflı veya tek taraflı olduğunu, çerçeve sözleşme ile münferit sözleşmeler arasındaki bu bağlılık ilişkisinin tek yönlü olduğunu, inceleme konusu olayda da, birleşik sözleşme bu bakımdan tek taraflı bağlılık özelliği gösterdiğini, burada sözleşmenin iptalinden anlaşılması gerekenin sözleşmeden dönme olduğunu, bu bağlamda fuar katılım sözleşmelerinin sözleşmeden dönme iradesinin davacı …A.Ş.’ye ulaştığı andan itibaren geçmişe etkili bir şekilde ortadan kalktığı ve geçersiz olduğunun açık olduğunu, dolayısı ile Fuar katılım sözleşmelerinin sona ermesi üzerine müvekkil şirketin davacıya ödediği bedelleri geri isteme hakkının da doğacağını, fuar 2020’den beri hiç düzenlenmediğine göre, yine sözleşme geçmişe etkili olarak sona erdirildiğine göre, davacı tarafından tahsil edilen bedellerin iadesinin gerekli olduğunu, Fuar katılım sözleşmelerinin geçmişe etkili şekilde ortadan kalkması üzerine, önceden yapılmış ödemelerin sebepsiz zenginleşme oluşturacağına göre, ödenen paraların, para borcunun iadesi kuralarına göre geri verilmesinin gerekli olduğunu, Bu noktada sözleşmeden dönme ihtarının …A.Ş.’ye ulaştığı andan itibaren iade konusu para alacakları hakkında kendiliğinden temerrüt faizi işleyeceğini, fuar kapsamında müvekkil şirket tarafından, sergilenmesi için yüksek bütçeli koleksiyonlar ve fuar stantları hazırlandığını, kiralanan alanların ücretleri ödendiğini, ayrıca stand kurulumu için 01.09.2021 tarihinde de ilgili firma olan …Ldt. Şti. ye 50.000,00 TL seyahat ve konaklama rezervasyonları gerçekleştirildiğini, davacı şirket tarafından Fuar’ın gerçekleştirilmesine yaklaşık 10 gün kala iptal edilmesi nedeniyle şirket nezdinde yüksek boyutlarda maddi zarar ve kar kaybı meydana geldiğini, şirketin Fuar’ın gerçekleşmemiş olması nedeni ile uğramış olduğu her türlü doğmuş ve doğacak, doğrudan ve dolayı tüm zararlardan münhasıran davacı şirketin sorumlu olduğunu, anılan nedenlerle, … 3. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 20-24 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılması kararlaştırılan Fuar’ın Sözleşme’ye TMK m.2 ye aykırı olarak gerçekleştirilmemesi sebebiyle sözleşmeden doğan tüm borç ve sorumluluğunun davacının haksız eylem ve işlemleriyle sona erdiğini, sözleşmeden döndüklerini, Fuar’ın gerçekleştirilmesi için davacı ile imzalanan sözleşme gereği 02.03.2020 tarihinde 50.974,00 TL ve 30.03.2020 tarihinde 50.975,25 TL olmak üzere toplam 101.949,25 TL ile ayrıca Fuar’ın belirlenen tarihte gerçekleşeceğine olan inanç nedeniyle şirketçe yapılan masrafların toplamı 50.000,00 TL müspet ve menfi maddi zarar ile yaklaşık 500.000,00 TL kar kaybı olmak üzere ödeme tarihinden itibaren 101.949,25 TL için hesaplanan ticari avans faizi 24.267,42 TL ile birlikte toplam 676.216,67 TL ödemenin yapılmasını talep ettiklerini, ihtarnamenin sonuç vermiyeceği anlaşıldığı için de davacı şirket hakkında; şirketin alacağı için İstanbul 20 İcra Müdürlüğünün 2021-31574 E. Sayılı dosyası ile davacı şirket hakkında 101.949,25 TL asıl alacak ve 150.000,00 TL maddi zararların tazmini için müspet ve menfi zarar alacağı talep edilmiş olup toplam 281.389,86 TL için ilamsız takibe müstenit haciz yolu ile takip yapıldığını, takibin kesinleştiğini, ayrıca davacı şirket tarafından Fuar’ın ertelenmesine dair tek taraflı keyfi açıklamanın yapıldığı gün şirketten elektrik parası adı altında Standart Fuar Servisleri A.Ş. şirketi tarafından tahsilat da yapıldığının anlaşıldığını, iptal edilen fuar için elektrik bedeli tahsilatı yapılması da davacı şirket ve yetkililerin keyfiliğini ve haksızlığını gösterdiğini, bu nedenle de bu müvekkil şirketten alınan elektrik bedeli adı altındaki ödemenin de iadesinin talep edildiğini ve … A.Ş.’ye de … 3. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile talep edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine de müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla …A.Ş. Hakkında da … 17. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, itiraz neticesi ile takibin durduğunu, müvekkil şirketin alacağı için … 20 İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davacı şirket hakkında 101.949,25 TL asıl alacak ve 150.000,00 TL maddi zararların tazmini için müspet ve menfi zarar alacağı talep edilmiş olup toplam 281.389,86 TL için ilamsız takibe müstenit haciz yolu ile takip yapıldığını, davacı vekili hukuki mesnetten yoksun biçimde müvekkil şirketin sözleşmeyi fesh edemeyeceği için yukarıda yazılı miktarı talep edemeyeceğini ve faizin de hukuka aykırı olduğunu beyan ettiğini, müvekkil şirketin sözleşmeyi fesih iradesini … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile açıkladığını, geriye yönelik olarak ortadan kaldırılan sözleşme ile ilgili yapılan ödemeleri de faizi ile birlikte talep ettiğini, davacı şirketin, müvekkilinin sözleşmeyi fesih yetkisinin olmadığını açıklamasının tamemen yersiz ve mesnetsiz olduğunu bildirmiş, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, takibin devamına, lehlerine, davacı aleyhine asıl alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının tazminat talebinin reddine ve davacı karşı davalının kötü niyetli dava açmış olması sebebiyle hmk 329. maddesi yaptırımlarının uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki Fuar Katılım Sözleşmesi konusu fuarın yapılmasının ertelenmesi, davalının sözleşmeyi feshedip yaptığı ödeme ve müspet menfi zararlarının tahsili için yaptığı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. ilişkindir.
… 20. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davalı …AŞ’nin, Davacı …AŞ aleyhinde 101.949,25 TL toplam asıl alacak, 579,90 TL toplam asıl alacak, 150.000,00 TL toplam maddi müsbet ve menfi zarar alacağı ve 28.860,71 TL toplam ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 281.389,86 TL alacağa istinaden takibe geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir …, Fuarcılık Sektör Uzmanı …ve Finans Uzmanı …’e verilerek, dosya üzerinden yapılan inceleme ile “Taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesinin; davacıya, istediği kadar fuar yerini ve tarihini değiştirme konusunda açık bir yetki vermediği, bir kez bu değişik hakkı kullanıldıktan sonra fuarın mücbir sebep nedeniyle yine yapılamaması nedeniyle davalının fesih bildiriminin ve ödediği ücretin iadesi talebinin haklı olduğu, dolayısıyla asıl alacaklara ilişkin davalının taleplerinin yerinde olduğu, buna karşılık davalının müspet ve menfi zararlara ilişkin talebinin yerinde olmadığı” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirdikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi kapsamında davalı tarafça davacıya ödenen fuar katılım bedeli ile menfi ve müspet zararların ayrı ayrı faizleri ile birlikte tahsili için davalının davacı aleyhinde yaptığı takipten ve takibe dayanak borçtan ötürü davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında düzenlenecek 26. İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı için Fuar Katılım Sözleşmesi akdedildiği, fuarın pandemi tedbirleri kapsamında ilk olarak 20-24 Eylül tarihlerine ertelendiği, sonrasında ise 2022 Mayıs ayına ertelendiği, katılımcı davalının fuarın ertelenemeyeceği gerekçesi ile davacıya 07/10/2021 tarihli fesih ihtarını gönderdiği ve sözleşme kapsamında ödenen fuar katılım ücretlerinin iadesi ile fuarın yapılmamasından ötürü uğranılan menfi ve müspet zararların ödenmesinin ihtar edildiği edildiği anlaşılmıştır.
… 20. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, davalının davacı aleyhinde; 101.949,25 TL asıl alacak, 579,90 TL ihtar masrafı, 150.000,00 TL menfi ve müspet zarar, 28.860,71 TL ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 281.389,86 TL nın tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi incelemesi için ibraz edilen taraf ticari kayıtlarının usul ve yasa hükümlerine uygun olduğu, fuar katılım bedelinin 101.949,25 TL olarak yer aldığı, davacının 22.11.2019 tarihli tahsilat makbuzu ile davalıdan 2 adet toplam 101.949,25 TL tutarında çek alındığı, davacı kayıtlarında 101.949,25 TL davalı alacağının kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında çeklerin bankadan otomatik ödeme ile ödendiğine ilişkin dekontun mevcut olduğu, stand kurulum ve söküm için dava dışı şirket tarafından tanzim edilen faturasının ve firmaya yapılan 50.000 TL ödemesi yaptığına ilişkin kaydın bulunduğu, ayrıca elektrik bedeline istinaden yine aynı tarihte 2.950,00 TL tutarında havale yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokoller ile fuarın ertelenmesi serbestisi fuar düzenleyicilerine tanınmış olup, davacı borçsuzluk iddiası ve menfi tespit talebini sözleşmenin 2.maddesinde tanınan bu hak ve yetkiye dayandırmaktadır. Davacı tarafça 21-25 Nisan 2020 tarihinde yapılması planlanan fuarın pandemi tedbirleri gereğince 20-24 Eylül 2021 tarihine ertelenmesinde bir usulsüzlük, hukuka aykırılık ve ihtilaf bulunmayıp, fuarın bu tarih aralığında yapılmamasının ve ikinci kez ertelenmesinin ise sözleşmenin 2.maddesi düzenlemesine istinaden kullanılmış bir yetki olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davalının sözleşmeyi feshinin sözleşme hükümlerine uygun olduğu ve sözleşmeye konu hizmet verilip alınmadığından, taraf ticari kayıtlarında da ödendiği anlaşılan 101.949,25 TL fuar katılım ücretini faizi ile birlikte davacıdan iadesini talep edebileceği; ancak sözleşme ile 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında yapılması planlanan fuarın pandemi tedbirleri veya mücbir sebep kapsamında ertelendiği, bunun davalının da kabulünde olduğu anlaşıldığından, davalının menfi ve müspet zarara istinaden icra takibinde faizi ile birlikte toplam 178.860,71 TL lik talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, davacının … 20. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davalıya 178.860,71 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, … 20 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, davacının davalıya 178.860,71 TL borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kötü niyet ve icra inkar tazminatı istemlerinin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 12.217,97 TL den peşin alınan 4805,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.412,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 4805,44 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 38,50 TL posta ve 3750,00 TL bilirkişi ücreti gideri toplamı 3788,50 TL den kabul ve red oranı gözetilerek; 2407,97 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 27.829,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 16.379,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi.31/01/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”