Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/878 E. 2023/711 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/878 Esas
KARAR NO : 2023/711

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 09/12/2022 tarihli dava dilekçesinden özetle; müvekkili şirketin inşaat yapım işi ile iştigal ettiğini, dava dışı …’ın müvekkilinin taşeronu olduğunu, davalının ise taşeron …’ın ortağı olduğunu, dava dışı … Tic. A.Ş ihale yoluyla …’nden … İli … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ile … İli, … İlçesi … Mahallesinde bulunan … İlköğretim okulunun yeniden yapım işini üstlendiğini, müvekkili ile dava dışı…şirketi arasında sözleşme imzalanarak bu okulların müvekkilinin tarafından yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin üslendiği inşaat işlerinin yapılmasını teminen kaba inşaat olarak tabir edilen işlerin malzemeleri olarak yapımı hususunda dava dışı … ile anlaşmaya vardığını, iş bu sözleşmede davalı ve ortağının 6 bağımsız bölümün kendilerine verilmesi karşılığında işleri yüklendiğini, sözleşme mucibince okul inşaatına başlandığını ancak üst işveren olan dava dışı … şirketinin konkordato ilan edip alacakları ödemekte temerrüte düşünce müvekkili ile dava dışı şirketin anlaşarak sözleşmelerin fesih edildiğini, bu süreçte … inşaatına hiç başlanmadığını, … ise kısmi işlerin yapıldığını, her ne kadar iki adet okulun inşaatı için anlaşmaya varılmış ise de bu okullardan bir tanesinin hiç yapılmadığını, diğerinin de kısmen yapıldığını, inşaat sürecinin yarım kalması ve barter olarak verilecek taşınmazların tapulama işlemlerindeki aksamalardan dolayı müvekkili tarafından davalı ve ortağına başkaca iki taşınmaz verildiğini ve nakdi ödemeler yapıldığını bu itibarla taraflar arasındaki ödeme metodunun değiştiğini ve neticeten davalı tarafa herhangi bir borcunun kalmadığını, davalının yapmadığı işleri yapmış gibi gösterip hak ediş düzenlemiş olduğunu bunun üzerine taraflar arasında niza oluştuğunu, müvekkilinin işlerinin aksamaması için gene de ödeme yaptığını, fiyatlardaki artışı gerekçe göstererek fazlaca alacak talebinde bulununca taraflar arasındaki ilişkinin kopma noktasına geldiğini, müvekkilinin davalının hukuka aykırı talebini reddetmesi üzerine davalı … müvekkili aleyhine … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile tapu iptali tescil ve olmadığı taktirde alacak talebiyle dava ikame edildiğini, öncelikle teminatsız olarak aksi kanaate varılması durumunda mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında icra dosyasına yatan /yatacak paraların davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile davacının davalıya … 37. İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyasından davalı …’e ve dayanak teşkil eden bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatan davalının bono bedelinin %20’nden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından ibraz edilen 24/01/2023 tarihli cevap dilekçesinden özetle; Müvekkili ile dava dışı … arasında inşaat yapım sözleşmesinin yapılmadığını, kurulmuş resmi veya gayriresmi bir ortaklık ilişkisi söz konusu olmadığını, davacının ekte sunmuş olduğu protokolde müvekkili ile dava dışı kişinin … İli, … İlçesinde yapılacak 2 adet okul inşaatı nazarında kaba inşaatın yapılması hususunda anlaşma yapıldığı görüldüğünü, davacı tarafın müvekkili ile dava dışı kişinin ortak olduğu, birlikte hareket ettiğine ilişkin kesin dille izahat yapmaya çalıştığını, Mahkemece müvekkilinin ve dava dışı kişinin ticari kayıtları celp edildiği takdirde aralarında ortaklık olmadığının, tespit edileceğini, sunulan protokolde yalnızca anlaşmaya ilişkin maddeleri içermekte olduğunu, tarafların yapılan işte maddi açıdan birlikte hareket edeceklerini veyahut ortak hesap üzerinden işlerin yürütüleceği bir hususun yer olmadığını, sürecin bu şekilde yürütülmediğini, aksine protokolde açıkça yer aldığı üzere işin dava dışı …üzerinden yapılacağını, her türlü ödemenin de yine …’ın ticari hesabına yapılacağının düzenlendiğini, davacı şirketle müvekkili arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, protokolün 3. Maddesinde müvekkilinin dava dışı …’a yapmış olduğu 1.000.000,00 TL bedelli ödeme ve müvekkili lehine gerçekleştirilecek tapu devirleri düzenlendiğini, davacının, müvekkilline yapılan tapuda devir işlemlerini harici bir ödeme gibi veyahut müvekkilini sebepsiz zenginleşmiş ve fazlasını kötü niyetle talep ediyormuş gibi gösterilmeye çalıştığını, yapılan devir işlemi taraflar arasında akdedilen protokolün gereği olduğunu, müvekkilinin de protokole uygun olarak üzerine düşeni yaptığını ve dava dışı tarafa 1.000.000,00 Tl bedelli ödemeyi yaptığını, ancak tüm bu süreçte müvekkilinin üzerine düşeni yapmasına karşın hak edişleri kendisine ödenmediğini, dekontlarda görüleceği üzere yapılan ödemelerin tümünün dava dışı … adına yapılmış olduğunu, müvekkilinin bu bağlamda kazanımı olmadığını, özellikle yüklenici .. ve davacı şirket nazarında meydana gelen olumsuz gelişmelerin ve gecikmeler dolayısıyla zarara uğradığını, Protokolde açıkça yer aldığı üzere işin başında müvekkili tarafından …’a yapılan ödemenin sonrasında kendisine geri ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen yapmış olduğu ödemeyi dahi geri alamayan müvekkilinin dava dışı …’a başvurduğunda bizzat kendisi tarafından icra takibine konu 1.073.000,00 TL bedelli senedin alacağına karşılık olarak müvekkiline verilmiş olduğunu, öncelikle Mahkemece oluşturulan 13.12.2022 tarihli İhtiyati Tedbire Yönelik Ara Karar’ının hukuki yarar yokluğu dolayısıyla kaldırılmasına, müvekkiline yöneltilen haksız ve açıkça hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
… 37. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasında icra takibine konulan dava konusu 20/09/2019 düzenleme tarihli 20/12/2019 ödeme günlü 1.073.000,00-TL bedelli senedin keşidecisinin … San. Tic. A.Ş lehtarının dava dışı … hamilinin de davalı … olduğu, senet üzerinde bedelin nakden veya malen düzenlendiğine ilişkin her hangi bir kaydın yer almadığı bu sebep ile senedin nakden düzenlenmiş olduğunun kabulü gerektiği tespit edilmiştir.
Dava dışı … ile davacı … San. Tic. A.Ş arasında … İli … ilçesinde kain … ile … ilçesinde kain… yapım işinin gerçekleştirilmesine yönelik 26/08/2019 tarihli sözleşmenin akdedildiği, sözleşmede iş verenin … San. Tic. A.Ş yüklenicinin de … olduğu , sözleşmenin 7. Maddesinde ödemelerin nakit ve gayrimenkul olacağı, gayrimenkul olarak … için … A.Ş nin … projesinden 11. Kattan 450.000,00-TL değerinde 2 adet 2+1 daire ve aynı kattan tanesi 575.000,00-TL olan 1 adet 3+1 daire verileceği yine … için … A.Ş nin … projesinden 10. Kattan tanesi 450.000,00-TL olan 2 adet 2+1 daire ve 11. Kattan tanesi 575.000,00-TL olan 1 adet 3+1 daire verileceği, bu dairelerin 18/09/2019 tarihine kadar …’a veya …’ın gösterdiği kişilere devir edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
23/09/2019 tarihinde … San. Tic. A.Ş ile … arasında düzenlenen protokol ile … San. Tic. A.Ş ile … arasında akdedilen 26/08/2019 tarihli sözleşme ile … ve … ilçesinde yapımı üstlenilen iki adet okulun kaba inşaatı için … olarak verilmesi kararlaştırılan … İlçesi … Mah. 1864 ada, 18 Parseldeki … nolu dairelerin sözleşmeye göre devrinin gecikmesinden dolayı 05/11/2011 vadeli 1.073.000,00-TL , 20/11/2019 vadeli 1.074.000,00-TL, 20/12/2019 vadeli 1.073.000,00-TL olmak üzere toplam 3 adet senedin teminat olarak imzalandığı, bu senetlerin dairelerin …’ a yada …’ın göstereceği kişilere devri halinde iade edilerek hükümsüz kalacağı kararlaştırılmıştır.
Dava dışı … ile davalı … arasında akdedilen 16/09/2019 tarihli protokol ile … ilçesindeki 2 adet okulun kaba inşaatının yapımı konusunda ortaklık kurulduğu, işin … firması üzerinden yapılacağı, … nın %60, … in %40 oranında pay sahibi olduğu … tarafından …’ın iş yapımı için 1.000.000,00-TL ödeme yapılacağı bunun karşılığında ana firmanın … olarak vereceği … mahallesinde kain 2 adet 2+1 , 1 adet 3+1 dairelerin …’e tapu edileceği verilen 1.000.000,00-TL ödemenin … e iade edileceği , …’e tapu edilen daireler satıldığında işin geliri olarak ortak hesaba havale edileceği, ortaklık oranında kazancın paylaşılacağı, daireler satılırsa önce 1.000.000,00-TL ödeme bitene kadar …’e kalacağı ve ortaklığın …’e olan 1.0000.000,00-TL borcundan düşüleceği 1.000.000,00-TL borç bittikten sonra daire paralarının ortaklığa aktarılacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı, dava dışı … ile akdetmiş olduğu sözleşme kapsamında işin tamamlanamadığını, inşaatın yarım kaldığını, … ile akdettiği protokol uyarınca icra takibine konu edilen senedin davalı ve dava dışı ortağına verilmesi kararlaştırılan dava konusu bağımsız bölümlerin teminatı olarak verildiğini, ayrıca davalıya ve dava dışı ortağı … a ödemeler yapıldığını, davalıya da 280.000-TL ve 550.000-TL bedelli 2 adet bağımsız bölümün devredildiğini, davalının okul inşaatı için veya başka inşaatları için kendisinden beton ve demir satın aldığını bu bedellerin de borca mahsup edildiğini, davalı ve dava dışı ortağına fazladan ödeme yapıldığını bildirerek icra takibine konu edilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş davalı da davacı ile kurulmuş olan her hangi bir ortaklık ilişkisi bulunmadığını, dava dışı … ile akdedilmiş olan protokol kapsamında …’a 1.000,00-TL bedelin ödendiğini, protokol de bu bedelin kendisine geri ödeneceğinin kararlaştırıldığını, alacağının tahsili için dava dışı …’a müracaat edildiğinde 1.073.000,00-TL bedelli senedin alacağına karşılık olarak verildiğinin senedin teminat senedi olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
TTK’nın 687. maddesinin birinci fıkrası, “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” düzenlemesini içermektedir. Buna göre şahsî def’îlerin kural olarak hamile karşı ileri sürülmesi söz konusu değildir. Ancak hamil poliçeyi devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ederse, bu durumda şahsî def’îler hamile karşı da ileri sürülebilecektir. Anılan bu düzenleme TTK’nın 778. maddesi göndermesi nedeniyle bonolar hakkında da uygulanmaktadır. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir senet üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin her hangi bir ibare bulunmamaktadır.
Senedin teminat kapsamında dava dışı …’a verildiğine ilişkin protokol de davacı ile … arasında akdedilmiş olup, bu protokol de davalı …’in her hangi bir imzası bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafın lehtar …’a karşı ileri sürebileceği şahsi defilerini ancak hamil …’in poliçeyi devir alırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini ispat ederse ileri sürebilme hakkına sahiptir. Davacı tarafından hamil …’in dava konusu edilen senedi devralırken teminat senedi olduğunu veya bedelsiz kaldığını bildiği ve bile bile davacı borçlunun zararına hareket ettiğini ispat edilememiştir. … ile dava dışı … arasında 16/09/2019 tarihinde ortaklık protokolü imzalanmış olması ve bu protokol kapsamında iş yapılmış olması davalı …’in senedin teminat senedi olduğunu bilerek borçlunun zararına hareket ettiğini tek başına ispatlar mahiyette bulunmamaktadır.
Dava konusu edilen senette nakten veya malen kaydı yer almadığından senedin nakden düzenlenmiş olduğu kabul edilmiş olup, senette temel ilişkinden mücerret olduğundan davacı keşidecinin senetten dolayı borçlu bulunmadığını da HMK nun 200. Maddesi gereğince; yazılı belge ile kanıtlaması gerekmektedir. Davacı tarafından borcun ödendiği veya senedin teminat senedi olduğuna ilişkin her hangi bir yazılı belge dosyaya ibraz edilmediğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli olan 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 18.324,16-TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 18.054,31‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 148.030,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep
halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.Maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 12/10/2023

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.