Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/876 E. 2023/734 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/876 Esas
KARAR NO : 2023/734

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklı cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, müvekkilinin ilişkiden doğan alacağının bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olup bu ilişki kapsamında davalının müvekkili şirketten ürünler satın aldığını, bu ürünlerin davalıya teslim edilmediğini, akabinde davalı şirkete satın alınan ürün bedellerine ilişkin fatura kesildiği ve faturaların cari hesaba borç olarak işlendiğini, müvekkili şirketin davalıdan cari hesaptan kaynaklı 6.648,29 TL alacağının bulunduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemeyip icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, davalının davaya konu ürünleri teslim almış olmasına rağmen, cari hesaptan kaynaklanan ve muaccel olan borcunu ödemediğini ve davalı-borçlu aleyhine … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibinde borca ve faize itiraz ettiğini bu nedenle takibin durmasına sebep olunduğunu, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde borcu olmadığını iddia ettiğini, davalının borcunun yalnızca soyut ifadelerden ibaret olup icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki ve bu ilişki kapsamında müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğu, hesap ekstresinde görüleceği üzere davalının yapmış olduğu kısmi ödeme taraflar arasındaki ticari ilişkinin gerçekleştiğini gösterdiğini, müvekkilinin davalıya ticari ilişki gereği ürünler teslim ettiğini ve fatura düzenleyerek usulüne uygun biçimde işlem tesis ettiğini, davalının müvekkili şirkete olan borcunun sabit olduğundan borçlu tarafından yapılan itiraz, müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesini geciktirmeye yönelik tamamen haksız ve kötüiniyetli olduğunu, bu davayı açma zorunluluğunun hâsıl olduğunu, davalı aleyhine İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesini, İcra İflas Kanunu m.67’ye göre borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verilirse borçlu aleyhine uygun bir tazminata hükmedileceği belirtildiği, davalının tüm itirazlarının dayanaktan yoksun, kötü niyetli ve gerçek dışı olduğundan davalı taraf aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, uyuşmazlığa ilişkin olarak taraflarınca 29.09.2022 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı, davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada mahkememizin yetkisiz olduğunu, davacı tarafın dava konusu malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, dosya kapsamında bulunan belgeler incelendiğinde malların müvekkili firmaya teslim edildiğini gösterir belgeler olmadığını, uyap üzerinden yapılan kontrolde davacı tarafın sunduğu fatura ve belgelerde müvekkiline ait imzanın dahi bulunmadığını, faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarında gözükmesinin malın teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini, davacı tarafın mal teslim olgusunu ispat etmek zorunda olduğunu, malın teslim edilip edilmediği ne kadarının teslim edildiğinin tespitinin gerektiği, davacı tarafın davasının reddini, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce celp edilen … 14. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 6.648,29-TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 19/09/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 25/04/2023 tarihli celse ara kararı gereği, taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraf iddia ve savunmaları da değerlendirilerek icra takibine konu faturalardan kaynaklı alacağın mevcut olup olmadığı, mevcut ise miktarının takip tarihi itibari ile ne kadar olduğu, icra takibinden sonra yapılan ödeme var ise TBK m. 100 uyarınca tenzil edilmesi ve dava tarihi itibari ile mevcut alacak miktarının tespit edilmesine dair rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya Mali Müşavir bilirkişi …’ın sunmuş olduğu 11/07/2023 tarihli raporda, davacının Resmi Defter ve kayıtlarına göre 24.01.2022 tarihi itibari ile 6.648,29-TL davalıdan alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkeme Faiz ile birlikte Hesaplama yapılmasını isterse Davacının Davalıdan Faizli Alacak tutarı ise 7.563,43-TL olduğu kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Fatura konusu alacağını varlığını ispat külfeti davacıya aittir. HMK’nın 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK’nın 6. maddesinde ise taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 Esas – 2017/2738 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispat külfeti davacıya aittir. Davacının, yasal delillerle teslim olgusunu ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın ticari ilişki içindeki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığı, 28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değişiklik yapılan 6100 sayılı HMK m. 222/3 “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir” hükmünü havi olduğu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilerek bilirkişi incelemesi için gün tayin edilerek taraflara meşruhatlı bir şekilde ihtarda bulunulduğu, mahkememizce belirlenen günde davacı tarafın ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesi için sunduğu ancak davalı tarafça defterlerin ibraz edilmediği, davacı ticari defterleri üzerinden yapılan inceleme sonucunda ibraz edilen raporda davacının ticari defterlerinden davalıdan 6.648,29-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, 6100 sayılı HMK m. 222/3 maddesi gereğince, yapılan ihtara rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelemeye sunulmamış olması nedeniyle usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş olan davacı şirket ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre incelenen davacı defterleri uyarınca davacı tarafça ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu kanaatine varılarak takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 6.648,29-TL alacaklı olduğunu kabul etmek gerekmiş olup, bu itibarla davanın kabulüne, davalının … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında asıl alacağa yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile,
2-Davalının … 14. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 454,14 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 373,44 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.115‬,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 6.648,29-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 3.120-TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-HMK 333 maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.17/10/2023

Katip … Hakim …
e-imzalı e-imzalı
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”