Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/875 Esas
KARAR NO : 2023/184
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 09/12/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıya 04/03/2022 tarihinde kat karşılığı anlaşması hususunda görüşme ile sınırlı olmak üzere yetki belgesi düzenlendiğini, davalının bu yetki sözleşmesine istinaden 10/10/2022 tarihinde e fatura düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin davalıdan herhangi bir karşılığı anlaşma hususunda da hizmet almadığını, bunun üzerine … tarihinde … 31.Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile faturaya itiraz edildiğini, davalının bunun üzerine … 22 İcra Müdürlüğünün…E.sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, ödeme emrinin mersis tarafından otomatik olarak atanan adrese yapılmadığını ancak müvekkili şirket yetkilisinin PTT ye tebligat adresi için başvurusunun bulunmadığını, dolayısıyla mersis adresine yapılan tebligattan müvekkilinin haberi olmadığını, müvekkili banka hesaplarına konulan haciz ile 08/12/2022 tarihinde icra takibini öğrendiğini bu nedenle haksız icra takibine itiraz edemediğini, taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi, ticari ilişki bulunmadığını, davalının başlattığı icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek; öncelikle teminat karşılığı ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, … 22 İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasında başlatılan icra takibine ilişkin menfi tespit davasının kabulüne, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan 27/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı açarken arabuluculuk yoluna başvurmadığını, bu nedenle dava şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı şirket ile 2022 yılının başında amacına uygun olarak inşaa etmek istediği alan için arsa arayışına girdiğini ve alanında uzman müvekkili şirket ile temas kurduğunu, görüşmeler neticesinde davacı şirketin müvekkili şirkete 03/04/2022 tarihinde yetki belgesi düzenleyerek teslim ettiğini, bu yetki belgesi içeriğinde “.. sınırları içerisinde, …paralelinde ihtiyacı olan 500-800 dönüm arazinin tespiti yapılarak taraflara kat karşılığı anlaşması hususunda görüşme ile sınırlı olmak üzere yer tespiti ve kişilerle ön görüşmede … A.Ş. Adına … ve… yetkilidir” ibaresinin geçtiğini, yetki belgesinin müvekkili şirkete teslim edilmesi ile müvekkili şirketin yetkilendirmeye uygun olarak kooperatifin talep ettiği şartlara uygun arsayı bulmak için faaliyete başladığını, davacı yanın müvekkili şirketi 11/05/2022 tarihinde kooperatif ve kooperatifi oluşturan 30 firma müvekkili iş ortağı olarak projeye dahil ettiklerini beyan ettiklerini, müvekkili şirket tarafından … İli, … Mah. 139 Ada 18-19-21 parsellerde kayıtlı toplam 195.961,95 m² alandan oluşan arsa nitelikli taşınmazı bularak satışı … ile alıcı davacı şirketi bir araya getirdiğini, yapılan görüşme sonucunda tarafların anlaştığını, kooperatifin yapısına dahil olan müvekkili firmaya kooperatiften çıkarılması ile alakalı herhangi bir belge ve ihtar gönderilmediğini, müvekkili firmanın 8 ay gibi bir sürede davacı şirkete birçok alanda danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin davacıdan herhangi bir ödeme alamadığını, müvekkilinin dava konusu icra takibi yolu ile hakedişini talep ettiğini bildirerek; davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 22 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası getirtilmiş olup, yapılan incelemesinde; davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhine toplam 23.600.000 TL alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davacının icra takibine ilişkin olarak yasal süresi içerisinde itirazda bulunmadığı, takibin kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Davacı … 22 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında yapılmış olan takipten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini açmış olduğundan menfi tespit davaları TTK.nun 5/a maddesi kapsamında dava şartı olan arabuluculuğa tabi olmadığından davalının davanın arabulucuya müracaat edilmeksizin açıldığı yolundaki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, aralarında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığını, icra takibine konu olan faturaların haksız kazanç elde etme amacına ilişkin olduğunu, 04/03/2022 tarihinde kat karşılığı anlaşılması hususunda görüşme yapmakla sınırlı olmak üzere davalı şirket çalışanlarına yetki verildiğini, davalı tarafından kendilerine kat karşılığı anlaşma hususunda herhangi bir hizmet sağlanmadığını iddia etmiştir.
Davalı da, davacının inşaat yapmak için arsa arayışı içinde olduğunu, bu sebeple İstanbul sınırları içerisinde …, …, … kısmında ihtiyaçları olan, 500-800 dönüm arazinin tespiti yapılarak kat karşılığı anlaşması hususunda görüşme yapmakla sınırlı olmak üzere şirket yetkililerine yetki belgesi verildiğini, yapılan çalışmalar sonucunda … İli, … İlçesi, … Mah. 189 Ada, 18 -19-21 parsellerde kayıtlı toplam 198.961,95 m² alandan oluşan arsa nitelikli taşınmazın bulunarak satıcı … ile alıcı kooperatifin yetkililerinin biraraya getirildiğini, yapılan çalışmalar sonucunda arazinin satın alındığını, tüm satış işlemlerinin kendileri tarafından yürütüldüğünü, davacıya 8 ay boyunca danışmanlık hizmeti verildiğini savunmuştur.
6098 sayılı TBK’nun 520. maddesi uyarınca, simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.
Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz. Eş söyleyişle; sözleşmenin kurulmuş olması, ücrete hak kazanılması için yalnız başına yeterli değildir. 6098 sayılı TBK.’nun 521. maddesi gereğince, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Şu halde, davacının, simsarlık ücretini isteyebilmesi için simsarlık sözleşmesinde sözü edilen taşınmaz satışının, davacının aracılığıyla ve çalışması ile gerçekleşmiş olması gerekir.
Öte yandan bu düzenleme emredici olmayıp yedek hukuk kuralı niteliğindedir ve taraflarca aksi kararlaştırılabilir. Tellallık fırsat gösterme veya aracılık etme tellallığı olmak üzere iki şekilde gerçekleşebilir. Fırsat gösterme tellallığında; sözleşmenin kurulması fırsatına ait bilginin sağlanması söz konusu olur. Aracılık etme tellallığında ise; aracılık tellalı iki tarafı bir araya getirmek ve olası düşünce uyuşmazlıklarını gidermek için uğraşmak zorundadır[ (Uygur, T.: Borçlar Kanunu, Ankara 2003, c. 8, s. 8975). YHGK 13.12.2018 tarih ve 2017/13-621 E-2018/1929 )]
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi’nin 2014/17184 esas, 2015/2297 karar sayılı ve 03/02/2015 tarihli ilamında da belirtildiği üzere; taşınmaz simsarlığı sözleşmesi TBK 520 maddesi uyarınca yazılı şekle tabi olup, bu sözleşme yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Davacı ile davalı arasında taşınmaz alım satımına ilişkin olarak yazılı şekilde yapılmış bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığı, delil olarak Mahkemeye sunulan 04/03/2022 tarihli yetki belgesinde davalı şirket yetkililerine arazi tespiti yapılarak arazi sahipleri ile kat karşılığı anlaşılması hususunda görüşme yapılması ile sınırlı olmak üzere yetki verildiğinin yazılı olduğu, davalı tarafından arsa sahipleri ile kat karşılığı anlaşma yapılması hususunda görüşme yapıldığına ilişkin herhangi bir yazılı belgenin dosyaya ibraz edilemediği, davalı tarafından davacı adına arsa satın almak üzere Toplu Konut İdaresi Başkanlığına, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, Türkiye Belediyeler Birliğine, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına müracaat edilip edilmediğine ilişkin yazılan müzekkerelere davalı tarafından davacı adına herhangi bir müracaatta bulunulmadığına ilişkin cevaplar verildiği, davalının davacıya simsarlık hizmeti verdiğini yazılı belge ile kanıtlamayamadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davacının … 22 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne, … 22 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında borçlu bulunmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.802.335,42 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 450.583,86 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.351.751,56 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 450.583,86 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 79,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 501.846,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2023
Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI
HARÇ BEYANI
K.H: 1.802.335,42 TL
P.H: 450.583,86 TL
B.H: 1.351.751,56 TL.
Davacı yargılama gideri: 79,50 TL
Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.