Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/854 E. 2023/50 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/854 Esas
KARAR NO : 2023/50

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01/01/1997 tarihinden itibaren davalı …’nun emir ve talimatları ile kendisinin kurucusu ve yöneticisi olduğu aynı zamanda sahibi olduğu diğer davalı şirketler üzerinde yazılı bir sözleşme olmaksızın 30/05/2020 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin maaşının düzensiz ödenmesine rağmen davalılar tarafından müvekkilinin iş akdinin haksız yere feshedildiğini, bu nedenlerden dolayı 22.402,51 TL kıdem tazminatının iş akdinin feshedildiği tarihten itibaren mevduat faiziyle, 78.965,98 TL yıllık izin alacağının faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı firmaların bir kısmında doğrudan bir kısmında dolaylı ortak ve yönetim kurul üyesi olduğunu, davacının davalı müvekkili emir ve talimatıyla hareket etmediğini, bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevsizliğini, davanın esastan reddine karar verilmesini talep ile cevap vermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; alacak davasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça … 30. İş Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı dosyasında işçilik alacaklarının tahsili talep edilmiş ancak mahkemece görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Mahkeme gerekçesinde aşağıdaki hususlara işaret edilmiştir;
“.. İto kayıtlarına göre ,davalı …’nun diğer davalılar şirketlerinde kurucu, ortak ve yetkili olduğu, davacının davalı … Tic. Ltd. Şti.(eski adı … Şirketi)’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, dava dışı … Yatırımları A.Ş.’nin de … şirketinin ortağı olarak tescil edildiği, dosyaya ibraz edilen Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre davacının bir dönem davalı …A.Ş.’de yönetim kurulu başkan yardımcısı seçildiğinin ilan edildiği ve yönetim kurulu kararlarında imzasının olduğunun tespit edildiği, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre davacının dava dışı … A.Ş. Kurucusu olduğu ve yönetim kurulu başkan vekili seçildiğinin ilan edildiği, yönetim kurulu kararlarında imzasının olduğunun tespit edildiği, davalı … Ltd. Şti.’nin de İTO kayıtlarında davacının kurucusu olduğu … şirketinin ortağı olduğunun tescil edildiği, davalı …Ltd. Şti.’nin de davalı … şirketi ile ortak olduğunun İTO kayıtlarında tescil edildiği, davacının davalı …Tic. Ltd. Şti.’de 46.550,00-TL sermaye ile kurucu müdür olduğunun ticaret sicil gazetesi kayıtları ile sabit olduğu, aynı zamanda davacının ortağı olduğu davalı … Mühendislik şirketi ile …şirketinin ortak olduğu ve … Şirketinin ortak olduklarının İTO kayıtlarında tescil edildiği, Tanık beyanları uyarınca; “davacının davalı … şirketinde işveren vekili olarak hareket ettiği”nin beyan edildiği, “genel kurul evraklarına imza attığı”nın beyan edildiği, “davacının imza yetkisinin olduğu, ortak olduğu şirketler bulunduğu, bunlardan birinin … olduğu”nun beyan edildiği, davacının bu itibarla işveren vekili olarak hareket ettiği, işveren vekili olarak şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişilerden olduğundan ve işveren konumunda bulunduğundan işçi sayılamayacağı..”
Davalı tarafça arabuluculuk dava şartına başvurulmadan dava açıldığı itirazında bulunulmuştur. Bilindiği üzere tarafların hukuki nitelemesi ile mahkeme bağlı değildir. Davacı tarafça uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi işçilik alacağı gösterilerek arabuluculuğa başvurulmuş ve akabinde iş mahkemesinde dava açılmıştır. Bu hali ile arabuluculuk dava şartının mevcut olduğu kanaatine varıldığından yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olaya ilişkin olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/893 Esas ve 2019/6323 Karar sayılı ilamı emsal teşkil etmektedir. Anılan ilamda “…Bu durum karşısında, mahkemece temyiz incelemesinden de geçen görevsizlik kararı uyarınca artık taraflar arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi değil vekalet ilişkisi olarak kabul edilmesi gerekirken bu kabulün aksi yönünde olacak şekilde davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunduğundan bahisle hüküm tesisi cihetine gidilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, yukarıda da açıklandığı üzere davacı tarafça davalı şirkette yönetim kurulu üyesi olmasından kaynaklı alacağının değil, İş Kanunundan kaynaklı alacakların talep edildiği oysa, taraflar arasındaki ilişki hizmet ilişkisi olarak kabul edilmediği için İş Kanunundan kaynaklı alacakların talep edilemeyeceği nazara alınarak davanın reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir. Mahkememizce de benimsenen bu ilam doğrultusunda taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı da gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesinde davacının İş Kanunundan kaynaklı alacak talep edemeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın esastan reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90-TL’nin, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar tarafı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.205,27-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara (davalı … hariç) verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”