Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/856 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/835 Esas
KARAR NO : 2023/856

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 24/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkil … A.Ş., … markası ve kurumsal kimliği altında ülkemiz genelinde faaliyet gösteren akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, davalı …Tic. Ltd. Şti. ile müvekkill arasında 04.08.2020 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, 04.08.2020 tarihli Bayilik Protokolü akdedildiğini, davalı … aynı zamanda protokolde belirtilen borçların 75.000-TL tutarına kadar 5 yıl süre ile kefil olduğunu protokolün son sayfasında el yazısı ile yazarak imzaladığını, ancak Bayilik sözleşmesi 04.08.2020 – 04.08.2022 tarihleri arasında yürürlükte olacakken, ruhsat başvurusu davalı tarafından 02.10.2020 tarihinde yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokol bayinin tüm izin ve ruhsatları alma ve bunları kısa sürede almış olma yükümlülüğü bulunduğunu, davalının ise 02/10/2020 tarihinde yaptığı başvuruyu 02/02/2022 tarihinde sonuçlandırdığını, kısaca 2 yıllık (24 aylık) bir sözleşme süreci için 14 aylık ruhsat başvuru süresi geçirilmesi iyiniyetli davranış olmadığını, Bayilik Sözleşmesi 04/08/2020 tarihinde imzalanmış olmasına rağmen, davalı yanın lisans alamaması nedeniyle sözleşmenin fiilen uygulanamadığını, davalı şirketin müvekkile gönderdiği ihtarnamede uzun süre ruhsat alamadığını da ikrar ettiğini, ilerleyen süreçte ise … 8. Noterliği’nin … düzenleme tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi Müvekkil Şirket tarafından feshedildiğini, Müvekkil Şirket ile davalı arasında akdedilen Bayilik Akaryakıt Sözleşmesi’nin 30. maddesi hükmü “BAYİ, istasyonun işletilmesi ve bayilik faaliyetleri sırasında Petrol Piyasası faaliyetleri kapsamında mevcut ve ileride çıkabilecek tüm mevzuata uygun davranacağını, tüm masrafları kendisine ait olmak üzere BAYİ’lik faaliyetleriyle ilgili depolama ve ürünlerin satışıyla ilgili resmi mercilerden alınması gerekli tüm izin, ruhsat ve lisansları bizzat alacağını, ancak bu prosedürlerini tamamladıktan sonra BAYİ’lik faaliyetine başlayacağını ve bu sürecin de …’in kendisine tanıdığı süre içinde tamamlanacağını beyan, kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiğini, davalı taraf ile 04.08.2020 tarihinde sözleşme imzalanmış olmasına rağmen ruhsat başvurusu 02.10.2020 tarihinde yapılmış ve işbu süreç hiçbir haklı gerekçe olmaksızın 02.02.2022 tarihinde sonuçlandırıldığını, davalı tarafın gönderdiği … tarihli, … 11. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamede, aradan geçen süreye ilişkin hiçbir haklı sebep sunulmadığını, 04.08.2020 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve Protokol ve tüm sözleşmeler Müvekkil Şirketçe Sözleşme’nin 45. maddesi doğrultusunda tek taraflı olarak feshedildiğini, taraflar arasında imzalanan bayilik protokolünün 4. Maddesinde; bayinin Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi veya Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ekleri veya işbu Protokol ile üstlenmiş olduğu yükümlülük veya taahhütlerden herhangi birinin ihlali halinde veya bu ihlale bağlı olarak süresinden önce …’çe feshedilmesi halinde 300.000,00 TL ceza-i şart belirlendiğini, davalı, sözleşme imza tarihinden itibaren uzunca bir süre lisans almaması ve aradan geçen süreye ilişkin hiçbir haklı sebep sunmaması, sözleşmenin de müvekkilimiz tarafından, bayinin yükümlülüklerine uymaması nedeni ile ile haklı olarak feshi sebebiyle bu ceza-i şarttan sorumlu olduğunu, sözleşme kapsamında ruhsat başvurusu ve sonuçlandırma yükümlülüğü davalı tarafından hiçbir haklı gerekçe olmaksızın hayatın olağan akışına aykırı olarak, olağan sürede sonuçlandırılamadığını, davalının gönderdiği … nolu ihtar ekindeki …’nın 29/12/2021 tarihli yazısında da, ruhsat sürecindeki kronolojik yazışmalarda davalının uzun süre (1 yıl kadar) gerekli evrak işlemlerini tamamlamadığı görüldüğünü, Müvekkil şirket işbu süre boyunca, davalının makul sürede ruhsat alarak faaliyete başlayamaması nedeni ile davalıya kiralanan istasyonda akaryakıt satışı gerçekleştirememiş ve büyük ölçüde zarara uğradığını, taraflar arasındaki imzalanan sözleşmeler uyarınca; davalının kendi hukuka aykırı fiili nedeni ile işletmeye açamadığı ve yakıt satamadığı her gün müvekkilimizin kar kaybı yaşadığını, bu nedenle davalının, istasyonun işletmeye açılmış olması halinde, satabileceği yakıt miktarı üzerinden hesaplanacak oranda müvekkil kar kayıplarını tazmin etmesi gerektiğini, şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL talep edildiğini, davanın ikamesi öncesinde arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını, lakin süreçte anlaşma olmadığını, bu nedenlerle sözleşmenin haklı nedenle süresinden önce sona erdirilmiş olması nedeni ile taraflar arasındaki bayilik protokolünün 4. Maddesinde ön görülen ceza-i şart alacağının şimdilik 10.000-TL tutarındaki kısmının, davalının yükümlülüklerini ihlal etmesi, makul sürede lisans alamaması ve sözleşmenin haklı olarak feshi kapsamında; istasyonun fiilen işletilememesi ve ürün satışı yapılamamasından kaynaklı olarak ortaya çıkan kar mahrumiyetinin 10.000-TL tutarındaki kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini (kefilin 75.000-TL kefalet limiti ile sınırlı olması kaydı ile),tüm alacak kalemlerine dava tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşme şartları (Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi m. 42) uyarınca hesap edilen avans faizine 20 puan eklenmek sureti ile tespit edilecek faiz oranında faiz işletilmesine, bu talep kabul edilmez ise dava tarihinden geçerli olmak üzere avans faizi oranında faiz işletilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. Ve … vekili 12/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı ve müvekkil şirket arasında akdedilen sözleşme üzerine müvekkil şirket 02/10/2020 tarihinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi için … başvuru yapmış ve 02/02/2022 tarihinde ruhsat alabildiğini, Büyükşehir Belediyesince çalışma ruhsatı verilmediğinden sözleşmenin hukuken imkansız olduğunu, ruhsat sorunu müvekkil şirketten kaynaklanmadığını, hukuki ve fiili imkansızlık nedeniyle bu hususun müvekkil şirketin sorumluluğunu doğurmayacağı açık olduğunu, bu sebeple davacının cezai şart isteminin reddi gerektiğini, borcun geçersiz olması yahut ifasının imkansız hale gelmesi halinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 182. maddesinde bu durumda cezanın ifasının istenemeyeceği hüküm altına alındığını, müvekkil şirket 02.02.2022 tarihinde ruhsat başvurusunun olumlu sonuçlanması üzerine bayilik sözleşmesinin bitim tarihi olan 04/08/2022’ye kadar sözleşmenin üzerimize yüklediği edimleri ifa amacıyla davacı şirketten … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile lisansa ilişkin belgelerin teminini talep ettiğini, ancak davacı şirket tarafından … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile anılan sözleşme feshedildiğini, davaya konu Bayilik sözleşmesi 04.08.2020-04.08.2022 tarihleri arasında yürürlükte olacakken davacının … düzenleme tarihli ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, Bayilik sözleşmesi ve eki protokolde sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde kar mahrumiyeti isteyebileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, kar mahrumiyeti müspet zararlardan olup sözleşmede aksine hüküm bulunmaması halinde akdin feshinden sonra talep edilemeyeceğini, akdin feshinden sonra talep edilebilecek husus menfi zarar olduğunu, görüldüğü üzere akdin ifasının imkansız hale gelmesinde müvekkil şirketin hiçbir kusuru olmadığını, Ruhsat başvurusu sonuçlanamayan müvekkil şirketin akaryakıtı satmasının fiilen imkansız hale gelmesiyle, dava konusu bayilik sözleşmesi de hukuken imkansız hale geldiğini, bu nedenle bayilik akdinin sona erdirilmesinde müvekkil şirketin haksız olduğundan söz edilemeyeceğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı tarafa tahmili ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/03/2023 tarihli celse ara kararı gereği, Varsa davacı tarafın ceza-i şart alacağı ile kar mahrumiyeti alacağının tespiti ve varsa ceza-i şart alacak miktarının davalının ekonomik olarak yok olmasına neden olup olmayacağının tespiti açısından ve kar mahrumiyeti alacağı açısından dava konusu petrol istasyonu yerinde akaryakıt bayi uzmanı tarafından görülerek makul sürede davacı şirket tarafından başka bir akaryakıt istasyonuna ne kadar sürede bayilik verilebileceğinin yerinde tespit edilmesi ve ruhsat alınması işlemlerinde davalı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı açısından bildirilen adresler itibariyle talimat yazılmasına, mali müşavir ve akaryakıt bayiliği uzmanından heyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi… Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle, Davalının, sözleşme imza tarihinden itibaren 18 ay süresince İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı alamamış olduğu ve geçen sürenin olağan akışa uygun olmadığı, konu ile ilgili olarak Büyükşehir Belediyesi’nce davalıdan talep edilen belgelerin Belediye’ye zamanında temini hususunda ihmal bulunduğu kanaatinin oluştuğu, Davalının, sözleşme imza tarihinden itibaren uzun süre Tuhsat alamamasını açıklar haklı sebep sunamadığı gerekçesiyle Sözleşmenin davacı şirket tarafından, bayinin yükümlülüklerine uymaması nedeni ile feshedilmiş olduğu, Taraflar arasında 04.08.2020 tarihli iki yıl süreli “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” ve eki “Bayilik Protokolü” imzalanmış olmasına rağmen bu sözleşme ve protokolün (taraflar arasındaki akaryakıt alım-satım ilişkisinin) füilen hiç başlamamış olduğunun anlaşılmakta olduğu, Sözleşmenin, davacı şirket tarafından tek taraflı feshi sonrasında Petrol Piyasası Mevzuatı kapsamında başka bir akaryakıt istasyonuna bayilik verilmesini engelleyen bir sürenin olmadığı, Fesih sebebi ile taraflar arasında akdedilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Akaryakıt Bayilik Protokolü ve ilgili ekler uyarınca, davacı tarafın talep etmiş olduğu cezai şart alacağı ile kâr mahrumiyeti alacağının doğup doğmadığı hususu hukuki bir konu olup, bu husustaki takdir ve nihai kararın sayın mahkemenizde olduğu, Dosyaya sunulmuş olan bilgiler doğrultusunda davalı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adrese gidilerek şirketin 2020 yılı ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, davalı şirketin 2020 yılında kurulmuş bir şirket olduğu, Şirketin 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemelerde; “…A.Ş.” ya da sözleşme ve protokolde geçtiği üzere “…” ile ilgili ticari defterlerinde herhangi bir kaydın (alışverişin) olmadığı tespit edilmiş olup, gerçekleşmemiş ve dolayısıyla da ticari defterlerde kayıtlı olmayan bir alışverişten dolayı davacı tarafın talep etmiş olduğu kâr mahrumiyeti hesabının yapılabilmesinin veya tespitinin mümkün olmadığı, Tespitler bölümünde tasdik bilgileri sunulmuş olduğu üzere, davalı şirketin ticari defterlerinin açılış (kuruluş) tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de olduğu ve süresinde yaptırıldığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirdikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, davacı taraf davalı şirket ile aralarında bayilik protokolü olduğunu belirterek 10.000,00 TL cezai şart, 10.000,00 TL kar mahrumiyetini davalılardan tahsil edip kendisine ödenmesini talep etmiştir.
Davacı … ŞTİ arasında 04/08/2020 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi ve 04/08/2020 tarihinde bayilik protokolü yapılmıştır.
Davalılardan … ve protokolde belirtilen borçluların 75.000,00 TL sine kadar 5 yıl süre ile kefil olmuştur.
Bayilik sözleşmesi 04/08/2020- 04/08/2022 tarihleri arasında 2 yıl süre ile yapılmışken davalı şirket izin ve ruhsat alma işlemlerini 02/10/2020 tarihinde başlatıp, 02/02/2022 tarihinde sonuçlandırmış ve yaklaşık 15 ay’da bayilik izni alabilmiştir.
Davacı taraf , sözleşmenin 24 ay süre ile geçerli olduğunu, davalı tarafın yaklaşık 15 ay sonra lisans alması sebebiyle sözleşmenin fiilen uygulanmadığını belirterek, … 8. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesini feshetmiştir.
Davacı taraf, bayilik protokolünün 4. Maddesi gereğince, davalı tarafın cezai şart ödemesini ve davalı tarafın 15 ay gibi bir süre boyunca lisans alamaması sebebiyle davalının yakıt satamamasından kaynaklı davacının zarara uğradığını iddia ederek 10.000,00 TL kar mahrumiyeti zararı talep etmiştir. Davalı taraf ise ruhsat alamamasını kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmesi, bayilik protokolü, … yapılan başvurular ve tüm belgeler ile birlikte bilirkişiden rapor alınmış, alınan bilirkişi raporunda, davalının sözleşmenin imza tarihinden 18 ay süresince iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alamamış olduğunu ve bu sürenin olağan akışa uygun olmadığını, konu ile ilgili olarak Büyükşehir Belediyesince davalıdan talep edilen belgelerin zamanında belediyeye temini hususunda ihmal bulunduğunu, davalının uzunca bir süre ruhsat alamaması sebebiyle sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğini, davalı şirketin 2020 yılı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, Alpet ile herhangi bir ticari alışverişin olmadığının tespit edildiği ve ticari defterlerinde kayıtlı olan bir alışverişte davacı tarafın kar mahrumiyeti hesabının yapılabilirliğinin mümkün olmadığının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 2 yıl süre ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davlı tarafın 18 aylık süre zarfında ruhsat alabilmesi neticesinde sözleşme süresinden geriğe 6 ay gibi kısa bir sürenin kalması sebebiyle davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi haklı görülmüş sözleşmenin feshedilmesinde kusurun davalı taraftan kaynaklandığı bilirkişi raporunda da anlaşılacağı üzere 18 ay gibi uzun bir sürede ruhsatın alınmasında davalının …, belediyenin istediği evrakları zamanında teslim etmemesinden ötürü meydana geldiği kanaatine varılmış ve davacının protokol gereğince cezai şart alacağına hak kazandığı kanaatine varılmış, davalılardan …’nin taraflar arasındaki protokolde 75.000,00 TL’sine kefil olduğu anlaşıldığından, davacının 10.000,00 TL lik cezai şart talebinden …’nin de müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılarak 10.000,00 TL cezai şartın dava tarihi olan 22.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı tarafın yoksun kalınan kar talebine ilişkin ise taraflar arasında sözleşmenin faaliyete geçirilememesi sebebiyle herhangi bir ticari faaliyetin başlamaması , davalı tarafın ticari defterlerinde de taraflar arasında herhangi bir alışverişin kayıtlı olmaması sebebiyle tespit edilememesi ve esasen cezai şartında taraflar arasında ki protokol hükümlerine aykırılık durumunda diğer tarafın zararını karşılamaya yönelik konulan hüküm olması sebebiyle davacı tarafın yoksun kalınan kar talebine ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabül kısmen reddi ile, 10.000,00 TL cezai şartın dava tarihi olan 22.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın yoksun kalınan kar talebine ilişkin davasının reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,1‬0-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 341,55-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 341,55-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.540,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.270‬-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraflar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine,
8-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 3.200,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.600,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 1.600,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.