Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/830 E. 2023/175 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/830 Esas
KARAR NO : 2023/175

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı (İcra Dosyasının Borçlusu) tarafından … 7. İcra Dairesi… Esas Sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edildiğini, davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ne yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirketin elektrik panosu ve elektrik işleri yaptığını, borçlu şirketin elektrik pano işlerinin, müvekkil şirket tarafından yapıldığını, fakat müvekkil şirket ödemelerini alamadığını, müvekkil şirketin bu olay nedeniyle mağdur edildiğini, müvekkilin, borçlu şirketin elektrik panosu işlerini yaptığını, fakat borçlu şirketin müvekkile kalan 204.602,29 TL lik borcunu ödemediğini, borçlu şirketin muavin defterinde de görüldüğü üzere müvekkilden alışveriş yaptığını, müvekkilin 18.07.2020 tarihinde bedeli 378.479,19 TL, 03.09.2020 tarihinde bedeli 225.380,00 TL, 19.11.2020 tarihinde bedeli 280.892,46 TL olan faturalar kestiğini, borçlu şirket ziraat bankası hesabından muavin defterinde de görüleceği üzere, 225.000 TL, 135.000 TL, ve 40.000 TL göndermiş olup, muavin defterinde gözüken 277.300 TL olan ödemesini ise, projenin yapıldığı yer olan … Da bulunan evi vererek bakiyeden düştüğünü, bunun faturasınında mevcut olduğunu, fakat kalan 204.602,29 TL lik cari borcunu ise 07.01.2021 tarihinden beri ödemediğini, müvekkil kendisine ihtar çekmesine rağmen borcunu hala ödemediğini, müvekkil borçlu tarafın muhasebesiyle görüşüldüğünü, yapılan takip gereği; ödenen miktar düşüldükten sonra borçlu tarafın, 204.602,29 tl ana para borcu, 57.009,76 TL faiz borcu bulunduğunu, … 7. İcra Dairesi … Esas Sayılı Dosya ile işleme konulmuş olan icra dosyasında müvekkil;18.07.2020 tarihinde bedeli 378.479,19 TL, 03.09.2020 tarihinde bedeli 225.380,00 TL, 19.11.2020 tarihinde bedeli 280.892,46 TL olan faturalar kestiğini, borçlu şirket ziraat bankası hesabından muavin defterinde de görüleceği üzere, 17.08.2020 tarihinde 225.000 tl, 14.09.2020 tarihinde 135.000 tl, ve 07.01.2021 tarihinde 40.000 TL göndermiş olduğunu, muavin defterinde gözüken 277,300,00 TL olan ödemesini ise, projenin yapıldığı yer olan univa … öğrenci evinin g blok a giriş no:10 da bulunan evi vererek bakiyeden düştüğünü, kalan bakiyenin hiç bir şekilde müvekkile ödenmediğini, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkile 28.11.2022 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesine karşı yasal süresi içerisinde cevap ve itirazları sunma ve haksız davanın reddine karar verilmesini, itirazın iptali davaları, ilgili icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olup icra dairesinin yetkisine itiraz olması halinde bu yetki itirazının da davayı gören mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini, somut uyuşmazlıkta ise davacı tarafça müvekkil aleyhine … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan yapılan icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde açıkça “İstanbul İcra Dairelerinin” yetkili olmayıp yetkili ve tarafımızca tercih edilen icra müdürlüklerinin ise müvekkil şirketin bulunduğu “Sakarya İcra Müdürlükleri” olduğundan bahisle … 7. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine usulünce itiraz edildiğini, bu durumda da anılan icra dairesinin yetkili olmadığından bahisle huzurdaki itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkil şirketin, belirtilen adreste ve Sakarya ilinde faaliyet göstermekte olup somut uyuşmazlıkta da İstanbul Mahkemeleri yetkili olmadığını, bu nedenle somut uyuşmazlıkta yetkili ve taraflarınca tercih edilen mahkeme … Mahkemeleri olduğunu, davaya konu icra takibinin, davacı tarafça ileri sürülen aynı konuda müvekkil aleyhine daha önce … 24. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi ile mükerrerlik teşkil etmesi de ayrıca usul, yasa ve hukuka aykırı olup huzurdaki davanın bu yönüyle de reddi gerektiğini, Müvekkilin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, huzurdaki uyuşmazlıkta ispat yükü de davacı tarafta olduğunu, davacı taraf edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini ve söz konusu alacak iddialarını da ispat edemediğini, davacı tarafça fatura tanzim edilerek müvekkile tebliğ edildiği ve müvekkil tarafından süresinde faturaya itiraz edilmediğinden fatura içeriklerinin kesinleştiği ileri sürülmekte ise de davacının itirazın iptali davasında üzerine düşen ispat yükümlülüğünü bu şekilde yerine getirmiş olamayacağını, bir başka deyişle faturaya itiraz edilmemiş olması, davacının edimlerini yerine getirdiğini ve müvekkilden alacaklı olduğunu göstermeyeceğini, davacı tarafça yüzde 15,75 oranında faiz isteminde de bulunulduğunu, Müvekkilin borçlu olmadığını ifade etmekle birlikte her halde müvekkil, usulüne uygun şekilde ihtar ile temerrüde düşürülmeden aleyhine işlemiş faiz isteminde bulunulması ve takip öncesi ve sonrası için gerek faiz isteminde bulunulması gerekse de bu şekilde yüksek oranda faiz talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden; aksi kanaatin hasıl olması halinde ise esastan reddine,
davacı taraf aleyhine yüzde 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk”
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın 22/11/2022 tarihinde açıldığı, dosya kapsamında ve Uyap kayıtlarında Arabuluculuk Son Tutanağının bulunmadığı, davacı tarafça arabulucuya başvurmadan eldeki davanın açıldığı, dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulmuş olmasının dahi sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL karar harcının, yatırılan harçtan mahsubu ile fazlaca yatan 2.979,82 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333 maddesi uyarınca yatırılan avanstan arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/03/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”